Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Yılgı

Bulmacada Yılgı sorusunun cevabı nedir?

Bu soruya 1 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    Zeus

    • 2021-01-23 02:48:01

    Cevap :
    Bulmacada 'Yılgı' nedir sorusunun cevabı:
    Kare ve çengel bulmacada sorulan 'Yılgı' sorusunun yanıtı birden fazladır. Bu nedenle bulmacanızdaki boşluk sayısına ve harf dizilişine göre aşağıdaki cevaplarımızdan birini seçmelisiniz.


    İşte cevaplar:
    1. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 4 harfli ise cevaba FOBİ yazabilirsiniz.
    2. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba KORKU yazabilirsiniz.
    Diğer Cevaplar:
    1. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 5 harfli ise cevaba Yılgı yazabilirsiniz.
    2. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 8 harfli ise cevaba Muhatara yazabilirsiniz.
    3. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 7 harfli ise cevaba Tehlike yazabilirsiniz.
    4. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 6 harfli ise cevaba Üzüntü yazabilirsiniz.
    FOBİ kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Yılgı (5 harfli)
    KORKU kelimesinin Eş Anlamlıları:
    1. Muhatara (8 harfli)
    2. Tehlike (7 harfli)
    3. Üzüntü (6 harfli)
    Sözlükte FOBİ Nedir:
    Korku Nedir : Bilinçli olarak tanınan dış tehlike kaynak­larına karşı gösterilen emosyonel tepkiye korku denir.
    Fobi Nedir (Özet) : Fobi, bir şeye karşı duyulan korkunun, bireyin gündelik yaşamını olumsuz yönde etkilemesi hali. Fobi kelimesi, Yunanca Phobos kelimesinden gelir. Phobos, Yunan mitolojisinde dehşet tanrısıdır.

    Fobi Nedir (Detay) :


    Gerçekte korku yaratmayacak bir objeye, aktiviteye veya duruma karsi asiri korku duyma ve kaçinma davranisinda bulunmaya fobi denir. Fobik kisiler belli bir durum, nesne veya aktivite ile karsilastiginda asiri anksiyete duyar. Kisiler korkularinin saçma oldugunun farkindadir, ancak korkularini mantiksal düsünerek engelleyemezler. Bu korkular fobik kisilerin günlük islevlerinde bozulmaya neden olur.
    Fobiler toplumda sik görülür. Arastirmalarda toplumda %10 oraninda fobik oldugu söylenmekle birlikte tahminen bu deger %25 dolayindadir. Arastirmalarda fobi sikliginin beklenenden düsük çikmasinin en önemli nedeni bu kisilerin hastaliklarinin farkinda olmamasi ve tedaviye basvurularin az olmasidir. Kadinlarda erkeklere göre daha sik görülür. Sosyal fobi genelde gençlik yillarinda özellikle karsi cinse ilginin arttigi dönemlerde ortaya çikar.

    FOBİ NEDENLERI NELERDIR ?


    Fobilerin gerçek nedenleri bilinememektedir. Öne sürülen fobi nedenleri türlerine göre degismekle birlikte ayni fobi türünde de hastadan hastaya degisiklik gösterir.Ruhsal rahatsizliklarin çogunda oldugu gibi fobilerde de neden biyolojik, genetik ve çevreseldir. Genetik yatkinlik: bazi özgül fobilerde genetik yatkinlik fazladir. Örnegin kan aldirma veya enjeksiyon yaptirma fobisi olan kisilerde ailede benzer hastalik normal topluma göre daha siktir. Ancak bu yatkinligin genetik veya çevresel etkenlere bagli olarak gelisip gelismedigini aydinlatacak arastirmalar henüz yetersizdir.

    Nörokimyasal nedenler: bazi insanlarda adrenalin ve noradrenalin saliniminin fazla olmasinin veya etkilenen organlarin bu maddelere normal insanlara göre daha duyarli olmasinin bu hastaliga yol açtigi ileri sürülmektedir. Verilen ilaç tedavileri de bu maddelerin salinimini veya bedensel duyarliligi azaltmaya yöneliktir. Psikiyatride fobilerin geçmis yasantilara baglantili olarak gelistigi yolunda ispatlanmamis çesitli teorileri mevcuttur.

