Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

şehrinizde bulunan tarihi eser ve doğal varlıklara örnekler veriniz

şehrinizde bulunan tarihi eser ve doğal varlıklara örnekler veriniz sorusunun cevabı nedir?

Bu soruya 1 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    muzur06

    • 2021-11-07 20:33:57

    Cevap : Şehrinizde bulunan tarihi eser ve doğal varlıklara örnekler veriniz sorusunun cevabı

    Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti Ankara; hem demokrasiyle yönetilen ülkemizin yüz yıla yaklaşan tarihinin en yakın tanıklarından biri, hem de sahip olduğu tarihi eserler ile daha önceki imparatorluk dönemlerine de göz kırpan bir mega şehir. Türkiye dinamiklerini daha iyi anlamak için Ankara’nın tarihi yerleri mutlaka zaman yaratılarak yerinde görülmeli.

    Ankara’nın tarihi hakkında; Tunç Çağı’na kadar dayanan geçmişi ile Ankara, MÖ 333 senesinde İskender tarafından fethedilmiş, 10 yıl sonra ise İskender’in ölümünün ardından Antigonid Hanedanı’na miras kalmıştır. Böylece Ankara, Romalılar, Bizanslılar ve Selçuklular arasında devredildiği bir dönem yaşamıştır.

    1402 senesinde Timur’un Ankara Savaşı’nda Osmanlıyı yenmesi ile el değiştiren şehir, kısa bir süre sonra yeniden Osmanlı hakimiyetine girmiştir. Osmanlının çöküşünün ardından başlayan kurtuluş mücadelesinde, Mustafa Kemal ve arkadaşları, Ankara’yı konumu nedeniyle komuta merkezi olarak belirlemiştir. Bunda İstanbul’un düşmanlar tarafından ele geçirilmesinin de etkisi büyük olmuştur. 23 Nisan 1920 senesinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Ankara’da kurulmuştur. 13 Ekim 1923 senesinde ise Ankara artık Türkiye’nin resmi olarak yeni başkenti olmuştur. 29 Ekim 1923 senesinde ise Ankara, cumhuriyetin ilan edildiği şehir olmuştur ve günden güne gelişerek Türkiye’nin başta sanayi olmak üzere en gelişmiş şehirlerinden biri haline gelmiştir.

    Tarihi Eser ve Doğal Varlıklara Örnekler Verelim

    1. Ankara Kalesi

    Ankara tarihinin en uzun süreli takipçilerinden biri, yapım yılı Galatların Ankara’ya yerleşmesine dayanan Ankara Kalesi. Kaledeki iç surların 7. ve 9. yüzyıllarda Bizanslılar tarafından inşa edildiği yönünde kayıtlar var. Bazı kayıtlar ise kalenin 16. yüzyılda hüküm sürmüş Hititler tarafından yapıldığını belirtmektedir. Selçuklular tarafından genişletilen kale, yirminin üzerinde kuleye sahip. Kalenin içinde Ankara Evleri ve Alaeddin Camii ziyaret edilebiliyor. Kale, 16 metreye kadar yükselen 42 kuleyi içeren 43 kilometrekarelik bir alanı kaplamaktadır.

    Kalenin Akkale Burcu üzerinde Mustafa Kemal Atatürk’ün yönlendirmesiyle hizmete açılan Eti Müzesi, uzun yıllar Ankara’nın ilk müzesi olma özelliğini korusa da; bugün yerini Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ne devretmiş durumda. Kalenin altında ise II. Dünya Savaşı sırasında Almanlar tarafından yapılan 1200 kişilik bir sığınak olduğu biliniyor.


