Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

  • Fizik
  • 9 yıl önce
  • 2 Cevap

Uzayda neler var

uzayda neler var bunu bulamıyorum lütfen yardım

Bu soruya 2 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    Gulnur_8

    • 2015-04-09 17:54:22

    Cevap : Uzay :
    İçinde galaksilerin, yıldızların, gezegenlerin, meteorların, asteroitlerin bulunduğu sonsuz boşluğa (hacimli ve kütleli gök cisimlerinin tamamına) uzay veya evren denir. Uzayda basınç ve hava yoktur (kozmik ışınlar, röntgen ışınları, mor ötesi ışınlar ve magnetik alan vardır).


    Gök Cismi :
    Uzayda bulunan cisimlerin her birine gök cismi denir. Uzayda yıldız, gezegen, meteor, kuyruklu yıldız, asteroit gibi çok sayıda gök cismi bulunur. Gök cisimlerinin milyarlarcası toplanıp bir araya gelerek dev yıldız kümelerini oluşturur. Yıldız kümelerinden bazıları çıplak gözle, bazıları da teleskoplarla gözlemlenebilir (incelenebilir).


    Güneş :
    Güneş, Güneş, gündüz görülebilen tek yıldızdır. Güneş, 4,6 milyar yıl yaşındadır ve yaklaşık 5 milyar yıl sonra tamamen sönecektir. Güneş, sarı – turuncu renkli bir yıldızdır.

    Gezegenler :
    Güneşin etrafında elips şeklindeki yörüngelerde (saatin dönme yönüne ters yönde) dolanan gökcisimlerine gezegen denir. Güneş Sistemi’nde bulunan gezegenler, Güneş’e olan uzaklıklarına göre sırayla Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün olmak üzere 8 tanedir.


    Yıldızlar :
    Uzaydaki bulutsu denilen sıcak gaz ve toz yığınlarının bir araya gelip sıkışmasıyla oluşan, Güneş gibi ısı ve ışık yayan, küre şeklindeki (plazma halindeki) sıcak ve parlak gök cisimlerine yıldız denir. Güneş’te bir yıldızdır ve Güneş, gündüz görülebilen tek yıldızdır.
    Yıldızlar canlı değildir ama onlar da canlılar gibi doğar, yaşar ve ölürler. Ömrü biten dev yıldızlar şiddetli bir patlama ile parçalanır ve ortaya çıkan parçalar uzay boşluğuna dağılır. Yıldızların ortalama ömrü 10 milyar yıldır.


    Takım Yıldızlar :
    Gökyüzünde bir arada bulunan yıldız gruplarına takımyıldızı denir. Takımyıldızlara görünümleri nedeniyle hayvanların, çeşitli nesnelerin ve ünlü kişilerin isimleri verilmiştir. (Eski Yunan ve Romalılar tarafından). Takımyıldızlar farklı özellikte olmalarına rağmen kümeymiş gibi görünen yıldızlardan oluşurlar. (Takımyıldızlar hayali çizgiyle birleştirilerek masalsı ve mitolojik isimler almıştır).
    Büyükayı (yedi yıldızdan oluşur), küçük ayı, ejderha, çoban, kuzey tacı, Orion (avcı) bilinen takımyıldızlarına örnektir. 


    Kuyruklu Yıldızlar :
    Kuyruklu yıldızlar, yıldız değildir, Güneş’ten aldıkları ışığı yansıtırlar. Kuyruklu yıldızların yapısında donmuş halde buzlar, gazlar ve tozlar bulunur. Bu yüzden kirli kartopu olarak da adlandırılırlar. 
    Kuyruklu yıldızlar, Güneş’in çevresindeki uzun ve geniş elips şeklindeki yörüngelerde dolanır. Güneşe yaklaştıklarında içerdikleri buz bir miktar erir. Buzla karışmış toz ve taş parçaları serbest kalır. Serbest kalan gaz, su buharı ve ince tozlar güneş rüzgarıyla itilir. Böylece kuyruklu yıldızın kuyruk kısmı oluşur.
    Kuyruklu yıldızda, baş bölümü kuyruk bölümüne göre daha parlaktır. En önemli kuyruklu yıldız Halley Kuyruklu Yıldızıdır ve 76 yılda bir Dünya’nın yakınından geçer, gözlenir.


