Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Vurgunun kullanıldığı yerler

Türkçe'de vurgunun kullanıldığı yerler? Türkçede nerelerde vurgu yapılır neden vurgu yapılır nasıl vurgu yapılır ?

Bu soruya 1 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    Admin

    • 2015-10-28 04:49:11

    Cevap : Vurgu cümlede bir yerin baskılı dikkat çekicek şekilde söylenmesidir. Vurgu genelde cümlenin son hecesinde yapılır. Fakat yerli yabancı bütün yer adları ile Türkçede benimsenmiş olan yabancı şahıs isimlerinde ve bazı yabancı kelimelerde vurgu ilk hecede bulunur.                                                                                                                                     

    Vurgu Çeşitleri
    1. Kelimede vurgu 
    2. Tamlamalarda vurgu 
    3. Cümlede vurgu

    SÖZCÜKTE VURGU   
    Sözcüklerde vurgu, sözcüklerin durumuna göre değişir. Türkçede tek heceli sözcüklerde vurgu yoktur. Ancak, hecede bulunan ünlülerde ses biraz daha yoğun ve belirgindir: 
    bol, yaz, ev, bu, şuad, ot, son... gibi. 

    Son Hecede Vurgu 
    Türkçede fiil, ad soylu sözcükler, özel adlar ve renk bildiren sözcüklerde vurgu genellikle son hecededir.        
    a) Türkçe yalın fiillerde vurgu son hecededir: 
    vermek           satmak            sevinmek 
    kaçmak           almak             üzülmek 
    gitmek            vurmak           ağlamak 
    gelmek           uçmak             çalışmak 

    b) Ad soylu sözcüklerde genellikle vurgu son hecededir. Ancak, vurgunun son hecede olmadığı sözcükler de vardır: 
    öğrenci          çiçek         vurgun 
    öğretmen     güzel         sürgün 
    iyi                   giysi          arkadaş 
                   önlem      izlenim 

    Bazı ad soylu sözcükler bu kurala uymaz.                                                                                                                     Nitekim koca, yonca,kundura, kaplıca, omurga, çizelge, papatya gibi sözcüklerde vurgu ilk ve orta hecededir.                                                                                                                                                                                
    c) İnsan ve hayvan adlarında vurgu, son hecededir. Mehmet, Doğan, Ahmet, Serpil, Ümit, Kemal... gibi. 
    Boncuk, Minnoş, Tekir, Fındık, Pamuk... gibi.

    d) Renk bildiren sözcüklerde vurgu son hecededir. 
    beyaz, siyah, kırmı, mavi, sa, yeşil... gibi.
    İlk Hecede Vurgu                                                                                                                                                         Pekiştirme sıfatlarının geldiği sözcüklerde ve ünlemlerde vurgu ilk heceye kayar: 
    bembeyaz, simsiyah, kıpkırmızı, masmavi, sapsarı, yemyeşil, bomboş, koskocaman, çarçabuk… gibi. 

    İki heceli pekiştirme sıfatlarında vurgu ikinci heceye kayar: 
    sırılsıklam, sapasağlam, çırılçıplak, yapayalnız... gibi.
    Ünlem görevi üstlenen sözcüklerde vurgu ilk hecededir: 
    eyvah!, maşallah!, haydi!, aferin!, hay hay!, vah vah!... gibi.

    İki heceli yer adlarında vurgu genellikle ilk hecededir: 
    Bursa, Düzce, Hatay, İzmir, Muğla, Samsun... gibi.

    Üç heceli yer adlarında vurgu bazen orta heceye kaymaktadır: 
    Antalya, Adana, Malatya, Kütahya, İstanbul... gibi. 


    İç Hecede Vurgu (Orta Hecede Vurgu) 
    Türkçe sözcüklerde orta hecede vurgu çok azdır. Orta hecelerinde vurgu olan sözcükler genellikle yabancı dillerden Türkçeye geçen sözcüklerdir: 
    fakülte, bezelye, üniversite, lokanta, sinema, gazino, gazete, fatura, abone... gibi.

    Ad soylu sözcüklere gelen ek eylem vurguyu orta hecelere kaydırır:                                                                                                                              çalışkansınız, öğretmenim, yorgunuz, zenginiz... gibi.
     
