Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Tanzimat Fermanı Sunusu

Tanzimat Fermanı Hakkında Sunum

Bu soruya 2 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    Admin

    • 2015-10-08 05:01:57

    Cevap : Tanzimat dönemini anlatan sunu aşağıdadır. Başarılar.

    Diğer Cevaplara Gözat

    Sunum İçeriği

    1. Sayfa
    TANZİMAT DÖNEMİTÜRK EDEBİYATIppt_xppt_y

    2. Sayfa
    XIX. yy. edebiyatımızın girişimler dönemidir. Roman, öykü, tiyatro alanlarında ilk örnekler verilmiş, şiirdeki başkaldırmalar divanşiirine ilgiyi azaltmıştı. Çıkmaya başlayan özel gazeteler roman, öyküyayımlıyor, edebiyat adamlarının tartışmalarına yer veriyordu. Bazı kesimler Namık Kemal’in şiire getirdiği: “özgürlük, vatan, hak, insan-lık, esaret…” gibi kavramlarda kendi sorunlarını, kendi isteklerini, kendi kişiliğini bularak yeni edebiyat girişimlerine yandaş oldu.style.visibilityppt_wppt_hstyle.visibilityppt_wppt_hstyle.rotation

    3. Sayfa
    Tanzimat ile Divan Edebiyatı’nın KarşılaştırmasıDivan şiirindeki “parça güzelliği” yerine,Tanzimat şiirinde “bütün güzelliği” önemsenmiş.2) Divan edebiyatı yüksek zümredeki insanlara hitap ederken, Tanzimat edebiyatı halka seslenmiş.3) Divan şiirinde ölçü aruzdur, Tanzimat’ta ise aruzun yanında hece ölçüsü de kullanılmış.4) Divan nesrinde söz hünerleri gösterme,sanat kullanma esasken, Tanzimat nesrinde bir takım fikirleri halka ulaştırmak halkı bilgilendirmek ve eğitmek esastır.5) Divan edebiyatında aşk, şarap, kadın, eğlence, hayali konular işlenirken; Tanzimat ede- biyatında gerçek yaşam, tabiat, kişisel acı ve ızdıraplar, toplumsal konular işlenmiştir.6) Divan edebiyatında kullanılmayan birçok edebi tür Tanzimat edebiyatında kullanılmaya başlanmış (roman, hikaye, tiyatro, sone, terza-rima, triyole, gazete…)7) Divan edebiyatında dil ağır ve sanatlıdır; Tanzimat edebiyatında dil sadeleştirilmiş, halkın dili kullanılmıştır. style.visibilitystyle.visibilitystyle.visibility

    4. Sayfa
    Bu dönem edebiyatını iki bölümde incelemek gerekirDönem:Bu döneme Şinasi, Ziya, Namık Kemal okulu adı verilir.Bu dönemin başlıca sanatçıları: Şinasi, Ziya Paşa, Namık Kemal, Ahmet Mithat, Şemsettin Sami, Ahmet Vefik Paşa, Ali Suavi, Ahmet Cevdet PaşaBu dönemde “sanat toplum içindir” görüşü benimsenmiş.Bu dönemde amaç: “Divan edebiyatını yıkmak,yerine sosyal yaşamla geniş ölçüde alakalı inkılapçı bir edebiyat getirmek.Halka halk diliyle hitap etmek amacıyla sade dile ve halk Türkçesine önem vermekVatan sevgisi, millet duygusu, hürriyet aşkı, halk sevgisi… gibi duyguları halka aşı- lamak ve onları bu yolda eğitmek.Gazete, roman, öykü, makale, şiir, tiyatro… gibi yenilikleri Türk edebiyatına getirmek ve uygulamak.style.visibilitystyle.visibilitystyle.visibility

    5. Sayfa
    Şiirde estetik güzellik değil içerik ön plana çıkmıştır. Eski nazım şekilleriyle yeni kavram ve duyguları işlemişlerdir. Bu dönem sanatçıları ,edebiyatın yanında siyasetle de ilgilenmiştir. Ortaya konan eserler, taklit olduğu için teknik yönden zayıftır. Fransız edebiyatı örnek alınmıştır. Bu dönem sanatçıları genelde Romantizmin etkisindedir. Eserlerde rastlantılara çokça yer verilir. Okuyucuyu bilgilendirmek için olayların akışı sık sık kesilir. style.visibilitystyle.visibility

    6. Sayfa
    2. Dönem: Bu döneme Ekrem, Sezai, Hamit okulu adı verilir. Bu dönemin sanatçıları:” Abdulhak Hamit Tahran, Recaizade Ekrem, Sami Paşazade Sezai, Nabizade Nazım, Ebuziya Tevfik, Ali Bey… Bu dönemde “ sanat sanat içindir “ görüşü benimsenmiş. Siyasi ve toplumsal ideolojilerden uzak durmuşlar. Sanatta batılılaşmayı savunurlar Eski edebiyata karşı yeni edebiyatı savunurlar. I. Tanzimatçılara göre batı edebiyatını edebiyatımızda daha da kökleştirmişler. İdeolojik görüşlerini aktif olarak değil, eserlerindeki kahramanlarla işlemişler. Romanda realizmin tesiri şiirde ise romantizmin tesiri görülür. Dil ağırdır. style.visibilitystyle.visibilityppt_xppt_y

    7. Sayfa
    Gazetecilik eski işlevini yitirmiş. Tiyatro eserleri oynanmak için değil okunmak için yazılmış. Şiirde bireysel duygular anlatılmış ve güzel olan her şey şiire konu olmuş. Muallim Naci bu dönemde Divan edebiyatını savunan tek sanatçıdır.style.visibilitystyle.visibilityppt_xppt_y

    8. Sayfa
    Tanzimat Edebiyatının Genel ÖzellikleriDilin sadeleşmesi amaçlanmış, özellikle tiyatro, anı, mektup ve halka seslenen romanlarda bu amaç bir ölçüde gerçekleştirilmiştir. Ancak sanatçılar, eski alışkan- lıklarından tamamen kurtulamadıkları için yabancı sözcük ve kurallardan büsbütün sıyrılamamışlardır.Divan edebiyatının kullandığı şiir, tarih ve mektup gibi türleri batı anlayışına göre yenilemişlerdir.Makale, tiyatro, roman, hikaye, anı gibi yeni türler kullanılmaya başlanmıştır.Daha önce toplum sorunlarıyla hiç ilgisi bulunmayan sanatı; toplumu düzeltmek, eğitmek için bir dava aracı olarak kullanma anlayışına yönelmişlerdir.Fransız edebiyatından esinlenerek klasisizm, romantizm, realizm ve natüralizm akımlarının etkisinde eserler yaratılmıştır.6) Nesirde iç kafiye (seci) bırakılmış, anlatımda süs yerine, düşünceleri halka ulaştır- ma amacı güdülerek yeni bir nesir yaratılmıştır.7) Şiirde hecenin örnekleri görülmekle birlikte aruzun kullanımı devam etmiştir.style.visibilitystyle.visibilitystyle.visibilitystyle.rotationppt_hppt_w