    2. Estergon Kalesi

    Estergon Kalesi, 29 Mayıs 2005 tarihinde kapılarını ziyaretçilerine açan yapılardan biri. Adını Tuna Nehri kıyısındaki tarihi kaleden alan ve Estergon Kültür Merkezi olarak da anılan bu mimari eserin özelliği ise tamamen Türk tarihine ayna tutması. Kale, Alanya Kalesi’ndeki Kızıl Kule örnek alınarak sekizgen bir yapı üzerine inşa edilmiştir. Selçuklular dönemindeki Karatay Medresesi’nden Özbekistan’daki İsfendiyar Han’a ve Kütahya’nın meşhur çinilerine kadar tüm tarihi ve kültürel öğeleri burada bir arada bulabiliyorsunuz.


    3. Kalecik Kalesi

    Ankara’nın Kalecik ilçesine hakim bir tepe üzerinde Kalecik Kalesi bulunuyor. Romalılardan kalma bir eser olan kale, önce Selçukluların sonra da Osmanlıların hakimiyeti altına girmiş bulunuyor. Kalenin Bursa tekfuru tarafından kızına çeyiz olarak yaptırıldığı farklı kaynaklarda belirtilmektedir. Tarihte burayı fetheden önemli isim Yıldırım Beyazıt olarak gösterilebilir. Kalenin duvarları büyük oranda tahrip olmuş olsa da kalenin temelleri seçilebilmektedir. Gerçekleştirilen çalışmalar neticesinde bir burç ve kule kalıntıları ortaya çıkarılmıştır. Osmanlı tarihinde önemli yere sahip olan kaleyi, yolunuzu bu şirin ilçeye düşürmek için bahane edebilirsiniz.


    4. Akköprü

    Selçuklu Dönemi boyunca asker uğurlamadan tutun da gelin alayı geçidine varıncaya dek türlü toplu geleneklere ev sahipliği yapan yer burası. 1222 yılında Selçuklu Hükümdarı Alaaddin Keykubat tarafından yaptırılan köprü, eski Bağdat Ticaret Yolu’nun geçtiği Ankara Çayı üzerinde kent tarihinin en güçlü tanıklarından biri olarak bulunuyor. Kesme bazalt taşından inşa edilen köprünün yedi sivri kemeri mevcut. Köprünün boyutlarından bahsedecek olursak 77 metre uzunluğa ve 7 metre genişliğe sahiptir.


    5. Kalecik Köprüsü

    Kalecik’e 7 km mesafede bulunan Kalesik Köprüsü, şehirdeki Selçuklu mimarisinin önemli örneklerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. 7 göze sahip olan köprü 136 metre uzunluğa ve 3.4 metre genişliğe sahiptir. Köprünün yapım tarihi hakkında net bilgi bulunmamaktadır ancak 19. yüzyılda köprünün Develioğlu olarak anılan biri tarafından onarıldığı bilinmektedir. Bu nedenle köprü “Develioğlu Köprüsü” olarak da bilinmektedir. Bu bilginin bulunduğu kitabeden yola çıkarak köprünün 1800’lü yıllardan önce inşa edildiği düşünülebilir ve kuvvetle ihtimal 13. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilmektedir. Köprü aynı zamanda 1967 ve 1987 yıllarında da restore edilmiştir.


    6. Pembe Köşk (İsmet İnönü Evi)

    İsmet İnönü’nün 1925 ile 1973 yılları arasında ailesi ile birlikte yaşadığı evdeyiz. Burası aynı zamanda Atatürk’ün çok sayıda toplantı düzenlediği, Ankara’nın ilk balosunun verildiği ve ilk sergilerin, ilk konserlerin düzenlendiği yer. Bina ülkemizin birçok cumhurbaşkanı tarafından da çalışma yeri olarak kullanılmıştır.


    7. Atatürk Müze Köşkü

    1950 yılında müze olarak hizmete açılan Atatürk Müze Köşkü, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet’in ilk yılları bakımından en önemli olaylara tanıklık eden bir mekan. Müzenin bulunduğu bina, 1921 senesinde Ankara Belediyesince Atatürk’e hediye edilmiştir. Burada 2002-2007 yılları arasında yapılan kapsamlı yapım ve onarım çalışmaları sayesinde bina yıllara direnen köşk, 19 Nisan 2007 senesinde tekrar ziyarete açılmıştır. Köşkün Kütüphane, Sergi Salonu, Elçi Kabul Salonu, Yatak Odası, Misafir Yatak Odası, Çalışma Odası, Yeşil Salon ve Çankaya Sofrası gibi bölümleri bulunuyor.


