Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Toplumsallaşma ile ilgili hangisi yanlıştır

a-Toplumsallaşma bireyin kendisinden önceki nesilleri sorgulamadan taklit etmesidir.
b- bütün klasik çocuk öykülerinin işlevi büyüme sürecinin daha anlaşılır olmasını sağlamaktır.

Bu soruya 1 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    gokturk

    • 2020-06-02 16:09:17

    Cevap : Yaptığım araştırmalara göre doğru cevap B seçeneğidir. Klasik çocuk öykülerinin bir çok işlevi bulunsada büyüme sürecini hızlandırması ile ilgili bir işleve rastlamadım. Oysa ki Toplumsallaşmada taklit, Albert Bandura'ya göre bireyin kendinden önceli nesilleri sorgusuz taklit etmesi ile ilişkilidir.

    Taklit (Model Alma)

    Taklit bir bireyin, başkalarının davranışlarını gözlem yaparak, kendi
    davranışlarını onlarınkine benzetmeye çalışmasıdır. İlk kuramcılar insanlarda
    başkalarını taklit etmek için doğal bir güdünün olduğuna inanmışlardır. Başka bireylerin
    davranışlarını taklit etmek kendi başına bir davranıştır. Taklit, kültürün kuşaktan kuşağa
    aktarılmasında ve mesleki beceriler gibi özel davranışların öğrenilmesinde büyük
    öneme sahiptir. Taklit toplumsallaşmanın temel süreçlerinden biridir (Doğan, 1987).
    Taklit, sosyal öğrenme kuramı içerisinde yer alan önemli bir öğrenme ilkesini
    oluşturur. Sosyal öğrenme kuramı ilk kez Albert Bandura (1977) tarafından ortaya
    atılmıştır. Bandura sosyal öğrenme kuramı ile “biz diğerlerini gözlemleyerek öğreniriz”
    temel önermesini ortaya koymuştur. Bandura’nın geliştirdiği sosyal öğrenme kuramına
    göre, insan başkalarının deneyimlerinden faydalanarak, onları model alıp, taklitlerini
    yaparak bir şeyler öğrenir. İnsanlar konuşmada, cinsiyet rollerinde, giyinmede, yemedeiçme gibi birçok konuda başkalarını örnek alır ve onların davranışlarını taklit eder.

    İnsanların yaptıkları taklitlerde ödül, ceza, takdir ve yerme önemli rol oynar. İnsanlar
    ödül verilen veya takdir edilen davranışları taklit ederken ceza verilen ve yerilen
    davranışları taklit etmekten kaçınırlar. Bu tür öğrenmeye modelleme yoluyla öğrenme
    denir (Erjem ve Çağlayanderel, 2006). Taklit bilinçli olabileceği gibi bilinçsizce de
    yapılabilir (Dager, 1971). Bilinçli olarak yapılan taklit, bireyin başkasına benzemek
    istemesinden meydana gelir. Saygı gösterilen veya beğenilen anne- baba veya
    diğerlerinin özelliklerini alan çocuklarda açık bir biçimde görülür. Bir yönetici taklit
    ettiği başkabir yöneticinin yönetsel yaklaşımlarını taklit edebilir.

    Toplumsallaşma süreçlerinden biri olan taklidin bireylere sağladığı önemli
    yararlar bulunmaktadır. Taklit sayesinde bireyler zor durumdan kurtulabildikleri gibi
    yapamayacakları bazı şeyleri diğer bireyleri taklit ederek yapabilirler. Böylece taklit
    sayesinde bireyler cezalandırılmaktan kurtuldukları gibi ödül de alabilirler. Ayrıca
    bireyler diğer bireyler gözünde yapamadıkları bir şey karşısında küçük görülmekten
    kurtulabilirler.