    9. Sayfa
    8) Günlük olaylar, duygu ve düşünceler şiire sokularak şiirin konusu genişletilmiştir.Başlangıçta yeni düşünceler eski nazım biçimleri içinde verilirken sonraları yeni biçimler kullanılmıştır.10) Şiirde konu ve anlam bütünlüğü aranmıştır.11) Divan edebiyatındaki “parça güzelliği” anlayışının yerini “bütün güzelliği” almıştır.12) Roman ve hikayelerin konusu ya günlük yaşayıştan ya da tarihten alınmıştır.13) Tiyatroda toplum sorunları, gelenek, görenek, çocuk, aile, yaşanılan olaylar işlen- miştir.14) Eserlerde kahramanlar tek yönlü ele alınmış, iyiler ödüllendirilmiş, kötüler ceza- landırılmıştır.15) Roman ve öykülerde olayların akışında rastlantılara çok yer verilmiştir.16) Romanların içinde konu dışına çıkılarak okuyucuya bilgi ve öğüt vermekten kaçı- nılmamıştır.17) Yazarlar, eserlerinde kendi kişiliklerini gizlememiştir.style.visibilitystyle.visibilityppt_wppt_hppt_xppt_y

    10. Sayfa
    18) Roman kahramanları çoğu zaman bir görüşte aşık olur.19) Toplumsal olaylara yüzeyden bakılır.20) Tanzimat romanında aile problemi büyük yer tutar. Avrupa taklitçiliği nedeniyle aile içindeki sarsılma ve çöküntüler işlenir.(Araba Sevdası,İntibah)21) Tiyatro bu dönemde Namık Kemal’le başlar. Ahmet Vefik Paşa’nın Molier’den yaptığı çevirilerle ileri bir sanat düzeyine ulaşır.22) Bu edebiyatın nesir sahasındaki en büyük kazancı gazetedir.23) Bu dönemdeki tiyatro eserleri sahnelenmeye uygun değildir.24) Mizah ve hiciv anlayışı bu dönemde daha da gelişmiştir. Batılı anlamdaki ilk mizah örneği bu dönemde verilir.25) Türk edebiyatında gerçek edebi tenkit bu dönemde başlamıştır.26) Bu dönemde roman tekniği tam oturmamıştır. Romanımızın emekleme dönemidir. Tasvirlerde ve kurguda kompozisyon bozukluğu vardır.27) Bu dönem yazarlarında yaygın bir tasvir yapma alışkanlığı vardır.style.visibilitystyle.visibilityppt_xppt_y

    11. Sayfa
    28) Kahramanlar üst tabakadandır. 29) Olaylar İstanbul ve çevresinde geçer.30) İşlenen konular: Yanlış batılılaşma, alafrangalık özentisi, sarsılan aile düzeni, kültürel yozlaşma, fakirlik, cariyelik, görücü usulü evlenme, cehalet ve tarihi konulardır.style.visibilitystyle.visibilityppt_wppt_hppt_xppt_y

    12. Sayfa
    TANZİMATIN TÜRK EDEBİYATINA KAZANDIRDIĞI İLKLERİlk Gazeteler:a) Takvim-i Vakayi ( İlk Türk gazetesi)b) Ceride-i Havadis (Yarı resmi gazete)c) Tercüman-ı Ahval (Şinasi ve Agah Efendi’nin çıkardığı ilk özel Türk gazetesi)d) Tasvir-i Efkar (Şinasi’nin Namık Kemal’e devrettiği ikinci özel Türk gazetesi)e) Hürriyet (Namık Kemal ve Ziya Paşa’nın yurt dışında çıkardıkları ilk Türk gazetesi)f) Tercüman-ı Hakikat2) İlk Çeviri Roman: Telemak; Yusuf Kamil Paşa Fenelon’dan çevirmiştir.3) İlk Yerli Roman: Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat. Şemsettin Sami tarafından yazılmıştır, edebi değeri yoktur.4) Bir Edebi Akım Etkisinde Yazılan İlk Roman: İntibah; Namık Kemal tarafından romantizme bağlı kalınarak yazılmış bir sosyal romandır.5) İlk Realist Romanlar: Sergüzeşt; Sami Paşazade Sezai yazmıştır. Araba Sevdası; Recaizade Mahmut Ekrem yazmıştır.6) İlk Tiyatro Eseri: Şair Evlenmesi; Şinasi yazmıştır.style.visibilitystyle.rotationppt_wppt_wppt_hppt_xppt_yppt_ystyle.visibilityppt_xppt_yppt_wppt_hstyle.visibilityppt_xppt_yppt_yppt_yppt_y

    13. Sayfa
    7) İlk Köy Romanı: Karabibik; Nabizade Nazım yazmıştır.8) İlk Öyküler: Küçük Şeyler; Sami Paşazade Sezai yazmıştır. (Basılan ilk hikaye kitabı) Letaif-i Rivayet; Ahmet Mithat Efendi yazmıştır.( Yazılan ilk hikaye kitabı)9) İlk Makale: Şinasi yazmıştır.10) İlk Şiir Çevirileri: Şinasi tarafından Fransızcadan yapılmıştır.11) İlk Noktalama İşaretleri: Şinasi tarafından kullanılmıştır.12) Edebiyatımızda ilk tarihi roman: Namık Kemal'in "Cezmi" adlı eseridir.13) Edebiyatımızdaki ilk eleştirmen: Namık Kemal'dir.14) Türk Edebiyatındaki ilk polisiye roman: Esrar-ı Cinayet; Ahmet Mithat yazmıştır.style.visibilityppt_xppt_yppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_yppt_y

    14. Sayfa
    Dönemin Sanatçıları ve EserleriŞİNASİ Maliye öğretimi için Fransa’ya devlet tarafından ilk gönderilen öğrenciler- dendir. Fakat Şinasi o dönemde edebiyatla ilgilenmiş ve dönemin ünlü yazar şairleriyle tanışmıştır. Yurda döndüğünde Agah Efendiyle 1860’ta Tercüman-ı Ahval gazetesini çıkarmışlardır. Şinasi divan edebiyatındaki duygu kavramını bir yana itip akla ve man- tığa yer verir. Halk dilini kullanmayı, böylece halkı bilinçlendirmeyi hedefler. Kısa cümleli ,yeni görüşlerle örgülü bir nesir yapısı meydana getirmiştir. Şairlik yönü pek güçlü olmayan Şinasi, edebiyatımıza getirdiği yeniliklerle tanınır. Bu yenilikler şunlardır: ilk tiyatro eserimiz olan Şair Evlenmesi (Bu eserde görücü usulüyle evlenme eleştirilir.) Edebiyatımızda noktalama işaretlerini ilk defa kullanmıştır. İlk özel Türk gazetesi Tercüman-ı Ahval’ı çıkarmıştır. Atasözlerimizi Durub-u Emsal-i Osmaniye adı altında derlemiş. İlk makaleyi yazdı: Tercüman-ı Ahval Mukaddimesi Dilde sadeleşmenin öncüsü olmuştur.style.visibility

