Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Yeniçerilerin nizamı cedit hareketine karşı tavır almasının asıl nedeni nedir

yeniçerilerin nizamı cedit hareketine karşı tavır almasının asıl nedeni nedir

Bu soruya 2 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    gokturk

    • 2020-11-24 05:02:03

    Cevap : Nizam–ı Cedit, bir bakıma "Nizam–ı Devlet" hükmündeydi. Dolayısıyla, Padişah III. Selim ve onun seçmiş olduğu devlet erkânı başta olmak üzere, vizyonu geniş aydınlar ile ufku açık ulema kesimi, Nizam–ı Cedit politikalarının başarıya ulaşmasını istiyor ve bu uğurda büyük gayret sarf ediyordu.

    Buna mukabil, körüklenen fitne–fesat hareketi de dinmek, durmak bilmiyordu. Fitnenin kol gezdiği yerlerin başında ise, ne yazık ki gizli komitelerin içine sızdığı Yeniçeri Ocağı geliyordu.

    1807 senesine gelindiğinde, Ocak, fokur fokur kaynamaya başlamıştı.

    Nizam–ı Cedit Ordusunun merkezi, bugün hâlâ kullanılmakta olan Üsküdar'daki Selimiye Kışlasıydı. Mazide büyük fetihlerde bulunan, muazzam zaferlere imza atan, savaş meydanlarında düşmanın korkulu rüyâsı olan Yeniçeri ordusu, 1800'lü yılların başı itibariyle, bir fecî âkıbete doğru adeta sürüklenir hâle gelmişti.

    Beş asırlık ömre sahip bu şanlı Ocağın içinde çürüme, bozulma emareleri görünürken, hariçten de bozgunculuk ateşi alevlendirilmeye çalışılıyordu.

    Kısaca, kendisi için bir yenilenme ihtiyacının artık zarurî hale geldiği Yeniçeri Ocağı, iç ve dış kaynaklı fitnelere alet olduğu için, yapılan bütün yenilikleri engellemeye çalışan muarız bir unsura dönüşmüş gibiydi.

    Sultan III. Selim zamanındaki Yeniçeri Ocağının genel tablosuna bakıldığında, şu hususların bilhassa dikkat çektiğini görüyoruz:
    1. Askerler, sefere gitmede, savaşa katılmada eskisi kadar istekli görünmüyor. Katıldığı savaşlarda da, çoğu kez hezimet yaşanıyor.
    2. İstanbul'daki (merkezdeki) Yeniçeri Ağaları ticaretle, Anadolu ve Rumeli'de bulunanlar ise ziraatle meşgul olmayı tercih ediyor.
    3. Yeniçeri subayları, hariçten yapılan menfî telkinlerin tesiri altına giriyor. Başta İngiliz, Fransız ve Rus asıllı olmak üzere, İstanbul'daki yabancı sefirler (elçiler), Yeniçeri Ağalarından bazılarını etkileyerek Ocağın fitilini sinsice ateşliyor.
    4. Osmanlı Devleti, diplomatik yollarla hangi ülke ile bir yakınlaşma içine girse, bunu kıskanan başka ülkenin temsilcileri kendi menfaatleri doğrultusunda Yeniçeri askerlerini kışkırtmaya çalışıyor. Bunda da büyük ölçüde muvaffak olabiliyor.
    5. Yeni ve profesyonelce tâlime, büyük ve köklü düzenlemeye kendileri de tabi tutulan Yeniçeri Ocakları, kısa bir müddet sonra bu uygulamayı terk ediyor. Ardından, Nizam–ı Cedit talimlerine de karşı gelerek yapılan şu tarz propagandaların etkisi altına giriyor: "Yeni tâlim şekli, kâfirlerin tâlimine benziyor. Yeni kıyafetler de gâvurların libası gibi. Biz bunu kabul edemeyiz, zinhar buna razı olamayız!

    Kışkırtmalarla nizâm bozuldu

    Çeşitli iç ve dış unsurların birleşmesiyle, Yeniçeri'den başlayan hoşnutsuzluk havası genele yayıldı ve önemli ölçüde taban buldu.
    İsyan ve ihtilâl sesleri ayyuka çıktı. Nizam–ı Cedit'e karşı ayaklanan kalabalık çetenin başına ise, Kabakçı Mustafa isminde dengesiz bir adam bulup monte edildi.

    Kabakçı'nın liderliğindeki isyan hareketine, Akka yenilgisini (Lübnan, 1799) bir türlü hazmedemeyen Fransızların İstanbul'daki sefiri Sebastiani de el altından destek sağlıyordu.

    Ayrıca, Sadâret Kaymakamı makamında bulunan Selanikli Köse Musa da ikili oynuyordu. Bir yandan Padişah'ı ve ordu komutanlarını teskin edecek telkinlerde bulunuyor, bir yandan da âsileri tahrik edici bir tutum sergiliyordu.

    İsyanın çığ gibi büyüdüğünü ve tehlikeli bir vaziyet aldığını fark eden Sultan III. Selim, yine Köse Musa'nın telkiniyle Nizam–ı Cedit ordusunu kaldırdığını bir fermânla ilân etti.

    Buna rağmen durmayan, durmak bilmeyen âsiler, Topkapı Sarayına doğru yürüyüşe devam ettiler. Hükûmet merkezini basarak, yenilik taraftarı diye bildikleri devlet adamlarını katlettiler.

    Ardından "Padişahı da istemezuuuk!" diye bağırmaya başladılar.

    Bu vahim durum karşısında, yeni bir karar aşamasına geldiğini hisseden halim ve şefkatli padişah Sultan III. Selim, son çare olarak tahttan çekilmeye razı olduğunu  (29 Mayıs 1807) duyurdu. Bu kararının en mühim gerekçesi şuydu: Daha fazla kardeş kanı dökülmesin.

    Velhasıl, 15 yıl önce çok büyük ümitlerle başlatılan Nizam–ı Cedit hareketi, kanlı, çok hazin ve çok derin bir kırılmayla son buldu.



    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    Zeus

    • 2020-11-24 09:09:19

    Cevap : Yeniçeriler kendi güç ve çıkarlarının yokolacağını anladıkları için yani yeni ocağı kendilerinin yerini alacak bir rakip olarak gördükleri için yeni ocağa karşı tavır aldılar. Bu ocağın kurulması zaten düşman bildikleri sadrazam Alemdar Mustafa Paş'ya  karşı düşmanlıklarının artmasına sebep oldu. Ayrıca Alemdar’ın kurduğu idare ile nüfuzunun artmasından çekinen Sultan II. Mahmud da Yeniçerilerin yanında yer aldı. Böylece Sadrazam,  eski Nizam-ı Cedit kadrosu, saray ricali ve padişah arasında bilek güreşini andıran bir iktidar ve güç savaşı yaşanmaya başladı.
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.