    Taklit ile model alma, modelleme, rol oynama, özenme ve öykünme eş anlamlı
    olarak kullanılmıştır. Model alma yoluyla öğrenmede birey, bir başkasında bazı
    davranışları görür ve o davranışları kendisi de yapar (Tetik, 2006). Piaget’e göre (1951)
    oyun insan yaşamının vazgeçilmez bir parçasıdır. Oyun, öğrenmelerimizin birincil
    kaynağını oluşturur. Çocuklar, okul çağına gelinceye kadar annesi, babası gibi en
    yakındakileri veya kendi içinde yarattığı bir karakterin rolünü oynayarak etrafındaki
    dünyayı keşfeder ve bu dünya hakkında kendi bilgisini oluşturur. Bu oyun oynama
    güdüsü okula başlayınca veya erişkin olunca da devam eder. Rol oynama bu güdüyü
    olumlu yönde kullanmayı amaçlayan bir öğretim yöntemidir (Kavak ve Köseoğlu,
    2007). İnsanoğlu var olduğundan beri özendiği, örnek aldığı bireylerin davranışlarını ve
    konuşmalarını taklit etme isteği duymaktadır (Şimşek ve Uğur, 2003). Çocuklar yetişkin
    davranışlarına özenirler ve neden, niçin gibi soruları hiç düşünmeden onlar gibi
    düşünme ve davranma geliştirirler bir başka deyişle onları taklit ederler (Sezgin, 2007).
    Sözlük anlamına bakıldığında öykünme ve taklit eş anlamlıdır. Öykünme, çocuğun
    öğrenmesinde ve gelişiminde önemli bir etkendir. Çocuklar, çevresinde var olan
    modellerin kendi dürtülerini nasıl denetim altına aldıklarını gözlemleyerek, onlara
    öykünerek kendi davranış biçimlerini geliştirirler (Sever, 2002).

    İnsanlar yaşamları boyunca yapacakları bir takım işleri, içinde bulundukları
    kümede yer alan diğer insanları gözlemleyerek, onları model alarak (onları taklit
    ederek) öğrenirler. Albert Bandura (1977) tarafından ortaya sürülen taklit etme
    kuramında, bireyin davranışları sadece pekiştireçlerle biçimlendirilmemektedir. Bireyin
    yapmış olduğu davranışlarının aynı zamanda bilişsel, davranışsal ve çevresel etmenlerin
    etkileşimiyle açıklanması gerekmektedir. Taklit yoluyla öğrenme, gözlem aracılığı ile
    ortaya çıkmaktadır. Birey çevresinde var olan diğer bireylerin yaptıklarını taklit eder ve
    bilişsel olarak bunları işler ve bunları kendi davranışları olarak kullanır (Soylu, 2007).
    Bandura’ya göre gözleyerek öğrenme, bir bireyin diğer bireylerin yaptıklarını
    basit olarak taklit etmesi değildir. Bireyin aynı zamanda çevredeki bilgileri kendisine
    göre bir takım işlemlerden geçirerek yeni bilgiler oluşturmasını sağlayan önemli bir
    süreçtir. Bu konu ile ilgili olarak Bandura, gözlem yoluyla öğrenmenin, taklit etme ile
    birlikte bunun daha ötesinde bir kavram olduğu üzerinde durmuştur. Ancak temeli
    taklit’e dayanmaktadır (Avcı, 2005). Bandura ya (1986) göre bireyler yıllar boyunca
    yeni bilgiler edinebileceği ve mevcut bilgi ve becerisini artıracak taklit yoluyla öğrenme
    becerisini geliştirmiştir. Doğrudan deneyim yoluyla kazanılan her türlü bilgi, taklit etme
    yolu ile öğrenilebilir ve geliştirilebilir. İster bir çocuk; ister bir yetişkin olsun birçok
    bilgi ve beceriyi çevresindekiler aracılığıyla öğrenebilir. Örneğin bir çocuk ana-baba,
    akranlarının takliti ile birçok bilgi öğrenebileceği gibi taklit konusunda örgütlerde de
    usta-çırak ilişkisi ön plana çıkmaktadır. Usta-çırak ilişkisinde çırak, belli bir süre
    ustasının yaptıklarını gözlemleyerek, gözlemlediği ustasının işini nasıl
    gerçekleştirdiğini taklit yolu ile anlamaya ve gördüklerini de zihnine yerleştirmeye
    çalışır. (Turanlı, 2007).

    Taklit eden insan ne yapması gerektiğini irdelemeden, sorgulamadan,
    araştırmadan, eleştirmeden, bireyin kendisine kolay geldiği için ya da kınanmaktan
    korktuğu için başkalarının yaptığını yaparak rahatlar. Dolayısıyla karar verme
    sıkıntısından kurtulur. Taklit edilen davranışını değiştirirse taklit eden de davranışını
    değiştirir. Taklit eden kişinin yeni davranış arayıp öğrenmesi gerekmez. Dolayısıyla
    birey davranışın iyi-kötü olduğunu yargılamaz (Başaran, 2000).