    8. Abidin Paşa Köşkü

    Abidin Paşa Köşkü, 1860 senesinde vali konağı olarak inşa edilmiştir. Abidin Paşa, Ankara’da 8 sene valilik yaparak, idarecilik konusundaki üstün başarısını göstermiştir. Rivayete göre, Abidin Paşa konağın yerini belirlemek için Ankara’daki farklı noktalara ciğer astırmış ve ciğerin en geç bozulduğu yere konağın yapılması talimatını vermiştir. Köşk, aynı zamanda 1920 senesinde, Kurtuluş mücadelesi esnasında orduya subay da yetiştirmiştir ve bu subaylar Kurtuluş mücadelesi esnasında büyük zaferler elde etmiştir.


    9. Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi

    2014 yılında restore edildiğinden bu yana; sanal turlar, canlandırmalar ve replikalar ile birlikte hizmet vermekte olan bir müzedeyiz. İki binadan oluşan Anadolu Medeniyetleri Müzesi hem Mahmutpaşa Bedesteni’ni hem de Kurşunlu Han’ı kapsıyor. Müze, 1921 senesinde Mustafa Kemal’ın ortaya attığı bir fikirle, Anadolu’nun birçok noktasından toplanan Hitit eserleri ile Roma Hamamı’nda kurulmuştur. Dünyanın sayılı müzeleri arasında sayılan Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde özellikle arkeolojik eserler dikkat çekici. Müze 1997 yılında Avrupa’da yılın müzesi seçilerek rüştünü dünya genelinde de ispatlamıştır.


    10. Kurtuluş Savaşı Müzesi (I. TBMM Binası)

    23 Nisan 1920 ile 15 Ekim 1924 yılları arasında Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak hizmet veren, dolayısıyla da Ankara’nın tarihi yerleri arasında en önemlilerinden biri olan bina bugün müze biçiminde gezilebiliyor. Cumhuriyet tarihinin tanıklarından olan ilk meclis, 23 Nisan 1981 tarihinden bu yana Kurtuluş Savaşı Müzesi adıyla ziyarete açık. Müze koleksiyonunda Atatürk ve milletvekillerine ait kişisel eşyalardan istiklal madalyalarına uzanan geniş bir yelpaze var. Müzede koridor, mescit, meclis başkanı odası, genel kurul salonu, başkatip odası, mebuslar odası, haberleşme ve silah odası, toplantı salonu uzantısı, encümen odası, riyaset divanı bölümleri bulunmaktadır.


    11. Ankara Cumhuriyet Müzesi (II. TBMM Binası)

    Başkent Ankara sınırları içinde, II. Türkiye Büyük Millet Meclisi Binası olarak hizmet veren bu yer; aynı zamanda Cumhuriyetin gelişmesi için alınan çok önemli kararlara ev sahipliği yapıyor. Meclis işlevini 1960 yılına kadar sürdürülen bina 1981 yılından bu yana müze olarak gezilebilmekte. Tavan süslemelerindeki Selçuklu ve Osmanlı izleri ilginizi çekebilir. Atatürk’ün 15-20 Ekim 1927 günleri arasında Nutuk’u okuduğu yer de, yine müze içinde yer alan TBMM Genel Kurul Salonu.


    12. Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi

     1960 yılında ilk kez Anıtkabir Atatürk Müzesi adıyla açılan Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi’ne 2002 yılından bu yana bugünkü bölümleri ile ulaşabiliyorsunuz. Dört bölümden oluşan müzenin ilk bölümünde Atatürk’ün eşyaları, ikincisinde Çanakkale Savaşı ve Büyük Taarruz gibi savaşların panoramik anlatımları, üçüncüsünde Milli Mücadele ve devrimler, dördüncüsünde ise Atatürk Özel Kitaplığı bulunuyor.


