Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

  • Din
  • 8 yıl önce
  • 3 Cevap

Yalan söylemek ve hile yapmak ile ilgili tiyatro örneği

Bu sorunun cevabı için bana yardımcı olur musunuz.

Bu soruya 3 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    Zeus

    • 2020-02-10 05:36:48

    Cevap :

    YALANCININ MUMU YATSIYA KADAR

    MUHAFIZ : Sayın kralım bir sorun var.

    PADİŞAH :Nedir o?

    MUHAFIZ :İki kadın geldi. Yanlarında bir de bebek var.Her ikisi de bebeğin kendisine ait olduğunu söylüyor. Bir türlü anlaşamıyorlar.

    PADİŞAH : Gelsinler bakalım buraya.

    MUHAFIZ :Baş üstüne efendim.

    PADİŞAH :Hoşgeldiniz. Sorun nedir, anlatın bakalım.

    SAHTE ANNE:Sayın kralım şu gördüğünüz cici, tatlı bebek benimbebeğim. Ama bu kadınbenim bebeğime sahipçıkıyor.

    GERÇEK ANNE : Hayırsayın kralım .Bu kadın yalan söylüyor .Bu bebek benim.

    SAHTE ANNE: Asıl yalancı sensin. Sen miçektin bu çocuğun sancısını?

    GERÇEK ANNE :Haay! Sancı çekmişmiş ! Sen evli bile değilsin. Nereden doğum yapacaksın ki?

    PADİŞAH :Kesin gürültüyü! Cellat,buraya gel!

    CELLAT : Buyurunefendim.

    PADİŞAH :Şu bebeği al. Tam ortadan ikiye keserek ayır. Yarısını bu kadına ver, diğer yarısını da şu kadına ver. 

    GERÇEKANNE :Amanm , sayın kralım siz ne yapıyorsunuz? Çocuğu öldürecek misiniz .Ben

    vazgeçtim bebeğimden. Bu kadının olsun. Ama n'olur öldürmeyin onu!

    PADİŞAH :Hah işte! Cellat bebeği bu kadına ver. Bebeğin gerçek annesi bu. Diğer kadını da kovun gitsin. Yalancıların aramızda yeri yok... 

    GERÇEKANNE: Allah razı olsun kralım.

    MUHAFIZ :Sayın kralım, özür diliyorum.Bir sorun daha var.

    PADİŞAH :Yine ne var?

    MUHAFIZ :İki adam geldi .Birinin diğerine 10 altın borcu varmış .Adam verdiğini söylüyor. Diğeri &uot;almadım" diyor .İşin içinden çıkamadık.

    PDİŞAH : Gelsinler bakalım. dersimiz.com

    ALACAKLI:Sayın kralım, bu adamın bana 10 altınborcu var.Ama verdiğini söylüyor.Halbuki hiçbir zaman vermedi 10 altınımı.

    BORÇLU :Hayır kralım. İnanın verdim borcumu.

    ALACAKLI:Hayır vallahi vermedi.

    BORÇLU : Verdim.

    PADİŞAH :Susun be! Sen, demek verdin ha!Peki yemin edebilir misin?

    BORÇLU :Tabi efendim . Lütfen şu bastonumu tutar mısınız? Hah şöyle . Vallahi billahi ben bu adama borcumu verdim.

    PADİŞAH :Ne diyorsun bu yemin karşısında şimdi?

    ALACAKLI: Vallahi kralım, ne diyeyim? Boynum kıldan ince.

    PADİŞAH :Hey, ver şu bastonu bakayım.

    BORÇLU :Buyrun efendim.

    PADİŞAH :Bir kıralım bakalım içinde ne var bu bastonun?

    ALACAKLI: Aman Allah'ım altınlar! Hem de 10 tane. Demek altınları bastonun içine saklamış?

    PADİŞAH : Yaa! Uyanık seni. Yemin ederken bastonu bu adama verişinden anladım. Atın bunu zindana! Bizi aldatanın, bizim yanımızda yeri yok. Anlasın sahtekarlığın ne kötü bir huy olduğunu...



    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    Zeus

    • 2020-02-10 05:37:28

    Cevap : PITIRIK- Bugün çok üzgünüm Çıtırık.
    ÇITIRIK- Neden Pıtırık?
    PITIRIK- Çünkü anneme yalan söyledim.
    ÇITIRIK- Senin yalan söyleme huyların da mı var?
    PITIRIK- Aslında yoktu…Nasıl söylediğimi ben bile anlayamadım.
    ÇITIRIK- Ama yaptığının yanlış olduğunu anlamışsın.
    PITIRIK- Anlamasına anladım da… Annem gerçekleri öğrenince çok sinirlendi
    ÇITIRIK- Eeee!Sen de hatanı düzeltmeye çalış.Ne düşünüp duruyorsun?
    Git özür dile.Anneler yufka yürekli olurlar.Mutlaka seni affedecektir.
    PITIRIK- Özür diledim zaten.Affetmesine affetti de bana güveni kalmadı.
    ÇITIRIK- Annene söylediğin yalanı öğrenebilir miyim?
    PITIRIK- Her öğlen, okula giderken bir marketin önünden geçiyorum.O gün de baktım bir kalabalık…Girdim marketten içeri.Birçok çocuk bir şeyler seyrediyor.İyice yanaştım.Meğer Hacivat ile Karagöz oynatıyorlarmış.Biraz bakıp da sonra gideyim,dedim.Oyuna öyle dalmışım ki, ancak oyun bittiğinde okula geç kaldığımı anladım. Okul paydos saatine kadar evimize yakın bir çocuk parkında oyalandım.Sonra da okuldan geliyormuş gibi yapıp eve döndüm.
    Tabii öğretmenimin verdiği ev ödevlerinden habersiz olduğum için arkadaşıma telefon ettim. Annem:”Arkadaşın sınıftaydı da sen nerdeydin ödevini anlamadın?”diye sordu.Ben de “ödev defterime yazmadığım için unuttum” dedim.Okula gitmediğimi söyleyemedim.
    ÇITIRIK- Bence doğruları söyleseydin annenin sana olan güveni sarsılmazdı.Bir daha hiç kimseye yalan söyleme.Yalan çok kötü bir şeydir.Bir gün gelir mutlaka yalanın meydana çıkar.
    PITIRK- Çıktı zaten.
    ÇITIRIK- Nasıl?
    PITIRIK- Nasıl olacak…Öğretmenim anneme telefon edip ”Pıtırık hasta mı?Niçin bugün okula gelmedi?diye sormuş.
    ÇITIRIK- Eee!Atalarımız ne demiş?

    Oyunda sözü edilen atasözünü bulunuz

    ÜLKÜ DUYSAK
    20.02.2008
    Cevap Yaz Arama Yap

    Zeus

    • 2020-02-10 05:43:04

    Cevap : OYUNCULAR
    1.Doktor
    2.Doktor(Genç)
    3.Doktor
    Deli
    Delinin Sözde Sevgilisi
    Delinin Arkadaşı
    Hasta Bakıcı
    İlkokul Öğretmeni
    Maskeli Adam
    Maskeli Kadın
    Siyahlı Adam
    Yaşlı Doktorun Yardımcısı
    Yazar

    1.SAHNE
    (Ana karakterimiz onu bırakan sevgilisinin ardından kafayı bozmuş, bir süre sokaklarda dolaştıktan sonra bilinmeyen bir kişi tarafından akıl hastanesine yatırılmış olarak görür kendisini. Asıl gerçek bu değildir. Siyasi parti lideri olan bu adam bir kişi tarafından yeni bir kişiliğe büründürülüp yeniden insanların karşısına geçecektir. Oyunun gidişatına göre de bu değişiklik başta bir doktor tarafından ve belirli kişilerin yardımlarıyla yapılmaya çalışılacaktır. Bu olayları yönlendirecek isimse yazarın ta kendisidir)
    YAZAR: Kimisine göre hayat içinden çıkılmaz olabiliyor bazen. Onun hayatı da o kimisi diye bahsettiklerimle aynı. Tabi bu onun seçimi değil. Ama onu seçmek bizim seçimimizdi. Onunla aramızdaki tek fark bu işte. Biz istediğimizi yaptırırız onunsa böyle bir şansı yok. Yani şu anda yok demek istedim. Aslında olmaz olur mu böyle bir şansı var. Çoğu kişiden daha çok hem de Niye onu seçtiğimiz konusuysa biraz uzun. Bir boşluğa düşmüştü bu günlerde. Dışarıdan bakıldığında gözümüze ilk çarpan ve istediğimiz zaman istediğimiz şeyi yapabileceğimizi göstereceğimiz Ayrıca onu diğerlerinden ayıran çok güçlü bir özelliği var Birde ülkenin durumunu anlatmaya başlarsam uzar gider Her neyse uzun lafın kısası en uygun olacağını düşündüğümüz oydu Bunu bilin şimdilik yeter de artar bile

    ARA SÖYLEM
    -Sıradan gibi gelse de size hayat, öyle değil gerçek.
    -Hangi gün birbirinin kopyası?
    -Hangileri ya da kimler aynı şekilde kaldı hayatınızda
    -Kimler her gün ağlıyor? Kimler hep gülüyor?
    -Hayat göründüğü gibi sıradan değil aslında
    -Her an bir şeyler değişmekte, sen farketmesende

