Türk alfabesinin kabulü, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasından sonra gerçekleşen önemli bir inkılaptır. Bu inkılap, 1 Kasım 1928 tarihinde 1353 sayılı "Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun"un kabul edilmesiyle gerçekleşti.

Arap alfabesinin yerine Latin alfabesinin kabul edilmesi, Türk dilinin gelişimi ve çağdaşlaşma çabalarının bir parçası olarak görülmüştür. Arap alfabesinin, Türkçenin seslerini tam olarak karşılayamaması ve okuma ve yazmayı zorlaştırması, bu değişikliğin temel gerekçelerindendir.

Türk alfabesinin kabulü, Türk halkının büyük bir desteğiyle gerçekleşmiştir. Bu inkılap, Türk dilinin gelişmesine ve yaygınlaşmasına büyük katkı sağlamıştır.

Türk alfabesinin kabulü, aşağıdaki aşamalardan geçmiştir:

1. 1926 yılında, Türk Dil Kurumu kurulmuştur. Bu kurum, Türk dilinin araştırılması ve geliştirilmesi amacıyla çalışmalar yürütmüştür.
2. 1928 yılında, Türk Dil Kurumu tarafından yeni Türk alfabesi hazırlanmıştır. Bu alfabe, Latin alfabesinin temelinde oluşturulmuş, ancak Türkçenin seslerini tam olarak karşılayacak şekilde bazı değişiklikler yapılmıştır.
3. 1 Kasım 1928 tarihinde, 1353 sayılı "Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun" kabul edilmiştir. Bu kanun, yeni Türk alfabesinin resmi olarak kabul edilmesini sağlamıştır.
4. 1 Aralık 1928 tarihinden itibaren, yeni Türk alfabesi kullanılmaya başlanmıştır.

Türk alfabesinin kabulü, Türk kültür ve medeniyetinin gelişiminde önemli bir dönüm noktası olmuştur. Bu inkılap, Türk dilinin çağdaşlaşması ve yaygınlaşmasına katkı sağlamış, Türk halkının okuma ve yazmayı öğrenmesini kolaylaştırmıştır.