Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Sosyolojik imgeleme örnek

Sosyolojik imgeleme örnekLER

Bu soruya 4 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    gokturk

    • 2020-11-23 09:48:02

    Cevap : Sosyolojik imgelem, sosyolojik vizyonu, sosyoloji etkinliği sırasında, bireyin görünüşe göre özel olan problemleri ile toplumsal meseleler arasındaki bağlantıları görebilen/görmeyi amaçlayan zihinsel bir tutuma işaret etmektedir. 

    Kapkaç sorununu örnek verecek olursak ;
    Kapkaç konusu aslında kapkaça maruz kalan kişiyi etkilesede , toplum içerisinde her an başka bir kişi daha etkilenebilceğinden dolayı özel bir problem olmaktan çıkıp, toplumsal bir mesela haline dönüştürebilir.

    Kapkaç meselesini sosyolojik imgelem kapsamında ele alırsak, 
    Bir toplumda toplumsal kuralları çiğneyenlerin sayısının veya toplumun suç olarak addettiği davranışların çok olması ye yaygınlık kazandığı"durumlar, o toplumsal yapının sağlıklı işlemediğinin bir işareti kabul edilir. Böyle durumlarda, toplumda normal kurallardan ayrılma ya da suç kabul edilen davranışların yayılmasına etki eden bir takım faktörlerin var olup olmadığı, var ise, nelerdir sorusunun cevabının aralanması önemlidir. Bir başka ifadeyle toplumda hangi durum ve şartlarda suç oranlarında artış olmaktadır.

    Türkiye'de kapkaç, giderek gasp ve teröre dönüşmeye başlamış, artan kapkaç terörü ve korkusu nedeniyle, bir çok kent de aileler çocuklarını tek başına sokağa göndermekten, kişiler ise, tek başına sokaklarda yürümekten korkar hale gelmişlerdir. Öyle ki toplumda huzur ve sükunun kaybolmaya başladığı yönünde bir endişe doğmaya başlamıştır. Toplumda adli olayların sayısında da büyük bir artış görülmektedir.

    Bir toplumdaki siyasi, ekonomik ve sosyal hadiseler tek başlarına düşünülemezler. Bu olaylar gerek birbirleriyle ve gerekse toplum hayatının diğer kurumları ve problemleriyle ilişkilidir. Sosyolojik bakış yada paradigma, insan eyleminin genel kabul gören ve resmen tanımlanmış olan amaçların arkasında yatana bakmayı zorunlu kılar.

     O halde, sosyolojik bakış sosyal yapıların ve ilişkilerin dış yüzüne değil, bu yüzün arkasında yatan belirleyicilere eğilmeyi gerektirir. Toplumun ekonomik, siyasi ve sosyal problemlerini değerlendirmede ve gerekse anlamada bu gerçek göz önünde tutulmalıdır. Sosyolojik açıdan kapkaç olayları bir sorun olmakla birlikte aynı zamanda bir sonuç olarak da görülebilir. Belki de esas sorun sosyal yapı ve özellikle de sosyal yapının ana unsurları olan kurumların sağlıklı işleyemeyişinden kaynaklanmaktadır.

    Sosyolojik bakış, özde sosyal etkileşim bakımından neler olup bittiğine bakmaktır. Otorite veya resmi görevlilerce yanlış olan herşey ,sosyolojik bakımdan problem olmayabilir.Sosyolojik bakış, problemin kaynağına inmeyi ve çözümleri de sebeplere göre ortaya koymayı gerektirir. Bu çerçevede, suç yerine kanun, boşanma yerine evlilik, ihtilal yerine hükümet sosyolojik problem olarak nitelendirilebilir.

    Bu bağlamda şiddet ve kapkaç terörü gibi olayların sosyolojik açıdan incelenmesi, esas itibariyle, olayların ardında veya altında yatan faktörlere bakmaktır. Kısaca, şiddet ve kapkaç olgusu, sosyal, ekonomik ve siyasal yapılar ile, bunlar arasındaki etkileşim çerçevesinde ele alınıp birlikte incelenmek zorundadır.