    1.Doktor:Onu niye buraya getirdiğinizi anlamış değilim.
    YAZAR: Sana kaç defa haddin olmayan işlere burnunu sokmaman gerektiğini söyleyeceğim.
    1.Doktor:Söylemeyeceksiniz ama ben
    YAZAR: Bilmediğin o kadar çok şey var ki! Anlatmaya kalksam bir ömür daha yetmez ikimize de. Es Ayrıca soru sorma hakkında yok. Gayet farkındasın sende bu hakkının olmadığının. Burada soruları kimin soracağını
    1.Doktor: Biliyorum efendim burada soruların kim tarafından sorulacağını ve bu sorulara kimin cevap vermesi gerektiğini gayet iyi biliyorum. Ayrıca istenilen şeyleri söylemediğimde neler olabileceğini de ek olarak bildiğimi söylemem gerek sanırım. Lakin burada olmasının sebebini öğrenip ona göre
    YAZAR: Bu konu hakkında sana göndereceğim kişiler tek tek bilgi verecek. Bundan ufacık bir şüphen olmasın.
    1.Doktor: Bu saatten sonra bana göndereceğiniz kişiler mi?(Dalga geçer bir söylem)
    YAZAR: Evet ne var bunda bu kadar şaşılacak
    1.Doktor:Yok tabi ama
    YAZAR: Tepkilerini yerli yersiz ortaya koymamanı tavsiye ederim doktor. Gerçi bu zamana kadar bunu da öğrenmiş olman lazım
    1.Doktor:Öğrendim tabi. Gelin görün ki teori ve pratik kavramları biraz zorluyor Teoride bir şeyi öğrenirsiniz çabucak. Ama pratikte hiç kolay değildir. Yabancı dil öğrenip de konuşamamak gibi. Anlıyorum ama konuşamıyorum muhabbeti yani Çoğu insanın problemi değil midir bu ikisi?
    YAZAR: Unutma ki bizde teori ve pratik denilen o iki saçma şey yok Anlayacağın bir şeyi yaparsan, yapmış derler. Yapamazsan da yapamamış Ama sadece yapamamış demekle de kalmazlar
    1.Doktor:Evet, doğru söylüyorsunuz O zaman sileyim bende sözlükten bu ikisini. Öyle değil mi? Ne gerek var zihinleri bulandırmaya durduk yere.
    YAZAR: Her neyse sen işini bilirsin, ne yapacağını da!
    1.Doktor:Evet, bilirim tabi.
    YAZAR: Güzel
    1.Doktor:Şimdi düşünüyorum da, ben ne kadar şey biliyorum böyle. Şaşıyorum bazen kendime Elimi koyuyorum çeneme ve şöyle diyorum kendi kendime: Ben neymişim de haberim yok aslında Ama eksiklerim de yok değil
    Cevap: Yalan söylemek ile ilgili çok kısa bir tiyatro oyunu gerekiyor
    YAZAR: Her şey zamanla öğrenilir doktor. Acelen ne? Zamana bırak... Zaman, her meyveyi olgunlaştırır
    1.Doktor:Dalında fazla kalırsa da bir güzel yakar, bronzlaştırır. Sonra da yeme de yanında yat(Kendi kendine söyler)
    YAZAR: Neyi bronzlaştırır?
    1.Doktor:Yok Malum mevsim yaz. Güneş doğduğu gibi bütün gün ne güzel parlıyor! Her yer yeşil börtü böcek Orman ne güzel ne güzel
    YAZAR: Bırak saçmalamayı. Nereye getirdin konuyu yahu? Burada çok fazla zaman geçirmesen iyi edersin. Hem bak kendin diyorsun. Çık dışarı tatillerde. Temiz hava al. Ormana git, iyi gelir
    1.Doktor:Ne kadar güzel söylediniz öyle... En kısa zamanda şöyle güneye inmeyi düşünüyorum. En kral otelde bir hafta Yeter de artar bile
    YAZAR: İlk önce şu işi bir hallet sen. Sonra istediğin cehenneme yani istediğin yere gidersin Kendi konumuza dönelim şimdi. Senin tatil planlarını konuşmak için gelmedim buraya
    1.Doktor:Haklısınız En son bana göndereceğiniz kişilerden bahsediyordunuz
    YAZAR: Oradan tatil planlarına geldik yani ne hoş
    1.Doktor:Ne yazık ki
    YAZAR: Anlatacak ne kaldı ki daha fazla Aslında bir şey anlatmama gerek yok benim. Adam hakkında senin için gerekli olan ne varsa hepsini öğrenirsin görüşeceğin kişilerden Şimdilik bu adamın insanlar için çok önemli birisi olduğunu aklında tut yeter. (Açık verdiğini farkeder) Es Ama durumun burada olmasıyla uzaktan yakından alakası yok
    1.Doktor: Adam önemli birisi ama burada olmasının bununla ilgisi yok İlginç tabi
    YAZAR: İlginç gerçekten de. Lakin ilginç şeyler olmasa ne tadı kalır yaşamanın?
    1.Doktor:Tabi ki efendim. Başka türlüsü mümkün mü? Ama anlamadığım kısım olayın ilginçliği değil. Bu ilginçlikler neden hep beni buluyor. Ben bu kısmı anlamıyorum doğrusu
    YAZAR: Sana şanslı olduğunu kaç defa söylemem gerek doktor?
    1.Doktor:Aman ne şans (Ağzından çıkanın farkına sonradan varır.)Şey yani evet yerimde olmayı isteyen ne kadar insan vardır kim bilir?
    YAZAR: Heh şöyle birde buradan bak durumuna.
    1.Doktor:Bakıyorum, bakıyorum. Oradan, buradan, şuradan her yerden bakıyorum. Siz merak etmeyin efendim. Sonunda hep aynı şey var ne de olsa!
    YAZAR: Neymiş o?
    1.Doktor:Mutluluk(Elinde silah varmış gibi yapar) Evet Evet Sizinle çalışmaktan öyle mutlu öyle mesudum ki anlatamam.
    YAZAR: Aferin Bizde seninle çalışmaktan çok memnunuz.
    1.Doktor:Hem bu devirde böyle temiz iş başka nerde bulunabilir değil mi?
    YAZAR: Haklısın doktor. Bundan daha iyisini bulamazsın
    1.Doktor:Mutluluğumun yanında yüksek maaş, sigorta, servis, yemek... Ve tabi öldüğüm gün defin işlemlerimi de siz yapıyorsunuz. Daha ne olsun değil mi?
    YAZAR: Abartma fazla
    1.Doktor:Peki efendim abartmıyorum. Fakat sizin gibi birisini bulmak zor bu devirde Unutmadan da sorayım. Burada ne kadar kalacak bu adam? Biliyorsunuz ki sizinle olan bağlantım
    YAZAR: Benimle olan bağlantın anlaşıldığında mesleğin tehlikeye mi girer yoksa?
    1.Doktor:Evet sizinle olan bağlantım öğrenildiğinde
    YAZAR: Merak etme benimle konuştuğunu kimse bilmiyor, bilmeyecek.
    1.Doktor:Ne kadar kalacağı konusu
    YAZAR: Bana baksana aklın nerde senin? Sabaha kadar vaktin olduğunu avucunun içine mi yazmalıyım unutmayasın diye?
    1.Doktor:Affedin efendim. Ben öyle birden işte Es Bu arada bütün konuştuklarımızın aramızda kalması da ayrı bir sevinç kaynağı oldu inanın. Rahatladım birden
    YAZAR: Bütün konuştuklarımız ikimizin arasında... Zamanı geldiğinde de
    1.Doktor:Zamanı geldiğinde de
    YAZAR: Boş ver zamanı geldiğinde onu da öğrenirsin. Şimdi oyalanmada işine başla. Süren kısıtlı. Bir daha söyleyeyim sabaha kadar vaktin var Adamın ortadan kaybolduğu anlaşılmadan işini halletmelisin.
    1.Doktor:İşimi halletmeliyim evet doğru söylüyorsunuz ama daha ne yapacağımı bile bilmiyorum
    YAZAR: Daha önce gönderdiklerimize ne yaptıysan onu yap Hem bildiğin tek şey bu değil mi zaten?
    1.Doktor:Anlamıyorum Daha öncekilerle nasıl bir ilişkisi olabilir bu adamın?
    YAZAR: Yine bir soru sormadın değil mi?
    1.Doktor:Hayır efendim sormadım.
    YAZAR: Sana birer saat arayla göndereceğim kişilerin listesi (Listeyi doktorun önüne koyar)Kolay gelsin...(Ayağa kalkar kapıya yönelir)
    1.Doktor:Eksik olmayın
    YAZAR: Bu arada ben de yeri gelmişken bir şey sorayım sana. Haberleri takip etmiyorsun değil mi?
    1.Doktor:Konumuzla ilgisini anlayamadım lakin zamanım olmadığını sizde biliyorsunuz. İzlemiyorum anlayacağınız
    YAZAR: Öylesine sormuştum zaten bende laf olsun diye Es Unutma vaktin az
    1.Doktor:Unutma vaktin az Sana da iyi akşamlar Es Adamın birini kolundan tutup buraya getiriyorsun sonrada vaktin az deyip benimle tehdit eder gibi konuşuyorsun Bana göndereceği kişiler tek tek bilgi verecekmiş Kim onlar? Annesi, babası varsa karısı, çocuğu. Ben onları napayım? Bu son ama gerçekten de son. Burama kadar geldi canım Düşündükçe sinirleniyorum Bana verdiklerini sayarken gözlerinin içi parlıyordu Sanki çok şey bunlar Yok, tamam hiç bir şeyinde değilim. Birde defin işlemlerini onun karşılayacağını söylerken pis pis sırıtması yok mu deli etti beni. Kendi elinle mi yıkayıp, gömeceksin sanki kedi bıyıklı? Sen sabır ver tanrım(3.Doktor girer.)
    3.Doktor: Kimdi o biraz önce çıkan
    1.Doktor:Kim o mu? Bir hastanın yakınıymış.
    3.Doktor: Ne istiyormuş?
    1.Doktor:(Biraz geveledikten sonra)Hizmetten memnun değillermiş. Her zamanki hasta yakını tavırları işte
    3.Doktor: Hizmet mi? Güldürmesinler beni. Burada hizmet kelimesini unutalı çok oldu. Bunu söylemedin mi o kaz kafalıya?
    1.Doktor:Aman boş ver. Gitti işte.
    3.Doktor: Bir daha gelirse benim odama yolla da anlatayım ona hizmet ne demekmiş. Bir daha unutamasın
    1.Doktor: Şey Gerek yok Aldı o cevabını gelmez bir daha.
    3.Doktor: İyi sen bilirsin Bunlar senin. Bu gece de nöbetçisin haberin olsun
    1.Doktor:Ne beklenebilirdi ki? Bilerek seçiyor sanki böyle zamanları. En uzun nöbetlerden biri olacak yine
    3.Doktor: Ne o?Nerden biliyordun nöbetçi olacağını?
    1.Doktor:İçime doğdu...(Sert bir söylem ancak ardından gelen oldukça sakindir) Bilirsin hislerim kuvvetlidir.
    3.Doktor: Bilmem mi hiç
    1.Doktor:İlk önce odalara bir göz atarım sonra da özel durumu olanlar varsa, onlarla ilgilenirim.
    3.Doktor: İyi edersin.
    1.Doktor:Yorucu bir gece olacak yine
    3.Doktor: Haklısın
    1.Doktor:Sen neden bu saate kadar kaldın?
    3.Doktor: Ben mi? Yazmam gereken raporlar vardı. Uzun sürdü de biraz.
    1.Doktor:Biraz mı? Saatten haberin yok herhalde.
    3.Doktor: Meslek aşkı işte ne yaparsın?
    1.Doktor:Yerinde olsam hemen giderdim eve. Sonra sıcak suyu açar girerdim küvete. Ohh. Sonrada derin bir uyku
    3.Doktor: Sonuna kadar doğru söylüyorsun Es Gerçekten de gitsem iyi olacak sanırım. Sana iyi nöbetler (Çıkar)
    1.Doktor:Teşekkür ederim Bu arada raporlar için sağ ol Es Ucuz yırttık şüphelenmedi hiç bir şeyden. Ben demiştim tehlikeli diye Ne yapsam bilmiyorum ki yukarı tükürsem bıyık aşağı tükürsem sakal. Bir anlarlarsa başkasıyla iş çevirdiğimi yakarlar beni Marmara çırası gibi... Of of (Çıkar)

    ARA SÖYLEM
    -Bir bakmışsın bir rüya gibi hayatın
    -Bir bakmışsın bir kâbusa benzemiş
    -Değişen oyucular
    -Başrolde her zaman tek bir kişi
    -Çoğu zaman başın sıkışır, kaçacak yer ararsın
    -Nereye kaçsan yine bulur seni arayan

