İşte Cevaplar
- Tarım toplumlarında ekonominin, aile yapısının ve kültürün temeli toprağa dayanmaktadır.
- Tarım toplumunda ekonomik faaliyetler genel olarak kendi kendine yeterli, piyasa değeri olmayan temel yiyecek maddelerinin üretimine dayalıdır.
- Tarım toplumunda, insan, hayvan, rüzgar gücü gibi doğal-organik güce dayalı durağan bir teknoloji egemendir.
- Ağaç, pamuk ,yün gibi yenilenebilir kaynaklara sahiptir.
- Ulaşım sistemi olarak at, vagon, yelkenli gemi kullanılmaktadır.
- Doğum oranlarının çok yüksek olmasına rağmen genel nüfus artış oranları düşüktür.
- Tarım toplumu avcı-toplayıcı toplumdan gelmiş ve yerini sanayi toplumuna bırakmıştır.
Diğer Cevaplara Gözat
Tarım toplumlarının özellikleri şu şekildedir:
MÖ 8000 yıllarında başlayan ve yaklaşık 1750’ li yıllara kadar süren tarım toplumun; tarım, şehirleşme hareketini kolaylaştırmıştır, üretimin ekimin dikimin belli mevsimlerde yapılması gibi sebeplerle daha düzenli bir faaliyeti gerekli kılmıştır. Tarım toplumu daha fazla nüfusu beslediği için nüfus artışını kolaylaştırmıştır.
Tarım toplumunda, üretim ve tüketim ilişkilerine bakacak olursak, henüz bir işbölümünün yapılmadığını görürüz. Üretimde verim çok düşüktür. Üretim faktörleri sınırlıdır. Ekonomide hemen hemen tarım kesimi hakimdir. Tüketim için üretim yapıldığından, mal değişimi çok sınırlıdır.
Tarım toplumunda, insan ve hayvan gücü gibi doğal-organik güce dayalı durağan bir teknoloji egemen olup; üretim yöntemi el sanatlarına dayalı olarak yapılıyordu. Bu durumun ekonomik yaşama yansıması, doğaya bağımlı tarımsal üretim şeklinde gerçekleşiyordu. Sanayi ile uğraşan küçük bir zanaatkar grubu vardı.
Toplumun ekonomik gücü toprak sahiplerine yani feodaliteye dayanıyordu ve siyasal güç bu kesimin elindeydi. Ekonomide birincil kaynak toprak olduğu için toprak sahipliğine göre soylular, köleler, serfler (maraba) gibi toplumsal sınıflar belirlenmişti. Bu nedenle de ekonomik üretim, doğal kaynak olan toprağın sahibinin yönetiminde, serflerin bağımlı emek gücünden yararlanılarak gerçekleştirilmiştir. Tarım toplumunda bilgi, "deneyim" yoluyla elde edilmekteydi. İnsanlar işleri yaparak öğrenirlerdi. Erkekler toprağı işlemeyi babalarından, kızlar giysi üretmeyi annelerinden öğrenirlerdi.