    13. Rahmi M. Koç Müzesi

    Müze, 16. yüzyılda inşa edilmiş olan Çengel Han ve Safran Han içerisinde bulunmaktadır. Müze, Çengel Han’da gerçekleştirilen düzenleme çalışmalarının ardından 2005 yılının Nisan ayında ziyarete açılmıştır. Müzenin Safran Han bölümü ise 2016 yılında hazır hale gelmiştir.


    14. Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi

    İki bin kadar taşınır esere sahip olan Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi, Anadolu Medeniyetleri Müzesi kaydı ve denetimi altında bulunuyor. Müze, Ankara Kalesi içinde bulunmaktadır ve 2015 senesinde ziyaretçilerini ağırlamaya başlamıştır. Özel bir arkeoloji koleksiyonu barındıran müzede MÖ 3000 yılına kadar geriye dönmek mümkün. Bizans Dönemi ve Roma Dönemi eserleri de burada yakından görülebilir.


    15. Alagöz Karargah Müzesi

    Alagöz Köyü, Sakarya Savaşı esnasında Türk orduları tarafından bölgenin komutası için karargah olarak seçilmiştir. Şu anki müzenin bulunduğu ev de karargah merkezi olarak belirlenmiştir. 1965 tarihine kadar sahipleri tarafından kullanılan yapı önce Milli Eğitim Bakanlığı’na, ardından da Anıtkabir Müze Müdürlüğü’ne devredilmiş ve 10 Kasım 1968 senesinde üst katı ziyaretçilere açılmıştır. İki katlı binanın alt katı ise 1983 senesinde ziyarete açılmıştır ve iki katta toplamda 12 odaya sahiptir.


    16. Gordion Müzesi

    Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Friglerin başkenti Gordion, antik kent, tümülüsler ve buradaki çalışmalarda bulunan tarihi eserleri ile Anadolu tarihine ışık tutuyor. 
    Polatlı ilçesine bağlı 500 kişinin yaşadığı Yassıhöyük Köyü’nde, 1963 yılından bu yana Gordion Müzesi ziyaret edilebiliyor. Bu müze Eski Tunç Çağı başta olmak üzere Lidya Dönemi, Helenistik Dönem ve Roma Dönemi’ne uzanan geniş bir koleksiyona sahip. 5.000 metrekarelik devasa bir açık sergi alanına sahip müzenin koleksiyonunda yer alan Galat mezarı, Frig ve Roma mozaikleri özellikle dikkat çekici figürler olarak sayılabilir.


    17. Tarihi Ulucanlar Cezaevi Müzesi

    Tarih ile ilgilenenleri olduğu kadar, ne yazık ki siyasetle ya da edebiyatla ilgilenenleri de etkisi altına alan bir müze var sırada. Cezaevi, 1925 yılında kurulmuştur ve 2006 yılında Sincan Cezaevi’ne taşınmıştır. Ulucanlar Cezaevi’nin geçmişteki mahkumları arasında Cevat Şakir Kabaağaçlı, Necip Fazıl Kısakürek, Nazım Hikmet Ran, Ahmed Arif, Fakir Baykurt gibi edebiyat dünyasından isimler var. Müzede koğuşlarını görebileceğiniz dönemin siyasi suçluları arasında ise Bülent Ecevit, Muhsin Yazıcıoğlu, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan, Erdal Eren ve Yılmaz Güney sayılabilir.


    18. Sakarya Şehitleri Zafer Anıtı ve Müzesi

    Polatlı ilçesinde yer alan Sakarya Şehitleri Zafer Anıtı, 28 Ekim 1973 tarihinden bu yana ziyaret edilebiliyor. Anıt, 920 metre rakımdan 970 metre rakıma kadar ulaşmaktadır. 420 basamaklı bir yol boyunca daralan anıt gövdesi; savaşa dair fotoğraflara ve belgelere açılmasıyla ziyarete değer. Topçu ve Füze Okulu Komutanlığı izni ile müzeye girilebiliyor.