    2.SAHNE
    (İtişme sesleri, yüksek seste konuşmalar ve ardından kapının sertçe kapanması duyulur. Sahne aydınlandığında deli, bir odada sahnenin ortasında ayakta ışık sadece onu göstermektedir)
    (Bir süre üstünü başını temizlemekle meşgul olur. Ardından kapı yeniden açılır)
    1.Doktor:Merhaba Bu gece seninle ilgilenecek doktor benim.
    DELİ: Benimle ilgilenecek doktor mu? Ne işim var benim burada?
    1.Doktor:Ne demek ne işim var? Buraya işi olanlar gelmez. Genelde mecbur bırakıldıkları için gelirler ya da getirilirler. Böyle demek daha doğru. Getirilmek. Evet, daha iyi oldu getirilmek
    DELİ: Mecbur bırakıldıkları için getirilmek mi? İyi de neye mecbur bırakılmak? Ben en son yatağıma uzan
    1.Doktor:Yatağına uzanmıştın. Gözlerini bir açtın buradasın öyle mi?
    DELİ: Evet, aynen öyle.
    1.Doktor:Bilindik hikâyeyi anlatacaksın sen de değil mi? Es Bak! Sana bir şeyi itiraf edeyim mi? Bazen ben bile niye burada ne için bulunduğumu unutuyorum seninki de o misal.
    DELİ: İyi o zaman sen unut Beni de bırak gideyim
    1.Doktor: Ne o?Beğenmedin mi burasını? Merak etme uzun sürmeyecek bu tatilin. Kısa bir tatil gibi ya da evde tadilat var sen bir akşamlığını arkadaşında kalıyorsun gibi. Olmadı rüya gibi düşün. Seçim senin
    DELİ: Daha çok kâbus gibi sanki
    1.Doktor: Komik olma
    DELİ: Sende böyle konuşma o zaman
    1.Doktor: Şimdi rüyadasın. Sabah uyandığında birkaç şey dışında hiçbir şey hatırlamayacaksın.
    DELİ: Ne kadar güzel anlattın öyle. Tebrik ederim
    1.Doktor: Teşekkür ederim Hem bu saatte herkes seni yatağında biliyor
    DELİ: Herkesin beni yatağımda bilmesi sorun değil. Ben kendimi yatağımda bilmiyorum. O kısmı atladın. Orası ne olacak?
    1.Doktor:Rüya gibi işte Senin dediğin gibi de olabilir. Ne demiştin? Kâbus mu?
    DELİ: Bırak şimdi kâbusu, rüyayı filan. Ben niye buradayım onu söyle? Ne yapacaksın bana?
    1.Doktor:Çocukluğuna ineceğiz birlikte el ele. Kırlarda da koşarız (Delinin kötü bakışını görür)Tamam, iyi bir komedyen olduğum söylenemez Şu an sana ne yapacağımı bende bilmiyorum aslında Ortaya karışık bir şeyler yaparız işte Sevgilinden ayrıldığın için buraya getirildiğini söylediler.
    DELİ: Ne sevgilisi?
    1.Doktor:Ona karşı yalan söyleyemiyormuşsun. Bu durumu düzeltmemi istediler. Yani yalan söyleyeceksin ona karşı ve bir daha kavga etmeyeceksiniz. Sayemde(Kendini över söylem)
    DELİ: Yalan mı?
    1.Doktor:Türk Dil Kurumu Sayfa 226.
    DELİ: Bu ne şimdi?
    1.Doktor:Sayfanın sol kısmı.2. paragraftı sanırım.
    DELİ: Ne saçmalıyorsun sen?
    1.Doktor:Bak bakalım yalan ne demekmiş
    DELİ: Yalanın ne demek olduğunu gayet iyi biliyorum
    1.Doktor:Konuşmayı yeni öğrenmiş bir çocuk bile bilir bunu. Kendini ayrıcalıklı ya da çok zeki sanma sakın! Unutma ki bu oda da en zeki benim. Hâkimiyet alanı içinde kim etkin güçse, ipleri kim elinde tutuyorsa o daha zekidir. Unutma bunu Yani bana göre öyle, seni bilmem
    DELİ: Tamam, hâkim olan sensin. İstediğin oldu mu?
    1.Doktor:Hâkim mi? Hukuk okumadan da hâkim olduk ya gecenin bu saati (Güler)
    DELİ: Komedyen olmalıymışsın biliyorsun değil mi?
    1.Doktor:Biliyorum ama hayatta her zaman istediği her şeyi yapamazsın. İstediğin şeyi olmak istersin ama gerçek bunu yapmana izin vermez. Es Yani demem o ki olmak zorunda olduğuna mahkûm edilirsin çoğu zaman. Doktor olmak istersin bir bakmışsın mühendis olmuşsun. Öğretmen olmak istersin bir bakmışsın çöpçü oluvermişsin Tabi komik değil çöpçü olmak Bu devletin herkese ihtiyacı var. Şunu demeye çalışıyorum Anlayacağın, herkes her şeyi olmak zorunda değil
    DELİ: Bilmece gibi konuşmak zorunda mısın?
    1.Doktor:Gayet normal konuştuğumu düşünüyorum
    DELİ: Hiçte öyle gözükmüyor buradan bakıldığında Kim peki yalan söylememi isteyenler?
    1.Doktor:Orasını söyleyemem.
    DELİ: Neresini söyledin de orasını söyleyemezsin?
    1.Doktor:Sevgilin güzel mi bari?
    DELİ: Bak yarın çok önemli bir konuşmam var
    1.Doktor: Önemli mi? Merak etme toplantıya kadar hediye paketi yapar yollarım seni.
    DELİ: Ne toplantısı?
    1.Doktor: Hep yaparlar bunu. Birisi gelir ilk önce. Sonra
    DELİ: Neresi burası?
    1.Doktor:Bana Komik olma diyene bakın! Burasının neresi olduğunu hala anlayamadın mı?
    DELİ: Hayır
    1.Doktor: Tımarhane
    DELİ: Tımarhane mi? Siz yanlış birisini getirdiniz herhalde?
    1.Doktor:Hayır! Yani bana verilen emir bu. Buraya gelmenin sebebini bilmiyorum. Yani sevgili hikâyesinin yalan olduğunun bende farkındayım. Ben sadece bu işten de paçayı yırtmayı bakıyorum. Kelle koltukta bir yaşam işte ne dersen de. Bunun ne demek olduğunu tahmin bile edemezsin. Çok zordur benim gibi yaşamak. Köpekten korkar mısın?
    DELİ: Her insan kadar
    1.Doktor: Bende korkarım. Hani yolda yürürken bir sokak köpeği görürsün. Yanından geçtikten sonra bile arkana bakıp acaba peşimden geliyor mu diye bakarsın. Hele bir de dişlerini gösterdi mi! Benimki de ona benzer bir şey işte
    DELİ: Yine ne zırvalıyorsun sen?
    1.Doktor:Soru sormayı bırak artık. Odama gidiyorum şimdi. Aklımda dâhiyane bir fikirle dönmezsem de ne senin ne benim için iyi şeyler yaparlar emin ol ve burasının keyfini çıkar. Hem ne derler bilirsin. Tecavüz kaçınılmazsa eğer sende zevk almaya bak en iyisi!(Çıkar)
    DELİ: Saçmalıyorsunuz Çok büyük bir saçmalık bu Delirmeden tımarhaneye getirildim Peki, madem oyun oynuyorsunuz; bu oyun sizin, kuralları da siz koyuyorsunuz demek. Öyleyse bende oynarım sizin istediğiniz gibi sorun değil
    (Deli kendisini ve odayı incelemeye koyulur. Aradan çok geçmeden kapı açılır sert adımlarla hasta bakıcı yürür masanın üstüne elindekileri bırakır.)
    HASTA BAKICI: Yemeğini getirdim. Es Ye şunları. Geldiğinden beri bir şey yemedin. Açlıktan gebereceksin. Başımıza kalacaksın sonra... Bana baksana sen. Senin gibisini çok gördüm. İnat ederler ederler sonra paşa paşa yerler. Yok, çıkan yemekleri beğenmiyorum diyorsan; boşuna ümitlenme bundan daha iyisi çıkmaz burada(Delinin kendisini dinlemediğini görünce odadan dışarı çıkmak için kapıya yönelir. Çıkarken arkasını dönüp) Es Yemek yemesen ne olur sanki. Sen yiyeceğini yemişsin afiyetle
    DELİ: Ehhhh sen çok biliyorsun pis şişko.Ne sanıyorsun kendini sanki.Aloooo sana diyorum be bana baksana.TerbiyesizSen benim kim olduğumu biliyor musun?.KimOlduğumuBiliyor musun?...Nerden bileceksin?...Kimim benBaşbakanHayır hayır saçmalama ne diyorum ben.Unutma delisinCumhurbaşkanıDeğil değilAvukat avukat.Of bu da değilKimim benDoktorKan tutar beni nasıl doktor olayımPolisSaçmalama saçmalamaBuldumZor oldu gerçi Kendi kendine konuşurken bir tıkırtı duyulur sahnede son sözü yarım kalır)
    Kim var orda. Kim dedim .(Kabadayı söylemler vardır ancak deli kendi gölgesinden bile korkar)Sen misin şişko hanımefendi? Niye geldin ben şaka yapmıştım aslında.(Bir tıkırtı daha).Çık erkeksen nerde o yürek sen de be. Kaçtın dimi?(Bir ses daha gelir bir şeyler devrilir deli korkar yere yatar)Korkmadım ki yere şeyim düştü de Kalemim Bak kapı orda Korkuyorum ya!
    HASTA BAKICI: Ne o korktun mu?
    DELİ: Ne korkması be asıl sen korktun ne haber?
    HASTA BAKICI: Ya tabi ne demezsin
    DELİ: Tamam itiraf ediyorum. Korktum.
    HASTA BAKICI:(Abartılı bir kahkaha)Tabi korkarsın akıllım. Yeni gelen herkese yaparım ben bu testi.
    DELİ: Ne testi?
    HASTA BAKICI: Delilik testi. Uygulamalı olur ama burada bu test. Bizzat kendim tarafından uygulanır.
    DELİ: Aman ne marifet.
    HASTA BAKICI: Ne o başka teklifin varsa söyle. Yeniliklere her zaman açık olan birisiyim.
    DELİ: Yok bu test gayet iyi. Ben geçtim mi bari?
    HASTA BAKICI: Başta şüphe ettim
    DELİ: Sonra?
    HASTA BAKICI: Geçtin geçtin merak etme. Sende onaylı bir delisin artık. Hayırlı olsun.
    DELİ: Ne kadar mutlu oldum, ne kadar sevindim şimdi bilemezsin.(kendi kendine konuşur)Ne diyorum ben?
    HASTA BAKICI: Şu yemekleri de bitir. Sonra laf duymak istemiyorum başkasından. Zaten bugünlerde çok yoğun buralar
    DELİ: Tamam yerim de, senin ismin ne? Yani bir ihtiyacım olursa seni ne diye çağıracağım?
    HASTA BAKICI: Burada kimse kimsenin ismini bilmez. Bağır, şarkı söyle elbet gelir birisi.
    DELİ: Çok teknolojik bir uygulamaymış bu.
    HASTA BAKICI: En iyi olanı buydu çözümler arasında
    DELİ: Geri kalan kesimler hala var. (Kendi kendine konuşur)
    HASTA BAKICI: Ne konuşuyorsun öyle ağzının içinde?
    DELİ: Hiçbir şey. Seni hangi şarkıyla çağırsam diye düşünüyordum.
    HASTA BAKICI: Benim en sevdiğim şarkı “Karlı Kayın Ormanı” onu söyle hemen gelirim.
    DELİ: Ama ben onu bilmiyorum.
    HASTA BAKICI: Özgürlük?
    DELİ: Onu da
    HASTA BAKICI: Peki, Aldırma Gönül. Onu bilirsin artık.
    DELİ: Klasik müzik dışında müzik bilmem ben
    HASTA BAKICI: İyi öğrenirsin. Ben sana öğretirim birkaç tane
    DELİ: Aman bulurum ben bir tane şarkı. Olmadı yazarım bile
    HASTA BAKICI: Sen iyisi mi deli deli kulakları küpeliyi söyle. Gelirim ben. Bundan sonra her gün söyleyeceğin şarkı bu biliyorsun değil mi?(Çıkar)
    DELİ: Çok güzel, yuttu numarayı Benden de fena deli olmadı hani Az okutmadılar lisede adaptasyon konusunu. Ortama uyum sağlamak bu olsa gerek. Hiç işime yaramamıştı sınavlar dışında Bundan sonra da böyle devam etmeli. Madem tımarhaneye geldim kim daha akıllı Pardon pardon! Kim daha deli göstereceğim size

