İşte Cevaplar
Cevap : ÖRNEKLER:
a. Oynamış olduğu bu orta oyunu, İsmail Dümbüllü’yü aratmıyordu.
Ortaoyunu deyince İsmail Dümbüllü akla gelir. Herkesin bildiği bu şahsın hatırlatılması telmih sanatına bir örnektir.
b. Senin için dağları delerim,
Kızgın çöllerde seni ararım,
Gece gündüz aşkınla yanarım,
Ey sevgili!
Sevgilisi için dağları delen Ferhat ve çöllere düşen Mecnun hatırlatılmaktadır.
c. Ey Dost senin yoluna
Canım vereyin Mevla
Aşkını komayayın
Oda gireyim mevla
Yunus Emre
Son mısrada Hz. İbrahim’in Nemrut tarafından ateşe atılması olayına işaret edilmektedir.
UYARI: Yukarıda da görüldüğü gibi bir hatırlatma yapılırken Yunus’un kendini Hz. İbrahim’e benzetmesi de görülmektedir.
ç. Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi
Bedr’in aslanları ancak bu kadar şanlı idi…
Allah inancını, imanı, tevhidi senin dökmüş olduğun kan kurtarıyor denirken bu olayla Hz. Muhammed’in askerleri olan sahabeler hatırlatılmaktadır.
UYARI: Burada aynı zamanda Çanakkale şehitleri, Bedr’in aslanlarına (sahabeler) benzetilmektedir.
d. Dostlarım namıma Ferhat dese de
Ruhum aşk elinden imdat dese de
Kör şeytan resmini yırt at dese de
Ellerim bir türlü varmıyor Ayşem. (Cemal Safi)
Diğer Cevaplara Gözat
Cevap Yaz Arama Yap
Cevap : Söz arasında herkesin bildiği bir olaya ya da kişiye işaret etme sanatı. Söz arasında herkesçe bilinen geçmişteki bir olaya, ünlü bir kişiye bir inanca ya da yaygın bir atasözüne işaret etmek, onu anımsatmaktır. Telmih edilen şey uzun uzadıya açıklanmaz, bir iki sözcükle anımsatılır.
Söz sırasında, herkesçe bilinen bir olayı geçmişteki bir olaya, ünlü bir kişiye, bir inanca. işaret etmeye, onu anımsatmaya telmih denir.
Çağrışıma dayanan bu sanatta anımsatılan şey uzun uzadıya açıklanmayıp bir iki sözcükle ifade edilir. Telmihte, anlatılan duygu ile işaret edilen olay arasında gizli bir benzetmesöz konusudur.
ÖRN: “İnsanız, en şerefli mahlukuz,
Deyip de pek fazla övünmemiz haksız,
Atamız elma çaldı cennetten,
Biz o hırsızların çocuklarıyız.”
Şair, “Atamız elma çaldı cennetten” dizesiyle okuyucuya Adem ile Havva’nın cennetten kovulmasına neden olan olayı anımsatmakta ve telmih sanatına başvurmaktadır.
ÖRN: Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid’i
Bedr’in aslanları ancak bu kadar şanlı idi.
Şair, Çanakkale şehitleri için yazdığı bu dizelerde, düşmanla savaşan Mehmetçikleri Bedir Savaşı’ndaki Hz. Peygamberimizin askerlerine benzetiyor ve bu olayı anlatırken geçmişteki bir olaydan yararlanıyor.
ÖRN: Gökyüzünde İsâ ile,
Tur dağında Musâ ile,
Elindeki asâ ile,
Çağırayım Mevlam seni.
Yunus Emre
(Birinci dizede “Hz. İsa’nın göğe çıktığı inancı”na, ikinci dizede “Hz. Musa’nın Tur-ı Sinâ dağında Tanrı ile konuşması” olayına ve üçüncü dizede de yine “Hz. Musa’nın yere atınca yılan olan asasıyla gösterdiği mucizelere” telmihvardır).
ÖRN: Vefasız Aslı‘ya yol gösteren bu,
Keremin sazına cevap veren bu.
ÖRN: Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor teshidi,
Bedrin aslanları ancak bu kadar şanlı idi.
ÖRN: Ekmek Leyla oldu bire dostlarım,
Mecnun olup ardı sıra giderim.
– Şu Boğaz harbı nedir? Var mı ki dünyada eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi.
– Yırtarım dağları enginlere sığmam taşarım.
– Gökyüzünde İsa ile,
Tur dağında Musa ile ,
Elindeki asa ile,
Çağırayım Mevlam seni.
– Ey dost senin yoluna, / Canım vereyim Mevlâ,
Aşkını komayayım, / Od’o gireyim Mevlâ.
Son dizedeki “ateş” anlamına gelen “od” sözcüğü, Hz. İbrahim’in ateşe atılmasına ve ateşin gül bahçesine dönmesine telmih vardır.
– Gökyüzünde Îsâ ile / Tûr dağında Mûsâ ile
Elindeki âsâ ile / Çağırayım Mevlâm seni”
Birinci dizede “Hz.Îsâ’nın göğe çıktığı inancı”na , ikinci dizede “Hz. Mûsâ’nın Tûr-ı Sinâ dağında Allah ile konuşması ” olayına ve üçüncü dizede de yine “Hz. Mûsâ’nın yere atınca yılan olan âsâsıyla gösterdiği mucizelere telmih vardır.
