İşte Cevaplar
Cevap :
Ali’yi arkasına taktı. Dükkânına getirdi. Bu adam pek titiz, pek huysuz, oldukça çekilmez biriydi. Hiç durmadan dırdır söylenirdi. Cimriliğinden şimdiye kadar bir hizmetçi, bir çırak tutamamıştı. Koca Ali’yi eline geçirince hemen dükkânının köşesinde bir set yerleştirdi. Üstüne bir şilte koydu. Geçti, oraya oturdu. Her şeyi ona yaptırmaya başladı. Ama her şeyi… Sabah namazından beş saat önce kentten iki saat ötedeki mandırasından o gün satılacak koyunları ona getirtiyor, ona kestiriyor, ona yüzdürüyor, ona parçalatıyor, ona sattırıyor… ta akşam namazına kadar durmadan buyruklar veriyordu. Zavallıya yedirdiği, içirdiği yalnız bulgur çorbasıydı. Bazen kendi artıklarını köpeğe verir gibi önüne atardı. Geceleri dükkânı baştan aşağı yıkatıyor, uykuya yatmadan ertesi sabah için koyun getirmek üzere mandırasına yolluyordu. Odununu bile ormandan ona kestiriyor, suyunu ona taşıtıyor, her işi, her işini ona gördürüyordu. Hatta evinin bahçesindeki lağım kuyusunu bile ona temizletti.
Metindeki ses olayları
Taktı: Ünsüz benzeşmesi
Oldukça: Ünsüz benzeşmesi
Cimriliğinden: Ünsüz yumuşaması
Hizmetçi: Ünsüz benzeşmesi
Tutamamıştı: Ünsüz benzeşmesi
Yerleştirdi: Ünsüz benzeşmesi
Yaptırmaya: Ünsüz benzeşmesi
Kentten: Ünsüz benzeşmesi
Kestiriyor: Ünsüz benzeşmesi
Sattırıyor: Ünsüz benzeşmesi
Yedirdiği: Ünsüz yumuşaması
İçirdiği: Ünsüz yumuşaması
Yalnız: Ünlü düşmesi
Köpeğe: Ünsüz yumuşaması
Baştan: Ünsüz benzeşmesi
Uykuya: Ünlü düşmesi
Yolluyordu: Ünlü daralması
Temizletti: Ünsüz benzeşmesi
Örnek 2
Ağacın altında biraz dinlenmek istemiştim. Çünkü çok fazla uykum vardı. Kafamı ağaca yaslayınca hemen uyumuşum. O sırada bir rüya gördüm. Her yer karanlıktı. Fırtına başlamıştı. Ben de içimde bir korku hissettim. Elimi kalbime götürdüğümde, küt küt atan bir ses duydum. Çok korktuğum için kalbim atıyordu. Hemen telefonla annemi aradım.
Annem babama haber verip yanıma geleceklerini söyledi. Babam aslında çalışıyordu. İş yerinden izin alıp beni kurtarmaya geldiler. Onları karşımda görünce yüreğime su serpilmiş oldu. Daha sonra sevinç içinde anne ve babama koştum, onlara sımsıkı sarıldım. Hayatımda hiç bu kadar korktuğumu hatırlamıyorum. Eve varınca ablam merak içindeydi. Ona olanları anlattım. Karnım çok acıkmıştı. Ablam hemen çay koydu, yemek hazırladı. Mutfakta güzelce karnımı doyurdum. Artık kendimi daha iyi hissediyordum. Çünkü korkuyu atlatmıştım.
O sırada arkadaşım beni seslediğini duydum. Uyandım ki vakit epey ilerlemişti. Ağacın altında birkaç saat uyumuşum. Bütün bu karanlık, fırtına, anne, babamın yanıma gelmesi falan hepsi bir rüyaymış.