    ARA SÖYLEM
    -Başrolde de olsan
    -İstediğini oynayamazsın hiçbir zaman
    -Her defasında yorgun yatarsın yatağına
    -Sabah kalktığında da yine başka bir hüzün.
    -Tabi bir de her gün zorlaştığını düşündüğün o hayat

    3.SAHNE
    1.Doktor:Saat 23.00.Sabaha kadar toplasan 7 bilemedin 8 saatim var. Bu adam bana kaç kişi gönderecekte ben onlardan aldığım bilgiler doğrultusunda bu adama yalan söyleteceğim. Hem yalan söyletmek kimin ne işine yarar. Yolda görsem yüzüne bile bakmam. Es Her neyse... Tüm olanlar, bundan sonra olacaklar sabah olmasıyla birlikte aydınlanacaklar. O zaman anlarız her şeyi. Şimdi fazla konuşmayıp düşünelim Bu adama bu kadar kısa sürede yalan söyletmeyi nasıl başaracağım. Ne yaparsam yapayım hepsinin sonunda (Kapı vurulur)
    Siyahlı Adam: Girebilir miyim?
    1.Doktor:Tabi buyurun. Ne için gelmiştiniz?
    Siyahlı Adam: Şu adamla ilgili.
    1.Doktor:Demek sizi gönderdiler ilk önce.
    Siyahlı Adam: Evet, bildiğim ne varsa anlatmamı istediler.
    1.Doktor:Söylemişlerdi, hızlı olsanız iyi olur.
    Siyahlı Adam: Ne anlatmamı istiyorsunuz benden?
    1.Doktor:Nasıl biridir? Ne yapar? Bu gibi şeyler işte Ne kadar çok bilgi alırsam benim için o kadar iyi
    Siyahlı Adam: Aslında çok oldu görüşmeyeli En son birkaç yıl önce karşılaşmıştık. Ondan öncede 15-20 sene Haliyle nasıl biri olmuştur şu anda ne yapar fikrim yok. Zaten bende yurtdışından yeni geldim dün. İş gezisindeydim epeydir
    1.Doktor:Devam edin lütfen
    Siyahlı Adam: Çok fazla konuşamadık karşılaştığımızda Çocukluk arkadaşıyız ama mahalleden ayrıldıktan sonra hiç karşılaşmadık. Epeyce konuştuk. Ayaküstü işte ne kadar konuşma olursa. Sonra işi olduğunu söyleyip gitti.
    1.Doktor:Bu kadar mı?
    Siyahlı Adam: Daha ne isteyebilirdiniz?20 yıldan fazla adam gibi görmediğim, konuşamadığım bir insan hakkında ne söyleyebilirim? Oynadığımız misket oyunlarını anlatmamı istemezsiniz değil mi?
    1.Doktor:Pardon ben biraz gerginimde. Amacımız ona yalan söyletmek bu konuda yardımcı olacağınızı söylemişlerdi.
    Siyahlı Adam: Yardımcı olamayacağımı söyledim fakat inanmadılar. Gördüğünüz gibi de şimdi buradayım. O gün samimi olduğumuzu görünce
    1.Doktor:Boş yere vakit kaybı yani... Teşekkürler buraya kadar zahmet etmişsiniz.İyi geceler.
    Siyahlı Adam: İyi geceler(Çıkar)
    1.Doktor:Akılları sıra benimle dalga geçip, zamanımı çalmak, sonra da eşek cennetine göndermek istiyorlar. Ama o kadar kolay olmayacak bunu göreceksiniz Es Merak ediyorum bundan sonra kimi yollayacaklar? Yolda torbalarını taşıdığı için ona minnet duyan bir yaşlı bir kadını mı yoksa bankadan maaşını almasına yardım ettiği için onu çok seven bir amcayı mı?Zaman dar elde hiçbir şey yok
    Delinin Sözde Sevgilisi: İyi geceler
    1.Doktor:İyi geceler buyurun.
    Delinin Sözde Sevgilisi: Ben o adamın sevgilisiyim.
    1.Doktor:Sevgilisi mi? Yalan değil miydi bu kısım?
    Delinin Sözde Sevgilisi: Ne yalanı?
    1.Doktor:Neyse boş verin. Beni şaşırtmaya devam ediyorlar hepsi bu.
    Delinin Sözde Sevgilisi: Kimden bahsettiğinizi anlayamadım.
    1.Doktor:Buyurun geçin şöyle. Ayakta kalmayın
    Delinin Sözde Sevgilisi: Teşekkürler
    1.Doktor: Unutun şimdi kimden bahsettiğimi. Hızlı olmak zorundayız.Yani en azından ben hızlı olmak zorundayımAdamı size yalan söyleyemediği için gönderdiklerini söylediler.
    Delinin Sözde Sevgilisi: Evet, doğru. Sürekli doğruları söylemek zorunda olamaz bir insan.
    1.Doktor:Ne güzel işte, yani doğru söylemesi. Kendisine yalan söylenmesini isteyen bir insanla karşılaşacağım aklımın ucundan bile geçmezdi. Çok merak ediyorum bunu niye istiyorsunuz?
    Delinin Sözde Sevgilisi: Hayatta bazen yalan söylemek gerekir doktor. Kıçınız sıkışır yalan söylemek zorunda kalırsınız. Söyleyemezseniz de merminin ucundaki tek kurşuna bakar o renkli güzel gözleriniz.(Bunları söylerken doktora yaklaşmıştır,hayali silah hareketi yapar ve tetiği sıkar.Doktor şaşkındır.)
    1.Doktor:Anlıyorum.
    Delinin Sözde Sevgilisi: Bana karşı dürüst olması tabi ki güzel ama malum dışarısı. Onun bu haldeyken tehlikede olduğunu düşünüyorum.
    1.Doktor:Ne tür bir tehlike bahsettiğiniz.
    Delinin Sözde Sevgilisi: Bilmiyorum ama tehlike işte. Bulunduğu durum her anlamda çok tehlikeli. Her an başına bir şey gelmesinden endişe duyuyorum.
    1.Doktor:Böyle yaşanmaz diyorsunuz bir ömür boyu
    Delinin Sözde Sevgilisi: Sizce yaşanır mı? Siz hiç yalan söylemez misiniz mesela?
    1.Doktor:Ben mi? Tabi söyler Her insan kadar Ufak beyaz yalanlar işte
    Delinin Sözde Sevgilisi: Gördünüz mü? Herkes buna mecbur kalır kimi zaman
    1.Doktor:Doğru
    Delinin Sözde Sevgilisi: Doğru ama yolundan döndüremedim onu bir türlü
    1.Doktor:Huylu huyundan vazgeçmiyor yani.
    Delinin Sözde Sevgilisi: Sanırım öyle
    1.Doktor:Peki bu durumdan kurtulmak için neler yaptınız. Mesela konuşmayı denediniz mi onunla.Bulunduğu durumu artılarıyla eksileriyle anlattınız mı hiç?
    Delinin Sözde Sevgilisi: Defalarca hem de Ama dediğinden vazgeçmeyen birisidir. Bildiğinden şaşmadı hiçbir zaman. Biraz önce de söylemiştim zaten tüm bunları
    1.Doktor:O zaman başka yöntemler kullanacağız
    Delinin Sözde Sevgilisi: Ne gibi?
    1.Doktor:İnanın bana şu an bilmiyorum. Fakat en doğru olanı bulmak istiyorum.
    Delinin Sözde Sevgilisi: Size güveniyorum doktor. Kurtarın onu bu durumdan ne olursunuz?
    1.Doktor:Merak etmeyin elimden gelenin fazlasını yapacağım Yapmalıyım. Yoksa benimde o renkli gözlerimin nereye bakacağı apaçık ortada
    Delinin Sözde Sevgilisi: Nereye bakacakmış sizin de gözleriniz?
    1.Doktor:Hiç Konuşuverdim ben öyle boş yere işte
    Delinin Sözde Sevgilisi: Onu bu halinden kurtarırsanız size minnet duyacağım.
    1.Doktor:Ne demek, görevimiz. Yeter ki uygun analizleri yapıp en doğrusunu seçelim planladıklarımızın arasından
    Delinin Sözde Sevgilisi: Başka soracağınız bir şey yoksa ben artık gidebilir miyim? Malum geç oldu.
    1.Doktor:Tabi çok teşekkürler buraya kadar zahmet ettiniz. İyi geceler hanımefendi
    Delinin Sözde Sevgilisi: İyi geceler
    (Kadının arkasından doktorda odadan ayrılıp delinin yanına gider)

    ARA SÖYLEM
    -Yolda, otobüste, okulda yahut işte karşılaştığın onlarca insan
    -Hangisi istediğini yaşıyor hiç düşündün mü?
    -Kimi zaman derdim var derken
    -Baktın mı karşındakinin gözlerinin içine?
    -Anlayabildin mi onun senden daha çok derdi olduğunu