    19. ODTÜ Arkeoloji Müzesi

    1969 yılından bu yana ODTÜ kampüs arazisi içinde ziyaret edilebilen ODTÜ Arkeoloji Müzesi, tarihi 5 bin yıl öncesine dayanan eserleri koleksiyonunda barındırıyor. Kemal Kurdaş tarafından kurulan müze, “özel müze” statüsünde ziyaretçilerine hizmet vermektedir. Müzede, ODTÜ arazisi içinde çıkarılmış olan Erken Tunç Çağı eserlerinin yanı sıra Frig Nekropolü’nde gerçekleştirilen kazılarda elde edilen 4 adet tümülüs de ziyaretçiler tarafından görülebilmektedir. Bu müzede Arkeoloji Sohbetleri gibi etkinliklere ya da geçici sergilere denk gelme olasılığınız da oldukça yüksek.


    20. Beypazarı Kent Tarihi Müzesi

    1928 yılında inşa edilmiş Rüstem Paşa Okulu’nda bulunan Beypazarı Kent Tarihi Müzesi, üç kattan oluşmaktadır. Müzede ilk çağlardan itibaren çeşitli nesnelerle birlikte Beypazarı bölgesinin tarihine ışık tutan çalışmalar yer almaktadır.


    21. Hacı Bayram Veli Camii ve Türbesi

    Ankara’da maneviyat arayanların ilk durağı Ankara’nın Ulus semtinde yer alan Hacı Bayram Veli Camii olabilir. Başka şehirlerde yaşasanız da burayı mutlaka duymuşsunuzdur. Yapılış tarihi 1427-1428 yıllarına denk gelen cami bu bakımdan Ankara camileri arasında da öne çıkıyor. Mimar Mehmet Bey tarafından inşa edilen cami, 17. yüzyıl cami özelliklerine sahiptir. Cami, 1940 yılında gerçekleştirilen restorasyon çalışmaları ile aslına uygun olarak düzenlenmiştir. Caminin hemen yanında mihrap duvarına bitişik biçimde Hacı Bayram Veli Türbesi de var. Türbenin yapım tarihi için de 1429 yılı işaret edilmekte. Burası özellikle Ramazan ya da Kandil Gecesi gibi yılın özel dönemlerinde Türkiye’nin her yerinden çok sayıda ziyaretçi çekiyor. Cami ziyaretinde, burası bir ibadethane olduğu için kılık kıyafet bakımından hazırlıklı ve saygılı olmakta fayda var.


    22. Karacabey Camii ve Külliyesi

    Karacabey Camii, sahip olduğu türbe, çeşme ve hamamı ile bir külliye olarak tasarlanmıştır. Caminin 15. yüzyılın ilk çeyreğinde yapıldığı tahmin edilmektedir. Hamam, cami avlusuna yakın bir konumda Hamamönü’de bulunmaktadır. Beş kubbeye sahip olan cami, çokgen gövdeli tuğla malzemeden örülmüş bir minareye sahiptir.


    23. Kocatepe Camii

    Görüntüsüyle hem Selimiye hem de Sultanahmet camilerini andıran bir yapıdayız. Kocatepe Camii, süslemelerinde klasik Osmanlı mimarisini yansıtan ve çini, mermer, sarı maden ve altın varak gibi tüm enstrümanları kullanan bir tarihi eser. Caminin 16. yüzyıl estetiğine sahip olduğunu söyleyebiliriz. Caminin inşasına 1967 senesinde başlanmış ancak 20 sene sonunda Türkiye Diyanet Vakfı tarafından 1987 senesinde tamamlanmıştır.


    24. Ahi Elvan Camii

    Samanpazarı semtinde yer alan Ahi Elvan Camii’nin yapılış yılı için 14. yüzyılın sonlarını işaret edebiliriz. Cami, 1392 ve 1413 yıllarında çeşitli tadilatlardan geçmiştir. Ankara’nın en önemli tarihi yerleri arasında öne çıkan bu cami dış mimari bakımından son derece sade ve gösterişsiz bir görüntü sunuyor.