Karışık Örnekler:
– Şuh Şirin’ler yüzünden dağ delen Ferhat’lar,
Aslıhan’lardan yanan Âşık Kerem’ler görmüşüz.
– Sultan Süleyman’a kalmayan dünya,
Bu dağlar yerinden ayrılır bir gün.
– Ekmek Leylâ oldu dostlarım / Mecnûn oldum peşi sıra giderim.
– Vahdetün şarabından / Bir cur’a nûş edeyin,
Enel-Hak çağıruban / Dâra gireyin Mevlâ.
– Sabâ Mesîh- dem olub bahârdan bu gece,
Hıtâ’ya benzedi gülşen nigârdan bu gece.
Bilinmeyen Sözcükler:
SABÂ: hafif ve tatlı esen rüzgâr,
MESÎH: Îsâ peygamberin lakabı,
HITÂ : Çin’in kuzeyinde ceylanları dolayısıyla mis gibi kokan ülke,
MİSK: Ceylanların göbeğinden çıkarılan güzel bir koku,
GÜLŞEN: Gül bahçesi.
Söz sırasında, herkesçe bilinen bir olayı geçmişteki bir olaya, ünlü bir kişiye, bir inanca. işaret etmeye, onu anımsatmaya telmih denir.
Çağrışıma dayanan bu sanatta anımsatılan şey uzun uzadıya açıklanmayıp bir iki sözcükle ifade edilir. Telmihte, anlatılan duygu ile işaret edilen olay arasında gizli bir benzetmesöz konusudur.
ÖRN: “İnsanız, en şerefli mahlukuz,
Deyip de pek fazla övünmemiz haksız,
Atamız elma çaldı cennetten,
Biz o hırsızların çocuklarıyız.”
Şair, “Atamız elma çaldı cennetten” dizesiyle okuyucuya Adem ile Havva’nın cennetten kovulmasına neden olan olayı anımsatmakta ve telmih sanatına başvurmaktadır.
ÖRN: Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid’i
Bedr’in aslanları ancak bu kadar şanlı idi.
Şair, Çanakkale şehitleri için yazdığı bu dizelerde, düşmanla savaşan Mehmetçikleri Bedir Savaşı’ndaki Hz. Peygamberimizin askerlerine benzetiyor ve bu olayı anlatırken geçmişteki bir olaydan yararlanıyor.
ÖRN: Gökyüzünde İsâ ile,
Tur dağında Musâ ile,
Elindeki asâ ile,
Çağırayım Mevlam seni.
Yunus Emre
(Birinci dizede “Hz. İsa’nın göğe çıktığı inancı”na, ikinci dizede “Hz. Musa’nın Tur-ı Sinâ dağında Tanrı ile konuşması” olayına ve üçüncü dizede de yine “Hz. Musa’nın yere atınca yılan olan asasıyla gösterdiği mucizelere” telmihvardır).
ÖRN: Vefasız Aslı‘ya yol gösteren bu,
Keremin sazına cevap veren bu.
ÖRN: Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor teshidi,
Bedrin aslanları ancak bu kadar şanlı idi.
ÖRN: Ekmek Leyla oldu bire dostlarım,
Mecnun olup ardı sıra giderim.
– Şu Boğaz harbı nedir? Var mı ki dünyada eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi.
– Yırtarım dağları enginlere sığmam taşarım.
– Gökyüzünde İsa ile,
Tur dağında Musa ile ,
Elindeki asa ile,
Çağırayım Mevlam seni.
– Ey dost senin yoluna, / Canım vereyim Mevlâ,
Aşkını komayayım, / Od’o gireyim Mevlâ.
Son dizedeki “ateş” anlamına gelen “od” sözcüğü, Hz. İbrahim’in ateşe atılmasına ve ateşin gül bahçesine dönmesine telmih vardır.
– Gökyüzünde Îsâ ile / Tûr dağında Mûsâ ile
Elindeki âsâ ile / Çağırayım Mevlâm seni”
Birinci dizede “Hz.Îsâ’nın göğe çıktığı inancı”na , ikinci dizede “Hz. Mûsâ’nın Tûr-ı Sinâ dağında Allah ile konuşması ” olayına ve üçüncü dizede de yine “Hz. Mûsâ’nın yere atınca yılan olan âsâsıyla gösterdiği mucizelere telmih vardır.
Karışık Örnekler:
– Şuh Şirin’ler yüzünden dağ delen Ferhat’lar,
Aslıhan’lardan yanan Âşık Kerem’ler görmüşüz.
– Sultan Süleyman’a kalmayan dünya,
Bu dağlar yerinden ayrılır bir gün.
– Ekmek Leylâ oldu dostlarım / Mecnûn oldum peşi sıra giderim.
– Vahdetün şarabından / Bir cur’a nûş edeyin,
Enel-Hak çağıruban / Dâra gireyin Mevlâ.
– Sabâ Mesîh- dem olub bahârdan bu gece,
Hıtâ’ya benzedi gülşen nigârdan bu gece.
Bilinmeyen Sözcükler:
SABÂ: hafif ve tatlı esen rüzgâr,
MESÎH: Îsâ peygamberin lakabı,
HITÂ : Çin’in kuzeyinde ceylanları dolayısıyla mis gibi kokan ülke,
MİSK: Ceylanların göbeğinden çıkarılan güzel bir koku,
GÜLŞEN: Gül bahçesi.