    4.SAHNE
    (Odaya gittiğinde yeni başlayan bir doktoru karşısında görür. Konuşma sırasında doktorların sırtı deliye çevrili olacaktır)
    1.Doktor: Ne işiniz var hastamın yanında?
    2.DOKTOR: Yeni başladım bu sabah. Bu da ilk nöbetim.
    1.Doktor: İyi. Fazla ayakaltında dolaşma. En azından bu gecelik.
    2.DOKTOR: Bazı şeyler öğrenmeye çalışıyordum.
    1.Doktor:Bu gecelik ertele öğrenme iştahını.
    2.DOKTOR: Peki nasıl isterseniz.
    1.Doktor:Durumu ne şu anda?
    2.DOKTOR: İlaç verilmiş. Uyuyor.(Bu sırada deli uyumayıp ikili arasındaki konuşmaları dinleyecektir. Bunu da delinin arada kafasını kaldırmasından anlayabiliriz)
    1.Doktor:İlaç mı? Kaç defa bana sormadan şunu yapmayın demek zorundayım?
    2.DOKTOR: Belki gerekli olmuştur.
    1.Doktor:Burada neyin gerekli olduğunu ben bilirim.
    2.DOKTOR: Anlıyorum(Doktora şaşkın bir ifadeyle bakar)
    1.Doktor:Niye öyle bakıyorsun?
    2.DOKTOR: Garip şey doğrusu Zavallı
    1.Doktor:Ne zavallısı be Bildiğin deli işte. Tırlatmış getirmişler. Sen yeni olduğun için bilmezsin bunları. Senede kaç tane gelir buraya bunun gibi tahmin bile edemezsin sayılarını. Hepsiyle tek tek ilgilensek çıkamayız işin içinden. Hadi çok fazla düşünme.
    2.DOKTOR: Deli deyip geçiştirmek sizce ne kadar doğru?
    1.Doktor:Emin ol en doğrusu evlat. Zamanla hak vereceksin. İnan bana.
    2.DOKTOR: Ne derseniz deyin. O burada tedavi olmak için bulunuyor. Unutmayın o da bir insan. Her insan değerlidir. Kimse 2.sınıf muamele görmeyi hak etmez.
    1.Doktor:Sen kendine gelsene. Burası lüks bir otelin kral dairesi değil. Ve bizde özel doktorlar değiliz. Ne halin varsa gör. Ama dikkat et! Yakında o yatakta yatan sen olma!(Odadan sinirli bir şekilde çıkar)
    2.DOKTOR: Merak etmeyin. Ben sadece görevimi yapıyorum hepsi bu
    DELİ: Gitti(Güler)Çatlak doktor ne olacak Seni daha önce hiç görmedim. Yeni mi geldin?
    2.DOKTOR: Bugün başladım.
    DELİ: İlk hastan da benim öyle mi? Es Bir deli.Hoş burada herkes deli ama olsun.İlkler unutulmaz dimi?.Hiç bir şeyin ilki unutulmaz aslında.1.sınıfta yanında oturan sümüklü kızın adını unutmazsın mesela.Öğretmeninden ilk azar işittiğin günü ve niçin o bıyıklının sana kızdığını unutamazsın. Bir de aşık olduğun ilk kızı hiç unutamazsın. Sence de öyle mi doktor?
    DELİ: Neden mi geldim? Çatlağın dediği kadar varsın. Deliyim ben bilmem farkında mısın? Bir deliyle konuşuyorsun şu anda Doktor(Doktor kelimesini uzatır)
    2.DOKTOR: Kendini akıllı zanneden çoğu insandan daha iyi konuşuyorsun ama.
    DELİ: Öyle mi dersin? Doktor deliler çok konuşurlar ama şuna da unutma sakın bizim sözlerimize inanma olur mu? Biz Ya da boş ver
    2.DOKTOR: Ne diyecektin söyle bakalım
    DELİ: Bak işte ben bir şey demedim dememde. Sen dediğimi sandın ya da bir şey diyeceğimi. Benim yanımda fazla durmasan iyi edersin. Sende benim gibi olursun sonra
    2.DOKTOR: Buraya neden geldiğini sormuştum.
    DELİ: Bende deli olduğum için geldiğimi söylemiştim. İnanmıyor musun? Bak(Değişik yüz, el ve kol hareketleri yapar)Şimdi inandın mı?
    2.DOKTOR: Hayır.
    DELİ: Çattık vallahi. Adama deli olduğumuzu inandıramaz olduk görüyor musun? Doktor bana bak ben deliyim kızdırma beni, bağlarım seni tekerlekli sandalyeye dörtnala koşarız bahçede görürsün. O zaman anlarsın kaç yıldızlı bir deli olduğumu.
    2.DOKTOR: Senin tek derdin ne biliyor musun?
    DELİ: Koca kıçımın kafamdan büyük olması mı?
    2.DOKTOR: O da nerden çıktı şimdi
    DELİ: Bir filmde duymuştum. Adam da senin gibi diyordu.”hey lanet olası pislik senin tek derdin ne biliyor musun? O koca kıçının kafandan büyük olması”
    2.DOKTOR: Saçmalama sen deli filan değilsin. Sadece deli olduğuna inanıyorsun hepsi bu.
    DELİ: Doktor, yukarda ki sana yardım etsin.
    2.DOKTOR: Yukarda kim var?
    DELİ: Başhekim
    2.DOKTOR: Aman çok komiksin.
    DELİ: Biliyorum arkadaşlarda öyle derlerdi.
    2.DOKTOR: Arkadaşın var demek.
    DELİ: Vardı
    2.DOKTOR: Şimdi nerdeler
    DELİ: Orda
    2.DOKTOR: Bahçedeler mi?
    DELİ: Evet bahçedeler çiçek ekiyorlar, ağaçları suluyorlar. Bazıları da güzel hemşirelerle hasta bakıcılarla beraberler. Bir tane Sami var isme aldanmış Gülay benimle ilgilensin demiş. Gülay’ı da bir görsen ama doktor Biliyor musun isminin hakkını veriyor.(İki hecede söyler.)Gül Ayı(Kahkaha atar)
    2.DOKTOR: Arkadaşlarına ne oldu?
    DELİ: Hamdi Doktor, Necdet mühendis bir de Süleyman vardı o da babasından kalan manavı işletiyordu en son. Ama işler kesat demişti bir gün. Yani mahalleden ayrılmadan önce Necdet karısından boşanacakmış. Az çekmedi o karının dırdırını. Ben olsam çoktan vurmuştum kıçına tekmeyi ama o yine iyi sabretti. Süleyman’ı da görmedim buraya gelmeden önce. Ona da sorsan onun da vardır derdi elbet. Dertsiz insan mı var be doktor.
    2.DOKTOR: Anlıyorum(Kollarını birbirine dolar)
    DELİ: Bende Senin hiç derdin olmaz mı doktor?
    2.DOKTOR: Olmaz mı olur tabi.
    DELİ: Anlatsana biraz
    2.DOKTOR: Bende geçenlerde kuşumu kaybettim.
    DELİ: Vah Vah Bu genç yaşta hiçte olmayacak şey. Eeee... Nasıl oldu?
    2.DOKTOR: Ne nasıl oldu?
    DELİ: Kuşunu nasıl kaybettin?
    2.DOKTOR: Öldü işte bir gün tak diye.
    DELİ:(Doktorun malum yerlerine bakar)Öldü demek. Nereye gömdün anlatsana!(Kendini tutamayıp gülmeye başlar)
    2.DOKTOR: Saksıya.
    DELİ: Allah rahmet eylesin. Zor tabi kuşsuz da yaşamak zor.
    2.DOKTOR: Çok alışmıştım biliyor musun? Onsuz nasıl yaşanır bilmem. Bir öterdi sabahları bir öterdi görmen lazım
    DELİ: Anlıyorum(Doktorun taklidini yapmaya başlar)
    2.DOKTOR: Lafa daldık. Ben yine gelirim kontrol için yarın öğlen tamam mı?
    DELİ: Aman ne olur gel çokta meraklıyım.
    2.DOKTOR: İstemiyorsan senin çatlağı yollayayım sana ne dersin.
    DELİ: Yarın kaçta?
    2.DOKTOR: Merak etme 1 de buradayım(Çıkar)
    DELİ: Öbüründen daha iyi. Her istediğimi yaptırırım ben buna. Buradan kurtulmamı sağlayacak tek kişi bu çünkü. (Seyirciye konuşur)

    ARA SÖYLEM
    -Eskiden gelip yeniye gitme şansın var
    -Sonu meçhulde olsa eskiden daha umutlu gibi
    -Unutma!Eskiden de güzel günler yaşadın ağladığın da oldu
    -Ama hayat bu
    -Bir saniye sonrayı düşünürken o saniye de geçmiş oluveriyor.Kum taneleri gibi akıp gidiyor elinden...

    5.SAHNE
    (Telefon sesi, sahne karanlıktır: Sahnenin bir köşesinde elinde telefonla 3.Doktoru görürüz)
    3.Doktor: Gönderdiğiniz kişilerle görüşmelerini gerçekleştiriyor.
    YAZAR: Güzel Kaç kişiyle görüştü şimdiye kadar?
    3.Doktor:2
    YAZAR: Hızlı gidiyor desene
    3.Doktor: Sabaha kadar bütün görüşmelerini bitirecek gibi görünüyor.
    YAZAR: Bitirmek zorunda. Hatta üstüne ne yapması gerektiğini
    3.Doktor: Biliyorum efendim
    YAZAR: Bir problem çıktı mı peki bir sorun?
    3.Doktor: Aslında var Sorun sayılmaz ama pürüzsüz bir tahtada elinizi gezdirirken elinize batan bir kıymık parçası canınızı yakar
    YAZAR: Uzatmadan anlat her neyse artık
    3.Doktor: Bu gece yeni başlayan birisi İşlerin karışmasına sebep olabilir Ben sadece uyarmak istedim.
    YAZAR: Yeni başlayan birisi mi? Bu geceyi mi bulmuş işe başlamak için? Canımı sıktı doğrusu
    3.Doktor: Canınız sıkılmasın efendim.
    YAZAR: Bu gece olması bir tesadüf mü yoksa
    3.Doktor: Yapacağımız işten başkalarının haberi olduğunu mu düşünüyorsunuz?
    YAZAR: Hayır ama
    3.Doktor: Ya doktor söylediyse?
    YAZAR: O korkağın böyle bir şey yapabileceğine aklın eriyor mu?
    3.Doktor: Haklısınız. Ne yapayı düşünüyorsunuz peki?
    YAZAR: Bizim için tehlike teşkil ediyorsa
    3.Doktor: Etmese bile bu riski göze alamayız değil mi efendim?
    YAZAR: Sen merak etme Gözünü dört aç. Bir problem olduğunda ne yapacağını biliyorsun.
    3.Doktor: Biliyorum efendim aklınız burada kalmasın. İyi geceler