    Bileşik Sözcüklerde Vurgu        
    Birleşik sözcüklerde vurgu genellikle ilk hecededir: 
    başbakan, yılbaşı, binbaşı, beyefendi, belkemiği, bugün, biraz, birçok... gibi.
    ü  Bileşik sözcüklerde birinci sözcük çok heceliyse vurgunun yeri değişebilir ve vurgu ikinci heceye kayar: hanımeli, ortaokul, cumartesi, Yeşilköy, kahverengiayakkabı... gibi.
                                                                                                                                                                                                       Eklerde Vurgu                                                                                                                                                                     Türkçede genellikle hem yapım ekleri, hem de çekim ekleri sözcük vurgusunu üzerlerine çeker. Ancak, bazı ekler sözcük vurgusunu üzerlerine çekemez. Bu nedenle Türkçede vurgu alan ekler ve vurgu almayan ekler olmak üzere iki türlü ek vardır. Vurgu almayan ekler oldukça azdır. Eklerin vurgu alıp almamaları genellikle sözcüklerdeki vurgunun yeri ile yakından ilgilidir. Örneğin, son hecesinde vurgu olan sözcükler, ek alınca genellikle vurgu eklere kayar: 
    okul                            çömlek 
    okula                           çömlekçi 
    okulda                        çömlekçilik 
    okuldan                      çömlekçiler 
    okullar                        çömlekçilikten 
    okulumuzdan              çömlekçimiz
    Son hecesinde vurgu olmayan sözcüklere, vurgu alan ekler gelse bile vurgunun yeri değişmez. Örneğin, anne ve kundurasözcüklerinde vurgu ilk hecededir.  Bu sözcüklere vurgu alan ekler gelince, vurgu yine ilk hecede kalır. 
    anne                           kundura 
    annemiz                      kunduramız 
    annemizden                kunduramızdan 
    anneler                       kunduralar 
    annelere                     kunduralara 

    Kelimedeki hangi hecenin diğerlerinden daha şiddetli vurgu taşıdığını gösterir. Türkçede kelimelerin genellikle son hecesi vurguludur. Yapım ekleriyle kelime genişletildikçe vurgu son heceye kayar: anne, durak, konut, sözlük; düşüncesizlikçekingen.Türkçenin bu genel vurgu sistemine uymayan, vurgusu son hecede olmayan kelimeler de vardır. Bunlardan başlıcaları aşağıda sıralanmıştır:
    ü  Yer adlarında ve coğrafî adlarda vurgu genellikle ilk hecede olur. Yer adlarından yabancı olanların Türkçe söylenişinde ise vurgu, sondaki heceden öndeki hecelere doğru geçer: Ankara, Kayseri, Erzurum, Türkiye, Asya, Avrupa; Almanya, İngiltere,nih.
    ü  -istan ile biten adlarda (ve yer adlarında) vurgu sondadır: Gülistan; Türkistan, Hindistan, Yunanistan, Kazakistan.
    ü  Zarfların çoğu:  ahmakça, ansızın, artık, ayrıca, belki, demin, gayet, lâ, hatta, iyice, kurnazca, öğleyin, önce, sonra, şimdi,şöyle, yalnız, yarın, yine, zorla.
    ü  Ünlem ve ünlem olarak kullanılan adlarla hitaplarda vurgu ilk heceye geçer: acaba, aferin, arkadaş!, Aslan!, baba!, beyefendi!,elbette, evet, garson!, ler!, haydi, hayır, işte, Mehmet!, peki, yahu.
    ü  Dil adları: Almanca, Arapça, Farsça, Rusça, Türkçe.
    ü  Küçültme eki almış bazı sıfatlar: alçacık, azıcık, daracık, incecik, sacık, çücük, ufacık, yumuşacık.
    ü  (Geniş zaman çekimi dışında) -ma, -me olumsuzluk eki almış fiiller: aldatmadılar, gitmemek, istemeyecek, kalkmıyor, konuşmamak, oturmayacaklar, uyumayın.
    ü  Yukarıdaki maddelere girmeyen bazı kelimeler: anne, banka, çekirge, görümce, karınca, masa, posta, radyo, teyze, yenge.
    ü  Birleşik kelimelerden bazıları: bugün, biraz, birçok, onbaşı, başçavuş, cumartesi, ayakkabı, kahverengi.
    Bu kelimelere vurgulu ek geldiği zaman da (vurgu, kelime tabanının son hecesinde olmadıkça) vurgunun yeri değişmez: annelik, Almancadan, Ankara’da, Bolu’dan, karıncaya, masayı, önceki, radyoda, Türkçenin, yarınki.
    Çekim eki almış kelimelerde vurgu çoğunlukla çekim eki üzerindedir. Vurgusuz bazı çekim ekleri ise vurguyu kendilerinden önceki heceye atarlar. Vurguyu önceki heceye atan vurgusuz çekim ekleri aşağıda sıralanmıştır:
    ü  -n vasıta hâli eki: baharın, zün, kışın, yazın.
    ü  -la / -le eki: atla, babamla, bıçakla, çocukla, kalemle.
    ü  -ca / -ce ve bunun genişlemiş şekli –casına / -cesine eki: açıkça, bence, güzelce, onca, yüzlerce; alçakçasına, aptalcasına, delicesine.
    ü  Soru eki: bildi mi?, öğrenecekler mi? sevecek misiniz?; Ankara mı?, güzel mi?, kitap mı?
    ü  -dir eki: akıllıdır, bilmiştir, gelecektir, geniştir, kısadır.
    ü  Kişi ekleri (Birinci ve üçüncü kişi emir ekleri dışında): geleceğim, görmeliyim, güzelsin, kalkın, kalşsınız, oturunuz, yazarım, yazasın, yorgunum.
    ü  -yor şimdiki zaman eki: ayor, güyor, okuyor.
    ü  Birleşik çekimlerde kullanılan hikâye (-di), rivayet (-miş) ve şart    (-sa) ekleri: başlardı, çalışırsak, gidermiş, giderse okurdum.
    -ken, -madan / -meden gibi bazı zarf-fiil ekleri de vurgusuzdur: almadan, başlarken, durmadan, giderken, uyumuşken, yazacakken.
    -ınca ve -dıkça zarf-fiil eklerinde vurgu son hecede değildir: gittikçe, görünce, satınca, okudukça.
    Dilin yapısıyla doğrudan doğruya ilgili olan vurgu, yanlış hecede yapılırsa anlam karışıklığı ortaya çıkar. Yalnız kelimesinin yanlızşeklinde söylenmesi nasıl bir dil yanlışıysa, meselâ okuyan kelimesinin ilk hecesinin vurgulu söylenmesi de aynı derecede önemli, bir dil yanlışıdır. Başka millete mensup insanlardan Türkçeyi yeni öğrenenlerin Türkçedeki vurguları kendi dillerindeki gibi vurgulamalarında ve vurgunun yer değiştirmesiyle anlamlarını veya türlerini değiştiren kelimelerde bu durum açıkça görünür:
    Vurgu ve Anlam