    Watsonun ögrenme teorisinde fobilerin sartlandirilmis refleks davranislar sonucu olustugu ileri sürülür. Bu teoriye göre daha önce kaygi uyandirmayan bir uyaran kaygili bir uyaran ile bir araya geldiginde ögrenme yolu ile kaygi uyandiran bir uyaran haline gelmektedir. Örnegin asansör korkusu olmayan bir kisi elektrik kesintisi ile asansörde mahsur kalma sonucunda asansör korkusu gelistirebilir. Bu olay öncesinde rahatlikla asansöre binebilirken asansöre binemez hale gelebilir veya asansöre bindiginde asiri kaygi duyma görülebilir.

    Freuda göre fobiler bilinç disi çatismalarla ilgilidir ve ödipal kompleks ile iliskisi vardir. Bastirilmis, bilinç disina itilmis bazi korkular yer degistirerek normalde kaygi yaratmayacak bir nesne veya duruma yöneltilir ve bu sekilde fobiler gelisir. Yapilan arastirmalarda sürekli strese maruz kalan çocuklarda yasamin ileri dönemlerinde yaygin fobik davranislar görülebilmektedir. Sürekli stres yaratan nedenler arasinda erken yasta anne veya babanin kaybi, anne veya babadan ayrilma, ev içinde siddete maruz kalma sayilabilir. Bazi bedensel hastaliklar , nörolojik ve psikiyatrik hastaliklarda fobik semptomlar görülebilir. Bu rahatsizliklarin ayirici tani yapilirken dikkate alinmasi gerekir.

    FOBİ BELİRTİLERİ NELERDİR ?


    Korku yaratan obje, durum ya da aktivite ile karsilasildiginda anksiyete belirtileri ortaya çikar. Panik atakta görülen belirtilerin hemen hepsi fobik durumla karsilasildiginda ortaya çikabilir. Bu belirtilerden bazilari sunlardir:
    • Çarpıntı
    • Yüz kizarmasi
    • Titreme
    • Terleme
    • Bulanık görme
    • Nefes darligi
    • Agiz kurulugu
    • Yutkunma güçlügü v.b.

    Sosyal fobinin panik bozukluktan tek farki belirtilerin belli durumlarda ortayaçikmasidir. Panik bozuklugu olan kisiler ne zaman panik atak geçireceklerini bilirler ve panik atak geçirmemek için fobik durumlardan kaçinirlar. Örnegin asansör korkusu olan kisiler asansöre bindiklerinde panik atak geçirebilirler
    ve bundan korunmak için üst katlara merdivenlerden çikip inmeyi tercih ederler bu sekilde panik atak gelmesini önlerler. Yine uçak korkusu olan kisiler uçaga binmek yerine baska vasitalari kullanarak yolculuk etmeyi tercih ederler. Fobisi olan kisiler bu kaçinma davranisini kullanarak panik atak gelismesini önlerler.
    Panik bozuklugu olan kisilerde fobilerden farkli olarak panik ataklarinin ne zaman, nerede gelecegi belli degildir ve atagin gelmesi genelde önlenemez.

    Korku'dan fobi'ye


    Her canlı, birey olarak varlığını tehdit eden ya da tehdit riski taşıyan varlık ve durumlardan içgüdüsel olarak kaçınır. İnsan bilincinde bu kaçınma, korku olarak algılanmaktadır. Korku bu haliyle, kişinin varlığını, yaşamını sürdürmesine hizmet eden savunma sistemlerinin bir ön-uyarı mekanizmasıdır ve yaşamın sürdürülebilmesi için gereklidir. Örneğin, her insan şu ya da bu ölçüde köpekten korkar. Hafif ya da ağır, hatta ölüme neden olabilecek bir tehlike kaynağı olabilecek köpekten korkmak, olağandır ve gereklidir. Bir köpekten gelebilecek tehlike için gereken önlemleri alarak bu korkunun üstesinden gelebilmek, böylece bir köpekle fiziksel ya da duygusal temas kurabilmek düzeyinde tutulabilen köpek korkusu, hastalıklı bir durum olarak kabul edilemez. Çünkü bu haliyle, kişinin kontrolünden çıkmış, onun istencine hükmeden, sonuçta günlük yaşamını olumsuz yönde etkileyen bir duygu-durum değildir. Korkunun, "kontrolden çıkması", yaşamın sürdürülmesi için gerekli olan bir ön-uyarı sistemiyle uyum sağlanamaması anlamındadır. Kişi, o korkunun, onu kaçınmaya zorladığı durumlardan kaçınmayı sağlayamaz ya da bu kaçınma, onu duygusal olarak rahatlatmaz. Yine endişe ve korku içindedir ve bu anksiyete onun günlük yaşamını istediği tarzda sürdürmesine olanak vermez. Onun, sanki kendi dışında işleyen bir mekanizma gibi, kendi istencine hükmeden bir dış güç gibi işlev görür. Bu haliyle, yaşama hizmet eden korku, yaşama karşı olan fobiye dönüşür.

