Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

  • Tarih
  • 8 yıl önce
  • 2 Cevap

Tevhid-i tedrisat kanunu niçin kaldırıldı

Tevhid-i tedrisat kanunu niçin kaldırıldı

Bu soruya 2 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    dilayda

    • 2016-02-02 14:37:04

    Cevap : Tevhid-i Tedrisat Kanunu (Öğretim Birliği Yasası), Türkiye Büyük Ulus Meclisi tarafından 3 Mart 1924 tarih ve 430 Yasa Numarası ile kabul edilmiş olan ve ülkedeki bütün eğitim müesseselerinin Maarif Vekaleti’ne (Ulusal Eğitim Bakanlığı’na) bağlanmasını öngören yasadır.

    Türkiye Cumhuriyeti’nde eğitimin temel yasası kabul edilmiş ve daha sonra çıkarılan yasalara asal teşkil etmiştir . 1982 anayasasında 174. maddeyle savunma altına alınmış “inkılap yasalarından” bir tanesidir.
    Türkiye’de eğitim alanında reform yapabilmek; millilik, laiklik, çağdaşlık asallarını uygulayabilmek için eğitim müesseselerinin birleştirilmesine ihtiyaç duyulması  nedeniyle hazırlanan yasa; ülkenin eğitim işlerinde çokbaşlılığın kaldırılmasını sağladı. Halifeliğin kaldırılması’na konusunda yasa ve “Şeriye ve Evkaf Vekaleti’nin Kaldırılması ile ilgili yasa“la aynı gün çıkarıldı.
    Tevhid-i Tedrisat Yasayı ayrı olarak dergah ve zaviyelerin kapatılması; dinsel olduğu düşünülen Arap harflerinin kaldırılıp Harf Devrimi’nin yapılması gibi diğer bir takım Atatürk devrimlerinin gerçekleşmesi için de altyapıyı oluşturmuştur.

    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    Admin

    • 2016-02-04 06:32:16

    Cevap : Soruyu galiba yanlış sordun medreseler kaldırıldı.

    TEVHİD-İ TEDRİSAT KANUNU VE MEDRESELERİN KALDIRILMASI     Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde, diğer kurumlar gibi eğitim kurumları da büyük bir çöküntü içinde idi. Osmanlı Devleti'ndeki eğitim kurumları olan medreseler, Kuruluş ve Yükseliş dönemlerinde gerek eğitim kadrosu, gerekse programları bakımından çok ileri bir seviyedeydi. 
    Fakat 17. yüzyıldan itibaren, devletin diğer kurumlarındaki gerilemeye paralel olarak eğitim kurumları da geriledi.

       Devletin yıkılışını önlemek amacıyla yapılmaya başlanan yenilikler çerçevesinde, eğitim kurumları da yeniden düzenlendi. 18. yüzyılın sonlarında ordunun subay, teknik eleman ve doktor ihtiyacını karşılamak üzere, çağın gereklerine uygun okulların açılmasına başlandı. Tanzimat Dönemi'nde, askerî okullardan başka, Avrupa'dakilere benzer modern eğitim kurumları açıldı. Medrese ve modern devlet okulları dışında, kendi dillerinde eğitim yapan azınlık ve yabancı okulları da vardı. Bu okullarda okutulan farklı dersler sebebiyle ayrı duygu ve düşünce, değişik kültür ve davranışa sahip insanlar yetişti. Bu uygulama, ülkede millî kültürün gelişmesine büyük ölçüde engel olmaktaydı. Bu sebeple millî bir kültür oluşturulamıyordu.

       Kurtuluş Savaşı'nın amacı millî birliğin sağlanması ve çağdaşlaşma olduğu için, Osmanlı eğitim sistemi devam ettirilemezdi. Daha Kurtuluş Savaşı yıllarında Mustafa Kemal, eğitim konusunda da çalışmalara başlamıştı. 16 Temmuz 1921'de yaptığı bir konuşmada millî kültürün önemi ve gerekliliğinden bahsederek, eğitim ve kültür konusundaki bölünmüşlüğün kaldırılmasını savundu. Osmanlı Devleti'nde var olan, mektep-medrese ayrımının kaldırılacağını söyledi. Eğitimin yaygınlaştırılarak bilgisizliğin yok edilmesi gerektiğini vurguladı.

       Büyük zaferden sonra çağdaş bir eğitim sisteminin kurulması için düşündüklerini uygulamaya koydu. Bu amaçla Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 3 Mart 1924'te Tevhid-i Tedrisat (Öğretim Birliği) Kanunu kabul edildi. Bu kanunla, medreseler kaldırıldı ve Türkiye Cumhuriyeti sınırlan içindeki bütün okullar, Millî Eğitim Bakanlığı'na bağlandı. Böylece eğitim kurumlarının bir çatı altında toplanması ve eğitimin millî bir nitelik kazanması sağlandı.

       2 Mart 1926'da maarif teşkilâtı hakkındaki kanun kabul edildi. Bu kanunla lâik eğitime uygun, ilk ve ortaöğretim programlan belirlendi. Eğitim hizmetleri, modern bir hâle getirildi. Bundan sonra millî ve lâik eğitimi yaygınlaştırmak için, hızla ilkokullar, ortaokullar, liseler ve yüksek okullar açıldı. Bunların yanı sıra meslek okulları da açıldı. İlkokul zorunlu hâle getirildi. 

       Eğitim ve öğretimde çağdaş ülkeler seviyesine çıkmak için yeni programlar geliştirildi. Atatürk, Türkiye'de millî eğitimin kuruculuğunu da yapmış oldu.
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.