    Meteorlar ve Gök Taşları :
    Gökyüzünde birden görünüp kaybolan, evrenin oluşumu esnasında ve ya kuyruklu yıldızlardan koparak uzaya saçılan, yapılarında çeşitli maddelerin bulunduğu kayalara, gök cisimlerine meteor denir. Meteorlar atmosfere hızla girdiklerinde atmosferdeki hava moleküllerine sürtünmenin etkisiyle ısınır ve kor haline gelerek ince bir ışık çizgisi bırakır. Atmosferden çıkan meteorlar soğur ve kaybolur.
    Bazı meteorların tamamı atmosferde yanmaz ve yeryüzüne düşen parçaları olur. Atmosfere girerek yeryüzüne ulaşabilen bu meteorlara gök taşı (meteorit) denir. 


    Asteroitler :
    Güneş etrafında dönerken kendi ekseni etrafında da dönebilen gezegenlere benzeyen gök cisimlerine asteroit denir.
    Asteroitler, Güneş sistemi’nde, çoğunlukla Mars ve Jüpiter arasındaki asteroit kuşağında bulunur. (bazıları örneğin Apollo asteroitleri Dünya’nın yörüngesiyle kesişen yörüngelerde ilerler).
    • (Asteroitler, birkaç yüz metreden birkaç yüz kilometre genişliğe kadar olabilen gök cisimleridir. 


    Uydu :
    Kütlesi daha büyük bir gök cisminin, özellikle bir gezegenin çevresinde dönen gök cismine uydu denir. Ay, Dünya’nın tek doğal uydusudur ve Güneş Sistemi içinde beşinci büyük doğal uydudur. Ay, insanların üzerine iniş yaparak yürüdükleri tek gökcismidir.

    Diğer Cevaplara Gözat
    Uzayda neler var

    Sunum İçeriği

    Cevap Yaz Arama Yap

    Ugur

    • 2015-04-09 17:49:31

    Cevap : UZAY
    Bütün sınırlı genişlikleri içine alan sınırsız boşluğa uzay denir. Uzayın büyük bir kısmında hiçbir şey yoktur: Ne gaz, ne sıvı, ne katı; ne de herhangi bir atom veya molekül. Uzaya çıktığımızda dünyanın koruyucu atmosferinin dışına çıkmış oluruz. Uzay, yaşamı sürdürmenin çok zor olduğu bir yerdir. 

    1. UZAYA İLK ADIM (AY’IN FETHİ)
    1968’de Ay’ın fethine doğru yeni bir aşama gösterildi. 15 Eylülde fırlatılan SSCB uzay aracı Zond-5, ilk Yer-Ay-Yer gidiş gelişini gerçekleştirirken, ABD’nin de Apollo tasarısına başlanmıştır. Temmuz 1969’da Apollo-9 içinde Armstrong, Aldrin ve Collins ile uzaya fırlatıldı. 21 Temmuz’da Türkiye saati ile 04.56’da Neil Armstrong, Ay üstüne ayak basan ilk insan oldu. Onu hemen Edwin Aldrin izledi. Bunlardan sonra Apollo-11, Apollo-12 ve Apollo-13 uçuşları gerçekleştirildi.

    Apollo-13’ün yolculuğu sırasında (Nisan 1970) pilotların büyük bir kaza atlatmalarına karşın, uzay yarışında ABD üstün görünüyordu. Bununla birlikte NASA bir süre için Ay programını durdurdu. SSCB ise 1970 sonunda Ay üstüne ilk otomatik yumuşak iniş gerçekleştirdi. SSCB’in fırlattığı Luna 16-20 Eylül 1970’te Bolluk denizine indi. Luna-17 Ay üstüne bir ay aracı olan Lunakod’u bıraktı. Bu araç 3600 m.lik bir taramadan sonra Ocak 1971’de Luna-17’ye geri döndü. 

    2. GÜNEŞ SİSTEMİ VE DİĞER GEZEGENLER
    a) Güneş sistemi
    Güneş sistemi yaşama, 4,6 milyar yıl önce, içinde kayaç ve buz parçacıkları bulunan büyük bir gaz bulutu kütlesi olarak başlamıştır. Bulut kendi çekim gücü nedeniyle sıkıştığında güneş oluşmuş, tanecikler de bir araya gelerek gezegenleri ortaya çıkarmıştır. 

    Güneşin iç bölümünde nükleer füzyonla hidrojen helyuma dönüşür ve bu dönüşüm sonucu açığa çıkan enerji, önce ışık yuvarına, oradan da uzaya gider. 

    b) Merkür
    Güneşe en yakın gezegen Merkür’dür. Ortalama 57,9 milyon km. olan Merkür-Güneş uzaklığı astronomideki diğer uzaklıklara kıyasla gerçekten çok küçüktür. 