Metindeki ses olayları
Ünsüz Benzeşmesi:karanlıktı,başlamıştı, hissettim, acıkmıştı, anlattım, mutfakta, atlatmıştım, ilerlemişti
Ünsüz Yumuşaması:ağacın,ağaca, yüreğime, korktuğum, seslediğini
Ünlü Düşmesi:kalbim,karnım
Ünsüz Türemesi:hissettim (his ettim)
Ahırın avlusunda oynarken aşağıda, gümüş söğütler altında görünmeyen derenin hüzünlü şırıltısını işitirdik. Evimiz iç çitin büyük kestane ağaçları arkasında kaybolmuş gibiydi. Annem, İstanbul’a gittiği için benden bir yaş küçük olan kardeşim Hasan’la artık Dadaruh’un yanından hiç ayrılmıyorduk. Bu, babamın seyisi, yaşlı bir adamdı. Sabahleyin erkenden ahıra koşuyorduk. En sevdiğimiz şey atlardı. Dadaruh’la birlikte onları suya götürmek, çıplak sırtlarına binmek, ne doyulmaz bir zevkti. Hasan korkar, yalnız binemezdi. Dadaruh onu kendi önüne alırdı. Torbalara arpa koymak, yemliklere ot doldurmak, gübreleri kaldırmak eğlenceli bir oyundan daha çok hoşumuza gidiyordu. Hele tımar. Bu en zevkli şeydi
Metindeki ses olayları
Oynarken: Ünlü düşmesi
Kaybolmuş: Ünlü düşmesi, ünsüz yumuşaması
Gittiği: Ünsüz yumuşaması
Ayrılmıyorduk: Ünlü düşmesi, ünlü daralması
Sevdiğimiz: Ünsüz yumuşaması
Zevkti: Ünsüz sertleşmesi
Gidiyordu: Ünsüz yumuşaması
Örnek 4
Ömer SEYFETTİN Hayatı ;
(1884-1920) Gönen'de doğan yazar, öğrenimine Gönen'de başladı. Ayancık ve İstanbul Mekteb-i Osmaniye'de devam etti. Eyüp'teki Baytar Rüştiyesi'ni bitirdikten sonra, asker çocuğu olduğu için Kuleli Askeri İdadisi'ne , daha sonra Edirne Askeri İdadisi'ne devam etti. İstanbul Mekteb-i Hayriye'den '' piyade mülazımı sanisi'' rütbesiyle mezun oldu. İzmir'de teğmenlik, Rumelide'de üsteğmen olarak görev yaptı. Askerliği bırakarak Selani'ğe geldi. Genç Kalemler dergisinde yazılar yazdı. Balkan Savaşı başlayınca, subay olarak orduya döndü. Bir yıl Yunanlılar'ın elinde esir kaldı. Esir kaldığı dönemde de yazılarına devam ederek, bunları daha sonra Halka Doğru, Zaka ve Türk Yurdu dergilerinde yayımladı. İstanbul'a dönünce ordudan tekrar ayrıldı . Kabataş Lisesi'nde edebiyat öğretmenliği yapan yazar 1920'de öldü. Bütün Çalışmaları Bilgi Yayınevi tarafından 16 kitapta toplanmıştır.