    25. Zincirli Camii

    Ankara’nın Ulus semtinde gezip görebileceğiniz onca tarihi eserden biri de, yapılış tarihi 17. yüzyılın ortalarını bulan Zincirli Camii olarak sayılabilir Ankaralı Şeyhülislam Mehmet Emin tarafından inşa ettirilen caminin kare planlı ve kubbesiz mimarisi ile dikkat çekiyor. Cami avlusunda ayrıca iki katlı bir medrese de bulunuyor. Bu caminin inşasında da tıpkı Hacı Bayram Veli Camii’nde olduğu gibi Ankara taşı kullanılmıştır.


    26. Augustus Tapınağı

    Hacıbayram Camii’ne bitişik olarak konumlanan Augustus Tapınağı, Ankara’nın Ulus semtinde yer alan en önemli Roma dönemi yapıtlarından biri. Tapınağın bulunduğu noktada daha önce Kibele ve Men isimli tanrılar için yapılmış bir tapınağın yeri aldığı belirtilmektedir. İsmini Roma İmparatoru Augustus’tan alan tapınak günümüzde iyi korunmuş bir yapı sayılabilir ve yapı MS 10. yüzyılda bu imparator için yapılmıştır. Tapınağın kaidesi ise 2 metre yüksekliğe sahiptir. Yapı, 1555 senesinde Ankarayı ziyaret etmiş olan Buspecque isimli Hollandalı tarafından ortaya çıkarılmıştır.


    27. Roma Hamamı Ören Yeri ve Açık Hava Müzesi

    Roma Hamamı Ören Yeri’nde dönemin ekonomik, sosyal, kültürel ve ticari yapıları hakkında bilgi sahibi olabileceğiniz eserlerin bulunması, burayı Ankara’nın antik kentleri arasında önemli bir noktaya getirmektedir.


    28. Ankara Antik Roma Tiyatrosu

    Roma Hamamı’ndan daha önce bahsettiğimiz Ankara’da, Roma Tiyatrosu da 1982 yılında keşfedilmiştir. Bölgedeki kazı ve araştırma çalışmaları Anadolu Medeniyetleri Müzesi tarafından gerçekleştirilmiştir. Yapılış tarihi üzerinde çalışıldığında MS 2. yüzyılı işaret eden bu yapı, arkeoloji sevenler için bir durak olabilir. Seyirci oturma yerleri, heykel kalıntıları gibi bölümler burada gözlemlenebiliyor. Bölgedeki restorasyon çalışmalarının çok fazla aslına uygun olmadığı konusunda çeşitli tartışmalar yaşanmıştır.


    29.Pirinç Han

    Pirinç Han; Ankara’nın tarihi yerleri arasında en çok bilinen yerlerden olan Ankara Kalesi’ne çok yakın bir konumda. Hanın 1739-1740 yılları arasında inşa edildiği düşünülmektedir. Sadece bu konum avantajı bile, vaktiyle gezginleri soygunculardan koruyan bu tarihi yeri ziyaretçiler için cazip kılıyor. 40 dükkana sahip olan Pirinç Han son derece nostaljik bir havaya sahip olmakla birlikte aynı zamanda halen yaşayan bir atmosfere sahip. Burası günümüzde çok sevimli nesneler bulabileceğiniz bir antikacılar çarşısı olarak değerlendirilmektedir.


    30. Suluhan

    Türkiye’nin başkenti Ankara’da ziyaret edebileceğiniz Suluhan; aynı zamanda 500 yıllık geçmişe sahip hareketli bir çarşı. Hanın II. Bayezid’in emirlerinden olan Hasan Paşa tarafından 1508-1511 yılları arasında yaptırıldığı bilinmektedir ve bu nedenle han aynı zamanda “Hasan paşa Hanı” olarak da anılmaktadır. Hanın içerisinde aktif bir şekilde ticaret devam etse de burası koruma altında. Dolayısıyla da tarihi esere çivi çakmak için bile izin almak gerekiyor.


