İşte Cevaplar
Sefiller romanında, hâkim (ilahi) bakış açısı gözlenmektedir. Hâkim bakış açısında, anlatıcı, olayların hem dış hem de iç yüzünü bilir. Anlatıcı, karakterlerin iç dünyasını ve düşüncelerini okuyucuyla paylaşır.
Sefiller romanında, anlatıcı, olaylara ve karakterlere tarafsız bir şekilde yaklaşır. Anlatıcı, olayların hem olumlu hem de olumsuz yönlerini yansıtır. Anlatıcı, karakterlerin hatalarını ve yanlışlarını da eleştirmekten çekinmez.
Sefiller romanında hâkim bakış açısı, olayların ve karakterlerin daha iyi anlaşılmasını sağlar. Anlatıcının tarafsız yaklaşımı, okuyucunun olayları kendi bakış açısıyla değerlendirebilmesine olanak tanır.
Sefiller romanında hâkim bakış açısı, aşağıdaki örneklerle gösterilebilir:
- "Jean Valjean, 1815 yılında, Fantine'in kızı Cosette'i kaçırdıktan sonra Paris'e geldi. Cosette'i bir manastıra yerleştirdi ve kendisi, bir başka kimlikle yeni bir hayata başladı."
Bu cümlede, anlatıcı, Jean Valjean'ın Fantine'in kızını kaçırdığını ve Cosette'i bir manastıra yerleştirdiğini doğrudan aktarmaktadır. Anlatıcı, Jean Valjean'ın iç dünyasını veya düşüncelerini yansıtmamaktadır.
- "Jean Valjean, bir gün, Fantine'in kızı Cosette ile sokakta yürürken, Javert ile karşılaştı. Javert, Jean Valjean'ı tanıdı ve onu tutuklamak istedi. Jean Valjean, kaçmayı başardı."
Bu cümlede, anlatıcı, Jean Valjean'ın Javert ile karşılaştığını ve Javert'in onu tanıdığını doğrudan aktarmaktadır. Anlatıcı, Jean Valjean'ın iç dünyasını veya düşüncelerini yansıtmamaktadır.
- "Jean Valjean, hayatını değiştirdi ve iyi bir insan oldu. Cosette ile evlendi ve mutlu yaşadılar."
Bu cümlede, anlatıcı, Jean Valjean'ın hayatını değiştirdiğini ve iyi bir insan olduğunu doğrudan aktarmaktadır. Anlatıcı, Jean Valjean'ın iç dünyasını veya düşüncelerini yansıtmamaktadır.
Diğer Cevaplara Gözat
Sefiller romanında, hâkim bakış açısı kullanılmıştır. Hâkim bakış açısında, anlatıcı, olayların hem dış hem de iç yüzünü bilir. Anlatıcı, karakterlerin iç dünyasını ve düşüncelerini okuyucuyla paylaşır.
Sefiller romanında, anlatıcı, olayları ve karakterleri tarafsız bir şekilde yaklaşır. Anlatıcı, olayların hem olumlu hem de olumsuz yönlerini yansıtır. Anlatıcı, karakterlerin hatalarını ve yanlışlarını da eleştirmekten çekinmez.
Sefiller romanında hâkim bakış açısı, olayların ve karakterlerin daha iyi anlaşılmasını sağlar. Anlatıcının tarafsız yaklaşımı, okuyucunun olayları kendi bakış açısıyla değerlendirebilmesine olanak tanır.
Sefiller romanında hâkim bakış açısı, aşağıdaki örneklerle gösterilebilir:
- "Jean Valjean, 1815 yılında, Fantine'in kızı Cosette'i kaçırdıktan sonra Paris'e geldi. Cosette'i bir manastıra yerleştirdi ve kendisi, bir başka kimlikle yeni bir hayata başladı."
Bu cümlede, anlatıcı, Jean Valjean'ın Fantine'in kızını kaçırdığını ve Cosette'i bir manastıra yerleştirdiğini doğrudan aktarmaktadır. Anlatıcı, Jean Valjean'ın iç dünyasını veya düşüncelerini yansıtmamaktadır.
- "Jean Valjean, bir gün, Fantine'in kızı Cosette ile sokakta yürürken, Javert ile karşılaştı. Javert, Jean Valjean'ı tanıdı ve onu tutuklamak istedi. Jean Valjean, kaçmayı başardı."
Bu cümlede, anlatıcı, Jean Valjean'ın Javert ile karşılaştığını ve Javert'in onu tanıdığını doğrudan aktarmaktadır. Anlatıcı, Jean Valjean'ın iç dünyasını veya düşüncelerini yansıtmamaktadır.
- "Jean Valjean, hayatını değiştirdi ve iyi bir insan oldu. Cosette ile evlendi ve mutlu yaşadılar."
Bu cümlede, anlatıcı, Jean Valjean'ın hayatını değiştirdiğini ve iyi bir insan olduğunu doğrudan aktarmaktadır. Anlatıcı, Jean Valjean'ın iç dünyasını veya düşüncelerini yansıtmamaktadır.
Sonuç olarak, Sefiller romanında, olayların ve karakterlerin daha iyi anlaşılmasını sağlamak için hâkim bakış açısı kullanılmıştır. Anlatıcının tarafsız yaklaşımı, okuyucunun olayları kendi bakış açısıyla değerlendirebilmesine olanak tanır.