Metindeki ses olayları
öğrenimine.........kaynaşma
etti.......................benzeşme
Eyüp'teki.............benzeşme
Rüştiyesi'ni.........kaynaşma
bitirdikten...........benzeşme
çocuğu ................yumuşama
olduğu................yumuşama
İdadisi'ne............kaynaşma
sanisi............kaynaşma
rütbesiyle.........ünlü düşmesi,kaynaşma
yaptı..............benzeşme
Askerliği............yumuşama
Selani'ğe............yumuşama
dergisinde...........kaynaşma
başlayınca...........kaynaşma
orduya...........kaynaşma
kaldığı ...........yumuşama
dergilerinde.......kaynaşma
ayrıldı ............ünlü düşmesi
Kabataş Lisesi'nde .........kaynaşma
öğretmenliği...........yumuşama
kitapta.............benzeşme
toplanmıştır.........benzeşme
Diğer Cevaplara Gözat
Metinde Ses Olaylarını Bulma, Bir Metin Üzerinde Ses Olayları İncelenmesi
Örnek 1
Ali’yi arkasına taktı. Dükkânına getirdi. Bu adam pek titiz, pek huysuz, oldukça çekilmez biriydi. Hiç durmadan dırdır söylenirdi. Cimriliğinden şimdiye kadar bir hizmetçi, bir çırak tutamamıştı. Koca Ali’yi eline geçirince hemen dükkânının köşesinde bir set yerleştirdi. Üstüne bir şilte koydu. Geçti, oraya oturdu. Her şeyi ona yaptırmaya başladı. Ama her şeyi… Sabah namazından beş saat önce kentten iki saat ötedeki mandırasından o gün satılacak koyunları ona getirtiyor, ona kestiriyor, ona yüzdürüyor, ona parçalatıyor, ona sattırıyor… ta akşam namazına kadar durmadan buyruklar veriyordu. Zavallıya yedirdiği, içirdiği yalnız bulgur çorbasıydı. Bazen kendi artıklarını köpeğe verir gibi önüne atardı. Geceleri dükkânı baştan aşağı yıkatıyor, uykuya yatmadan ertesi sabah için koyun getirmek üzere mandırasına yolluyordu. Odununu bile ormandan ona kestiriyor, suyunu ona taşıtıyor, her işi, her işini ona gördürüyordu. Hatta evinin bahçesindeki lağım kuyusunu bile ona temizletti.
Metindeki ses olayları
Taktı: Ünsüz benzeşmesi
Oldukça: Ünsüz benzeşmesi
Cimriliğinden: Ünsüz yumuşaması
Hizmetçi: Ünsüz benzeşmesi
Tutamamıştı: Ünsüz benzeşmesi
Yerleştirdi: Ünsüz benzeşmesi
Yaptırmaya: Ünsüz benzeşmesi
Kentten: Ünsüz benzeşmesi
Kestiriyor: Ünsüz benzeşmesi
Sattırıyor: Ünsüz benzeşmesi
Yedirdiği: Ünsüz yumuşaması
İçirdiği: Ünsüz yumuşaması
Yalnız: Ünlü düşmesi
Köpeğe: Ünsüz yumuşaması
Baştan: Ünsüz benzeşmesi
Uykuya: Ünlü düşmesi
Yolluyordu: Ünlü daralması
Temizletti: Ünsüz benzeşmesi
Örnek 2
Ağacın altında biraz dinlenmek istemiştim. Çünkü çok fazla uykum vardı. Kafamı ağaca yaslayınca hemen uyumuşum. O sırada bir rüya gördüm. Her yer karanlıktı. Fırtına başlamıştı. Ben de içimde bir korku hissettim. Elimi kalbime götürdüğümde, küt küt atan bir ses duydum. Çok korktuğum için kalbim atıyordu. Hemen telefonla annemi aradım. Annem babama haber verip yanıma geleceklerini söyledi. Babam aslında çalışıyordu. İş yerinden izin alıp beni kurtarmaya geldiler. Onları karşımda görünce yüreğime su serpilmiş oldu. Daha sonra sevinç içinde anne ve babama koştum, onlara sımsıkı sarıldım. Hayatımda hiç bu kadar korktuğumu hatırlamıyorum. Eve varınca ablam merak içindeydi. Ona olanları anlattım. Karnım çok acıkmıştı. Ablam hemen çay koydu, yemek hazırladı. Mutfakta güzelce karnımı doyurdum. Artık kendimi daha iyi hissediyordum. Çünkü korkuyu atlatmıştım.
O sırada arkadaşım beni seslediğini duydum. Uyandım ki vakit epey ilerlemişti. Ağacın altında birkaç saat uyumuşum. Bütün bu karanlık, fırtına, anne, babamın yanıma gelmesi falan hepsi bir rüyaymış.
