İşte Cevaplar
Cevap : Bu dönem sanatçıları, Divan edebiyatında hiç bulunmayan makale, tiyatro, roman, hikâye, anı, eleştiri gibi yeni edebiyat türleri getirmişler, Divan edebiyatında bulunan şiir, tarih, mektup gibi edebiyat türlerini Batı anlayışına göre yeniden düzenlemişlerdir. Tanzimat edebiyatının özellikle ilk devirlerinde yetişen sanatçıların çoğu Montesquieu, Rousseau, Voltaire gibi Fransız devrimci yazarların etkisi altında kalarak, makale ve şiirlerinde zulüm ve haksızlık gibi konulara değinmişlerdir."Vatan", "millet", "hürriyet", "hak", "adalet, "kanun" gibi kavramları yaymaya çalışmışlar, “toplum için sanat” anlayışını benimsemişlerdir. Tanzimat edebiyatının ikinci devrinde yetişen sanatçılar ise (Recaizâde Mahmut Ekrem, Abdülhak Hamit, Sami Paşazade Sezai) bireysel konulara ağırlık vermişlerdir
Diğer Cevaplara Gözat
Diğer Cevaplara Gözat
Cevap : Tanzimat dönemiyle birlikte düzyazıda kullanılmaya başlanan yeni türler;
Tanzimat dönemini her anlamda bir “ilkler” dönemi olarak ele alabiliriz. Bu dönemde birçok türün ilk örneği verilmiştir. İlk örneklerin bir kısmı taklitten ibaret olduğu için yeteri kadar sanatsallık barındırmamıştır. Ancak kısa süre içerisinde Türk Edebiyatı batı seviyesinde eserleri ortaya koymayı başarmıştır.
Bu ilklerin büyük bir kısmına Tanzimat Dönemi sanatçıları imza atmıştır. Özellikle Şinasi edebiyatımıza yapı olarak birçok ilki kazandırmıştır. İlk imla kuralı kullanımı, ilk makale, ilk tiyatro ve roman, ilk öykü Tanzimat Döneminde ortaya konmuştur.
Tanzimat döneminde birçok türün ilk örneği verilmiştir. En önemli ilkler ise şunlardır:
Bütün sanat dönemlerinde olduğu gibi Tanzimat döneminde de edebiyat yaşanan tarihi ve siyasi iklimin etkisinde kalmıştır. Tanzimat döneminin zihniyeti edebi eserlere de yansımıştır. Batılılaşmanın etkisiyle Fransız edebiyatı örnek alınmış ve her anlamda batılılaşma hedeflenmiştir.
Tanzimat döneminde edebiyatımıza giren öğretici metinler ile birlikte sanatın temel amacı toplumu aydınlatmak olmuştur. Bunun sonucunda yazılan tiyatrolar oynanmak için değil okunmak içindir. Bu nedenle eserlerde toplumu ilerletmek ve Batılılaştırmak esas alınmıştır.
Tanzimat sanatçıları dilde sadeleştirmeyi savunmuşlardır. Ancak bu edebiyatçıların devlet adamı olması ve üst zümrede yer almalarının bir sonucu olarak bu düşünce eserlere yansımamıştır. Eserlerde eskisi gibi bir dil kullanılmıştır.
Tanzimat Şiiri ve Romanı
Tanzimat şiiri ve romanı her alanda incelenmeye değerdir. Şiir eskiden beri edebiyatımızın dinamosu olmuştur. Bu dönemde şiirde büyük yenilikler olmuştur. Şekil olarak eski gelenek devam ettirilmiş, şiirin konuları ise epey genişlemiştir. Şiirlerde özgürlük, medeniyet, eşitlik, vatanperverlik gibi konular işlenmeye başlanmıştır.
Romanda ise anlatım olarak yetkinlik kazanılamamıştır. İlk defa yazılan çeşitli türlerdeki romanlarda inanılmaz ihtiraslara ve tesadüflere yer verilmiştir. Romanın ilgi çekmesi için gerçeküstü ögeler kullanılmıştır. Zamanla romanda da biçim ve anlatım olarak kalite yakalanmıştır. Tanzimat romanı çeviriyle başlamış, Türkçe eserler ile gelişmiştir.
- Roman
- Öykü
- Eleştiri
- Makale
- Deneme
- Fıkra
Tanzimat dönemini her anlamda bir “ilkler” dönemi olarak ele alabiliriz. Bu dönemde birçok türün ilk örneği verilmiştir. İlk örneklerin bir kısmı taklitten ibaret olduğu için yeteri kadar sanatsallık barındırmamıştır. Ancak kısa süre içerisinde Türk Edebiyatı batı seviyesinde eserleri ortaya koymayı başarmıştır.
Bu ilklerin büyük bir kısmına Tanzimat Dönemi sanatçıları imza atmıştır. Özellikle Şinasi edebiyatımıza yapı olarak birçok ilki kazandırmıştır. İlk imla kuralı kullanımı, ilk makale, ilk tiyatro ve roman, ilk öykü Tanzimat Döneminde ortaya konmuştur.
Tanzimat döneminde birçok türün ilk örneği verilmiştir. En önemli ilkler ise şunlardır:
- İlk öykü Letaif-i Rivayat Ahmet Mithat Efendi
- İlk roman Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat Şemsettin Sami
- İlk makale Tercüman-ı Ahval Mukaddimesi Şinasi
- İlk eleştiri Namık Kemal
- İlk tiyatro Şair Evlenmesi Şinasi
- İlk fıkra Ahmet Rasim
Bütün sanat dönemlerinde olduğu gibi Tanzimat döneminde de edebiyat yaşanan tarihi ve siyasi iklimin etkisinde kalmıştır. Tanzimat döneminin zihniyeti edebi eserlere de yansımıştır. Batılılaşmanın etkisiyle Fransız edebiyatı örnek alınmış ve her anlamda batılılaşma hedeflenmiştir.
Tanzimat döneminde edebiyatımıza giren öğretici metinler ile birlikte sanatın temel amacı toplumu aydınlatmak olmuştur. Bunun sonucunda yazılan tiyatrolar oynanmak için değil okunmak içindir. Bu nedenle eserlerde toplumu ilerletmek ve Batılılaştırmak esas alınmıştır.
Tanzimat sanatçıları dilde sadeleştirmeyi savunmuşlardır. Ancak bu edebiyatçıların devlet adamı olması ve üst zümrede yer almalarının bir sonucu olarak bu düşünce eserlere yansımamıştır. Eserlerde eskisi gibi bir dil kullanılmıştır.
Tanzimat Şiiri ve Romanı
Tanzimat şiiri ve romanı her alanda incelenmeye değerdir. Şiir eskiden beri edebiyatımızın dinamosu olmuştur. Bu dönemde şiirde büyük yenilikler olmuştur. Şekil olarak eski gelenek devam ettirilmiş, şiirin konuları ise epey genişlemiştir. Şiirlerde özgürlük, medeniyet, eşitlik, vatanperverlik gibi konular işlenmeye başlanmıştır.
Romanda ise anlatım olarak yetkinlik kazanılamamıştır. İlk defa yazılan çeşitli türlerdeki romanlarda inanılmaz ihtiraslara ve tesadüflere yer verilmiştir. Romanın ilgi çekmesi için gerçeküstü ögeler kullanılmıştır. Zamanla romanda da biçim ve anlatım olarak kalite yakalanmıştır. Tanzimat romanı çeviriyle başlamış, Türkçe eserler ile gelişmiştir.