Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Sömürgecilik ile emperyalizm farkı

Sömürgecilik emperyalizm farkı nedir

Bu soruya 1 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    Kenan17

    • 2021-01-04 18:39:31

    Cevap : Sömürgeciliğin, emperyalizmden en önemli farkı, doğrudan doğruya yönetme ve o aşamada kapitalizmde serbest rekabet olduğu halde, sömürgelerde hiçbir rekabet olmaması ve bunun silah zoruyla, devlet terörüyle sağlanması.

    Emperyalizm, sözcük olarak imparatorlukla aynı kökten. Ancak bu şaşırtmasın. Sözcüğün esas kökeni Latince "imperare" mastarı. "Hakim olmak, hükmetmek" anlamlarına geliyor. Emperyalizm sözcüğünün siyasi literatürde kullanılması ise 19. yüzyıl başlarında ortaya çıkıyor. Napolyon'un başka ülkeleri fethetme çabaları için kullanılıyor. 19. yüzyılın son çeyreğinde ise, İngiliz hükümetlerinin sömürgeci (kolonyal) politikaları için kullanılıyor. 20 yüzyıl başlarında "Tekelci Kapitalizm"in ortaya çıkmasıyla birlikte günümüzdeki anlamını kazanıyor. Bugün emperyalizm sözcüğü ile tekelci kapitalizm sözcüğü eşanlamlıdır. Lenin, emperyalizm için, "kapitalizmin en üstün ve en son gelişme aşaması" diyor.

    Kolonyalizm (Sömürgecilik), sanayi devriminin ortaya çıkması, diğer bir deyişle kapitalizmin gelişmeye başlamasıyla birlikte ve keşiflerle yayılıyor. Ancak sömürgecilik politikası da 19. yüzyılın son çeyreğinde tam anlamıyla vahşi bir ava dönüşüyor. İlk kapitalist ülkelerden İngiltere ve Fransa 19. yüzyılın ortalarına kadar Asya, Amerika ve Afrika'da çok geniş alanları kolonileştirmiş ve en önemli yerleri ele geçirmiş durumdalar. Bu yüzyılın sonunda ise, kapitalistler arasında sömürge kapma savaşları başlıyor.

    Sömürgelerde, sömürgeci kapitalist ülke kimse, onun doğrudan hakimiyeti var. Sömürgeciler bu ülkeleri doğrudan doğruya kendileri yönetiyorlar. Sömürge olan ülkeler, genellikle, yeraltı ve yerüstü zenginlikleri çok olan ülkeler. Hem bunlara el koyuyorlar, hem de işgücünü çok daha ucuza çalıştırarak, kendi ülkelerinde elde ettiklerinden çok daha fazla artı değer elde ediyorlar.

    Burada özellikle vurgulanması gereken şu, sömürgelerde serbest rekabet yok, sömürgeci kapitalist, en acımasız yöntemlerle, açlıkla, cinayetlerle, her çeşit baskı ve devlet terörü ile sömürgedeki ekonomiyi belirliyor.

    Sömürgeciliğin, emperyalizmden en önemli farkı, doğrudan doğruya yönetme ve o aşamada kapitalizmde serbest rekabet olduğu halde, sömürgelerde hiçbir rekabet olmaması ve bunun silah zoruyla, devlet terörüyle sağlanması.

    20. yüzyılın başlarında ise, kapitalizmde serbest rekabet dönemi bitiyor ve tekelci kapitalizm ortaya çıkıyor. Bu dönemde tekeller ekonominin her alanına hakim hale geliyor. Sanayi sermayesi ile banka sermayesi bütünleşiyor. Finanskapital ortaya çıkıyor. Kapital ihracı büyük önem kazanıyor. Savaşlar tabbi ki bitmiyor. Ancak doğrudan işgal ve yönetme zorunlu olmaktan çıkıyor. Zaten serbest rekabet bittiği için, silah zoruyla rakiplerini devre dışı bırakmaya da gerek kalmıyor. Yani, boyunduruğu altındaki ülkelere, silahtan ziyade, sermaye ve ekonomik güçle giriyor ve doğrudan doğruya yönetmiyor.

    Sonuç olarak iki kavram oldukça birbirine geçmiş durumda ve günlük konuşmada birbirinin yerine de kullanılabiliyor. Ancak sömürgecilik, ilk kapitalist dönemlerde görülen, doğrudan işgal edilmek suretiyle başka ülkelerin sömürülmesi yöntemi. Emperyalizm ise 20. yüzyılın başından itibaren ortaya çıkan ve günümüzde de süren tekelci kapitalist sömürü

    Sömürgecilik (kolonyalizm); köleci toplumdan beri gözlenen bir olgudur. Sömürgecilikte esas olan bir baska devletin ilhak edilmesi, ele geçirilmesidir. Genel olarak ele geçirilen yere bir genel vali atanır. Bu şekilde ülke kopraklarının tamamı sömürgeci devletin topramklarına katılmış olur. Sömürge yapılan ülkenin bütün yeraltı -yer üstü kaynakları, ve insanları sömürülür. Genel olarak sömürgeci devletler imparatorluklar olarak tezahür ederler. Roma imparatorluğu, Britanya imparatorluğu ve Osmanlı imparatorluğu en bilinen sömürgeci devletlerdir.
    Bir devletin sömürge haline getirilmesi kadar elde tutulması da devasa insan ve asker gücü gerektirir. Ulusal mücadelelerin başlamasıyla birlikte dünya yüzünde spesifik yerler dışında terkedilmiştir.

    özetlersek; Sömürge, bir ülkenin siyasal ve hukuksal olarak bir başka ülkenin eklentisi haline getirilmesi demektir. Bu durum yalnızca bir sömürü ilişkisini değil, esas ve ayırt edici özelliği bakımından hukuksal-siyasal bir statüyü anlatır. Sömürgecilik, siyasal bağımsızlıktan yoksun kılınmış sömürgelerden oluşan bir sömürge imparatorluğu kurmak anlamına gelir.

    Emperyalizm; Kapitalizmin geliymesiyle birlikte tarih sahnesine çıkar,emperyalizm kavramı güçlü devletlerin sömürgeci dış politikası anlamına gelmeyip, bir bütün olarak kapitalist sistemin 20. yüzyılın başından itibaren girdiği evreyi anlatır. Kapitalizmin geçmişteki sömürgecilik dönemine özgü yayılmacılık eğilimi ile, günümüzde mali sermaye egemenliğine dayanan emperyalist tarzda yayılma eğilimini birbirinden ayırt etmek gerekir. Kapitalizmin emperyalizm çağı ise en güçlü mali-sermaye gruplarının dünya ölçeğinde oluşturdukları nüfuz alanlarına dayanır. Bu mali-sermaye gruplarının tüm dünyayı sömürmeleri için, çağımızda artık geri ülkeleri mutlaka sömürge statüsünde tutmaları gerekmiyor. Geri ülkeler siyasal bağımsızlıklarını kazanmakla sömürge statüsünden çıkıyorlar. Ama emperyalizm kıskacından çıkmaları yine de mümkün olmuyor, çünkü emperyalizm esas olarak bir siyasal bağımlılık biçimini değil, ekonomik ve mali bağımlılığı anlatır. Emperyalizmin en büyük özelliği ilişki kurduğu ülkeye mali ve sanayi sermaye ihraç ederek, artı-değer üretimine el koymasıdır. Ekonomik olarak o ülke bağımlı hale getirilmiş olur. En bilenen emperyalist ülkeler ABD, Britanya, Almanya ve Japonya gibi ülkelerdi

    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.