Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Şiirde ahenk ve yapı unsurları

Şiirde ahenk ve yapı unsurları nelerdir?

Bu soruya 1 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    Poseidon

    • 2020-01-10 15:53:57

    Cevap :

    ŞİİRDE AHENK ÖGELERİ

    Şiirde ahenk ögeleri; ölçü (aruz, hece), kafiye, redif, aliterasyon, asonans ve kelime tekrarlarıdır.

    Ahenk

    Ahenk kelimesi uyum anlamına gelmektedir. Edebiyatta ise kelimelerin birbiriyle ses ve anlam bakımından etkileyici bir bütün olması anlamındadır.
    Şiirde ahenk; ustaca kullanılan ses akışı, söyleyiş, ritim, ölçü ve her türlü ses benzerliğiyle sağlanır. Şiirde ahengi sağla-mak için ölçü, uyak, vurgu, tonlama gibi değişik unsurlar kullanılır.
     
    Şiirde ahengi sağlayan unsurları şöyle sıralayabiliriz:
     
    Vurgu
     
    Bir kelimede hecelerden birinin diğerlerine göre daha baskılı, daha kuvvetli söylenmesidir. Vurgu hem kelimenin anlamını güçlendiren hem de şiiri ahenkli kılan bir unsurdur. Vurgulama ve tonlama şiirin ahengini ve etki gücünü bir kat daha artırır.
     
    Örnek: 
    Gök sarı toprak sarı çıplak ağaçlar sarı
    Arkada zincirlenen Toros Dağları 
     
    Tonlama
    Anlatılmak istenen duygu veya düşüncenin daha etkili ifade edilebilmesi için ses tonunu değiştirerek okumaya tonlama denir. Böylece acıma, üzüntü, özlem, hayranlık, sevgi  gibi duygular belirginlik kazanır.
     
    Örnek:
    Bir sarsıntı... Uyandım uzun süren uykudan,
    Geçiyordu araba yola benzer bir sudan.
     
    Ölçü
    Ahengi sağlamak şiire belli bir düzen vermek için şiirlerde çeşitli ölçüler kullanılır. Türk edebiyatında hece ve aruz ölçüsü olmak üzere iki çeşit ölçü kullanılmıştır.

    Uyak (Kafiye) ve Redif
     
    Redif:  Mısra sonlarında bulunan aynı görevdeki ses, ek ve kelime tekrarlarıdır.
     
    Her yalana kanmışım      kafiye:’’an’’
    Her söze inanmışım      redif: ‘’mışım’’
    Ben artık sevgiden de 
    Bıkmışım, usanmışım
     
    Uyak:  Dize sonlarında bulunan ve görevleri farklı olan ses 
    veya ek benzerlikleridir.
    Uyak Çeşitleri
     
    a.  Yarım Uyak:  Sadece bir ünsüzün benzeşmesiyle oluşan kafiyeye yarım uyak denir.
     
    Ecel büke belimizi
    Söyletmeye dilimizi
    Hasta iken halimizi
    Soranlara selam olsun
     
    b. Tam Uyak: Biri ünlü biri ünsüz olmak üzere iki sesin benzerliğiyle oluşan uyağa tam uyak denir.
     
    Ben gideyim yol gitsin, ben gideyim yol gitsin;
    İki yanımdan aksın bir sel gibi fenerler
    Tak, tak ayak sesimi aç köpekler işitsin
    Yolumda bir tak olsun zulmetten taş kemerler
     
    c.  Zengin Uyak:  En az üç sesin benzerliğiyle oluşan uyağa zengin uyak denir.
     
    Bir idamlık Ali vardı, asıldı
    Kaydını düştüler, mühür basıldı
    Geçti gitti, birkaç günlük fasıldı.
     
    d. Cinaslı Uyak:  Aynı seslerden oluşan; fakat farklı anlamları karşılayan kelimelerle yapılan uyağa cinaslı uyak denir. 
    Cinas bir kelimenin tekrarı değildir. Kelimenin eş sesli olarak başka anlamlarda kullanılmasıdır.
     
    Kalem böyle çalınmıştır yazıma 
    Yazım kışa uymaz kışım yazıma
     
    Bu beyitteki ‘’yazıma’’ sözcüklerinin yazımı aynıdır; ancak birinci dizede kaderime anlamında ikinci dizede ise yaz mevsimi anlamında kullanıldığından cinaslı uyaktır.
     
    NOT:  Yazımları ve anlamları aynı olan iki sözcük redif; yazımları aynı ancak anlamları farklı olan iki sözcük cinaslı kafiye oluşturur.
     
    NOT: Uzun okunan ünlüler iki ses değerinde kabul edilir.

    Şiirde Yapı

    Nazım Birimi

    Bir şiirde anlam bütünlüğünü sağlayan en küçük birime nazım birimi denir. Türk edebiyatında değişik dönemlerde farkı nazım birimleri kullanılmıştır.