    15. Sayfa
    Şiirlerini Müntehabat-ı Eş’ar’ım adı ile yayınlamıştır. Şiiri mecazlardan arıtıp yalınlaştırmaya çalışır. Eşek ile Tilki La Fontaine’den etkilenerek yazdığı bir fabldır. Batı şiirini tanıtmak amacıyla Fransız şairlerinden çeviriler yapmıştır. Şiirlerinde konu birliğine ve bütün güzelliğine önem vermiştir

    16. Sayfa
    NAMIK KEMAL Önceleri klasik bir divan şairi olan Kemal, Şinasi ile tanıştıktan sonra Batı edebiyatı ve Batı kaynaklı fikirlerle ilgilenmeye başlamıştır. Gür sesli vatan şairi,dava ve sanat adamıdır. Eserlerinde hürriyet, va- tan sevgisi, hak, kanun, adalet, ahlak konularını işlemiştir. Edebiyatımızda vatan ve hürriyet şairi olarak bilinir. Eski edebiyata karşı olduğu halde yeni düşünce ve kavramları yaymak amacıyla yazdığı şiirlerin çoğunda eskiye bağlı kalmıştır Namık Kemal’de diğer 1. Dönem Tanzimatçılar gibi dilde sadeliği benimser. Yine diğerleri gibi aruzun yanında az da olsa hece veznini kullanır. Şiirimizin gelişmesinde büyük emeği geçmiş bu yolda gerçekten etkili olmuştur. Şiirlerini “toplum için sanat” anlayışıyla yazmış toplumcu bir şairdir. Kendinden sonra gelen genç kuşaklara yurtseverlik, özgürlük tutkularını yerleştirmiş. Osmanlı Tiyatrosunun modern bir tiyatro olması için çaba göstermiştir. Avrupa’da bu- lunduğu yıllarda tiyatro türüyle ilgilenmiş ve yurda dönünce bu tarzda eserler yazmıştır.

    17. Sayfa
    Eleştiri türünün ilk örneğini Ziya Paşa’nın Harabat’ına karşılık yazdığı Tahrib-i Harabat ve Takip adlı eserleriyle vermiştir. Onun tenkitlerinde iki önemli unsur bulunur: Biri; eski edebiyatı yıkmak, ikincisi; yeni bir edebiyat kurmak. Ona göre edebiyat hayale, soyuta, içe kapanmışlığa son vermeli; gerçeği, hayat, tabiatı işlemelidir. Yeni edebiyat halka dönmeli, nüfuzlu kimselere yaranacağına onun dertlerini dinlemeli. Eserlerinin tümünde romantizm egemendir.ESERLERİ:Tiyatro: Vatan yahut Silistre, Zavallı Çocuk, Akif Bey, Gülnihal, Celalettin Harzemşah, KarabelaRoman: İntibah ( ilk edebi roman), Cezmi (ilk tarihi roman)Eleştiri: Tahrib-i Harabat, TakipTarih, Biyografi: Kanije, Silistre Muhasarası, Osmanlı Tarihi, Devr-i İstila.ZAVALLI ÇOCUK: Sevmedikleriyle zorla evlendirilenlerin bahtsızlığı işlenmiş.AKİF BEY: Kocasına ihanet eden kadının dramı işlenmiş.GÜLNİHAL: Bir sancak beyine karşı halkın isyanı anlatılır.

    18. Sayfa
    ZİYA PAŞA Ziya Paşa diğer Tanzimatçılar gibi toplumcudur, Fransız devriminin ilke- lerine bağlıdır, eğitimin gerekliliğini savunur. Şinasi’yle başlayan Batı edebiyatı anlayışını savunur. Ancak, eski şiiri öven “Harabat” ı hazırlayacak kadar eski şiire bağlıdır. Bu yüzden Namık Kemal tarafından tenkit edilmiştir. “Doğulu ya da Batılı” olmak konusunda karara varamamıştır. Bu nedenle “Harabat”ta Divan edebiyatını, “Şiir ve İnşa” makalesinde yeni edebiyatı savunur. Bu zıtlıklar sana- tına da yansımış, tezatlar sanatçısı olmuştur. Tanzimatçılar arasında eski şiire en fazla bağlı kalanlardandır. Şiirde dili sade değildir. Ancak nesir dili sadedir Ziya Paşa daha çok siyasi ve sosyal tenkit makaleleri yazmıştır. Makalelerinde idareci- lere savaş açmıştır. Şiirlerinde öğütler ve felsefi temalar görülür. Diğer Tanzimatçılar gibi gazetecilik yönü kuvvetlidir.

    19. Sayfa
    ESERLERİ:Tekib-i Bent (Dönemin sosyal bir eleştirisidir. Bağdatlı Ruhi’ye nazire olarak yazmıştır.) Terci-i Bent (şiir)Zafername (mizah) ( Sadrazam Ali Paşa aleyhinde yazılmıştır.)Harabat (Bu antolojide halk şiirini kötülemiş Divan şiirini yüceltmiş.) Şiir ve İnşa (Bu makalede gerçek şiirimizin halk şiiri olduğunu söylemiş.)Rüya ( Türk edebiyatındaki ilk röportaj sayabiliriz.) Veraset Mektupları ( makale) Emil, Defter-i Amal ( j.j. Rausseaux ‘dan çeviri)Eş’ar-ı Ziya (şiir)

    20. Sayfa
    AHMET MİTHAT EFENDİ Tanzimat döneminde, halk için roman anlayışını başlatan yazardır. Bütün eserlerini halkın okuma zevkini geliştirmek için yazmıştır. Tanzimat edebiyatında halkın dilini en iyi kullanan yazar o’dur. Türk edebiyatında en çok eser veren sanatçı olarak bilinir. Roman ve hikayelerini hiçbir teknik kaygısı gütmeden yazmıştır. Sırası gelince olayların akışını durdurup okuyucuya bilgi ve nasihat verir. Diğer Tanzimatçılar gibi siyasi konulara değinmemiştir. Batı medeniyetinin Türk toplumuyla bağdaşmayan yönlerini anlatmaya çalışmıştır. Avrupa hayranlarını eserlerinde züppe ve alafranga olarak eleştirmiştir. Bütün yapıtlarını nesir türünde vermiştir. Her yapıtının sonunda bir “kıssada hisse” vardır. Eserlerinde bir eğitici gibi halkı her konuda bilgilendirmeyi ona kılavuzluk etmeyi amaç- lar.

    21. Sayfa
    ESERLERİ:Hikayeleri: Letaif-i Rivayet(25 cilt). Edebiyatımızdaki ilk hikayeler.Romanları: Hasan Mellah, Hüseyin Fellah, Dünyaya İkinci Geliş, Felatun Bey’le Rakım Efendi, Paris’te Bir Türk, MüşahedatTiyatro: Çengi, Çerkez Özdenleri, Siyavuş, Açık BaşSeyahat: Avrupa’da Bir CevelanFELATUN BEY’LE RAKIM EFENDİ: Felatun Bey her yönüyle batı hayranı biridir. Ancak batı düşüncesini zevk ve sefa anlayışıyla özümsemiştir. Rakım Efendi ise Felatun’un tam tersi bir karakterdir.

