Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Siz bilmezsiniz size anlatmak da istemem

siz bilmezsiniz size anlatmak da istemem sorusunun cevabı nedir?

Bu soruya 1 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    muzur06

    • 2021-11-16 21:02:05

    Cevap : Siz bilmezsiniz size anlatmak da istemem sorusunun cevabı

    ''Siz bilmezsiniz size anlatmak da istemem'' dizeleri Sezai Karakoç'un Ötesini Söylemeyeceğim adlı şiirinde geçen sözlerdir.

    Ötesini Söylemeyeceğim

    Kırmızı kiremitler üzerine yağmur yağıyor

    Evimizin tahtadan olduğunu biliyorsunuz

    Yağmur yağıyor ve bazı tahtalar vardır

    Suyun içinde gürül gürül yanan

    Dudağımı büküyorum ve topladığım çalıları

    Bekçi Halilin kız kardeşinin oğluna ait

    Daha doğrusu halasından kendisine kalacak olan

    Arsasındaki yıkık duvarın iç tarafına saklıyorum

    Hiç kimsenin bilmesine imkan yok

    İmkan ve ihtimal bile yok sizin bilmenize Bay Yabancı

    Ve yağmur yağıyor ben bir şeyler olacağını biliyorum

    Ellerime bakıyorum ve ellerimin benden bilgili

    Bir hayli bilgili olduğunu biliyorum

    Bilgili fakat parmaklarım ince ve uzun değil

    Sizin bayanınızınki gibi ince ve uzun değil

    Annemi babamı karıştırmayın işin içine

    İnanmazsınız ama onların şuncacık

    Şuncacık evet şuncacık bir alakaları bile yok

    Sizin def olup gitmenizi istiyorum işte o kadar

    Ali de istiyor ama söylemekten çekiniyor

    Halbuki siz insanı öldürmezsiniz değil mi?

    Gidiniz ve öteki yabancıları da beraber götürünüz

    Tuhaf ve acaip şapkalarınızı da beraber götürünüz emi

    Boynunuzdaki o uzun ve süslü şeritleri de

    Kirli çamaşırları tahta döşemelerin

    Üzerinde bırakmamanızı yalvararak istiyeceğim

    Yalvararak istiyeceğim diyorum Medeni Adam

    Siz bilmezsiniz size anlatmak da istemem

    Kardeşim Ali gömleğinizi mutlaka giyecektir

    Halbuki ben Bay Fransız sizin gömleğinizi

    Hatta Matmazel Nikolun o kırmızı ipekli gömleğini

    Hani etekleri şöyle kıvrım kıvrımdır ya

    Bile giymek istemem istemiyeceğim

    Evimizin tahtadan olduğunu biliyorsunuz

    Kibrit gibi iç içe sıkışmış tahtadan

    Hem şu bildiğiniz usule de lüzum yok

    Tepesi demir askerleriniz babamı alıp götürmeseler

    O zaman siz görürsünüz Bay Yabancı

    Ağaçların tepesine çıkabileceğimizi

    Ben ve kardeşim Alinin anlayabileceğinizi umarım

    Siz uyuduktan sonra odanıza girebileceğimizi

    -Ben bunu ispat edeceğim-

    Hani sizin şu yüzü kurabiye bir bayanınız var ya

    Beyaz ve yumuşak

    Hani tepesinde ikisi kısa biri uzun üç tüy var

    Onu siz başka yerlerden getiriyordunuz

    Sayın Bayanınızın gözleri çakmak çakmak yanıyordu

    Siz ötekini Bay Yabancı gizli gizli öpüyordunuz

    Elinizle onu belinden tutuyordunuz sonra öpüyordunuz

    Siz bizi görmüyordunuz

    Biz ağacın tepesinden seyrediyorduk

    Siz onu çok öpüyordunuz

    Ötesini söylemiyeceğim Bay Yabancı

    Ben siz belki bilmezsiniz on yaşındayım

    Annem böyle konuşmak ayıptır dedi

    Annem o kadına şeytan diyor

    Bizim kediler de ona tuhaf tuhaf bakıyorlar

    Siz şeytanı çok seviyorsunuz galiba Bay Yabancı

    Siz şeytanı niçin bu kadar çok öpüyorsunuz

    Kabul ediyorum sizinki bizimkinden daha güzel

    Ama bizimki sizinkinden daha efendi daha utangaç

    Onu hiç görmedim o bize hiç gelmiyor

    Hele yağmur onu hiç deliğinden çıkarmıyor sanıyorum

    Ben yağmuru çok seviyorum Bay Yabancı

    Sizin ıslak saçlarınızı hiç sevmiyorum

    Tunusluların saçlarına benzemiyor sizin saçlarınız

    Bizim saçlarımıza benzemiyor sizin saçlarınız

    Ben karayım beni de amcamın oğlu seviyor

    Sizin o kadını sevmiyor Süleyman

    Süleyman benden başka kimseyi sevmiyor

    Ben de onu seviyorum

    Onu ve bizim evi seviyorum

    Bizim evin her tarafı tahtadandır

    Ayrıca matmazelin üzerine

    Bir akrep atabileceğimi de düşünün

    Tam karnının beyaz yerinden tutarsanız bir şey yapmaz

    Ama onu Matmazel bilmez ki o tam kuyruğundan tutar

    Sizin Matmazel bir ölse siz onu bir daha göremezsiniz

    Halbuki bizim ölülerimizi teyzem görüyor

    Onlarla konuşuyor onlara ekmek veriyor

    Onlar ekmek yiyor anladın mı Bay Yabancı

    Matmazel bir ölse ona kimse ekmek vermez

    Onun için gidip şapkalarınızı da beraber götürün

    Melekler bir demir parçasının üzerine oturmuşlar

    Her biri bir damla atıyor aşağıya

    İşte yağmur bunun için yağıyor

    Ben bunun için yağmuru seviyorum

    Yağmur bizim için yağıyor

    Çalılar için Süleymanın tabancası için

    Kalkıp gidin kırmızı kiremitler üzerine

    Bizim tahta evin üzerine yağmur yağıyor

     Sezai Karakoç, Şiirler III körfez/şahdamar/sesler, 6. baskı, İst.1996





    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.