    6.SAHNE
    (Doktor gelecek yeni kişiyi merak eder ve odanın etrafında dört dönerken kendi kendine de konuşmaktadır. Halen yapacağı konusunda kafasında bir şey yoktur.)
    1.Doktor:Saat 02.00.Yok öldüm, bittim ben Hala ele avuca gelen bir şey yok Delireceğim yahu. Niye her zaman ben? Niye bu adam beni seçmek zorunda ki? Salak olduğum doğru. Ama bu ifade bana yakışıyor ne yapayım yani? Ne diyorum ben? Tamam, işte kendi kendine de konuşmaya başladın doktor. Yakında seninde kollarını çapraz bağlarlar bir güzel alay ederler karşına geçip Es Hadi artık kim varsa sırada gelsin Gerçi kim gelirse gelsin bu iş hallolmaz ya hadi bakalım hayırlısı Es Yeni başlayan doktor da ne sanıyorsa kendisini öyle? Sabah gidecek adam. Hala tedaviymiş yok bilmem ne(Kapı vurulur)
    İlkokul Öğretmeni: Merhaba iyi geceler
    1.Doktor:İyi geceler.
    İlkokul Öğretmeni: Rahatsız ettim bu saatte.
    1.Doktor:Vaktimiz yok, saatinde önemi yok. Sizde şu adam için geldiniz değil mi?
    İlkokul Öğretmeni: Evet.
    1.Doktor:Kimsiniz peki? Neyi olursunuz?
    İlkokul Öğretmeni: İlkokul öğretmeniyim.
    1.Doktor:İlkokul öğretmeni mi? Kaç senesinden?
    İlkokul Öğretmeni: Anlayamadım.
    1.Doktor:(Sahnenin bir köşesine geçip konuşmaya başlar) Bir saniye bekler misiniz? Bunların amacı ne anlamıyorum ki. Yardım içim gelen adamlara bak. İlkokul öğretmeninin bana ne yardımı dokunur. Adama baksana adını sorsan hatırlamaz Es Kusura bakmayın
    İlkokul Öğretmeni: Önemli değil.
    1.Doktor:Evet ne anlatabilirsiniz onun hakkında?
    İlkokul Öğretmeni: Çok başarılı bir öğrenciydi. Zehir gibiydi maşallah.
    1.Doktor: Maşallah Maşallah
    İlkokul Öğretmeni: Az dayağımı da yemedi ama kerata.
    1.Doktor:Efendim yediği dayaklar beni ilgilendirmez şu an. Size yalan söyledi mi hiç? Yâda siz size yalan söylediğini hissettiniz mi?
    İlkokul Öğretmeni: Bir kere hissetmiştim.
    1.Doktor:Güzel Ne oldu peki sonra?
    İlkokul Öğretmeni: Yanılmışım.
    1.Doktor:Haydaaa Nasıl olur, nasıl yanılırsınız?
    İlkokul Öğretmeni: Kopya çektiğini sanmıştım. Elinde bir şey saklıyordu.
    1.Doktor:Ne varmış elinde?
    İlkokul Öğretmeni: İlacı.
    1.Doktor:İlacı mı?
    İlkokul Öğretmeni: Soğuk kapmış bir yerden. İlacında saati de sınavda gelmiş. Bizim haylaz da çaktırmadan içmeye çalışıyormuş. Ama kaçar mı gözümden. Yakaladım hemen.
    1.Doktor:Ne yaptınız sonra?
    İlkokul Öğretmeni: Evladım saklamana gerek yok dedim içmesi için izin verdim.
    1.Doktor:Bu muydu yani?
    İlkokul Öğretmeni: Bir şey daha var.
    1.Doktor:Bu sefer ne ilacı alıyordu çok merak ettim doğrusu? Tansiyon haplarının mı saati gelmiş yoksa?
    İlkokul Öğretmeni: Bu sefer bir ödevini yapmamıştı.
    1.Doktor:Yalan söyledi değil mi? Akşam sokakta top oynamaya dalmış. Eve gidince de yorgunluktan uyumuş hemen.
    İlkokul Öğretmeni: Ödevini yapmamıştı. Sordum neden yapmadın diye?
    1.Doktor:Sonra?
    İlkokul Öğretmeni: Elektriklerin kesik olduğunu söyledi.
    1.Doktor:Ne kadar güzel bir yalan.
    İlkokul Öğretmeni: Pekte öyle sayılmaz.
    1.Doktor:Nasıl yani?
    İlkokul Öğretmeni: Öyle sayılmaz çünkü yalan söylemiyormuş aslında.
    1.Doktor:Nasıl söylemez? Söylemiştir de siz anlamamışsınızdır.
    İlkokul Öğretmeni: Hayır efendim eminim. Yalan söylememiş.
    1.Doktor:Nasıl anladın be adam TEK’te mi çalışıyorsun okuldan sonra da elektriklerin kesik olmadığını biliyorsun?
    İlkokul Öğretmeni: Söylememiş
    1.Doktor:Ortadan çatlayacağım şimdi çat diye o olacak(Kapı vurulur)Gel
    Delinin Arkadaşı: İyi geceler. Beni size yolladılar malum konu hakkında görüşecektim
    1.Doktor:Şu adamla ilgili mi sizinki de? Siz neyi oluyorsunuz okuldaki güvenlik filan mı?
    Delinin Arkadaşı: İzin verirseniz içeri gireyim?
    1.Doktor:Şimdilik bekleyin lütfen. Beyefendiden sonra sizinle de ilgileneceğim. En sonda benimle ilgilenirler ne de olsa! Bazen kendimi bir zavallıdan daha zavallı hissediyorum. İlginç tabi. Böyle hissetmeme ne sebep olabilir ki. Yediğim önümde yemediğim arkamda. Hem cenaze işlerimi bile karşılıyorlar! (Abartılı bir gülüş. Kendi kendine söylenmiş bir söz. Bir süre sonra)
    İlkokul Öğretmeni: Söylememiş
    1.Doktor:Aferin iyi halt yemiş Söylememiş, söylememiş diyorsunuz da nasıl anladınız yalan söylemediğini onu soruyorum bende size.
    İlkokul Öğretmeni: Ertesi sabah velisi geldi anlattı her şeyi İşte bu yüzden söylememiş diyorum
    1.Doktor:(Doktor zamanında daralmasının verdiği gerginlikle gecede en sinirli haline bürünür)Anlatacağınız başka bir şey var mı? Es Yani şunu diyorum tarihi mi daha iyiydi coğrafyası mı?
    İlkokul Öğretmeni: Tekerleme gibi konuşmayı bırakmalısınız doktor. Anlatacak başka bir şeyim de kalmadı zaten. Yardımcı olabildiysem ne mutlu bana.
    1.Doktor:Yardımcı olmakta ne kelime çözdünüz olayı canım. Size ne kadar teşekkür etsem azdır efendim. İyi geceler Hürmetler (Öğretmen dışarı çıkar.)Gelebilirsiniz siz Buyurun siz şöyle oturun
    Delinin Arkadaşı: Merhaba
    1.Doktor:Bakalım siz neler saçmalayacaksınız çok merak ediyorum Bu gece listedeki 4.kişi sizsiniz.
    Delinin Arkadaşı: Liste mi?
    1.Doktor:Liste
    Delinin Arkadaşı: Hangi listeden bahsediyorsunuz?
    1.Doktor:Ben mi? Hiç canım ne listesi olacak? Raporları yazarken aklımda kalmış. Özür dilerim
    Delinin Arkadaşı: Önemli değil Bir an önce başlayabilirsek memnun olacağım. Bu saatte buralara kadar getirtildiğim için ne kadar kızgınım bilemezsiniz.
    1.Doktor:Tahmin edebiliyorum. Yerinizde olsam bende aynı tepkiyi verirdim bana inanın. Gelin görün ki
    Delinin Arkadaşı: Tamam doktor. Uzatma da ne soracaksan sor... Ya da sen sormadan ben anlatayım. O buraya getirdiğiniz adam üniversiteden ev arkadaşım. Üniversitenin birinci sınıfında tanıştık. Ama üniversiteden sonra da ayrılmadık. Kimseye zararı olmayan birisidir. Annesini babasını kaybettikten sonra içine kapandı. Önceleri böyle değildi. Babası devlet memuruydu annesi ev hanımı. Bildiğiniz çekirdek aile. Bir de kız kardeşi vardı. Onu da geçen sene okumak için Amerika’ya yolladı. Kardeşi istedi gitmeyi. Bizimkine kalsa buradaki okulların suyu mu çıktı deyip göndermeyecekti ama kardeşi çok ısrar edince dayanamadı.
    1.Doktor:Buralar bizi peki ilgilendirmiyor. Son zamanlarda dikkatinizi çeken bir şeyler var mı?
    Delinin Arkadaşı: Evet, var sevgilisi. Son zamanlarda her gün kavga ettiklerini söylemişti. Başta her ailede olur desem de git gide tırmanmış öfkeleri. Es Sonunda da ayrıldılar. Zaten buraya gelme sebebi de bu değil mi?
    1.Doktor:Evet.
    Delinin Arkadaşı: Onu hiç böyle görmemiştim. Kavgalarının sebebini sorduğumda havadan sudan şeyleri bahane etti hep.
    1.Doktor:Yalan söyledi yani.
    Delinin Arkadaşı: Kim bilir belki de evet söyledi. Ama yinede ben yalan olduğu düşünmüyorum.
    1.Doktor:Neden?
    Delinin Arkadaşı: Onun yalan söylediğini görmedim daha önce
    1.Doktor:Nasıl olur her insan başı sıkıştığı zaman yalan söyler. Bir bakıma söylemek zorundadır.
    Delinin Arkadaşı: İnsanları tamamına yakını için bu böyledir. Fakat o en zor anında bile doğrudan yana oldu.
    1.Doktor:Masum birkaç beyaz yalan?
    Delinin Arkadaşı: Şaka yoluyla bile olsa hayır. Tek kelime hayır. Sanki biri onu hipnotize etmiş ve öyle unutmuşta gitmiş gibi.
    1.Doktor:Anlıyorum
    Delinin Arkadaşı: Ne yapacaksınız ona. Tedavisi için yani
    1.Doktor:Daha önce böyle bir olayla karşılaşmadığım için ne yapacağım konusunda ufacık bir fikrim bile yok.
    Delinin Arkadaşı: Kimsenin yok
    1.Doktor:Sevgilisine yalan söyleseydi Yani öyle varsayarsak daha farklı şeyler mi olacaktı?
    Delinin Arkadaşı: Bilirsiniz Yollar farklı olsa da çoğu zaman aynı meçhule gidersiniz. Ama her zaman diğerinden gitmeniz gerektiğini düşündüğünüz için kendinizi hayıflarsınız.
    1.Doktor:Sanırım haklısınız. Belki de yalan söylese daha kötüsü olacaktı.
    Delinin Arkadaşı: Kim bilir? Bana soracağınız başka bir şey yoksa gidebilir miyim artık.
    1.Doktor:Tabi ki de buyurun. Yardımlarınız için teşekkürler. İnanın en faydalı olan görüşmeydi
    Delinin Arkadaşı: Rica ederim Görüşmek üzere
    1.Doktor:(Masanın yanındaki zile basar)Odama gelir misin çok acil lütfen
    (Kapı açılır doktorun yardımcısı gelmiştir)
    Doktorun Yardımcısı: Buyurun
    1.Doktor:Şu saat itibariyle odama kimseyi almıyorsun
    Doktorun Yardımcısı: Ama kapıda sizinle görüşmek isteyen iki kişi daha var.
    1.Doktor:Almıyorsun dedim o kadar. Ben öğreneceğimi öğrendim. Yolla gitsinler evlerine. Sanki can atıyorlar burada kalmak için.
    Doktorun Yardımcısı: Görüşmek için ısrar ederlerse ne diyeyim?
    1.Doktor:Doktor bey öldü de
    Doktorun Yardımcısı: Anlayamadım
    1.Doktor:Ne biliyim bul işte bir şeyler. Dur dur yalan söyle yalan. Böyle en fiyakalısından olsun. Ama sakın yalan söyleyemem deme bir de seninle uğraşmayayım bu saatte.
    Doktorun Yardımcısı: Peki efendim Siz ne yapacaksınız?
    1.Doktor:Dünyaya yeni şeyler kazandıracağım şekerim Oldu mu? Aldın mı cevabını?
    Doktorun Yardımcısı: Aldım cevabımı sağ olun.
    1.Doktor:Rica ederim. Zaten kaç milyarlık dünyada bir tek sen anlıyorsun beni zeki yardımcım
    Doktorun Yardımcısı: Teşekkür ederim
    (Doktor önündekileri inceledikten sonra kafasını kaldırır yardımcısıyla bir süre bakışırlar)
    1.Doktor:Eee Orada havalar nasıl?
    Doktorun Yardımcısı: Pardon
    1.Doktor: Ayakta kaldın yorulma, otur şöyle diyorum
    Doktorun Yardımcısı: Ne güzel olur.
    1.Doktor:Ben de onu diyorum işte
    Doktorun Yardımcısı: Madem ısrar ediyorsunuz
    1.Doktor:Kahve de söyle. İçeriz karşılıklı
    Doktorun Yardımcısı: Haklısınız Kuru kuruya da gitmez öyle yanına bir şeyler de hazırlarız.
    1.Doktor:Oh Oh Kalmaya niyetlisin yani çekinme sakın evin gibi kullan(Yerinden kalkar yardımcının üstüne yürür)
    Doktorun Yardımcısı: Ne kadar iyisiniz
    1.Doktor:Öyleyim tabi öyleyim
    Doktorun Yardımcısı: Öylesiniz
    1.Doktor:Çık dışarı sersem Çık Çık Aptal(Kapıyı sert bir şekilde kapatır ve kendi kendine konuşmaya başlar)Ne günlere kaldık yahu? Muhabbet etmeye gelmiş sanki. Bir dahakine kâğıtları da getir fal bakarsın Es İnsan sakin olamıyor ki burada Her yerden bir anormal fırlıyor Ne kadar farklı bir hayatım var. Neden bende sabah işe gidip akşam dönenlerden olamadım sanki. Emekli olunca da bir köy evi alır kafa dinlerdim Bunu ben istedim ama artık geç kafayı duvarlara vurmak için. Ah aptal kafa ah Es Çok fazla uzatmayalım da şu dakikadan itibaren daha fazla düşünelim. Ama ilk önce bakalım bu adam kimin nesi kimin fesiymiş? Dosyası nerde bunun? Evet, işte burada. Bakalım ismine Sahte bir isimdir yine Akıllılar tabi biliyorlar adam hakkında araştırma yapacağımı Bu şeklide bir şey bulamam ki Saatte kaç oldu baksana Bir saniye yahu Ne demişti o kedi bıyıklı.”Haberleri takip etmiyorsun değil mi?” Durduk yere soru sormaz bu adam. Belli ki işini sağlama almak istiyordu Sandığın kadar akıllı değilsindir belki de. Bakalım neler varmış haberlerde İstanbul da kaza üç ölü. Yok, bu adam hala yaşıyor İn aşağıya in İktidardan sert sözler... Yine kim kimin kuyruğuna basmış acaba? Çok sert sözler söyleyen parti lideri kürsüden çok sert eleştirilerde bulundu. İlk oku muhalefete sapladıktan sonra devamını da getirdi. Konuşması boyunca hayli sinirli olduğu gözlenen genç liderin son hedefinde ise Haklıysa yapsın tabi Yapsın tabi de olamaz Bu adam o mu yoksa? Bakayım Diğerleriyle olan ilgisi buymuş demek Nasılda kandırdılar beni? Hem işimiz görülsün dediler hem de gönderdikleri adamlarla kuyumu kazmak istediler yani (Müzik: Barış Manço-Beyhude Geçti yıllar- O sırada radyoda duyduğu şarkının sözlerinden yola çıkarak bir plan hazırlarken telefon çalar) Ne kadar güzel sözler böyle Tam da şu anki duruma uygun Kimlerle görüştük şimdiye kadar Sevgili vardı öğretmen Şu adamın dedikleri sanki öyle unutup da gitmişler gibi. İşte buldum. Mükemmel miyim ne?
    YAZAR: Nasıl gidiyor doktor?
    1.Doktor:Harika efendim harika
    YAZAR:2 kişiyle görüşmemişsin ama?
    1.Doktor:Siz bunu nerden biliyorsunuz?
    YAZAR: Aldığın nefesten haberim olduğunu bilmiyor musun yoksa?
    1.Doktor:Aldığım nefes mi?
    YAZAR: Onlarla niye konuşmadın?
    1.Doktor:Gerek duymadım efendim.
    YAZAR: Kendine fazla güvenen insanların bazı sonuçlara katlanmaları gerekir doktor.
    1.Doktor:Gerek duymadım çünkü görüştüğüm şahıslardan çok iyi bilgiler aldım. Aldığım bilgiler doğrultusunda da
    YAZAR: Aldığın bilgiler beni ilgilendirmez
    1.Doktor:Bana güvenin efendim. Geldiğinizde adamınızı hazır bir şekilde karşınızda göreceksiniz.
    YAZAR: Öyle umuyorum.
    1.Doktor:Çok umarsın daha
    YAZAR: Ne dedin sen?
    1.Doktor:Umut dünyası efendim. Kader, kısmet, alın yazısı
    YAZAR: Tamam, bırak saçmalamayı da işine dön.
    1.Doktor:Bende tam onu diyecektim işime dönmeliyim takdir edersiniz ki kolay değil üzerinde uğraştığım konu.
    YAZAR:2 saate kalmaz ordayım. Güneş doğar doğmaz
    1.Doktor:Görüşmek üzere efendim. Saygılarımı sunarım(Telefonu kapatır)
    Geri zekâlı2 kişiyle görüşmediğimi kimden öğrendi acaba Kimden olacak zeki yardımcım gazeteye çoktan ilan vermiştir. Doktor bey iki kişiyle görüşmedi diye Ama onu tanımıyor ki İşler tahmin ettiğimden daha karışık Arapsaçı olduk ya çözebilene aşk olsunOrtada bir oyun olduğu da besbelli ortada artık. Madem siz bana oyun oynadınız şimdi sıra bende(Çıkar)

