Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Transandantal Felsefe

Transandantal Felsefe Nedir?

Bu soruya 1 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    gokturk

    • 2020-04-23 19:29:44

    Cevap : Kant, tecrübî bilginin sadece duyu verilerini oluşturan maddesinden ibaret olmadığını, daha ziyade duyu verilerinin formu olan a priori ön koşula bağlı olduğunu ifade ettikten sonra insan aklındaki bu bilgi formlarını araştıran felsefeyi de “Transandantal Felsefe” olarak adlandırır. Bu adlandırmanın sebebi, insan bilgisinin a priori yönünü araştıran bilginin, transandantal bilgi olmasıdır. Sözü edilen a priori nitelik yanı sıra Kant, yargılar arasında gözettiği analitik ve sentetik ayrımı vesilesiyle yeni bilgiler edinmenin ancak sentetik yargılarla mümkün olacağı sonucuna ulaşarak transandantal felsefenin en önemli konusu olarak da onları inceler. Transandantal felsefe; matematik ve doğa bilimleri alanlarında olduğu gibi metafizik alanında da a priori sentetik yargılar ile meşgul olacaktır.

    Kant’ın bilgi felsefesine göre analitik önermeler, “Bütün cisimler yer kaplar.” önermesinde olduğu gibi bir kavram çözümlemesi olup öznede örtük biçimde içerilen anlamların ortaya çıkarılmasıyla oluşturulan önermelerdir. Cisim sözcüğünün zaten uzayda yer kaplama durumuna karşılık gelmesi nedeniyle, bu ve benzeri önermeler yeni bir bilgi vermezler. Buna karşılık sentetik önermeler, “Bütün cisimlerin ağırlığı vardır.” önermesinde olduğu gibi birleşimsel yapıları gereği öznede örtük olan anlama ilave anlamlar yükleyerek bilgiyi genişletirler. Sözü edilen örnek üzerinden ifade edilirse cismin tanımında yer kaplama özelliği vardır, ancak bu bilgi cismin ağırlığının da bulunduğuna dair ilave bilgi ile birleştiği için önerme, özne hakkında yeni bir bilgi içermiş olmaktadır.

    Kant bir şeyin bilgi olabilmesi için öncelikle algımıza gelmesi gerektiğini düşündüğünden dolayı Saf Aklın Eleştirisi’nin girişinde bilginin tecrübeyle başladığını ifade eder. Onun bu kavrayışı; hem rasyonalistlerin bilginin kaynağı olarak sadece aklı kabul etmelerine ve bilgiyi bir kavram çalışması olarak görmelerine hem de deneyimcilerin bilgiyi tecrübe ile sınırlamalarına bir itiraz olduğu gibi esasen her ikisini de kuşatıcı bir mahiyettedir. Kant’ın bilgi felsefesinin özgün tarafı, bilgide iki farklı yön bulunduğunu, bilgi için hem duyularla somut olarak algılanan yönün hem de anlama yetisinin düşünceyle bağlar kuran yönünün bir arada bulunduğunu değerlendirmesidir. Bu nedenle Kant’ın bu yaklaşımı onun, “Algısız kavramlar boş, kavramsız algılar kördür.” sözüyle özetlenebilir.

    Bu yaklaşım ile Kant, genele götüren niteliğinden dolayı tecrübî bilginin sahip olduğu zorunluluğun onun maddesinden değil, formundan geldiğini ileri sürmüştü. Buna ilaveten algıya verilen duyu verilerinin tecrübî bilgi olabilmesi için de bir önkoşuldan söz eder: İnsan aklına yerleşik zorunlu formların mevcudiyeti. Duyu verilerinin algılanmasının iki a priori zorunlu formu, zaman ve mekândır. Algılanan veriler ancak bir zaman ve mekân formu ile bilgi için mümkün hâle gelebilmektedir. Bu iki form duyulara bağlı olmadıklarından dolayı a priori veya saf algılardır. Kant’ın bilgi felsefesinde a priori formlar, henüz tecrübe ile temas etmemiş oldukları için saftırlar. Kant, insan aklında bulunan bu bilgi formlarını transandantal bilgi olarak adlandırıp bilginin a priori yönünü oluşturduklarını ifade eder.

    Transandantal felsefenin en önemli konusu ise a priori sentetik önermelerdir. Bunun sebebi, Kant’ın, a priori nitelik ile beraber yeni bilgiler edinmenin ancak sentetik yargılarla mümkün olacağı sonucuna ulaşmasıdır. Ona göre bu ayrımlar temelinde inşa edilen transandantal felsefe, matematik ve doğa bilimleri alanlarında olduğu gibi metafizik alanında da doğru bilgiye götürecek olduğu için a priori sentetik yargılar ile meşgul olacaktır.

    Kant, bilimlerdeki bilgi probleminde matematik bilgilerin sağlamlığından hareket eder. Ona göre matematik bilgilerin sağlamlığının doğa bilimleri ve metafizik alanındaki bilgilerde de elde edilebilmesi için a priori sentetik yargılar kritik bir önemi haizdirler. Matematik yargılar tecrübeye başvurmadıkları için a priori’dirler. Bununla birlikte matematik yargılarda kavram/terim, yüklemi içerecek şekilde bulunmaz. Bunu 7+5=12 işlemi ile örnekleyen Kant’a göre, 12 sayısı 7’yi ve 5’i kendiliğinden vermez veya 7+5 birleşimi, bir çözümleme ile 12’den türetilemez. Bu sebeple matematik yargılar aynı zamanda sentetiktirler.

    Yukarıda Kant’ın, tecrübî bilginin maddesinin ve formunun kaynakları arasında bir farklılık gözettiği belirtilmişti. Bu farklılık temelinde ifade edilirse, doğa bilimlerinin tikel verileri ile onlardan hareketle insan aklını genellemelere götüren akla içkin zorunlu a priori formların birlikteliği empirik bilgiyi mümkün kılmaktadır. Kant’a göre doğa bilimlerinde nedensellik veya etki-tepki gibi genellemeler veya yasalar, tikel veriler ile söz konusu zorunlu formların birlikteliği sayesinde mümkündür. Bu nedenle Kant, a priori sentetik yargıları, doğa bilimlerinde bulunan zorunlu ilkeler olarak değerlendirir. Bu yargılar veya ilkeler sayesinde tecrübî ve deneysel bilgi, yasalara ve genellemelere ulaşmayı sağlamaktadır.

    Ayrıca Kant, a priori sentetik yargılara, bir bilim değil fakat disiplin olarak ele aldığı metafizikte de önemli bir yer verir. Şöyle ki metafiziksel yargıların eğer, matematik veya bazı doğa bilimleri gibi sağlam bir bilgi vermeleri isteniyorsa önermelerinin analitik değil, sentetik nitelikte olması gerektiğini düşünür. Kant’tan önce metafiziğe ilişkin yargıların analitik olmaları, yani yüklemin, öznenin çözümlenmesinin bir sonucu olması yeni bir bilgi vermediği gibi metafiziğin bir takım varsayımlara dayandırılmasından başka bir kıymet içermemesi sorununu doğurmuştur. Örneğin Descartes’ın ya da Spinoza’nın metafiziklerinde karşılaşılan sorun budur. Bu durumda metafizik, mantıksal kurgulamalar içerisinde bir kısırdöngüye yol açmaktadır. Bu sonuç Kant için, metafiziğin a priori olan ancak sentetik yargılar içermesi gerektiği sonucunu ortaya çıkarmıştır.

    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.