    Türkçede yazılışları ve okunuşları aynı olan bazı sesteş sözcüklerin anlamlarının belirlenmesinde vurgu önemli bir rol oynar. 
                Niçin kondun a bülbül, 
                 Kapımdaki asmaya. 
                 Ben yarimden ayrılmam,    
                 Götürseler asmaya.

    İkinci satırdaki asma sözcüğü üzüm veren bir bitkidir, vurgu orta hecededir. 
    Dördüncü satırdaki asma sözcüğü asmak eyleminin emir kipidir. Vurgu ilk hecededir. Buna benzer vurguları farklı bazı sesteş sözcükler şunlardır:
    çizme (emir kipi)                                Tahtayı çizme!                               Çeşme                çeşme
    çizme (bir çeşit ayakkabı)                    Çizme çok güzel!                          Pazar                   pazar
    kazma (emir kipi)                               Kazmayıver!                                   Tepecik              tepecik
    kazma (bir alet)                                 Kazmayı ver!                                    
    gül (emir kipi)                                                 Birazcık gül.                                    yazma                yazma              
    gül (çiçek)                                           Gül en güzel çiçektir. 
    sürüne (dilek kipi)                              Çoban sürüne! 
    sürüne (soru kipi)                               Çoban sürü ne? 
     

    bebek: küçük çocuk                                   Bebek: İstanbul'da bir semt
    kurtuluş: kurtulma, istiklâl                        Kurtuluş: Ankara'da bir semt
    kartal: bir kuş                                            Kartal: İstanbul'da bir semt
    bayat: taze olmayan                                 Bayat: Oğuzların bir boyu
    garson : isim                                             Garson!: Hitap, ünlem
    yalnız: sıfat veya zarf                                yalnız: bağlama edatı
    okuma: kıraat                                            okuma: okumamaktan emir
     
    Türkçede asıl vurgu yanında ikinci derecede bir kelime vurgusu daha vardır: Kelimenin asıl vurgusu sonda ise, ikinci derecedeki vurgu ilk hecede; asıl vurgu ilk hecede ise, ikinci derecedeki vurgu son hecede bulunur: annemin, babamındeminki, evdeki,Kurtuluş.
     
    TAMLAMALARDA VURGU 
    Ad ve sıfat tamlamalarında sözcüklerin vurgusu genellikle tamlama vurgusuna dönüşür. Tamlamalarda vurgu, genellikle ilk sözcüklerin son hecelerindedir. 
     