    22. Sayfa
    AHMET VEFİK PAŞA Türk tiyatrosuna ve dil çalışmalarına önemli katkılarda bulunmuştur. Moliere’den yaptığı çeviriler önemlidir. Türkçe’yi oldukça sade kullanmış, toplumun adet, töre, mizah gücünü eserlerine taşımıştır. Tarih ve dil sahasında önemli eseri Lehçe-i OsmaniESERLERİ:Zor Nikah (Moliere’den çeviri)Zoraki Tabip (Moliere’den çeviri)Okumuş Kadınlar (Moliere’den çeviri)Secere-i Türki (Tarih)Lehçe-i Osmani (Dil)

    23. Sayfa
    ALİ SUAVİ: Hayret edilecek kadar geniş bilgili ve inanılmayacak kadar da şaşırtıcı, Batılı ve bazen iyice cüretli, iyice sorumsuz görüşler sahibidir. Türkiye’de “Meşrutiyet ve Laikliği” ilk savunanlardan biridir. Hükümete çatan, Ali Paşa’yı yeren yazılarından dolayı Kastamonu’ya sürülmüştür. Uygur alfabesinin ilk Türk yazısı olduğundan söz etmiş. Laikliği, Meşrutiyeti, Türkçülüğü savunan İslami ölçülere bağlı bir yazardır. Türlü konularda gazete ve risale (broşür) yazıları, tercümeler, dini yorumlar, seyahat yazıları vardır.SÜLEYMAN PAŞA: Fikir adamı ve Türkçü bir yazardır. Önemli ve ünlü eseri “Tarih-i Alem”dir. Bu eser Türkçü bir bakışla yazılmış ve kendi- sinden sonra gelen Türkçü yazarları etkilemiştir.

    24. Sayfa
    ABDÜLHAK HAMİT TARHAN Tanzimat döneminin en büyük ve en verimli şairidir. Türk şiirine geniş ufuklar açmış; günlük yaşam, aşk, vatan-millet sevgisi, ölüm ve metafizik üzerine, sevinç, ümit ve tezatlardan, isyan ve feryat- lardan güç alan epik, şiir ve felsefi şiirler yazdı. Divan şiirini sona erdiren sanatçıdır. Yazdığı tiyatro eserleri sahnelenmeye elverişli değildir. Şiirlerinde orijinal buluşlar ve hayaller vardır. Ediplerimiz arasında hayat coğrafyası en geniş olan adamdır Şiirin şekil ve içeriğiyle istediği gibi oynanır sandığı için edebiyatımızda yıkıcı olduğu kadar yapıcıdır. Batı şiirinin hemen bütün biçim ve türlerini hiç çekinmeden denemiş, aşırılık sınırında sayılan bu girişimlerle yankılar, tepkiler uyandırmış. Eşi Fatma Hanım’ın ölmesi Hamid’in şiirine yepyeni ilhamlar getirmiş. Ölüm, Allah, kader, felsefi isyanlar gibi fizikötesi konuları işlemeye başlamış. (Makber) Namık Kemal’e bağlı kalmış ama onun fikirlerini eserlerine pek taşıyamamış. Toplumsal konular yerine bireysel acıları, tabiatı ve kadını işlemiş.

    25. Sayfa
    Tanzimatçılar arasında yalnızca Hamit belli bir alanda (şiir) yoğunlaşmış.Hamit nazımda şu değişiklikleri yapmış:1) Kurallı nazım şekillerini (gazel, mesnevi) yıkarak kuralsız nazmı getirmiş.2) Mısraları kendi arasında kafiyelemiş Düzgün bir Türkçe kullanamadığı için söyleyiş zaafı vardır Tiyatrolarını sahnelenmek için değil, okunmak için yazmıştır. Tiyatrolarında insanüstü güçlere yer vermiştir.ESERLERİ:Şiirleri: Sahra (ilk pastoral şiir), Kahbe, Makber, Belde, Ölü, Halce, Garam (Çamlıca da yaşanmış bir aşk hikayesi), Baladan Bir SesTiyatroları: Sabr-ü Sebat, İçli Kız, Fitnen, Liberte, Eşber, Nesteren

    26. Sayfa
    RECAİZADE EKREM Şiir, hikaye ve tiyatro da yazan Ekrem’in en önemli yönü: Teorici (nazariyatçı) ve romancı oluşudur. Ekrem’in teori alanında verdiği en ünlü eseri “Ta’lim-i Edebiyat’tır. Bu eserdeki düşünceler II. Tanzimat ve Servet-i Fünun devri şiir ilke- lerini anlatması ve Servet-i Fünun’u kuracak genç şairlere yol göster- mesi bakımından önemlidir. Ekrem eski edebiyat karşısında yeni sanatın ilkelerini tespit eden ünlü tenkitçi olmuştur. İlk Tanzimatçıların “toplumcu” ilkelerine karşılık, “tekçi” şiirin savunmasını yapmıştır. Eskilerin “göz için kafiye” anlayışına karşı “kulak için kafiye” görüşünü savunmuştur. Şiirlerinin ilhan tarafı düşük, hayaller oldukça sık ve düşünceler zayıftır. “Her güzel şey şiirdir” ilkesini benimseyen sanatçı şiirlerini sisli güz manzaraları, yaprak, çiçek, kelebek, mezarlıklar, kırlar ile doldurmuştur. Aşırı yenilikçi ve aşırı romantik Ekrem’le ( yeni şiiri destekler Zemzeme) Muallim Naci ( eski şiiri destekler Demdeme) arasıda çıkan eski-yeni tartışması meşhurdur.

    27. Sayfa
    Şiirlerinde kişisel konuları işler, toplumsal konulara değinmez. Sanatıyla değil, edebiyat hakkında ileri sürdüğü fikirleriyle ün yapmış ve edebiyat çev- relerinde “ÜSTAD” olarak anılmıştır. Önce çok sevdiği oğlu Nejat’ın daha sonra diğer çocuklarının ölmesi üzerine çektiği acılar şiirlerine de yansımıştır. Bu yüzden şiirleri ağlamaklıdır. Batılılaşmanın yanlış anlaşılmasını eleştirdiği, ilk realist roman sayılan eseri ünlüdür.(Araba Sevdası)ESERLERİ:Şiirleri: Name-i Seher, Zemzeme, Pejmürde, Nejat Ekrem, Yadigar-ı ŞebabRomanları: Araba SevdasıHikayeleri: Muhsin Bey, ŞemsaTiyatroları: Çok Bilen Çok Yanılır, Afife Anjelik, VuslatTa’lim-i Edebiyat (önemli eseri.) Edebiyat hakkında bilgi verirTakdir-i Elhan (Eleştiri)ZEMZEME: Yeni şiiri destekleyen görüşlerini yazmıştır.ARABA SEVDASI: Bilinçsizce Batıyı taklit eden Bihruz Bey’in düştüğü haller anlatılır.

