İşte Cevaplar
Cevap : Tefsir ilminin tanımı nedir sorusunun cevabı:
Sözlükte “açıklamak, beyan etmek” anlamındaki fesr kökünden türeyen tefsîr “açıklamak, ortaya çıkarmak, kelime veya sözdeki kapalılığı gidermek” demektir.
Tefsir, kelime anlamı olarak yorumlamak, açıklamak manalarına gelir. Eş anlamlı bir kelime te'vil (yorum) dir. Kur'an ayetlerinin açıklanmasına ilişkin bir ilim alanıdır. Tefsir ilmi ile uğraşan kişiye müfessir denir.
Tefsirciler tarafından ilk müfessir kabul edilen Muhammed, Kur'anı yine Kur'an ile tefsir etmiştir. Sahabe ve tabiin denilen birinci ve ikinci nesil Müslümanlardan rivayetle Muhammed'in Kur'an ayetleri ile ilgili bazı açıklamaları hadis külliyatları içerisinde kaydedilmiştir.
Tefsirde başlıca üç türe ayrılan gelenek oluşmuştur;
Rivayet tefsiri; Kur'anın peygamber, sahabi ve tabiinden nakledilen ve hadis külliyatlarında kaydedilen yorumlarıyla yazılan tefsirlere rivayet tefsiri denir. Bu tefsirlerde sıklıkla islam öncesi dönem şiirleri ve İsrailiyat rivayetlerine de yer verilir. Bilinen ilk rivayet tefsiri Süfyân es-Sevrî'nin et-tefsir eseridir.
Önemli rivayet tefsirleri şunlardır:
İbn-i Cerir et-Taberî - Cami'ul Beyan
Ebu'l Leys es-Semerkandî - Tefsir-u Ebi Leys
Vahidî - el-Veciz fi Tefsir
Begavî - Mealmut Tenzil
İbn Atiyye - el-Muharrar'ul Veciz
İbn Kesir - Tefsir'ul Kur'an'il-Azim
Celaleddin es-Suyutî - ed-Dürr'ül Mensûr
Cemalleddin Kasimî - Mehâsin'ut Te'vil
İslam'ın erken dönemini kapsayan yüzyıllarda müslümanlar arasında Yahudi-Hristiyan geleneği ile ilgili karakterlerin isim, kimlik ve genealoji bilgilerinin çok iyi ve aslına uygun şekilde bilinerek ifade edildiği söylenemez. Konu ile ilgili kişi ve yer isimleri ayrıntılı bilgilere Kur'anda rastlanılmamaktadır. İslam dünyasında bu bilgiler yine Hristiyan/ Yahudi Apokrif geleneğinden gelen rivayetlerle şekillenir. Ayrıca tefsirler ve rivayetler yazarının hayal ürünü olan süslemeler ve tutarsızlıklarla doludurlar.
Dirayet (akıl) tefsiri; Müfessirin dil, kontekst (konu, bağlam veya esbab-ı nüzul), amaç (makasıt), sosyo-kültürel çevre gibi alanlardaki bilgi birikimi ve zihinsel faaliyetini ortaya koyduğu tefsir çalışmalarıdır. Müfessir tefsir yaparken ictihad etmekten kaçınmaz.
Önemi örnekleri şunlardır:
el-Ferra - Meân'il Kur'an
Zemahşeri - el- Keşşaf
Mukâtil bin Süleyman - Tefsir-i kebir
Ebussuud Efendi - İrşadü’l-Aklu’s-Selim Mezaye’l-Kitabü’l-Kerim
Razi - Mefatihul Gayb
Muhammed Hamdi Yazır - Hak dini Kuran dili
Mensûr
İşari tefsir; Kur'anın batıni, tasavvufi yorumlara göre yapılan tefsirlerine mistik, işari, batıni tefsir denilmiştir. Kur'an ayetlerinin görünen anlamları dışında, daha derin ve gerçek anlamları bulunduğu inancına dayanan tefsir anlayışıdır. Batıni tefsirler ayrıca hurufi, cifr (şifrecilik) ve Ebced gibi yöntemleri de kullanabilirler.
Tefsirlerin tümünde tefsir yapan kişinin bilgi birikimi, ön kabulleri, seçimleri, eğilimleri, zihinsel kapasite ve kabiliyetlerinin tefsire yansıtılması doğal bir sonuçtur.
Örneğin Kur'an ayetlerinde geçen "Rahman Arş'a oturdu", "Allah'ın eli onların elinin üzerindedir", "Allah'ın yüzü" gibi ifadeler akait ve kelam açısından yorumlanır.