    Mısra (dize): Coşku ve heyecanı dile getiren metinlerde, yani şiirde yapıyı meydana getiren her bir satıra mısra ya da dize denir.
    Beyit: İki mısradan meydana gelen nâzım parçasına beyit denir. Divan edebiyatında gazel, kaside gibi nazım şekilleri beyitlerden meydana gelir.
    Bent: Bir şiiri meydana getiren bölümlerden her birine bent denir. Beyit ve dörtlükte dize sayısı bellidir, ancak bentlerde dize sayısı değişebilir.
    Dörtlük (kıta): Dört dizeden oluşan nazım birimine kıta denir.

    NAZIM ŞEKİLLERİ

    Kafiye örgüsüne ve mısra sayılarına göre manzumelerin aldığı biçime, sundukları görünüme nazım şekli denir. Türk edebiyatının değişik dönemlerinde kullanılan nazım şekilleri şunlardır:

    1. Koşuk: “Sığır” denilen sürek avları sırasında söylenen şiirlerdir. Konusu daha çok doğa, aşk, savaş ve yiğitliktir.
    2. Sagu: “Yuğ” adı verilen ölüm törenlerinde, ölen kişilerin erdemlerini ve duyulan acıları dile getiren şiirlerdir.
    3. Destan: Toplumu derinden etkileyen olaylar sonunda halk arasında kendiliğinden oluşan uzun nazım türüdür.

    Halk Şiiri Nazım Şekilleri

    Anonim halk edebiyatı nazım şekilleri
    Mani: Başta aşk olmak üzere hemen her konuda, 7’li hece ölçüsüyle söylenir, tek dörtlükten oluşur.
    Ninni: Annenin çocuğunu uyutmak için kendine özgü bir ezgiyle söylediği şiirlerdir.
    Türkü: Ezgi eşliğinde söylenir. Genellikle hece vezninin 7, 8 ve 11’li kalıplarıyla söylenir. Her kıta türkünün asıl sözlerinin bulunduğu bent ile nakarattan meydana gelir.
    Ağıt: Ölen kişinin ardından duyulan acıları dile getiren şiirlerdir.

    Âşık edebiyatı nazım şekilleri

    Koşma: 11’li hece ölçüsüyle aşk, ayrılık, gurbet, sevgi, doğa, yiğitlik gibi geniş çerçeveli konular işlenir.
    Semai: Koşma ile aynı konular işlenir. Kafiye düzeni koşma ile aynıdır. 8 ‘li ölçüyle söylenir.
    Varsağı: Toros Dağları ve Adana civarında yaşayan “Varsak” boylarının söyledikleri şiirlere denir.
    Destan: 11’li hece ölçüsüyle söylenir. Kafiye düzeni koşma ile aynıdır. 

    Tekke-tasavvuf edebiyatı nazım şekilleri

    1. İlahi: Tekke edebiyatının ana nazım türüdür. 7, 8 ve 11’li hece ölçüsüyle söylenir. Fanilik, Allah sevgisi, nefsin öldürülmesi temel konusudur. En büyük ustası Yunus Emre’dir.
    2. Nefes: İlahilerin konularının Bektaşilerce söylenmesi sonucu ortaya çıkmış türdür.
    3. Deme: Alevi tekkelerinde tören sırasında makamla ve sazla söylenen şiirlerdir.
    4. Nutuk: Tekke edebiyatında pirlerin ve mürşitlerin, tarikata yeni giren müritleri bilgilendirmek tarikat derecelerini ve tarikat adabını öğretmek amacıyla söylenen didaktik şiirlerdir.
    5. Devriye: Evrendeki canlı cansız her şeyin Allah’tan geldiğini ve yine ona döneceğini ifade eden “devir” kuramını yansıtan şiirlerdir.
    6. Şathiye: Dinî ve tasavvufi halk şiirinde genel olarak mizahi manzumelere şathiye adı verilir. İnançlardan teklifsizce, alaylı bir dille söz eder gibi söylenen şiirlerdir.
    Divan Şiiri Nazım Şekilleri

    Gazel: Güzellik, aşk, kadın, şarap gibi konuları işler. Araplardan Farslara, onlardan da Türklere geçmiştir. 
    Kaside: Din ve devlet büyüklerini övmek amacıyla yazılan şiirlere denir. En az 33 en fazla 99 beyitten oluşur. Kafiye düzeni gazelle aynıdır. 
    Mesnevi: Beyit sayısı sınırsızdır. Konu sınırlaması yoktur. Genellikle savaş, aşk, tarihi olaylar, dinî olaylar gibi konular işlenir. Her beyiti kendi arasında kafiyelidir. 
    Müstezat: Gazelin özel bir biçimine denir. Uzun dizelere kısa bir dize eklenerek yazılır. Uzun ve kısa dizeler gazel gibi kendi aralarında uyaklanır. 
    Kıt’a: Genellikle iki beyitten oluşur. 9 ila 10 beyte kadar yazılanları da vardır. Matla’ ve mahlas beyti yoktur. “xa, xa, xa…” biçiminde örgülenir.


    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz







    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.