Metindeki ses olayları
Ünsüz Benzeşmesi:karanlıktı,başlamıştı, hissettim, acıkmıştı, anlattım, mutfakta, atlatmıştım, ilerlemişti
Ünsüz Yumuşaması:ağacın,ağaca, yüreğime, korktuğum, seslediğini
Ünlü Düşmesi:kalbim,karnım
Ünsüz Türemesi:hissettim (his ettim)
Örnek 3
Ahırın avlusunda oynarken aşağıda, gümüş söğütler altında görünmeyen derenin hüzünlü şırıltısını işitirdik. Evimiz iç çitin büyük kestane ağaçları arkasında kaybolmuş gibiydi. Annem, İstanbul’a gittiği için benden bir yaş küçük olan kardeşim Hasan’la artık Dadaruh’un yanından hiç ayrılmıyorduk. Bu, babamın seyisi, yaşlı bir adamdı. Sabahleyin erkenden ahıra koşuyorduk. En sevdiğimiz şey atlardı. Dadaruh’la birlikte onları suya götürmek, çıplak sırtlarına binmek, ne doyulmaz bir zevkti. Hasan korkar, yalnız binemezdi. Dadaruh onu kendi önüne alırdı. Torbalara arpa koymak, yemliklere ot doldurmak, gübreleri kaldırmak eğlenceli bir oyundan daha çok hoşumuza gidiyordu. Hele tımar. Bu en zevkli şeydi
Metindeki ses olayları
Oynarken: Ünlü düşmesi
Kaybolmuş: Ünlü düşmesi, ünsüz yumuşaması
Gittiği: Ünsüz yumuşaması
Ayrılmıyorduk: Ünlü düşmesi, ünlü daralması
Sevdiğimiz: Ünsüz yumuşaması
Zevkti: Ünsüz sertleşmesi
Gidiyordu: Ünsüz yumuşaması
Örnek 4
Ömer SEYFETTİN Hayatı ;
(1884-1920) Gönen'de doğan yazar, öğrenimine Gönen'de başladı. Ayancık ve İstanbul Mekteb-i Osmaniye'de devam etti. Eyüp'teki Baytar Rüştiyesi'ni bitirdikten sonra, asker çocuğu olduğu için Kuleli Askeri İdadisi'ne , daha sonra Edirne Askeri İdadisi'ne devam etti. İstanbul Mekteb-i Hayriye'den '' piyade mülazımı sanisi'' rütbesiyle mezun oldu. İzmir'de teğmenlik, Rumelide'de üsteğmen olarak görev yaptı. Askerliği bırakarak Selani'ğe geldi. Genç Kalemler dergisinde yazılar yazdı. Balkan Savaşı başlayınca, subay olarak orduya döndü. Bir yıl Yunanlılar'ın elinde esir kaldı. Esir kaldığı dönemde de yazılarına devam ederek, bunları daha sonra Halka Doğru, Zaka ve Türk Yurdu dergilerinde yayımladı. İstanbul'a dönünce ordudan tekrar ayrıldı . Kabataş Lisesi'nde edebiyat öğretmenliği yapan yazar 1920'de öldü. Bütün Çalışmaları Bilgi Yayınevi tarafından 16 kitapta toplanmıştır.