    31. Anıtkabir

    Ulu Önder Atatürk’ün ebedi istirahatgahı olan Anıtkabır, sadece Ankara’nın değil ülkemizin en önemli anıt yapısıdır. Atatürk’ün ve Türk milletinin gücünü ve yaptıklarını simgeleyecek şekilde bir anıtın ortaya çıkarılması için bir yarışma düzenlenmiş ve yarışmayı 49 proje arasından İTÜ Mimarları Prof. Emin Onat ve Doç. Orhan Arda’nın projesi kazanmıştır. Projenin inşası 1944-1953 yılları arasında tamamlanmıştır. Vefatının ardından Etnografya Müzesi’ne defnedilen Atatürk’ün naaşı, 10 Kasım 1953 senesinde törenle Anıtkabir’e taşınmıştır.

    Türk ve Osmanlı mimarisinin birçok unsurundan örnekleri Anıtkabir’de görmek mümkün olmaktadır. Toplamda 750.000 metrekarelik bir alanı kaplayan kabrin önünde ise 10 adet sütun yükselmektedir. Atatürk’ün naaşının kenarlarında bulunan 81 vazoda ise Türkiye’nin 81 ilinden getirilen topraklar bulunmaktadır. Atatürk’ün kabri 905 metre yüksekliğindedir ve vefat ettiği 09.05 saatini temsilen tercih edilmiş bir yüksekliktir. Anıtkabir’de bunun gibi daha pek çok sayısal işaretler bulunmaktadır.


    32. Mimar Sinan Anıtı

    7 ton ağırlığında, 4.30 metre yüksekliğinde bir heykel olan Mimar Sinan Anıtı; Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi’nin bahçesinde konumlanmış durumda. 1490 ile 1588 yılları arasında yaşayan ünlü mimar Mimar Sinan’ı kendine has giysileri ile canlandıran eser, Atatürk’ün vasiyeti üzerine hayata geçirilmişir. Heykel Türkiye Emlak ve Kredi Bankası aracılığıyla heykeltıraş Hüseyin Anka tarafından yapılmıştır.


    33. Azize Tereza Kilisesi

    Tarihi bir bina olan Azize Tereza Kilisesi, 1915 yılında burada bulunan Fransız Koleji’nin yerine inşa edilmiş durumda. Mimari açıdan en büyük önem, 2002 yılında restore edilen şapele veriliyor. Hem tarihi hem de kültürel açıdan farklı bir deneyim için, Ankara’daki Katolikler adına önem taşıyan bu yere uğramayı düşünebilirsiniz. İbadet vakitleri Çarşamba 18.00 ve Pazar 11.30 olarak ilan edilmiş durumda.


    34. Meryem Ana Kilisesi

    Ankara’daki Katolik kiliselerinden biri olan Meryem Ana Latin Katolik Kilisesi, şehirdeki kalabalık Pazar ayinlerinin yeri olarak da gösterilebilir. Ayinlerin dili İngilizce. Burası şehirdeki Vatikan Büyükelçiliği ile aynı çatı altında kabul ediliyor.


    35. Hamamönü Tarihi Ankara Evleri

    Başkent ziyaretinizde, özellikle de Ankara gezisi yaparken, şehrin bir yerleşim bölgesi olmaya Altındağ’dan başladığını gözlemleyebilirsiniz. Bunun en güzel örnekleri de Hamamönü olarak adlandırılan ve 2007 yılındaki yenileme çalışmaları sonrası daha da güzelleşen bölgede görülebiliyor. Tarihi Hamamönü Evleri’nin geçmişi 1900’lü yılların başlarına kadar uzanmaktadır. Evler, caddeler, sokaklar, hem esnaf hem de sanatçılardan oluşan çarşılar görülmeye değer.

    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.