    Güneşe çok yakın olduğundan, gündüz vakti Merkür’deki sıcaklık 423 C ye kadar çıkar. Ama güneş battığı zaman sıcaklığın –183 C ye kadar indiği olur. Güneşe bu kadar yakın olmasına karşın bazı uzmanlar Merkürde hala kraterlerin güneş görmeyen yerlerinde buz bulunabileceğini düşünüyorlar.

    Bir teoriye göre Merkür, bundan milyonlarca yıl önce 2 kez hemen hemen kendisi kadar büyük gök cisimleriyle çarpıştı. İlk çarpışma sonucunda Merkür neredeyse tümüyle sıvılaştı, ağır metaller dibe batarak büyük çekirdeği oluşturdu. İkinci çarpışma sonucunda da kabuğun büyük bir kısmı parçalanarak ince bir kabuk kaldı. 

    c) Venüs
    Güneşe en yakın ikinci gezegendir. Güneşe uzaklığı 108 milyon km.dir. Dünyaya en yakın konuma geldiğinde güneş ve aydan sonra en parlak cisimdir. Işığı bazen gölgeler oluşturabilir.

    Venüs’ün atmosferi çok yoğundur. Öylesine yoğundur ki; dünyadaki en güçlü teleskopla bile yeryüzü şekillerinin görülmesi imkansızdır. Atmosferinin basıncı yüzünden ezileceğinden, gökyüzünden yağan sülfürik asitten yanacağından, atmosferi nefes almaya uygun olmadığından büyük bir olasılıkla hiçbir insan Venüs’ün yüzeyine ayak basamayacaktır. 

    Venüs çok yavaş döner. Kendi çevresinde dönmesi 243 gün sürerken, güneş çevresinde dönmesi 224 gün sürer. Bu nedenle bir Venüs günü bir Venüs yılından daha büyüktür. 

    d) Yer
    Dünya, güneş sisteminde yaşam olan tek gezegendir. Güneşe uzaklığı ortalama 149,6 milyon km.dir. Dünya, demir ve nikel bir çekirdeği saran kayaç tabakasından oluşur. Derinlere indikçe sıcaklık artar.

    Yaklaşık 4,6 milyar yıl önce, bir gaz ve toz bulutu yoğunlaşarak güneşi oluşturmuştur. Bulutun içindeki başka maddeler birleşerek dünya ve diğer gezegenleri oluşturmuştur. Dünyada demir ve nikel eriyerek çekirdeği oluşturmuştur. 4 milyar yıl önce dünyanın kabuğu oluşup yanardağlardan çıkan su buharı yoğunlaşarak denizleri meydana getirmiştir. 

    e) Mars
    Dünyanın yarısı büyüklüğünde olan Mars birçok yönden dünyaya benzer. Mars gününden sadece bir saat uzundur. Marsta da dünyadaki gibi mevsimler vardır. Ama güneşe uzaklığı 227,4 milyon km. olduğu için ortalama sıcaklığı –28C dir. Ayrıca bir Mars yılı 687 dünya günü sürer. 

    Marstaki nehir yatakları Mars’ın ikliminin bir zamanlar daha sıcak, atmosfer basıncının da suyun yüzeye çıkmasını sağlayacak kadar yüksek olduğunu gösteriyor. Belki de bilinmeyen bir olay Mars’ın atmosferinin uzaya kaçmasına ve demirce zengin olan toprağının pas rengi almasına neden oldu
    Uzay yolculuklarının ateşli taraftarları 2030 yılı civarında insanoğlunun Mars’a ayak basacağını umuyorlar. Daha sonra Mars’ta üsler kurulacak, bu üsler büyüyüp gelişecek ve en sonunda uzayın daha uzak bölgelerine yapılacak yolculuklar için fırlatma rampası olarak kullanılacaktır. 

    f) Jüpiter
    Güneş sistemindeki en büyük gezegen Jüpiter’dir. 16 uydudan oluşan ailesi ile minik bir güneş sistemine benzer. Çok küçük olan katı çekirdeği dışında minyatür bir güneş gibi hemen hemen tümüyle gazdan oluştuğu için Jüpiter diğer gezegenlerden farklı gözükür. 

    3 Aralık 1973 tarihinde, Jüpiter’e ulaşan Pioneer-10, dünyaya Jüpiter’in bulutlarına ait ilginç fotoğraflar gönderdi. 1979 yılında Voyager araçları Jüpiter’in dünyadan görülemeyecek kadar ince 3 tane halkası olduğunu buldular.