    28. Sayfa
    NABİZADE NAZIM Tanzimat’ın ikinci döneminde yetişen ve realist-natüralist görüşleri hikayelerine en iyi uyarlamış romancıların en önemlilerindendir. “Karabibik” bizde ilk köy romanıdır. Natüralist-Gerçekçi görüşle yazılan ve köylünün bazı dertlerini anlatan bu eser Antalya civarında geçmektedir. Bu hikayenin önsözünde şu görüşleri ortaya atmıştır: Hikaye, roman özeti gibidir. Hikayede doğallığa ve sadeliğe önem verilmeli, akla uyulmalıdır. Böylece Realizmin ilkelerini belirlemiştir. Realizmi edebiyatımıza en iyi şekilde o uyarlamıştır. (Zehra) Realizmin etkisiyle eserleri sade, gerçekçi; kahramanları ve konuları günlük hayattandır.ESERLERİ:Hikayeleri: Zavallı Kız, Haspa, Bir Hatıra, Karabibik, YadigarlarımRoman: Zehra (psikolojik tahlillere yer verir . Edebiyatımızın ilk tezli romanıdır. İstanbul’ daki bir ailenin yaşamı konu edilir.)KARABİBİK: Uzun hikaye biçiminde yazılmıştır. Realizmin başarılı bir örneğidir. Bu eser- de kırsal kesim gerçeğine ilk kez değinilir.

    29. Sayfa
    SAMİPAŞAZADE SEZAİ “Sergüzeşt” romanıyla edebiyatımızda Realizmin öncüsü olmuştur. Namık Kemal’in büyüleyici etkisi altında yetişen Sezai Bey kesin bir yenilik taraftarıdır Esir bir kızın serüvenini konu alan dolayısıyla ferdi hürriyeti ve insan haklarını savunan “Sergüzeşt” romantizm ve realizm arasıda bir köp- rüdür. Türk edebiyatında ilk edebi hikayeleri yazmış bunları Küçük Şeyler adı altında topla- mıştır. Bu kitabın önsözüne bakınca onun romantizmle realizm arasında bocaladığı gö- rülür. Sevet-i Fünun yazarlarını üslup bakımından etkilemiştir.SERGÜZEŞT: Bir paşanın oğlu ile bir cariyenin aşkı anlatılır. Artık kapanmak üzere olan köleli cariyeli konak hayatı anlatılır.ESERLERİ:Roman: Sergüzeşt Tiyatro: PirHikaye: Küçük Şeyler Mektup-Sohbet: İclal

    30. Sayfa
    ŞEMSETTİN SAMİ Tanzimat edebiyatının dil alanında önemli eserler veren sanatçısıdır. Fransızcadan çevirdiği sözlükler önemlidir. En önemli eseri “Kamus-ı Türki” dir. Dilin sadeleştirilmesi hakkındaki fikirleri sonraki kuşağa yol göster- miştir. Kutadgu Bilig’i Türkçeye çevirmiştir. Taaşşuk-ı Talat ve Fıtnat adlı romanı vardır.TAAŞŞUK-I TALAT VE FITNAT: Babası öldüğü için annesi tarafından büyütülen Talat,pencereden görüp aşık olduğu Fitnat’a daha yakın olabilmek için kadın kıyafetleri giyip kendini piyano hocası olarak kabul ettirmiştir. Tüm bunlar olurken Talat’ın annesi oğlun-daki garip davranışlardan kuşkulanarak onu, düzelmesi için, Sudanlı bir kızla evlendirmekister. Talat bu isteğe şiddetle karşı çıkmış; ama Fitnat babasının kendisini zengin biriyle evlendirme isteğine fazla itiraz edememiştir. Fitnat, evlendiği gece sevgilisinden ayrılma-nın verdiği üzüntüyle kendini vurur. Ölmeden önce, evlendiği adamın vaktiyle annesini terk eden babası olduğunu öğrenir. Bunun üzerine Fıtnat’ın babası da Talat da intihar eder.

    31. Sayfa
    MUALLİM NACİ Recaizade ile sanat hakkında girdiği sert tartışma onu yeni edebiyatın karşısında göstermiştir. Demdeme adlı eserinde ne kadar eski şiiri savunsa da aruzu Türkçeye diğerlerinden daha güzel uygulamıştır. Edebiyatımızda köyden bahseden ilk şiir onundur. (Köylü Kızların Şarkısı)ESERLERİ: Ömer’in Çocukluğu (anı)EBUZZİYA TEVFİK: Uzun yıllar yaptığı gazetecilik ile tanınmıştır. Çıkardığı gazeteler ve buralardaki yazıla- rıyla Tanzimat edebiyatının ve bu dönemin tanınmasını sağlamıştır.( Yeni Osmanlılar Tarihi adlı inceleme eseri) Tasvir-i Efkar gazetesini gönüllü olarak çıkarmıştır.Eserleri: Piyes: Ecel-i KazaAntoloji: Numune-i Edebiyatı OsmaniyeNesir: Lügat-i Ebüzziya, Yeni Osmanlılar Tarihi

    32. Sayfa
    HAZIRLAYANTÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ÖĞRETMENİSERDAR GÜLKAİNATI BİRBİRİNE BAĞLAYAN SEVGİDİR

    Cevap Yaz Arama Yap

    Ödevci_8

    • 2015-10-08 05:22:24

    Cevap : Bu da tanzimat dönemini anlatan güzel bir sunum

    Sunum İçeriği

    1. Sayfa
    TANZİMAT EDEBİYATI

    2. Sayfa
    OLGUNLUK DÖNEMİBİRİNCİ DÖNEM (1860-1876)Tanzimat edebiyatı 1860 yılında, Şinasi’nin ilk özel Türk gazetesi olan “Tercüman-ı Ahval”i çıkarmasıyla başlar.Önemli sanatçıları; Şinasi, Namık Kemal, Ziya Paşa, Ahmet Mithat Efendi, Ahmet Vefik Paşa ve Şemsettin Sami’dir.“Şinasi- Ziya Paşa – Namık Kemal Mektebi” de denilen bu dönemi hazırlık döneminden ve ikinci dönemden ayıran en önemli özellik şunlardır:Siyasi ve tarihi görünüm: Başka konularda Batı’ya ayak uydurmaya çalışan Osmanlı yönetimi, aynı yaklaşımı yönetim ve özgürlükler açısından göstermez. Fransız kültürünü benimseyen ve Fransa İhtilali’nden esinlenen “Genç Osmanlı Aydınları”, yönetime ve baskıcı bir padişah olan II. ABDULMECİD’E KARŞI ÇIAKRLAR.Bu dönem sanatçıları, özellikle Namık Kemal ve Ziya Paşa , Fransız düşünürlerinden Montesquie, Voltaire, J:J: Rousseau’nun etkisi altında zulme , gericiliğe, haksızlıklara karşı çıkarlar.Bu karşı çıkış, 1876 yılında I. Meşrutiyet’in ilanına kadar sürer.