    ARA SÖYLEM
    -Bir romanda bir masalda çok sevdiğin bir kahraman
    -Koymadın mı hiç kendini onların yerine
    -Yada bir filmin yönetmeni olmadın mı?
    -Sen olsan nasıl yazardın kendi hayatını?

    7.SAHNE
    (2 kişi 3.Doktorun odasına ansızın girip, yazarın isteği doğrultusunda onu kaçırmak isteyeceklerdir. Eylem başarıyla sonuçlanacaktır lakin biraz uzun ve komik sohbetler yaşandıktan sonra)
    3.Doktor: Kapı çalma adeti yok mu sizde?
    Maskeli Kadın: Ben demiştim kızar diye
    Maskeli Adam: Ne kızması saçmalama.
    Maskeli Kadın: Tamam bir şey demedim
    Maskeli Adam: Seni kaçırmaya geldik biz.
    Maskeli Kadın: Çok devrik oldu sanki
    Maskeli Adam: Biz seni kaçırmaya geldik Bu daha iyi oldu
    Maskeli Kadın: Evet seni kaçıracağız
    3.Doktor: Kaçırmak mı? İyi de niye?
    Maskeli Adam: Niye mi?
    Maskeli Kadın: Doğru neden kaçıracaktık biz bu adamı?
    3.Doktor: Nerden geldiniz bakayım siz. Hadi yatağınıza dönün.
    Maskeli Kadın: Ne yatağı be?
    Maskeli Adam: Neden bahsediyor bu?
    Maskeli Kadın: Bilmem anlamadım ki!
    Maskeli Adam: Bizi birilerine benzetti herhalde.
    Maskeli Kadın: Galiba Hadi hazırlan gidiyoruz dedim.
    3.Doktor: Hadi gidelim odanıza yatırıyım sizi.
    Maskeli Adam: Yatak mı?
    Maskeli Kadın: Yatmak mı?
    Maskeli Adam: Biz işimizi yapmak için buradayız. Zorluk çıkarmada gel hadi!
    3.Doktor: Zorluk filan çıkardığım yok. Hadi gidelim
    Maskeli Adam: Nereye götürecektik biz bunu?
    Maskeli Kadın: Bilmem sana söylemediler mi?
    Maskeli Adam: Bana söylerken sende orda değil miydin?
    Maskeli Kadın: Ordaydım ama
    Maskeli Adam: Napacağız şimdi biz bu adamı?
    Maskeli Kadın: Arayıp soralım?
    Maskeli Adam: Olmaz
    Maskeli Kadın: Neden olmasın? Elimizde kalacak yoksa
    Maskeli Adam: Bize mi götürsek
    Maskeli Kadın: Saçmalama
    Maskeli Adam: Aklına başka çözüm geliyor mu?
    Maskeli Kadın: Kendi evine götürelim o zaman.
    Maskeli Adam: Yine döner buraya ama
    Maskeli Kadın: Ellerini ayaklarını bağlarız gelemez
    Maskeli Adam: Ellerini bağlarsak yemek yiyemez. Sonrada ölür
    Maskeli Kadın: O zaman ellerini bağlamayız
    Maskeli Adam: Ellerini bağlamazsak ayaklarındaki bağı çözer akıllım
    3.Doktor: Muhabbetinizi balla bölüyorum ama ne yapacağınıza karar verdiniz mi?
    Maskeli Kadın: Düşünüyoruz tatlım. Seni de beklettik kusura bakma
    3.Doktor: Yok önemli değil. Siz keyfinize bakın
    Maskeli Adam: Buldum. Başka bir hastaneye götürün demişlerdi
    Maskeli Kadın: Hangi hastaneye?
    Maskeli Adam: Orasını hatırlamıyorum işte
    Maskeli Kadın: Aman bir hastaneye bırakalım. Ne de olsa hastane hastaneye benzer.
    Maskeli Adam: Haklısın
    Maskeli Kadın: Tamam gidiyoruz
    3.Doktor: Demek karar verdiniz nereye gidiyoruz?
    Maskeli Adam: Başka bir hastaneye?
    3.Doktor: Ben bir yere gitmiyorum ama şimdi siz odalarınıza gidiyorsunuz
    Maskeli Adam: Bunu yapmaktan hoşlanmıyorum. Mecbur bırakıyorlar ne yapayım(Elindeki bayıltıcıyı doktora sıkar) Zorla güzellik olmazmış bir de. Onu benim külahıma anlatın siz.
    Maskeli Kadın: Evet, çokta güzel oldu baksana. Hadi gidelim şimdi
    Maskeli Adam: Tut ucundan
    Maskeli Kadın: Tuttum, tuttum hadi
    Maskeli Adam: Işığı kapat. Boş yere yanmasın
    Maskeli Kadın: Tamam(Çıkarlar)

    ARA SÖYLEM
    -Sen olsan yazarsın pekâlâ
    -Lakin her zaman siler karalardın yazdıklarını
    -Her zaman mükemmeli isterdin çünkü
    -Bu yüzden kimse istediği gibi yaşayamaz işte
    -Neden diye düşünme şimdi durduk yere
    -Babandan duymadın mı hiç
    -Keşke Haldun Amcanın oğlu gibi olsaydın” gibi bir cümle
    -Düşün şimdi bakalım
    -Sende öyle olmaya çalışırken
    -Mış gibi yaşatılmadın mı ömrün boyunca?