    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    Zeus

    • 2020-11-24 03:52:04

    Cevap : Kahve Örneği:
    Kahve sadece bir içecek değildir. Sosyolojik imgelem yoluyla kahve içmenin bir çok anlamı olabilir.
    1. Gündelik toplumsal etkinliklerimizin bir parçası olarak simgesel bir değer taşır. Toplumsal bir etkileşimin ve törenin sembolü olarak görünür. Bir fincan kahvenin kırk yılı hatırı vardır gibi.
    2. Keyif verici bir maddedir.
    3. Ekonomik ve toplumsal ilişkiler kümesinin içinde yer alır.
    4. Siyasal bir içerik kazanması yoluyla Üçüncü dünya ülkelerinde en çok üretilmesi fakat birinci dünya ülkelerinde en fazla tüketilmesi kahvenin ülkeler arası bağımlılığın bir göstergesi olabilir.
    5. Kültürler arası değişimin göstergesi. Batı kökenli bir içecek olmamasına rağmen Kahvenin Avrupa'nın sömürge politikalar neticesinde Afrika’dan, Güney Amerika’dan Avrupaya taşınması gibi. 
    Sosyolojik imgeleme örnek

    Sunum İçeriği

    Cevap Yaz Arama Yap

    Zeus

    • 2020-11-24 03:52:47

    Cevap : Boşanma Örneği: Boşanma kişisel bir sorun gibi görünse de boşanmanın bir toplumda yaygınlık kazanmış olması bizleri sosyolojik imgelem vasıtasıyla boşanmanın bir tür toplumsal sorun olduğu gerçeğine götürür.

    İşsizlik, başörtüsü sorunu, gibi Sosyolojik imgelem yoluyla toplumsal bir problem olarak algılanabilirdir.
    Cevap Yaz Arama Yap

    Zeus

    • 2020-11-24 03:55:00

    Cevap :

    Kahvenin Sosyolojisi

    “Sosyolojik imgelem bizden, her şeyden önce, kendimizi gündelik yaşamlarımızın bildik sıradanlığından, yeni bir bakışla ‘uzaklaştırarak düşünmeyi’ gerektirir. Sıradan bir şeyi, bir fincan kahve içmeyi ele alalım. Hiç de ilginç görünmeyen böylesine bir davranış biçimi hakkında, sosyolojik bir bakış açısıyla söyleyecek ne bulabiliriz? Pek çok şey.

    Öncelikle, kahvenin yalnızca bir içecek olmadığını söyleyebiliriz. Kahve, bizim gündelik toplumsal etkinliklerimizin bir parçası olarak simgesel bir değer taşır. Kahve içmenin törensel yönü çoğunlukla kahvenin kendisini tüketmekten çok daha önemlidir. Pek çok Batılı için sabahları içilecek bir fincan kahve, kişisel rutinin merkezinde yer alır. Sabah kahvenin ardından, gün içerisinde çokluk başkalarıyla kahve içilir: Toplumsal bir törenin temeli. Kahve içmek için bir araya gelen iki insan, büyük olasılıkla gerçekte ne içtiklerinden çok bir araya gelmek ve çene çalmakla ilgilenmektedirler. Tüm toplumlarda yeme-içme aslında, toplumsal etkileşim ve törenlerin gerçekleştirilmesi için ortamlar yaratmaktadır; bunlar da sosyolojik inceleme için zengin bir konu ortaya çıkarmaktadır.

    İkincisi, beyin üzerinde uyarıcı bir etkisi olan kafein içeren kahve, keyif verici bir maddedir. Pek çok kişi kahveyi, sağladığı ‘fazladan uyanıklık’ için içer. İşyerindeki uzun günler ve ders çalışmakla geçen uzun geceler kahve molalarıyla daha çekilir hale gelir. Kahve alışkanlık yaratan bir maddedir, ne ki Batı kültüründe, kahve tiryakileri birçok insan tarafından uyarıcı kullananlar olarak görülmezler. Alkol gibi kahve de toplumun kabul ettiği bir maddedir, oysa örneğin marihuana böyle kabul görmez. Yine de, marihuana, hatta kokain kullanımını hoş gören, ancak hem kahve hem de alkole soğuk bakan toplumlar da vardır. Sosyologlar, neden böyle karşıtlıklar olduğuyla ilgilenirler.