    3. Sayfa
    Konular: Siyasi ve tarihi olaylarla paralellik gösterir. Vatan, millet, Hürriyet, adalet, kanun, hak, meşrutiyet gibi o zaman kadar tanınmayan kavramlar, birinci dönem sanatçılarının üzerinde çokça durdukları konuları oluşturur.Sanat anlayışları: “Sanat toplum içindir.” ilkesine dayalı eserler verilmiştir. Bu anlayışa göre sanatçı, sanatını içinde yaşadığı topluma hizmet için kullanır.Dil ve anlatım , halkın anlayacağı düzeydedir.Akımlar: Fransız edebiyatını örnek alan birinci dönem sanatçılarının kimileri (Şinasi, Ahmet Vefik Paşa, ) klasisizm; kimileri (Namık Kemal, Ahmet Mithat efendi) romantizm doğrultusunda eserler vermişlerdir.Düzyazı Türleri: Bu dönem “ilkler” dönemidir. İlk roman , tiyatro eseri, makale, eleştiri, ve anı, bu dönemde yazılır.Şiir: Bu dönemde şiirin biçimsel yönünde bir yenilik görülmez. Eski şiir biçimleri , özellikle Divan şiiri biçimleri kullanılır. Bu dönem sanatçıları, hece ölçüsünü savunmalarına karşın , eski alışkanlıklarını sürdürerek şiirlerini aruz ölçüsüyle yazmışlardır.Hece ölçüsünün kullanımı birkaç denemeden öte gidemez. Divan edebiyatı konularının yerine toplumsal konulara yer verilir. Kasidenin bölümleri kaldırılır.

    4. Sayfa
    ÖRNEK SORU:Tanzimat şiiri, Divan şiirinin en çok teknik özelliklerine bağlı kalmıştır. Bu dönemde hece ölçüsüne duyulan ilgi biraz artmış ama aruz eski egemenliğini sürdürmüştür. Divan mazmunları, biçimleri ve sanatlarından da büsbütün vazgeçilmemiştir. Bunun içindir ki , biçim bakımından, Tanzimat şiirinde terimsel anlamıyla bir bütünlük yoktur. Bunun yanı sıra, şiirin konu alanı genişlemiş, Divan şiirinde olmayan yeni kavramlar şiire girmiştir.Bu parçada Tanzimat şiiriyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?A) Söz sanatlarına yer verildiğine B) İçeriğin değiştiğineC) Hece ölçüsünün denendiğine D) Kalıplaşmış sözlerin kullanıldığına E) Halk dilinden yararlanmaya çalışıldığına (1991/II)

    5. Sayfa
    Dil ve Anlatım: Birinci dönem sanatçıları , dilde sadeleşmeden yanadırlar. Dilimizdeki yabancı sözcükleri, Arapça ve Farsça’ya özgüye kuralları atmak isterler; ancak köklü alışkanlıkları yüzünden pek başarı sağlayamazlar.Roman, tiyatro, anı ve mektup türlerinde, şiir ve makaleye göre daha arı bir dil kullanılmıştır. Divan şiirinde görülen “parça güzelliği” anlayışı , yerini “ konu birliği ve “bütün güzelliği” anlayışına bırakmıştır. Sanatlı anlatımdan az da olsa uzaklaşılmıştır.İKİNCİ DÖNEM (1876-1896)“Ekrem-Hamit-Sezai Mektebi” adı da verilen bu dönemin önemli sanatçıları; Recaizade Mahmut Ekrem , Abdulhak Hamit Tarhan, Samipaşazade Sezai, Nabizade Nazım’dır. Birinci dönem sanatçılarından Ahmet Mithat Efendi; bu dönemde de eser vermeyi sürdürür. Bu dönem sanatçılarından Muallim Naci, Divan edebiyatına eğilim duyar.İkinci dönem , birinci dönemden şu yönleriyle ayrılır:

    6. Sayfa
    Siyasi durumun konulara etkisi: Yönetimin uyguladığıbaskı sonucu yıldırılan aydınlar, toplumsal konuları bırakıp bireyselkonulara yönelmişlerdir.toplumsal içerikli tiyatro oyunlarının gösterimlerisona erer.gazetecilik, eski işlevini ve etkinliğini yitirir. Gazetelerdeyalnız önemsiz günlük olaylara yer verilir.Sanat anlayışı: Siyasi tablonun da etkisiyle sanat anlayışı “Sanatsanat içindir” ilkesine kayar.Bu anlayışa göre , sanatın gereklerindenuzaklaşılmaz. Önemli olan toplum değil, sanattır.Toplum, sanatıanlayabilmek için çaba harcamalıdır. Bu anlayışla yazılan eserlerde dilağır anlatım sanatlıdır. Konular , daha çok bireyseldir. Akımlar: Abdülhak Hamit, romantizm doğrultusunda yazarken Sami Paşazade Sezai, Nabizade Nazım, Recaizade Mahmut Ekrem ‘realizm’ ve ‘natüralizm’ akımlarının etkisinde öykü ve romanlar yazarlar. Şiirde romantizm ve lirizm egemendir.Düzyazı türleri: İlk öykü bu dönemde yazılmıştır. Tiyatro eserleri, oynanmak için değil, okunmak içindir. Toplumsal makalelerin yerini edebi makaleler almıştır. Eleştiri türünün genel konusu ‘eski edebiyat-yeni edebiyat tartışması’dır.

    7. Sayfa
    Şiir: Recaizade Mahmut Ekrem, Batılı tarzda şiirler yazar. Şiirde biçim yönünden küçük değişiklikler sağlanır.Muallim Naci’nin de içlerinde olduğu eski edebiyat yanlılarının “Kafiye kulak içindir.” görüşüileri sürülür.Bu tartışma , daha sonra Servet-i Fünun topluluğunun kurulmasına yol açar.Dil ve anlatım: Dilde yeniden ağırlaşma görülür. Açık anlatım ,yerini kapalı ve sanatlı anlatıma bırakır.Sonuç olarak, Tanzimat edebiyatının ikinci döneminde sanatçılar, birinci döneme göre , topluma yol gösterme çizgisinde uzaklaşarak salt sanata yönelmişler ve kendilerinden sonraki topluluklara köprü görevi üstlenmişlerdir. Recaizade Mahmut Ekrem’in öğrencileri , Tanzimat sanatçılarının yapamadıklarını gerçekleştirmek üzere Servet-i Fünun topluluğunu oluştururlar(1896)TANZİMAT DÖNEMİNDE İLKLERİLK GAZETELER:Takvim-i Vakayi (1831): İlk resmi Türk gazetesiCeride-i Havadis(1840): İlk yarı resmi gazeteTercüman-ı Ahval(1860): Şinasi’nin Agah Efendi’yle çıkardığı ilk özel Türk gazetesiTasvir-i Efkar(1862): Şinasi’nin tek başına çıkardığı ve 1864’te Namık Kemal’e devrettiği ikinci özel Türk gazetesi Hürriyet (1868): Namık Kemal ve Ziya paşa’nın yurt dışında çıkardıkları ilk Türk gazetesi