    8.SAHNE
    1.Doktor:Hoş geldiniz efendim. Es Umarım aklınızdaki olan kişiyle karşılaştığınız arasında pek fark görememişsinizdir.
    YAZAR: Aferin Tam da istediğimiz şeyi yapmışsın Bir gecede bunları yapmış olman takdire değer. Nasıl yaptığını sormayacağım tabi ki de merak etme! Bizim için sonuç önemli ne de olsa. Ama hala merak ediyorsun değil mi onun kim olduğunu?
    1.Doktor:Merak değil de Diğerleriyle olan bağlantısını bir türlü kurabilmiş değilim
    YAZAR: Aferin Bu dünya dışında başka dünyayla ilişkin olmadığın için seçilmiştin zaten. Haberleri takip etsen onun kim olduğunu anlardın
    1.Doktor:Ben Evet, haberleri sevmem
    YAZAR: Kim olduğunu öğrenme zamanı geldi sanırım Yani şu adamın
    1.Doktor:Kimmiş
    YAZAR: Bir parti lideri Ama biraz farklı diğerlerinden. Ne olursa olsun doğruları söylemekten vazgeçmiyordu. Es Dünyayı kurtaracağını sanıyordu yani bir bakıma
    1.Doktor: Gerçekten mi? İnanmam Tamam, akıllı olduğu doğru da o kadarına da cesaret edebileceğini aklım almıyor doğrusu
    YAZAR: Şimdiki hali göze ve kulağa daha hoş geliyor. Hem bundan sonra söyleyecekleri de yalan, ama beyaz yalanlar bilirsin
    1.Doktor:Tabi bir konuşmada iki üç yalanın kimseye zararı dokunmaz herhalde
    YAZAR: Biz de öyle düşündük İşini zamanında bitiremeseydin ülkede kargaşa olacaktı Gece nerede olduğunu kimse bilmiyor. Herkes yattığı gibi kalktığını düşünüyor Kimin aklına gelir bu yolculuk?
    1.Doktor:Gelmez tabi kimsenin Peki, öldürmek varken niye böyle bir yol izlediniz?
    YAZAR: Bu soruya da cevap vermeliyim sanırım Hakkın var buna Dediğim gibi halk ona çok güveniyor. Ülke o başa geldiğinden beri gelişmeye başladı. Sanayi Devrimini hatırla. İngiltere çok gelişmişti. İtalya ve Almanya geride kaldı ama onlarda zamanla gelişti. Bu adamda geride kalmayı kabul etmedi. Geliştikçe gelişti çok iş yaptı anlayacağın
    1.Doktor:Bu gelişmişlikte sizin hoşunuza gitti, devamın da ne yapacağını görmek istediniz galiba?
    YAZAR: Öyle de denilebilir Şimdi de gelişecek ama bizim istediğimiz kadar, bizim istediğimiz doğrultuda
    1.Doktor:Bana yolladığınız listedekiler. Onları nerden buldunuz. Yani hepsini tek tek bulmak zor olmadı mı?
    YAZAR: Oldu tabi. Gelmek istemeyenler vardı aralarında onları da zorla ikna ettik.
    1.Doktor:Zorla mı?
    YAZAR: Evet zorla
    1.Doktor:Gecenin bir saatinde gelmek istememeleri doğal tabi
    YAZAR: İstememek gibi bir şansları olduğunu söylemedim ama. Söyledim mi?
    1.Doktor:Hayır söylemediniz. Ben boş bulundum söyleyiverdim öyle birden. Malum yorgunluk
    YAZAR: Bazen zamanında anlıyorsun bazı şeyleri doktor.
    1.Doktor:Anlıyorum evet Peki, yeni atanan doktor. Ona ne oldu da hemen ayrıldı?
    YAZAR: İşine engel olacağını düşündüğümüz için başka bir yere aldırdık.
    1.Doktor:Anlamalıydım apar topar gitmesinin altında başka hangi güç olabilirdi zaten değil mi?
    YAZAR: Fazla uzatmasak iyi olacak Yaptığın en iyi iş buydu Seni gönülden tebrik ederim Ama bunu bilenlerin sayısının artmasından korkuyoruz. Sayı artarsa iş tehlikeye girer. Tehlikeyi almayı severim ama lüzumsuz yere tehlikeye girmek ahmaklık olur. O yüzden(Sahne kararır. Bir silah sesi sahne aydınlandığında oyuncuların arkaları dönük televizyon izlemektedirler)
    YAZAR: Tam da istediğimiz şeyleri söyledi
    3.Doktor: İstediğimiz her şeyi de yaptı şimdiye kadar
    Delinin Sözde Sevgilisi: Planlandığı gibi
    Hasta Bakıcı: Bunun iyi bir yöntem olduğu şüphe götürmez Haklıymışsınız efendim
    İlkokul Öğretmeni: Peki, doktor istediğimiz şeyi yapamasaydı?
    YAZAR: Öyle bir ihtimal yoktu. Bu yüzden ona yollamadık mı adamı?
    Siyahlı Adam: Bundan sonra kim var?
    YAZAR: Bakacağız
    Hasta Bakıcı: Bir dakika. Şuraya baksanıza.
    Doktorun Yardımcısı: Ne oluyor?
    Hasta Bakıcı: Yolunda gitmeyen bir şeyler var
    Delinin Sözde Sevgilisi: Nasıl yani?
    Siyahlı Adam: Baksanıza adama. Alkışlardan sonra değişti. Yine eskisi gibi konuşmaya başladı.
    Doktorun Yardımcısı: Eskisi gibi mi?
    YAZAR: Salak doktor. Kahretsin Bu kadar kısa sürede nasıl yapabilirdi sanki istediğimiz şeyi?
    Hasta Bakıcı: Ne yapmış?
    Siyahlı Adam: Hipnozu kullanmış
    Maskeli Kadın: Hipnoz mu? Ne kadar saçma! Bak nasıl gülüyorum
    3.Doktor: Kes şu gülmeyi
    Maskeli Kadın: Ne kızıyorsun be! Çavuşun uyuz eşeği
    3.Doktor: Bak gelmeyeyim oraya fena olur!
    Maskeli Kadın: Gelirsen ne olur. Ne yapabilirsin ki sanki?
    3.Doktor: Sen sabır ver
    Hasta Bakıcı: Umarım kimse fark etmez değişikliği.
    Siyahlı Adam: Kahretsin
    3.Doktor: Hiç bir şeyden emin değiliz. Ona güvenmekle hata ettik.
    İlkokul Öğretmeni: Bu sefer mayına bastık işte.
    Delinin Sözde Sevgilisi: Yandık
    Maskeli Kadın: Ben demiştim ama tehlikeli diye. Bir kerecik olsun dinleseniz fena etmezsiniz ama. Kimse dinlemiyor ki beni burada
    Hasta Bakıcı: Biri şunu sustursun artık. Yoksa ben susturacağım.
    Maskeli Kadın: Kime niyet kime kısmet tabi O sus der öbürü susturur.
    Maskeli Adam: Biraz daha konuşma istersen
    Maskeli Kadın: Konuşmak herkesin hakkı
    Delinin Sözde Sevgilisi: Yeter be kadın yeter!
    Maskeli Kadın: Aman iyi be! Sustum rahatlayın hepiniz. Bir daha da konuşursam iki olsun
    Hasta Bakıcı: Sonunda
    Siyahlı Adam: Zevzeklik etmeyi bırakın
    YAZAR: Toparlanın gidiyoruz Uzun bir süre ortalıklarda gözükmesek iyi olur Acele edin dedim size
    Maskeli Kadın: Bir soru daha sorabilir miyim acaba?
    Doktorun Yardımcısı: Hayır
    Maskeli Kadın: Size sorsam?
    Siyahlı Adam Hayır
    Maskeli Kadın: Peki size?
    Hasta Bakıcı: Hayır
    Maskeli Kadın: Bende ortaya sorarım, isteyen cevap verir… Neden hipnoz saçma değil? Ben o kısmı hiç mi hiç anlamadım
    Maskeli Adam: Anlatırım ben sana sonra
    Maskeli Kadın: Tamam… Ama söz ver, anlatacaksın
    Maskeli Adam: Söz Anlatacağım
    Doktorun Yardımcısı: Çıkalım ilk önce şuradan da sonra hayat hikâyeni anlat istersen
    Maskeli Kadın: Ne dedi?
    Maskeli Adam: Bilmem bende anlamadım ki
    YAZAR: Hızlı olun
    (Sahne kararır. Deli sahnenin ortasında)
    DELİ: Merak etmeyin hiç biri kaçamadı. Bu olayın anlaşılması üzerine çok geçmeden yakalandılar. Benimde hatırladığım birkaç şey yok değil o geceye ait. Mesela şu genç doktor olayı. İşin içinde bir oyun olduğunu anlayınca bulunduğum duruma göre oynayayım dedim hepsi bu… Doktora yolladıkları adamların hepsi kendi adamıymış. Amaçları doktora yardım etmek filan değilmiş yani. Başta inkâr etseler de, bu belgelere ulaşılınca kabul etmek zorunda kaldılar suçlarını. Es… Şu kısmı çok ilginç. Dinleyin söylediklerini (Elindekini okumaya başlar)
    “Kimisine göre hayat içinden çıkılmaz olabiliyor bazen. Onun hayatı da o kimisi diye bahsettiklerimle aynı. Tabi bu onun seçimi değil. Ama onu seçmek bizim seçimimizdi. Onunla aramızdaki tek fark bu işte. Biz istediğimizi yaptırırız onunsa böyle bir şansı yok. Niye onu seçtiğimiz konusu biraz uzun. Bir boşluğa düşmüştü bu günlerde ve onu diğerlerinden ayıran çok güçlü bir özelliği… Şunu bilin şimdilik yeter. Dışarıdan bakıldığında gözümüze ilk çarpan ve istediğimiz zaman istediğimiz şeyi yapabileceğimizi göstereceğimiz”
    Gösterdiler güçlerini Es… İçine düştüğüm durumdan faydalanmak… İstediğiniz her şeyi yaptırabilirsiniz benim böyle bir şansım yok demek öyle mi? Es Onunla aramızdaki fark buymuş sözde ne kadar güzel…(Elindekini katlayıp cebine koyar)
    Aklımdayken söyleyeyim de aklınızda ufacık bir soru işareti kalmasın. Şimdi hepsi hapisteler… Bu arada ölen doktor benim kim olduğumu öğrenince… Es Ya da hikâyenin o kısmını siz tahmin edin en iyisi…
    (Işık değişir. Yazar kitabının kapağını kapatır)
    YAZAR: Bu kadar… Yarın da yayınevine yolladım mı işim bitecek Yazarken zaman nasıl geçiyor anlamıyorum doğrusu… Epey geç olmuş, yatsam iyi olacak…
    SON
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.