    Üçüncüsü, bir fincan kahve içen biri, dünyanın bütününe yayılan karmaşık bir toplumsal ve ekonomik ilişkiler kümesi içerisinde yer almaktadır. Kahve, gezegenimiz[in] en zengin ve en yoksul bölgelerindeki insanları birbirine bağlayan bir üründür: Zengin ülkelerde büyük miktarlarda tüketilir, ancak esas olarak yoksul ülkelerde üretilir. Kahve, petrolden sonra uluslararası ticaretteki en değerli maldır; pek çok ülke için, dış ticaretten elde edilen en büyük kazancı sağlar. Kahvenin üretimi, taşınması ve dağıtımı, kahveyi içen insanlar arasındaki sürekli etkileşimleri gerektirir. (...)

    Dördüncüsü, bir fincan kahveyi yudumlamak, bütün bir geçmiş toplumsal ve ekonomik gelişme sürecini varsayar. Şimdilerde Batı beslenme biçiminin çok bilinen diğer kalemleriyle –çay, muz, patates ve beyaz şeker gibi- birlikte kahve, ancak 1800’lerin sonlarından başlayarak yaygın bir biçimde tüketilir hale gelmiştir (kahve, daha önceleri seçkinler arasında moda olmuşsa da). İçeceğin kökeni Ortadoğu olsa da, yaygın tüketimi iki yüzyıl öncesindeki Batı’nın yayılma dönemine gitmektedir. Bugün içtiğimiz kahvenin neredeyse tamamı, Avrupalılar tarafından sömürgeleştirilmiş bölgelerden (Güney Amerika ve Afrika) gelmektedir; kahve hiç bir biçimde, Batı beslenme biçiminin bir parçası değildir. Sömürge mirası, küresel kahve ticareti üzerinde devasa bir etkide bulunmuştur.

    Beşincisi, kahve, küreselleşme, uluslararası ticaret, insan hakları ve çevrenin yok edilmesi hakkındaki çağdaş tartışmaların merkezinde yer alan bir üründür. Kahve, yaygınlaştıkça ‘markalaşmış’ ve siyasallaşmıştır: Tüketicilerin hangi çeşit kahveyi içecekleri ve nereden satın alacakları konusundaki seçimleri, yaşam biçimi tercihleri haline gelmiştir. İnsanlar yalnızca organik kahve, kafeinsiz kahve ya da ‘adil bir biçimde alınıp satılan’ (...) kahveyi içmeyi tercih edebilirler. Starbucks gibi ‘şirketleşmiş’ kahve zincirleri yerine ‘bağımsız’ kahvehaneleri tercih edebilirler. Kahve içenler, insan hakları ve çevre konusunda sicilleri kötü olan belirli ülkelerden gelen kahveyi boykot etmeye karar verebilirler. Sosyologlar küreselleşmenin, insanların gezegenin uzak köşelerinde ortaya çıkan sorunlar hakkındaki bilinçlenmelerini nasıl arttırdığını ve onları yeni ortaya çıkan bilgileri kendi yaşamlarında kullanmaya nasıl yönelttiğini anlamaya çalışırlar.”

    (Anthony Giddens, Sosyoloji, s. 38-42)

    Toplumbilimsel imgelem, yalnızca bireyi ilgilendirir görünen pek çok olayın gerçekte daha geniş sorunları ve ilişkileri yansıttığını görebilmemizi sağlar. Boşanma, örneğin, ilk başlangıçta bireysel/kişisel bir sorun/durum olarak görülebilir. Ancak, bütün evliliklerin üçte birinden fazlasının ilk 10 yıl içinde bozulduğu herhangi bir ülkede, boşanma aynı zamanda toplumsal bir sorundur da. Ya da, Durkheim’in meşhur İntihar çalışmasında örneklediği gibi, bütünüyle bireysel bir durum olarak görülebilecek intiharın, özellikle de anomik intiharların pek çok toplumsal süreçle ve diğer toplumsal olgularla yakından ilişkisi mevcuttur.

    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.