    8. Sayfa
    2.İlk çeviri roman: Telemak (Fransız yazarı Fenelon’un bu romanını 1859’da Yusuf Kamil Paşa çevirmiştir.3.İlk yerli tiyatro eseri: Şair Evlenmesi (Şinasi tarafından 1860’ta yazılmıştır.)4.İlk yerli roman: Taaşuk-ı Talat ve Fıtnat (Şemsettin Sami tarafından 1872’ de yazılmıştır.)5.Batılı tekniklerin başarıyla uygulandığı ilk roman: İntibah (Namık Kemal tarafından romantizm akımının ilkelerine uygun olarak 1876’da yazılmıştır.)6.İlk realist romanlar: Sergüzeşt (Samipaşazade Sezai tarafından 1889’da yazılmıştır.)Araba Sevdası (Recaizade Mahmut Ekrem tarafından 1896’da yazılmıştır.)7.İlk köy romanı: Karabibik (Nabizade Nazım tarafından 1890’da yazılmıştır.)8.İlk öyküler:Kıssadan Hisse, Letaif-i Rivayat ( Ahmet Mithat)Küçük Şeyler (Samipaşazade Sezai)9.İlk şiir çevirileri: Şinasi tarafından yapılmıştır.İlk makale Şinasi’nindir. Noktalama işaretlerini ilk o kullanmıştır.

    9. Sayfa
    TANZİMAT BİRİNCİ DÖNEM SANATÇILARIŞİNASİ(1826-1871)Tanzimat edebiyatının kurucusu olarak kabul edilir.1849 yılında Fransa’ya gönderilen Şinasi, burada Fransız edebiyatını yakından tanıma fırsatı bulmuştur.Yurda dönünce Tercüman-ı Ahval (1860) ve Tasvir-i Efkar (1862) gazetelerini çıkaran Şinasi, şiir, düzyazı ve dildeki yenilikleriyle Tanzimat sanatçılarının öncüsü olmuştur:İlk gazeteyi çıkarmış ve makale türünün ilk örneğini vermiştir.Noktalama işaretlerini düzyazıda ilk kez Şinasi kullanmıştır.Dilde yalınlaşma çabasını ilk kez Şinasi göstermiştir.Divan şiirini temelden değiştirmeye çalışarak parça güzelliği yerine bütün güzelliğini getirmiştir.Şiir alanında genç kuşaklara öncü olmuştur.İlk tiyatro eserini (şair Evlenmesi) yazmıştır.Türk edebiyatında klasisizmin ilk temsilcisidir.Eserleri: Tercüman-ı Manzume (çeviri şiirler) Müntehabat-ı Eşar(seçme şiirler, Şair Evlenmesi (tiyatro), Müntehabat-ı Tasvir-i Efkar(makalelerinden seçmeler), Durub-u Emsal-i Osmaniyye (Osmanlı Atasözleri)

    10. Sayfa
    NAMIK KEMAL (1840-1888)İlk makalelerini Tasvir-i Efkar’da yazdı.Şinasi’nin yurt dışına gitmesi üzerine gazeteyi tek başına yönetti.Yeni Osmanlılar Cemiyetine üye olması nedeniyle Ziya Paşa ile önce Fransa’ya,oradan da İngiltere’ye kaçmak zorunda kaldı. Londra’da “Hürriyet” gazetesini çıkardı.I. Meşrutiyet öncesi yurda dönen Namık Kemal, “Vatan Yahut Silistre” adlı tiyatro eserinin halkı coşturması nedeniyle , Kıbrıs’a sürüldü 38 ay Magosa zindanında kaldı. Meşrutiyet ilan edilince İstanbul’a döndü. Rodos ve Sakız’da mutasarrıflık (Kaymakamlık) yaptı. 1888’de Sakız Adası’nda öldü.Namık Kemal’in sanat anlayışında üç aşama vardır. Gençlik döneminde tümüyle Divan şiiri geleneğinde şiirler yazdı.İkinci aşamada Divan şiiri biçimleriyle yeni konuları işledi ve gazeteciliğe yöneldi. Üçüncü dönemde ise tümüyle Batı edebiyatını izleyerek biçimce ve özce yeni şiirler yazdı ve roman, tiyatro, biyografi, eleştiri gibi yeni türleri denedi.Yurt, ulus, özgürlük kavramlarını ilk kez ele alan ve “Vatan Şairi” diye anılan Namık Kemal, romantizmin edebiyatımızdaki ilk temsilcilerindendir.Şiirleri bir kitap halinde toplanan Namık Kemal’in değişik türdeki eserleri şunlardır:Romanları: İntibah(Sergüzeşt-i Ali Bey)Tiyatroları: Vatan Yahut Silistre, Zavallı Çocuk , Akif Bey, Gülnihal, Celalettin Harzemşah, Karabela

    11. Sayfa
    Tarihle ilgili eserleri: Osmanlı Tarihi (yarım), Devr-i İstila, Kanije MuhasarasıNamık Kemal’in, bunlardan başka , arkadaşı Ziya Paşa’nın, yeniden Divan şiirine yönelmesi üzerine yazdığı Tahrib-i Harabat ve Takip adlı iki eleştirisi vardır. Renan Müdafaanamesi adlı eseri de bir edebi eleştiridir.ÖRNEK SORU:Namık Kemal ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?A) Edebiyatı, düşüncelerini halka yaymak, bu yolla toplumu geliştirmek için bir araç olarak kullanmıştır.B) Eki edebiyata karşı olduğu halde yeni düşünce ve kavramları yaymak amacıyla yazdığı şiirlerinin çoğunda, biçim ve dil bakımından eskiye bağlı kalmıştır.C) Batı şiirini tanıtmak amacıyla Fransız şairlerinden manzum çeviriler yapmıştır.D) Edebiyattaki yerini, nesir alanında özellikle makale, piyes, roman, eleştiri, tarih türünde yazdığı eserler belirlemiştir.E) Yazıda konuşma dilinin kullanılmasından yana olmuş ve özellikle tiyatrolarını oldukça sade bir dille yazmıştır. (1990/ÖYS)

    12. Sayfa
    ZİYA PAŞA (1825-1880)Sanatçılığından çok siyasi çabalarıyla tanınan Ziya Paşa’nın önemli eserleri şunlardır:Terkib-i Bent ve Terci-i bent: Her bir beyti, bir atasözü değerinde olan bu iki şiir, Ziya Paşa’nın , Tanzimat edebiyatında yer almasını sağlar.Şiir ve İnşa: Divan şiir ve nesrini eleştirdiği en önemli makalesidir.Zafername: Döneminin sadrazamı Ali Paşa’yı yeren manzum bir eserdir.Harabat: Divan şiirlerinden oluşturduğu üç ciltlik antolojidir. Önsözünde, Şiir ve İnşa adlı makalesindeki görüşlerinin tam tersiniileri sürmüştür. Bu nedenle en yakın arkadaşı Namık Kemal tarafından eleştirilmiştir.ŞEMSETTİN SAMİ (1850-1904)Roman, tiyatro ve makale türünde eserler veren sanatçı, asıl ününü, edebiyatımızdaki ilk roman örneği olan “Taaşuk-ı Talat ve Fıtnat” ile kazanmıştır. Dilbilgisi, sözlük ve ansiklopedi çalışmaları olan yazarın, Kaamus-ı Türk-i adlı eseri ünlüdür. Taaşuk-ı Talat ve Fıtnat, Talat ve Fıtnat’ın aşkını konu alır eserde Talat bir memurdur annesiyle birlikte yaşar Fıtnat ise tütüncü bir üvey babanın biricik kızıdır.Talat kızı görmek için kadın kılığına girer ve arada sırada görüşürler; ama kızın babası onu bilmeden gerçek babasına verince kız da Talat’ı sevdiğinden intihar eder kıza yetişen bunu gören Talat kalp krizi geçirir ölür.