    Taklit bütün yaşamı etkileyen bir olgudur. Bu nedenle insan yaşamında önemli
    bir rol oynadığı kabul edilmektedir. Taklit özellikle çocukluk dönemlerinde daha da
    önem kazanmaktadır. Çocukların başarılı olarak taklit edebilmeleri onların beyin, sinir
    bağlantıları ve kas gelişimlerini tamamlanmış olmaları ile doğrudan ilişkilidir. Yemek
    yeme alışkanlığı, asabiyet, baskıcı tutumlar vb. özellikler taklit yoluyla insanlara
    yerleşirler. Basit taklitte, önemli olan taklit edilen unsurdur taklit edilen insanın kim
    olduğu taklit edilen unsur kadar pek önem taşımamaktadır (Yapıcı ve Yapıcı, 2005).
    Taklit etme toplumsallaşmada önemli bir yere sahiptir. Bireyler özellikle de çocuklar
    toplumsallaşmalarında katıldıkları kümelerde belli kişilerin taklitlerini gerçekleştirirler.
    Bazı bireyler taklit ettikleri bireylerin davranışlarını genellerler ve her zaman o
    davranışı gerçekleştirirler (Hay vd., 1985).

    Bireyler karşılaştıkları bazı durumlarda, daha önceden öğrendikleri davranışları
    tekrarlamayabilirler. Bunun temel sebebi olumsuz güdülenmedir. Bireyin daha önceden
    yaptığı ve cezaya veya başarısızlığa neden olan daha önceki davranışları, o davranışın
    yinelenme olasılığını azaltabilir. Bununla birlikte, herhangi bir tehditle karşılaşan birey
    de bu davranıştan kaçınabilir. Bir bireyin cezalandırılan veya o bireye zarar veren
    davranışı diğer bireylerin o davranışı taklit etmesini etkiler. Kısaca, bireylerin sahip
    oldukları birçok davranış taklit yoluyla öğrenilir. Bir çocuğun davranışlarının
    çevresindeki bireylere benzemesi, taklit yoluyla öğrenmenin etkinliğini ortaya
    koymaktadır. Bu nedenle bireyin çevresi öğrenen bireye yeterli düzeyde modeller
    sunarsa, bireyde bunları taklit ederek öğrendiklerini geliştirilebilir. Ayrıca, taklit
    yoluyla birey, ilk defa karşılaştığı şeyleri öğrenmekle yetinmez, daha önceden
    yapmaktan kaçındığı birçok davranışı da yapma cesaretini kendisinde bulabilir (Turanlı,
    2007).

    Tuckman, (1991)’a göre taklit yolu ile öğrenmenin gerçekleştirilmesinde
    aşağıdaki çalışmaların yapılması gerekmektedir (Demirbaş ve Yağbasan, 2006).

    1. Taklit edilecek davranış belirlenmelidir.
    2. Taklit edilecek (birey, küme, nesne) belirlenmelidir.
    3. Taklit edilen davranış sunulmalıdır.
    4. Taklit edilen davranışın, işlevsel değeri oluşturulmalıdır.


    Taklit’in Özellikleri

    1. Bireyler başkalarının davranışlarını gözlem yaparak, kendi davranışlarını onlarınkine
    benzetmeye çalışarak öğrenirler.
    2. Taklit için başka insanların bilgi ve deneyimleri önemlidir.
    3. Bazı bireyler taklit ettikleri bireylerin davranışlarını genellerler.
    4. Bir bireyin cezalandırılmasına neden olan veya o bireye zarar veren bir davranış
    diğer bireylerin o davranışı taklit etmesini etkiler.
    5. Bir bireyin ödüllendirilen davranışları diğer kişilerin bu davranışı taklit etmesine
    neden olur.
    6. Birey taklit yoluyla yapmaktan kaçındığı davranışları yapma cesaretini geliştirir.
    7. Bireyler kendi bilgilerinin yetersiz kaldığı durumlarda taklit ederek zor durumdan
    kurtulurlar.
    8. Bireyler özellikle kendinden üstün gördüklerinin taklidini yapmaya yönelirler.
    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.