    Korku olmayandan fobi'ye


    Belirli bir varlığa ve duruma bağlanamayan fobiler de vardır. Her şeyden önce, bireyin varlığını tehdit eden pek çok dış unsur olduğuna göre, pek çok korku ve fobi de vardır. Ancak kişinin varlığını tehdit eden dış unsurlar bazen, belirli bir varlık ya da duruma bağlı olmazlar. Kişinin, genel anlamda kendi varlığını tehdit altında algılaması durumunda, onun bilinç altına yansıyan, bu tanımlanmamış, bir nesne ya da durumla ilişkilendirilememiş, belirsiz anksiyete, kişinin bilinç altında işleyen bir mekanizmayla tanımlanabilir bir korku haline dönüştürülür. Korku haline dönüştüğü anda da, genel bir anksiyete olması sonucu, fobiye dönüşür.

    Fobilerin genel özellikleri


    Fobi toplumda sık görülen bir anksiyete bozukluğudur. Fobisi olan insanlar “fobik” diye adlandırılırlar. Yapılan araştırmalar toplumda %10 oranında fobi tespit etse de tahminen bu değer %25 dolaylarındadır. Fobiler halk arasında hastalıktan ziyade huy ya da kişilik özelliği olarak düşünüldüğünden tedaviye başvuranların sayısı azdır. Araştırmalarda fobi sıklığının beklenenden düşük çıkmasının en önemli nedeni budur. Kadınlarda erkeklere oranla iki buçuk kat daha fazla görüldüğü saptanmıştır. Fobinin nedenleri konusunda farklı ekollerin farklı açıklamaları vardır. Freud, fobiyi bilinçaltı çatışmaları olarak tanımlar. Watson'a göre ise fobi, şartlı reflekse dayanır.

    Fobi belirtileri


    Korku yaratan obje, durum ya da aktivite ile karşılaşıldığında anksiyete belirtileri ortaya çıkar. Panik atakta görülen belirtilerin hemen hepsi fobik durumla karşılaşıldığında ortaya çıkabilir. Bu belirtilerden bazıları şunlardır: Çarpıntı Yüz kızarması Yüzde kaşınma ve yanma hissi Titreme Terleme Bulanık görme Nefes darlığı Ağız kuruluğu Yutkunma güçlüğü Mide bulantısı Bilinç kaybı Ani tansiyon düşüşü Bayılma vb.

    Fobilerin Tedavisi


    Fobilerin tedavisinde ilaç ve psikoterapi birlikte uygulanır. İlaç tedavisi çoğu kez yeterli değildir ve antidepresan ilaçlar kullanılır. Fobilerin tedavisinde en sık başvurulan yöntem, kişinin korkusuyla yüzleşmesinin sağlanmasıdır. Kişinin, anksiyete yaratan varlık ya da durumun üstüne giderek anksiyeteyi nasıl yaşadığını ve onunla nasıl başa çıkabileceğini öğrenmesi istenir.

    Sosyal fobi:

    Sik görülen türlerden birisi sosyal fobidir. Sosyal anksiyete duyan kisiler baska insanlarin kendilerini yargiladigi ve negatif degerlendirdigi düsüncesi ile yetersizlik, asagilanmislik hisseder ve hayal kirikligina ugrarlar. Bu kisiler yalniz baslarina kaldiginda sikinti duymazlar ve anksiyete belirtilerinin sosyal aktivitelerle direk ilgisi vardir. Sosyal fobikler yabancilarla tanismaktan,tanimadiklarinin yaninda konusmaktan veya hareket etmekten rahatsizlik duyar.