    13. Sayfa
    AHMET MİTHAT EFENDİ(1844-1912)Tanzimat edebiyatının her iki döneminde de yer alan Ahmet Mithat,elliden fazla, halka yakın eser verdi. “Sanat halk içindir.” anlayışıyla halka okuma alışkanlığı vermeye çalıştı. “Dağarcık”, “Kırkanbar” gibi dergilerle, “devir”, “bedir” ve “Tercüman-ı hakikat” adlı gazeteleri çıkardı.Ahmet Mithat Efendi’nin romanları ilginçtir: Uzunluk açısından roman ile öykü arasında kalan bu eserlerinde olayın akışını keserek bilimsel ve teknik konularda bilgiler de verir.En önemli romanı “Felatun Bey ile Rakım Efendi” dir. ”Letaif-i Rivayat” ve “Kıssadan Hisse” edebiyatımızda ilk öykülerden sayılır . Dili sade olan yazarın eserlerinde romantik akımın etkileri görülür.AHMET VEFİK PAŞA(1823-1891)Tanzimat edebiyatının her iki döneminde de eser veren sanatçı, tiyatro ve dil çalışmalarıyla tanınmıştır. Fransız yazarı Moliere’in birçok eserini çeviri ve uyarlama yoluyla Türk edebiyatına kazandıran yazar, klasisizmin etkisindedir.Lehçe-i Osmani adlı sözlüğün de hazırlayıcısı olan Ahmet Vefik Paşa, Bursa valisi iken ilk Türk tiyatrosunu kurmuştur. Zoraki Tabip, Zor Nikah, Tabib-i Aşk gibi tiyatro eserleri vardır.ALİ BEY(Direktör) (1844-1889)Tiyatro ve mizah alanında ün yapmıştır, Diyojen gazetesindekiyazılarıyla tanınmış Tanzimat sanatçısıdır.

    14. Sayfa
    TANZİMAT II. DÖNEM SANATÇILARIRECAİZADE MAHMUT EKREM (1847-1914)Tanzimat edebiyatının ikinci dönemine yön veren sanatçı, Servet-i Fünun edebiyatının da öncüsü sayılır.Sanatçı, eserleriyle edebiyatımızın Batı’ya tam olarak yönellmesini sağlamıştır.“Sanat sanat içindir.” görüşünü savunmuş ve geliştirmiştir.Şiirin konusunu geliştirmiş ve “Güzel olan her şey şiirin konusu olabilir.” görüşüne uygun şiirler yazmıştır.Şiirde romantizmin etkisinde olan sanatçı, romanda realizmi benimsemiştir.Muallim Naci ile eski –yeni tartışmasını başlatarak şiirin biçimsel kurallarının kimilerini kırmış ve “Kafiye kulak içindir.” görüşünü savunmuştur.Başlıca eserleri şunlardır:Şiir: Yadigar-ı Şebap, Zemzeme, Nijat Ekrem, Nağme-i Seher Tiyatro : Afife Anjelik, Çok Bilen Çok Yanılır, Atala, VuslatÖykü :Muhsin Bey, ŞemsaRoman : Araba Sevdası (ilk realist roman)Eleştiri :Kudemadan Birkaç Şair Sanatçının gençlere Batı edebiyatını tanıtmak için yazdığı “Talim-i Edebiyat”adlı küçük bir eseri de vardır.

    15. Sayfa
    ABDÜLHAK HAMİT TARHAN (1852-1937)“Sanat sanat içindir.” görüşünü ve romantizmi benimseyen şair, geleneklerden ayrılarak yepyeni şiir biçimleri yaratmıştır. Bireyci anlayışla yazmış,biçim kusurlarına aldırış etmemiştir. Daha çok aşk, doğa, ölüm temalarını işleyen şairin dili oldukça ağırdır. Ününü “Makber” adlı şiir kitabıyla kazanmıştır.Sanatçının sahne tekniğine uymayan ve okunmak için yazdığı çok sayıda tiyatro eseri vardır.Eserlerinin başlıcaları:Şiir: Sahra (pastoral şiirin edebiyatımızda ilk örneği), Makber, Ölü, Hacle, Belde-Yahut-DivaneliklerimTiyatro: Maceray-ı Aşk, Sabr ü Sebat,İçli Kız, Duhter-i Hindu, Finten, Tarık, İbn-i Musa, Yadigar-ı Harb, Nazife, Nesteren, Eşber, Tezer

    16. Sayfa
    SAMİ PAŞAZADE SEZAİ (1858-1935)Tanzimat edebiyatının II. Dönemine yön veren sanatçılardan biridir.Sezai, ününü Fransız realist yazar Alphonso Daudet’in etkisinde kalarak yazdığı öyküleri ve romanıyla kazanır. Söyleşi, gezi, anı türlerinde ilk örnekleri verir, Sezai edebiyatımızda realizmin öncüsü sayılır.Eserleri:Şir (tiyatro), Sergüzeşt (roman), Küçük Şeyler(öykü), Rumuz-ul Edeb(söyleşi, gezi, anı, öykü), İclal, (mektup-söyleşi)NABİZADE NAZIM(1862-1893)Önceleri bilimsel konularda yazan sanatçı, ününü ilk köy romanı sayılan “ Karabibik” ile kazanmıştır. Edebiyatta gözlemi sokmuştur. Öteki ünlü romanı, natüralist öğelere de rastlanabilen “Zehra”dır.

    17. Sayfa
    ÖRNEK SORU:Nabizade Nazım’ın Karabibik adlı eseri ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?Edebiyatımızda realizmin başarılı bir örneğidir.Kırsal kesim gerçeğine ilk kez değinilmiştir.Romandan çok, uzun hikaye özelliklerine sahiptir.Kişilerin bulundukları çevreye göre yazılmış başarılı ilk eserdir.İlk psikolojik roman örneğidir. (1987/II)Çözüm: A,B,C,D seçeneklerinde “Karabibik” adlı romanın özellikleri verilmiştir.Edebiyatımızda ilk psikolojik roman, Servet-i Fünun döneminde Mehmet Rauf’un yazdığı Eylül’dür. Yanıt: E’dir.

    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.