Metindeki ses olayları
öğrenimine.........kaynaşma
etti.......................benzeşme
Eyüp'teki.............benzeşme
Rüştiyesi'ni.........kaynaşma
bitirdikten...........benzeşme
çocuğu ................yumuşama
olduğu................yumuşama
İdadisi'ne............kaynaşma
sanisi............kaynaşma
rütbesiyle.........ünlü düşmesi,kaynaşma
yaptı..............benzeşme
Askerliği............yumuşama
Selani'ğe............yumuşama
dergisinde...........kaynaşma
başlayınca...........kaynaşma
orduya...........kaynaşma
kaldığı ...........yumuşama
dergilerinde.......kaynaşma
ayrıldı ............ünlü düşmesi
Kabataş Lisesi'nde .........kaynaşma
öğretmenliği...........yumuşama
kitapta.............benzeşme
toplanmıştır.........benzeşme
Diğer Cevaplara Gözat
Cevap : Ünsüz Benzeşmesi (Sertleşmesi, Uyumu)
Sert ünsüzlerden biriyle (f, s, t, k, ç, ş, h, p) biten bir sözcükten sonra yumuşak ünsüzle “c, d, g” başlayan bir ek gelirse ekin başındaki yumuşak ünsüzler “ç, t, k” şeklinde değişerek sertleşir. Aşağıda, birinci bölümde verilen sözcüklerin “ünsüz benzeşmesinden sonraki yazımları karşılarında verilmiştir.
balık-cı balıkçı
kitap-cı kitapçı
sert-ce sertçe
sınıf-da sınıfta
uçak-dan uçaktan
yürümüş-dü yürümüştü
beklet-di bekletti
1975’de 1975’te
seç-gin seçkin
konuş-gan konuşkan
Ünsüz Yumuşaması (Değişimi)
Süreksiz sert ünsüzlerden biriyle (p, ç, t, k) biten bir sözcükten sonra ünlüyle başlayan bir ek gelirse süreksiz sert ünsüzler yumuşayarak “b, c, d, g, ğ”ye dönüşür. Aşağıda, birinci bölümde verilen sözcüklerin “ünsüz yumuşaması”ndan sonraki yazımları karşılarında verilmiştir.
hesap – ı hesabı
uçak – a uçağa
amaç – ım amacım
dert-i derdi
kalp – i kalbi
ahenk – i ahengi
ayak -ı ayağı
Not: Tek heceli sözcüklerin bazılarında yumuşama olmaz. suç – u, et -i, tek -i, top – u, at-ı Özel adlarda yazarken yumuşama olmaz, konuşurken olur.
Sinop’a, Çınarcık’ın, Susurluk’a, Burak’ın Bazı yabancı sözcüklerde yumuşama olmaz.
hukuk – u, hürriyet – i, edebiyat -ı, dikkat – i, paket – i, evrak -ı, davet – i, merak – ım, sıhhat – i, semt – i
Bazı türemiş sözcüklerde yumuşama olmaz. yazıt -ı, karşıt -ı, yanıt -ı, özet – i, anıt -ı
Ses Düşmesi (Hece Düşmesi)
a. Ünlü Düşmesi
İkinci hecesinde dar ünlü bulunan bazı sözcükler, ünlüyle başlayan bir ek aldığında ikinci hecesindeki dar ünlüsünü düşürür. Aşağıda, birinci bölümde verilen sözcüklerin “ünlü düşmesinden sonraki yazımları karşılarında verilmiştir. kar(ı)n – ı karnı boy(u)n – um boynum keş(i)f – i keşfi bur(u)n – u burnu şeh(i)r – e şehre as(ı)l -ı aslı buy(u)r – un buyrun zih(i)n – im zihnim gön(ü)l – üm gönlüm
Not:İkilemelerde ses düşmesi olayı olmaz. burun buruna, omuz omuza, göğüs göğüse şehirden şehire, gönülden gönüle İkinci hecesinde dar ünlü bulunan her sözcükte ve özel adlarda düşme olmaz. seçim – e, yapıt – ın, biçim -i, durum – a Emir’in arkadaşları ziyarete gelmiş.
Kitabını Ufuk’a verdim.
