Tarihçilerin aynı belgeleri, olay ve olguları farklı anlayarak yorumlamaları birbirlerine ve tarih bilimine hangi katkıları sağlar?
Tarihçilerin aynı belgeleri, olay ve olguları farklı anlayarak yorumlamaları birbirlerine ve tarih bilimine hangi katkıları sağlar?
Bu soruya 2 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
İşte Cevaplar
Cevap : Tarihçinin zihni, yaşadığı toplumun kültürel ortamında ve sahip olduğu çevrede şekillenir. Dili, aynı zamanda düşüncesini ifade ettiği bir araç olarak onun düşüncesini şekillendiren bir unsurdur. Dolayısıyla tarihçinin kullandığı kelimeler dahi olguların anlaşılması üzerinde etkili olur. Belki olgularla ilgili bazı tespitler, -belirli ölçüde- nesnel bir şekilde ortaya konabilir. Örneğin İstanbul’un 29 Mayıs 1453’te Sultan II. Mehmed (1451-1481) komutasındaki Osmanlı ordusu tarafından ele geçirildiği, herkesçe kabul edilebilecek, tarihî bir olgu hakkında nesnel tespittir. Ancak II. Mehmed’in İstanbul’a hâkim oluşu Türk tarihçilere göre fetihtir; Batılılar açısından ise istiladır. Tarihçi olguları yorumlarken , yaşadığı toplumdan, bağlı olduğu kültürel çevreden, aldığı eğitimden, bizzat yaşadığı tarihî olgulardan ve koşullardan etkilenmektedir.
Diğer Cevaplara Gözat
Diğer Cevaplara Gözat
Cevap : Tarihçi, bir fizikçi ya da bir kimyacı gibi incelediği olayı görme imkânına sahip değildir. Olayları ancak gözlemleyenlerin bıraktığı belgelere dayanarak yorumlar. Geçmiş, herkese farklı bir şekilde yansır.
Tarihî olaylar, gerçekleştiği dönemin siyasal, sosyal, kültürel, dinî ve ekonomik özelliklerini yansıtır. Bu nedenle araştırmacılar, araştırdıkları olayın meydana geldiği dönemin şartlarını dikkate almalıdır. Bir olayı araştırmaya kalkışan araştırmacılar bu olaya belli bir anlam vermeye çalışmışlardır. Genel kabul gören doğrular oluşturmak siyasal ve tarihsel olaylarda çok zordur. Tarihçiler aynı belgeleri farklı anlayıp yorumlayabilirler.
Tarihî olay ve olgulara farklı bakış açısıyla bakmak bilimsel açıdan ne kadar doğru ise tarihçinin olayları değerlendirirken olaya tarafsız yaklaşması da o derece doğrudur. Tarihçi olaylara duygusal yaklaşamaz. Ancak inançları, siyasal anlayışı, aldığı eğitim vb. nedenlerle tarihçinin duygusal yaklaşması mümkündür.
Tarihî olaylar, gerçekleştiği dönemin siyasal, sosyal, kültürel, dinî ve ekonomik özelliklerini yansıtır. Bu nedenle araştırmacılar, araştırdıkları olayın meydana geldiği dönemin şartlarını dikkate almalıdır. Bir olayı araştırmaya kalkışan araştırmacılar bu olaya belli bir anlam vermeye çalışmışlardır. Genel kabul gören doğrular oluşturmak siyasal ve tarihsel olaylarda çok zordur. Tarihçiler aynı belgeleri farklı anlayıp yorumlayabilirler.
Tarihî olay ve olgulara farklı bakış açısıyla bakmak bilimsel açıdan ne kadar doğru ise tarihçinin olayları değerlendirirken olaya tarafsız yaklaşması da o derece doğrudur. Tarihçi olaylara duygusal yaklaşamaz. Ancak inançları, siyasal anlayışı, aldığı eğitim vb. nedenlerle tarihçinin duygusal yaklaşması mümkündür.