    Jüpiter’deki kırmızı leke ilk kez İngiliz astronom Robert Hooke tarafından 1664 yılında gözlenmiştir. Aşağıdan yukarıya doğru hızla yükselen maddenin yarattığı 8 km. yüksekliğinde, 40.000 km. uzunluğunda ve 14.000 km. genişliğinde olan bir fırtınadır. Saatte 500 km. hızla esen bu fırtına önüne çıkan küçük fırtınaları yutarak büyür. 

    g) Satürn
    Güneş sistemindeki ikinci gezegen olan Satürn, güneşe uzaklık sıralamasında 6. dır. Jüpiter gibi Satürn’de neredeyse tümüyle gazdan oluşur. Kendi çapının beş katı çapa sahip olan çok güzel görünüşlü halkaları oldu için Satürn’e “Halkalı Gezegen” de denir.

    Satürn’ün yoğunluğu o kadar azdır ki büyük bir göle konsa batmayacak kadar hafiftir. 

    Satürn’ün halkaları aletleri oldukça ilkel olan eski astronomların aklını karıştırmıştı. Galileo 1610 yılında ilk kez teleskopla Satürn’e baktığında, sanki üçlü bir gezegen sistemiymiş gibi, her iki yanında birer uydu gördüğünü sanarak şaşırmıştı. İki yıl sonraysa uydular görünmez olmuştu. 

    Satürn’ün en büyük uydusu Titan’dır. Merkür’den daha büyük olan bu uydunun yoğun ve kalın bir atmosferi vardır. Bir uydudan çok küçük bir gezegene benzer. 21.yy.ın başlarında Amerikan Cassini uzay sondasından ayrılacak olan Avrupa yapımı bir sondanın, uydunun atmosferine sokulması planlanıyor. 

    h) Uranüs
    Uranüs, 1781 yılında İngiliz astronom William Herschel tarafından bulundu. Daha önce iki kez gözetlenmiş ama yeni bir gezegen olduğu anlaşılamamıştı. Uranüs’ün güneşten ortalama uzaklığı 2 milyar 869 milyon km.dir. Uranüs, güneş çevresindeki bir dönüşünü 84 yıldan biraz daha uzun bir zamanda tamamlar. 
    Uranüs güneş çevresindeki yörüngesinde yan yatmış olarak döner, tıpkı yuvarlanan bir varil gibi. Bu nedenle de zaman zaman her iki kutbu da bize doğru döner. Bu garip dönüşe, milyarlarca yıl önce dev bir gök taşının gezegene çarpması neden olmuş olabilir. 

    Uranüs’ün halkaları 1977 yılında, astronomlar gezegenin arkasından bir yıldızı gözledikleri sırada bulundu. Yıldızın ışığı beklenenden 5 dk. önce sönükleşince yıldızın ışığını engelleyenin bir uydu olabileceği düşünüldü. Aynı şey gezegenin öbür yanında da tekrarlanınca bunun bir halka sistemi sonucu olduğu anlaşıldı. 
    i) Neptün

    j) Plüton

    k) Onuncu gezegen

    3. KUYRUKLU YILDIZLAR, METEORLAR VE ASTEROİTLER

    a) Kuyruklu Yıldızlar 
    Kuyruklu yıldızlar, Güneş sisteminin oluşum döneminden arta kalmış kayaç ve buz kütleleridir. Gök bilimciler, bu buzlu kayaçların, Hollanda’lı gökbilimci Jan Oort’un adıyla anılan ve Güneş Sisteminin en dışındaki Oort bulutu bölgesinde yer aldığını düşünmektedirler. 

    b) Meteorlar
    Gökte kısa bir an için görülen ışık çizgilerinin nedeni meteorlardır. Kuyruklu yıldızlardan kalan kayaç ya da toz parçacıklarının saniyede 70 km. yi bulan hızlarla atmosfere girip yanmaları sonucu oluşurlar. Kuyruklu yıldızlar, yörüngelerinde dönerken kopan parçacıkların atmosfere girip yanmasıyla gökte “meteor yağmuru” denilen görüntü-yü yaratırlar. 

    c) Asteroitler:
    Asteroitler, güneş çevresindeki yörüngelerde dönen ve gezegenlerden daha küçük olan gökcisimleridir. Günümüze kadar keşfedilenlerin sayısı 4000’i geçmektedir. Boyları küçük taş parçaları ile yüzlerce km. çaplı kütleler arasında değişir. Asteroitlerin çoğu Mars ile Jüpiter arasında uzanan Asteroit kuşaklarında yer alır. Ancak “Truvalılar” adı verilen, iki grup halinde Jüpiter’in yörüngesini izlerler. Öbürleri güneşin çevresinde dönerler.

    En büyük Asteroit 1801 yılında keşfedilen Ceres’tir. 930 km.lik çapıyla dünyaya getirilirse Fransa yüzölçümü kadar bir yer kaplardı.
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.