Bazı sözcükler türerken ünlü kaybına uğrar.
ay(ı)r -ı ayrı
sıy(ı)r – ıl – mak sıyrılmak
çev(i)r – il – mek çevrilmek
kav(u)r – ul – mak kavrulmak
iler(i) – le – mek ilerlemek
kok(u) – la – mak koklamak
oy(u)n – a – mak oynamak
uy(u) – ku uyku
İkinci hecesinde dar ünlü bulunan bazı sözcüklerle “olmak” ve “etmek” yardımcı eylemiyle bileşik eylem oluşturulurken dar ünlü düşer.
sab(ı)r + etmek sabretmek
kay(ı)t + olmak kaydolmak
keş(i)f + etmek keşfetmek
Bazı sözcüklerin birleşmesi sırasında ünlülerin düştüğü görülür.
kay(ı)n + ana kaynana
cuma + (e)rtesi cumartesi
kahv(e) + altı kahvaltı
n(e) + için niçin
sütl(ü) + aş sütlaç
b. Ünsüz Düşmesi
Genellikle “k” ünsüzüyle biten bazı sözcükler “cık, -cik, -cuk, -cük, cek, -cak, -1” eki aldığında “k” ünsüzü düşer.
Aşağıda, birinci bölümde verilen sözcüklerin “ünsüz düşmesinden sonraki yazımları karşılarında verilmiştir.
küçü(k) -cük küçücük
mini(k)-cik minicik
Ses Türemesi
Ünlü Türemesi: “-cık, -cik” eki alan bazı sözcüklerde ek ile sözcüğün arasında “a, e, ı, i” ünlülerinin türediği görülür.
az – cık--- az(ı)cık
bir – cik--- bir(i)cik
genç – cik ---genc(e)cik
dar – cık--- dar(a)cık
Aşağıda, birinci bölümde verilen sözcüklerin “ünlü türemesi”nden sonraki yazımları karşılarında verilmiştir.
b. Ünsüz Türemesi
Bazı sözcüklerde, “olmak” veya “etmek” yardımcı eylemiyle bileşik eylem oluşturulduğunda ya da bu sözcüklere ünlü bir ek getirildiğinde ünsüz türemesi görülür.
af+etmek af(f)etmek
his+etmek his(s)etmek
zan+etmek zan(n)etmek
Not: İki sessizin yan yana geldiği her sözcükte ünsüz türemesi olmayabilir.süssüz, sessiz, hissiz…hisse, madde, elli, belli…yollar, ziller, sollamak, telli…
Ünlü Daralması
Türkçede geniş ünlüyle (a,e) biten bir sözcük “-yor” eki aldığında o sözcüğün geniş ünlüsünü “ı, i, u, ü” ye çevirerek daraltır.Aşağıda, birinci bölümde verilen sözcüklerin “ünlü daralmasından sonraki yazımları karşılarında verilmiştir.
söyle-yor>söyl(ü)yor.
anla-yor>anl(ı)yor.
yaşa-yor>yaş(ı)yor.
ar(a) – yor >ar(ı)yor.
kan(a) – yor >kan(ı)yor.
tuzl(a) – yor >tuzl(u)yor.
yakal(a) – yor >yakal(ı)yor.
düşl(e) – yor >düşl(ü)yor.
Not: Bazı kullanımlardaki iki ünsüz arasına giren yardımcı sesler ünlü daralmasını andırır. Bu kullanımlar ünlü daralması değildir. biliyor, duruyor, geçiyor, bakıyor, atıyor, yanıyor, seziyor, vuruyor, üzüyor, yüzüyor
Not: Türkçede “ye-, de-, ne” sözcüklerinin bazı kullanımlarında y kaynaştırma ünsüzünden önceki geniş ünlüde daralma olur. Bunların dışındaki sözcüklerde “y” kaynaştırma ünsüzünden önceki geniş ünlüde daralma olmaz.
ye – y – ecek yiyecek
ye – y – in yiyin
de – y – ecek diyecek
ne – y – e niye
Ulama
Sözcüklerin sonundaki ünsüzlerin bir sonraki sözcüğün başındaki ünlülere ulanarak (bağlanarak) okunmasıdır. Aşağıdaki dizelerde, altı çizili bölümlerde ulama vardır.
