Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Varlığı oluş olarak kabul eden görüş

Felsefi akım sorusunun cevabı için bana yardımcı olur musunuz?

Bu soruya 2 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    Zeus

    • 2022-11-25 10:58:13

    Cevap : Bu görüşü savunanlar, evrenin sürekli bir değişme ve gelişme içinde olduğunu savunurlar. Herakleitos, Whitehead bu görüşün başlıca temsilcileridir. Herakleitos'a göre evrenin ilk unsuru ateştir her şey ondan çıkmış ve her şey ona dönecektir. Evrende her şey sürekli olarak oluş halindedir. Whitehead'a göre de evren, sürekli, sonsuz bir oluş halinde, canlı ve dinamik bir varlığa sahiptir.


    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    Tugcedogus

    • 2022-11-25 10:58:13

    Cevap :
    Sözlükte ONTOLOJİ Nedir:
    ontoloji bir bütün olarak varlığı ele alan ve var olanların en temel niteliklerini inceleyen felsefe dalı. ontoloji terimi ilk kez 17. yüzyılda kullanılmakla birlikte, felsefi bir yaklaşım olarak ele alınması eski yunan’a, özellikle aristoteles’e değin iner. aristoteles, sonradan ta meta physike ( metafizik) adıyla derlenen metninde işlediği ve “ilk felsefe” adını verdiği disiplin için, “varlığı varlık olarak ele almak” deyimini kullanmıştı. ama platon’un idea öğretisi ya da sokrates öncesi filozofların “arkhe” arayışları ontoloji alanında ilk bilgisel çabalar sayılabilir. hıristiyanlığın egemen olduğu orta çağda aquino’lu thomas aristoteles’in çalışmasından yararlanarak tanrı’nın varlığını savını temellendirmek için ontolojik yaralanmıştır ve aristoteles’in bu çalışmasını “tanrı’nın yarattığı varlıkların bilgisi” olarak tanımlamıştır. thomas, katolik dogmalarına bir temel bulabilmek için bu aristotelesçi felsefeden yararlanmıştır. böylece arta çağda ve yani çağda metafizik terimi, ontolojinin ele aldığı alana ilişkin kullanılmaya başlanmıştır. bu arada, yeniçağ biliminin gelişmesine koşut olarak gittikçe olumsuz bir içerik kazanan metafizik terimine, bilimdışı, anlaşılmaz konularda düşünmek gibi bir anlam yüklenmiştir. 17. yüzyılda alman düşünürü wolf, ontolojiyi temel ilkeler bilimi olarak tanımlar ve duyu dışı özdeksiz bir varlık tasarımının temel yapısını, türlerini ve biçimlerini inceler. çağdaş ontolojici hartmann’a göre ontolojinin öteki bilimlerden başkalığı, öteki bilim dalarının bir iş bölümü anlayışı içinde var olanı çeşitli alanlara bölerek sadece o belli alanlarda araştırmalarına karşı ontolojinin var olanı bütünlüğü içinde ele almasıdır. örneğin astronomi gök varlıklarını, jeoloji madensel varlıkları incelediği halde ontoloji bütünüyle varlığın varoluş ilkelerini inceler. tarihsel süreçte kant, schelling ve hegel gibi büyük alman idealistleri ontolojiye karşı çıkmışlardır. ontolojinin orta çağdan gelen kofluğu ne idüğü belirsizliği, inaksallığı gözlerinden kaçmamıştır. ontolojinin yerine kant “deneyüstü felsefe”yi, schelling “aşkın düşünceciliği”, hegel “mantık”ı önermişlerdir. bu düşünürlerden sonra saf felsefe olarak ontolojik ya da metafizik yaklaşım bir yandan gözden düşerken, bir yandan da daha temelli bir biçimde ele alınmaya ve işlenmeye başlanmıştır. fenomonolojinin kurucusu edmund husserl ontolojiyi “anlamlı davranışların içeriğini inceleyen” felsefe dalı olarak tanımladı. buna göre ontoloji, felsefede var olan nesnelere ulaşmayı sağlayan davranışları inceleyen disiplin idi. husserl’in öğrencisi, heidegger, varlığın temel bir varlıksal anlam taşıdığı bir varlık türünü arayarak buna, insan ya da kişi yerine “ orada olmak” adını vermiştir.
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.