Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

  • Hukuk
  • 3 yıl önce
  • 1 Cevap

Yasama Yürütme Yargı Türkiye’de hangi organlar bu yetkileri kullanır

Bu kuvvetler arası bağlantı-ilişki nasıldır asıl soru bu...

Bu soruya 1 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    gokturk

    • 2020-05-08 20:52:13

    Cevap :

    Yasama Organı ve İşlevi

    Yasama yetkisi Türk Milleti adına “Türkiye Büyük Millet Meclisi”nindir.

    Bu yetki devredilemez (Anayasa, 7.madde).

    Yürütme Organı ve İşlevi

    Yürütme organı; Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu’ndan oluşur.

    Yargı Organının Devlet Yapısı İçerisindeki Yeri ve Önemi

    Anayasa’nın 9. maddesine göre; “yargı yetkisinin Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılacağı” açıkça ifade edilmiştir.

    Yasama Yürütme ve Yargı Kuvvetler Ayrılığı olarak adlandırılır. Aralarındaki ilişkiyi ele alacak olursak;

    Kuvvetler ayrılığı ilkesi, temelde yönetilen ile yöneten arasındaki ilişki ve çatışmada varlığını bulan ve yönetme gücünü kullanan organın bu gücü meşru olarak elde etme ve kullanma şeklini açıklayan bir çözüm yolu olarak karşımıza çıkmaktadır. İlkenin olgunlaştığı ve uygulanmaya başlandığı 18’inci yüzyıldan
    başlayarak devam eden süreç ile günümüz arasında önemli farklılıklar vardır.

    Uygulama süreci başlangıçta, monarşilerden meşruti monarşilere geçildiği ya da
    doğrudan demokratik yöntemlerin sınırlı da olsa kullanılmaya başlandığı bir dönem olarak karşımıza çıkar. Bu süreçte gücün uygun, etkili, belirli sınırlar içinde kullanılabilmesi ve hesap sorma mekanizmasının işlerliği için egemenlik olarak tanımlanan üstün gücün üç işleve ayrılması, farklı organlarca paylaşılması, denge gözetilerek ayrı ve her organının kendi alanı içinde kullanılması öngörülmüş, bu suretle despotizmin önüne kendi araçları ile geçebilen bir yapı tasarlanmıştır.

    Teorideki bu tasarım, uygulamada talep edilenden farklı sonuçlar ortaya çıkarmaktadır.
    Halkın iradesinin yönetim ve karar alma süreçlerinde egemen irade şeklinde ortaya çıkması, bir süre sonra bu iradenin farklı fikirleri savunur örgütlenmeler şeklinde ifadesini gerektirmiştir. Siyasi partiler olarak adlandırdığımız yapıların siyasal hayatta yer alması ise kuvvetler ayrılığı kavramının işlevlerinde de farklılığı ortaya çıkarmıştır. Yasama organında temsil görevini gören siyasi partilerin, mevcut düzenlemeler gereği yürütme gücünü oluşturması ve bunu kullanmaları ile ortaya çıkan etkinliklerinin yasama organının işlevlerini etkilemesi, yasama ve yürütme erkleri arasındaki ayrımı kaldırmış gibi gözükmektedir.

    Siyasi partilerin disiplinli yapı anlayışları ve yürütme gücünü kullanan partinin çoğunluğa
    dayanarak yasama organında kurduğu hâkimiyet, yasama organının kullanacağı denetim ve kontrol sistemini işlevsiz bırakabilmektedir. Bununla birlikte yasama organları, az ya da çok oranda mevcut fikirlerin temsil ve ifade edilebildiği yer
    olma özelliğini devam ettirmektedir. Bu anlamda yasama ve yürütme arasındaki ayrım elbette ki sürmektedir.

    Yasama alanının yürütme etkisinde olmaya başladığı böyle bir yapıda siyasal partilerin disiplinli yapısındaki çözülmeler ya da parti anlayışının daha esnek olması, yürütmenin yasama üzerindeki baskısını belirli zamanlarda ortadan kaldıracak bir seviyeye ulaşabilir. Seçim süreci içinde veya dışında ise seçmenin
    yapacağı değerlendirmeler ve kamuoyu baskısı da yürütme ile yasama arasındaki eşitsizliği bozacak bir durumu ortaya çıkarabilir. Böylelikle bu iki hâlin yürütmeye karşı bir denge aracı olması söz konusu olabilecektir.

    Yasama ve yürütme kuvvetlerinde yürütme lehine yaşanan birleşmeye karşı etkili kuvvet olarak geriye yargı organı kalmaktadır. Yargı organının mevcut dengeyi gözetecek bir denetimi yapması ise elbette bağımsızlığı konusunda herhangi bir şüphenin olmaması koşuluyla doğrudan ilgili olan bir konudur. Yasama ve yürütme arasındaki mevcut türev ilişkisi, yargı açısından söz konusu değildir.

    Gerçi
    yargısal alanın ve yetkilerin tespiti kanunlarla yasama organı tarafından belirlenmektedir. Ancak bu durum kuvvetler ayrılığı ilkesi doğrultusunda yasama organının doğal olan işlevidir ve kamu yararı doğrultusunda objektif kullanılacağı karinesi bu alana hâkimdir.

    Kuvvetler ayrılığı ilkesi günümüzde, teorisindeki saf ve pürüzsüz tanımlamaların dışına çıkmış, yasama-yürütme alanındaki net ayrımı değil; çoğunlukla yürüme lehine karşılıklı etkileşimi kapsayan ve genelde yasama ile yürütmenin birleştiği bir yapı hâlini almıştır. Bu çerçevede yasama ve yürütme erklerine karşı en etkili denetim organı, tahmin edileceği gibi, yargı erkidir. Yargı gücünün yanında siyasal toplumdaki basın yayın organları, kamuoyu ve sivil örgütlenmeler de bu denge içinde işlev görmektedirler. Yargının bu çerçevede işlevini etkin bir şekilde devam ettirebilmesi, temel hak ve özgürlüklerin, demokrasi anlayışının, kamu yararı kavramının ve siyasal toplumun araçlarının ülkedeki yerleşmişliği ile doğru orantılıdır. Dolayısıyla bu niteliklerin kazanıldığı yerde yasama ve yürütme arasındaki etkileşimin yürütme lehine olması da büyük bir tehdit olarak algılanmayacaktır.



    Diğer Cevaplara Gözat
    Zeus1 Takipçi
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.