Hep bülbül_öterdi bağımızda, bahçemizde
Ilık bir sonbahar_akşamında yüreğim_aşkınla dolu
Bir hayal_için sürdüm_atımı ufuklara
Yok_artık yaralı kalbimde sevgiden_eser
Kapından_ağır_ağır geçtim_ey güzel
Not: Arasında noktalama işareti bulunan sözcüklerde ulama yoktur. Polis, arabaları durdurdu. Gençlik, insana her şeyi güzel gösterir. Leyla’yı rüyamda gördüm, ağlıyordu.
Sert ünsüzlerden biriyle (f, s, t, k, ç, ş, h, p) biten bir sözcükten sonra yumuşak ünsüzle “c, d, g” başlayan bir ek gelirse ekin başındaki yumuşak ünsüzler “ç, t, k” şeklinde değişerek sertleşir. Aşağıda, birinci bölümde verilen sözcüklerin “ünsüz benzeşmesinden sonraki yazımları karşılarında verilmiştir.
balık-cı balıkçı
kitap-cı kitapçı
sert-ce sertçe
sınıf-da sınıfta
uçak-dan uçaktan
yürümüş-dü yürümüştü
beklet-di bekletti
1975’de 1975’te
seç-gin seçkin
konuş-gan konuşkan
Ünsüz Yumuşaması (Değişimi)
Süreksiz sert ünsüzlerden biriyle (p, ç, t, k) biten bir sözcükten sonra ünlüyle başlayan bir ek gelirse süreksiz sert ünsüzler yumuşayarak “b, c, d, g, ğ”ye dönüşür. Aşağıda, birinci bölümde verilen sözcüklerin “ünsüz yumuşaması”ndan sonraki yazımları karşılarında verilmiştir.
hesap – ı hesabı
uçak – a uçağa
amaç – ım amacım
dert-i derdi
kalp – i kalbi
ahenk – i ahengi
ayak -ı ayağı
Not: Tek heceli sözcüklerin bazılarında yumuşama olmaz. suç – u, et -i, tek -i, top – u, at-ı Özel adlarda yazarken yumuşama olmaz, konuşurken olur.
Sinop’a, Çınarcık’ın, Susurluk’a, Burak’ın Bazı yabancı sözcüklerde yumuşama olmaz.
hukuk – u, hürriyet – i, edebiyat -ı, dikkat – i, paket – i, evrak -ı, davet – i, merak – ım, sıhhat – i, semt – i
Bazı türemiş sözcüklerde yumuşama olmaz. yazıt -ı, karşıt -ı, yanıt -ı, özet – i, anıt -ı
Ses Düşmesi (Hece Düşmesi)
a. Ünlü Düşmesi
İkinci hecesinde dar ünlü bulunan bazı sözcükler, ünlüyle başlayan bir ek aldığında ikinci hecesindeki dar ünlüsünü düşürür. Aşağıda, birinci bölümde verilen sözcüklerin “ünlü düşmesinden sonraki yazımları karşılarında verilmiştir. kar(ı)n – ı karnı boy(u)n – um boynum keş(i)f – i keşfi bur(u)n – u burnu şeh(i)r – e şehre as(ı)l -ı aslı buy(u)r – un buyrun zih(i)n – im zihnim gön(ü)l – üm gönlüm
Not:İkilemelerde ses düşmesi olayı olmaz. burun buruna, omuz omuza, göğüs göğüse şehirden şehire, gönülden gönüle İkinci hecesinde dar ünlü bulunan her sözcükte ve özel adlarda düşme olmaz. seçim – e, yapıt – ın, biçim -i, durum – a Emir’in arkadaşları ziyarete gelmiş.
Kitabını Ufuk’a verdim.