Diğer Cevaplara Gözat
Sözlükte “açıklamak, beyan etmek” anlamındaki fesr kökünden türeyen tefsîr “açıklamak, ortaya çıkarmak, kelime veya sözdeki kapalılığı gidermek” demektir.
Tefsir, kelime anlamı olarak yorumlamak, açıklamak manalarına gelir. Eş anlamlı bir kelime te'vil (yorum) dir. Kur'an ayetlerinin açıklanmasına ilişkin bir ilim alanıdır. Tefsir ilmi ile uğraşan kişiye müfessir denir.
Tefsirciler tarafından ilk müfessir kabul edilen Muhammed, Kur'anı yine Kur'an ile tefsir etmiştir. Sahabe ve tabiin denilen birinci ve ikinci nesil Müslümanlardan rivayetle Muhammed'in Kur'an ayetleri ile ilgili bazı açıklamaları hadis külliyatları içerisinde kaydedilmiştir.
Tefsirde başlıca üç türe ayrılan gelenek oluşmuştur;
Rivayet tefsiri; Kur'anın peygamber, sahabi ve tabiinden nakledilen ve hadis külliyatlarında kaydedilen yorumlarıyla yazılan tefsirlere rivayet tefsiri denir. Bu tefsirlerde sıklıkla islam öncesi dönem şiirleri ve İsrailiyat rivayetlerine de yer verilir. Bilinen ilk rivayet tefsiri Süfyân es-Sevrî'nin et-tefsir eseridir.
Önemli rivayet tefsirleri şunlardır:
İbn-i Cerir et-Taberî - Cami'ul Beyan
Ebu'l Leys es-Semerkandî - Tefsir-u Ebi Leys
Vahidî - el-Veciz fi Tefsir
Begavî - Mealmut Tenzil
İbn Atiyye - el-Muharrar'ul Veciz
İbn Kesir - Tefsir'ul Kur'an'il-Azim
Celaleddin es-Suyutî - ed-Dürr'ül Mensûr
Cemalleddin Kasimî - Mehâsin'ut Te'vil
İslam'ın erken dönemini kapsayan yüzyıllarda müslümanlar arasında Yahudi-Hristiyan geleneği ile ilgili karakterlerin isim, kimlik ve genealoji bilgilerinin çok iyi ve aslına uygun şekilde bilinerek ifade edildiği söylenemez. Konu ile ilgili kişi ve yer isimleri ayrıntılı bilgilere Kur'anda rastlanılmamaktadır. İslam dünyasında bu bilgiler yine Hristiyan/ Yahudi Apokrif geleneğinden gelen rivayetlerle şekillenir. Ayrıca tefsirler ve rivayetler yazarının hayal ürünü olan süslemeler ve tutarsızlıklarla doludurlar.
Dirayet (akıl) tefsiri; Müfessirin dil, kontekst (konu, bağlam veya esbab-ı nüzul), amaç (makasıt), sosyo-kültürel çevre gibi alanlardaki bilgi birikimi ve zihinsel faaliyetini ortaya koyduğu tefsir çalışmalarıdır. Müfessir tefsir yaparken ictihad etmekten kaçınmaz.
Önemi örnekleri şunlardır:
el-Ferra - Meân'il Kur'an
Zemahşeri - el- Keşşaf
Mukâtil bin Süleyman - Tefsir-i kebir
Ebussuud Efendi - İrşadü’l-Aklu’s-Selim Mezaye’l-Kitabü’l-Kerim
Razi - Mefatihul Gayb
Muhammed Hamdi Yazır - Hak dini Kuran dili
Mensûr
İşari tefsir; Kur'anın batıni, tasavvufi yorumlara göre yapılan tefsirlerine mistik, işari, batıni tefsir denilmiştir. Kur'an ayetlerinin görünen anlamları dışında, daha derin ve gerçek anlamları bulunduğu inancına dayanan tefsir anlayışıdır. Batıni tefsirler ayrıca hurufi, cifr (şifrecilik) ve Ebced gibi yöntemleri de kullanabilirler.
Tefsirlerin tümünde tefsir yapan kişinin bilgi birikimi, ön kabulleri, seçimleri, eğilimleri, zihinsel kapasite ve kabiliyetlerinin tefsire yansıtılması doğal bir sonuçtur.
Örneğin Kur'an ayetlerinde geçen "Rahman Arş'a oturdu", "Allah'ın eli onların elinin üzerindedir", "Allah'ın yüzü" gibi ifadeler akait ve kelam açısından yorumlanır.
Diğer Cevaplara Gözat