Üslûp Cümlesi Nedir?

Üslûp bir sanatçının, bir çağın, bir ülkenin kendine özgü söyleyiş biçimidir. Bir yazarın üslûbu o yazarın söyleyiş biçimi, seçtiği sözcükler, dil ve anlatım özellikleridir. Üslup cümleleri “Eserde olaylar nasıl anlatılıyor?” sorusuna cevap verir.

“Anlatımı nasıldır?” sorusuna cevap veren cümleler üslupla ilgili cümlelerdir.

Bir yazarın yapıtında neyi anlattığı, ne üzerinde durduğu “konu’yu ya da içeriği; konuyu işlerken sözcükleri ve dili kullanma tarzı “üslup”u (biçem) belirtir.

Bir başka deyişle “Yazar neden söz ediyor?” sorusu bize konuyu, “Yazar konusunu nasıl anlatıyor?” sorusu da üslup özelliğini buldurur.

Üslup (Biçem) Cümlesi Örnekleri

***Son romanında akıcı ve sade bir dil kullanmıştır.

***Çok akıcı bir dili var. Kişilerin belirleyici özelliklerini en ince ayrıntılarına değin, somut bir biçimde yansıtmış.

***Romancı, roman kişilerinin karakterlerini çizerken onların diliyle konuşmak zorundadır.

***Işığın etki gücünden de yararlanarak, sıcak renkleri ön plana çıkarıyorum.

***Daha çok tutkularını anlattığı bu öykülerinde yeni bir dil geliştirir. Zaman zaman sayıklamaya, zaman zaman da çığlığa dönüşen bir dildir bu.

***Şiirlerinde süslü bir anlatımı var.

***Yazar kitapta, kahramanın psikolojisini yalın ama çarpıcı bir dille anlatıyor.

***Sait Faik’in öykülerinde günlük konuşma dilini buluruz.

***Yazar, bu romanında yalın bir dil kullanarak her kesimden insana hitap edebilmiştir.

***Yazarın dili o kadar ağır ki, okumaya devam etmem mümkün değil.

***Yazarın akıcı olmayan, karmaşık dili okuyucunun dikkatini uzun süre tutamıyor.

***Bugün anlamakta zorlandığımız Namık Kemâl’in şiirleri, aslında dönemine göre sade, anlaşılır ve akıcı bir dille yazılmıştır.

***Yapıtlarındaki karakterler, halk arasından seçilmiş, zengin bir duygu dünyası olmayan, tek boyutlu kişilerdi.

***O, kendisinden söz ettiği bir sanatçıyı yargılayıp değerlendirirken sözcük seçimine, bunların kullanımına büyük bir özen göstererek okuyucunun ilgisini kamçılar.

***Betimlemelerde sıfatlara sıkça yer veren sanatçı cümleleri uzun tutmuştur.

***Sağlam bir roman tekniğinin yanı sıra canlı, en az sözcükle çok şey anlatmayı amaçlayan, yoğun bir anlatımı vardı.

***Kişilerin belirleyici özelliklerini en ince ayrıntılarına değin, so­mut bir biçimde yansıtmış.

***Eserine gerçekçi bir hava kazandırabilmek için kahramanlarını da köylü ağzıyla konuşturmuş. Bunu yaparken doğallığın sınırlarını zorlamamış.

***Sait Faik, bu iki öyküsünde de kahveleri son derece gerçekçi bir üslupla anlatmış.

***Bu ilk öykülerinde sıfatlardan, söz sanatlarından kaçınan yalın dili ve ayrıntıları gözlemlemedeki ustalığı ile dikkati çekti.

***Ressam kullandığı karanlık renklerle ne kadar pesimist bir kişi olduğunu vurgulamak istemiş.

***Tasvir bölümlerinde dili iyice ağırlaşmış; yazar söz oyunlarına sık sık başvurarak sıfatlı, mecazlı ve sanatlı bir anlatım kullanmıştır.

***Kelimelere ince ve yumuşak bir anlam katarak yazar okuyucunun önüne sunmuştur.

***O, kendisinden söz ettiği bir sanatçıyı yargılayıp değerlendirirken sözcük seçimine, bunların kullanımına büyük bir özen göstererek okuyucunun ilgisini kamçılar.