    Belirtili Ad Tamlamasında Vurgu 
    okulun kapısı                           kardeşimin oğlu 
    sınıfın penceresi                    kitabın kapağı 
    ağacın yaprağı                       arabanın tekeri 
    öğretmenin kızı                     ceketin kumaşı
    Belirtisiz Ad Tamlamasında Vurgu 
    erkek çorabı               ka kilidi 
    çocuk şapkası                          hayat savaşı 
    kadın ayakkabısı        yaya geçidi 
    masa örtüsü               araba lambası 

    Takısız Ad Tamlamasında Vurgu
    altın yüzük                             gümüş kaşık
    demir kapı                              tahta sıra 
    dolma kalem                           bakır tepsi
    Sıfat Tamlamasında Vurgu 
    meyveli ağaç              mavi gökyüzü 
    zel çiçek                    korkak adam 
    yirmi öğrenci              şerefli insanlar 
    zengin kadın               tuzsuz yemek 

    Zincirleme Sıfat Tamlamasında Vurgu 
    zel boyalı ev                       sa saçlı çocuk 
    uzun tahta masa                    iyi kalpli insanlar 
    yeşil gözlü bebek                     sıcak mercimek çorbası 


    CÜMLEDE VURGU 
    Konuşma sırasında cümlenin anlamına göre önemi belirtilmek istenen sözcüğün, daha belirgin ve baskılı biçimde söylenmesine ya da cümle içinde yerinin değiştirilmesine cümle vurgusu denir. Sözcük vurgusunda vurgu hecelerin üzerindedir. Cümle vurgusunda, vurgu kelimelerde odaklanır. Cümlede belirtilmek istenen anlama göre bazen kelimelerin yeri değiştirilir. Bu nedenle, sözcük vurgusu ile cümle vurgusu birbirinden ayrıdır. 
    Burada belirtilmesi gereken diğer önemli bir konu da cümle vurgusu sırasında, 
    kelime vurgusunun değişmediğidir. Cümle vurgusu, cümlenin anlamına, türüne 
    ve yapısına göre değişir.  Bu değişiklikleri şöyle belirtebiliriz: 
    Cümlede vurgulanmak istenen sözcük yüklemin önüne getirilir: 
                Serpilyarın İstanbul’a gidecek. 
                Serpil, İstanbul’a yarın gidecek. 
                Yarın İstanbul’a Serpil gidecek. 
                İstanbul’a Serpil yarın gidecek. 
    Bu cümlelerde vurgulanmak istenen sözcükler yüklemin önüne getirilerek anlamda bazı değişiklikler yapılmıştır. Birinci cümlede Serpil’in İstanbul’a gideceği vurgulanmıştır. İkinci cümlede gidiş zamanı yarın daha belirgin olarak öne çıkarılmıştır. Üçüncü cümlede özellikle Serpil’in gideceği belirlenmiştir. Dördüncü cümlede İstanbul kelimesi cümlenin başına ve yarın kelimesi de yüklemin önüne getirilerek gidilecek yer ve zaman daha vurgulu olarak belirtilmiştir. 
    Konuşma sırasında bazen kelimelerin yerleri değiştirilmeden de cümlede istenen anlam daha belirgin olarak anlatılabilir. Bu durumda anlamı vurgulanmak istenen sözcük daha baskın ve belirgin bir tonda söylenir: 
                Biz dün pikniğe gittik. 
                
    Biz dün pikniğe gittik. 
                Biz dün pikniğe gittik. 
                Biz dün pikniğe gittik. 

    Bu dört cümlenin hepsinin de yazılışı aynıdır. Ancak, söyleniş sırasında vurgulanmak istenen sözcükler daha belirgin ve baskılı söylenerek cümleye istenen anlam verilebilmektedir. Birinci cümlede gitmek, ikinci cümlede piknik, üçüncü cümlede dün, dördüncü cümlede biz sözcükleri vurgulanarak cümlenin anlamında istenen değişiklikler yapılabilmektedir. 
    Anlamı daha belirgin olarak söylenmek istenen bazı sözcükler, cümlenin başına getirilerek ya da öznenin yanına kaydırılarak devrik cümleler kurulur. 
    Devrik cümlelerde başta bulunan sözcük daha baskılı ve belirgin söylenir: 
    Gördün mü dünkü kavgayı? 
    Keşke satmasaydın o eski evi! 
    Bilmez miyim ben o adamın ne mal olduğunu! 
    Çocukları okutamadım 
    bir türlü üniversitede. 
    Türkçede yüklem normal durumlarda cümlenin sonunda bulunur. Oysa yukarıdaki 
    örnek cümlelerde yüklem başa doğru kaymış, dolayısıyla vurgunun yeri değişmiştir. 
    Emir cümlelerinde vurgu cümlenin başındadır: 
    Otur şuraya! 
    Gel 
    yanıma, bitsin artık bu işkence! 
    Söyle bana! Çayı sen mi döktün? 
    Git 
    buradan ve beni rahat bırak!

    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.