Bazı sözcükler türerken ünlü kaybına uğrar.
ay(ı)r -ı ayrı
sıy(ı)r – ıl – mak sıyrılmak
çev(i)r – il – mek çevrilmek
kav(u)r – ul – mak kavrulmak
iler(i) – le – mek ilerlemek
kok(u) – la – mak koklamak
oy(u)n – a – mak oynamak
uy(u) – ku uyku
İkinci hecesinde dar ünlü bulunan bazı sözcüklerle “olmak” ve “etmek” yardımcı eylemiyle bileşik eylem oluşturulurken dar ünlü düşer.
sab(ı)r + etmek sabretmek
kay(ı)t + olmak kaydolmak
keş(i)f + etmek keşfetmek
Bazı sözcüklerin birleşmesi sırasında ünlülerin düştüğü görülür.
kay(ı)n + ana kaynana
cuma + (e)rtesi cumartesi
kahv(e) + altı kahvaltı
n(e) + için niçin
sütl(ü) + aş sütlaç
b. Ünsüz Düşmesi
Genellikle “k” ünsüzüyle biten bazı sözcükler “cık, -cik, -cuk, -cük, cek, -cak, -1” eki aldığında “k” ünsüzü düşer.
Aşağıda, birinci bölümde verilen sözcüklerin “ünsüz düşmesinden sonraki yazımları karşılarında verilmiştir.
küçü(k) -cük küçücük
mini(k)-cik minicik
Ses Türemesi
Ünlü Türemesi: “-cık, -cik” eki alan bazı sözcüklerde ek ile sözcüğün arasında “a, e, ı, i” ünlülerinin türediği görülür.
az – cık--- az(ı)cık
bir – cik--- bir(i)cik
genç – cik ---genc(e)cik
dar – cık--- dar(a)cık
Aşağıda, birinci bölümde verilen sözcüklerin “ünlü türemesi”nden sonraki yazımları karşılarında verilmiştir.
b. Ünsüz Türemesi
Bazı sözcüklerde, “olmak” veya “etmek” yardımcı eylemiyle bileşik eylem oluşturulduğunda ya da bu sözcüklere ünlü bir ek getirildiğinde ünsüz türemesi görülür.
af+etmek af(f)etmek
his+etmek his(s)etmek
zan+etmek zan(n)etmek
Not: İki sessizin yan yana geldiği her sözcükte ünsüz türemesi olmayabilir.süssüz, sessiz, hissiz…hisse, madde, elli, belli…yollar, ziller, sollamak, telli…
Ünlü Daralması
Türkçede geniş ünlüyle (a,e) biten bir sözcük “-yor” eki aldığında o sözcüğün geniş ünlüsünü “ı, i, u, ü” ye çevirerek daraltır.Aşağıda, birinci bölümde verilen sözcüklerin “ünlü daralmasından sonraki yazımları karşılarında verilmiştir.
Not: Türkçede “ye-, de-, ne” sözcüklerinin bazı kullanımlarında y kaynaştırma ünsüzünden önceki geniş ünlüde daralma olur. Bunların dışındaki sözcüklerde “y” kaynaştırma ünsüzünden önceki geniş ünlüde daralma olmaz.
ye – y – ecek yiyecek
ye – y – in yiyin
de – y – ecek diyecek
ne – y – e niye
Ulama
Sözcüklerin sonundaki ünsüzlerin bir sonraki sözcüğün başındaki ünlülere ulanarak (bağlanarak) okunmasıdır. Aşağıdaki dizelerde, altı çizili bölümlerde ulama vardır.
Hep bülbül_öterdi bağımızda, bahçemizde
Ilık bir sonbahar_akşamında yüreğim_aşkınla dolu
Bir hayal_için sürdüm_atımı ufuklara
Yok_artık yaralı kalbimde sevgiden_eser
Kapından_ağır_ağır geçtim_ey güzel
Not: Arasında noktalama işareti bulunan sözcüklerde ulama yoktur. Polis, arabaları durdurdu. Gençlik, insana her şeyi güzel gösterir. Leyla’yı rüyamda gördüm, ağlıyordu.