    Yanlis bir sey yapacak, söyleyecek ve sanki insanlar onunla alay edecek, onu yadirgayacak, asagilayacak, herkesin içinde rezil olacak gibi hisseder. Konusurken herkes ona bakiyormus gibi gelir. Yaptiklari en ufak hatalar gözlerinde çok büyür, rezil olduklarini düsünürler. Özgül sosyal fobide topluluk önünde konusamama gibi belirli bir duruma özgül olarak anksiyete gelismesi gözlenirken yaygin sosyal fobide hemen hemen bütün sosyal aktivitelerde anksiyete olusur.

    Sosyal fobi su durumlarda ortaya çikabilir:

    • Topluluk içinde konusma
    • Partiye katilma, yabancilarla tanisma gibi sosyal aktiviteler
    • Bir is yaparken baskalari tarafindan izlenme
    • Patron veya amir gibi üstleri ile konusma
    • Karsi cinsten birileri ile tanisma veya bulusma
    • Umumi tuvaletleri kullanma
    • Telefonda konusma
    • Baskalarinin yaninda yazi yazma
    • Herkesin içinde yüz kizarmasi veya kontrolünü kaybetme korkusu v.b.

    Bu hastalar korktuklari durumlarla karsilastiklarinda anksiyeteleri artar. Örnegin sosyal fobisi olan bir ögrenci ders anlatmaya kalktiginda dili tutulur, yüzü kizarir, söyleyeceklerini unutur, herkes ona bakiyormus gibi gelir ve bu nedenle performansi düser. Bu hastalar korkularinin anlamsiz oldugunun farkindadir ancak korkularina engel olamazlar. Sosyal fobinin utangaçliktan ayrilmasi gerekir. Yeni bir ortama giren veya yeni insanlarla tanisan hemen herkes az da olsa anksiyete yasayabilir, ancak bu her zaman rahatsizlik olarak tanimlanamaz. Bu anksiyetenin sosyal fobi olarak tanimlanabilmesi için sikinti duyan kisilerin sosyal ortamlardan kaçinmasi gerekir. Sosyal fobiklerin en önemli özelligide sikintiyi duymamak için yaptiklari bu kaçinma davranislaridir.

    Utangaç insanlar yeni bir ortama girdiginde sikinti duyabilirler fakat sikintiya girmemek için sosyal aktivitelerini kisitladiklari pek görülmez. Ayirici tanida buna dikkat etmek gerekir. Hastalarin hissettikleri anksiyete çok siddetli olmakta ve bu duygulari yasamamak için basvurduklari kaçinma davranislari bu kisilerin evde, iste, okulda ve diger sosyal ortamlarda performansini düsürmekte ve iliskilerin bozulmasina yol açmaktadir. Okul basarisi düsmekte, iste verim azalmakta veya esler arasinda sorunlar ortaya
    çikmaktadir. Ortaya çikan sosyal izolasyon kisiyi çogu zaman depresyona sürüklemektedir.Bir baska yaklasimda ise kisiler bu sikintilarindan kurtulabilmek için alkol kullanimina yönelmektedir. Yapilan arastirmalarda bu hastalarda alkol ve madde bagimliligi normal topluma göre daha siktir. Bunun en önemli nedeni alkolün hastalar tarafindan anksiyete giderici olarak kullanilmasidir.
    Agorafobi:
    Agorafobi kisinin kolayca kaçamayacagi ortamlara girdiginde ortaya çikan yaygin anksiyete duygusudur. Yalniz basina sokaga çikmak, kalabalik bir alanda bulunmak veya araba, otobüs ve uçak gibi araçlarla seyahat etmek bu yerler arasinda sayilabilir.

    Sik görülen fobilerdendir. Sokakta rahatsizlanacagini düsünen bu kisiler evden disari çikamaz hale gelir. Panik atak geçirenlerde agorafobi siktir.
    Özgül fobiler:
    Özgül fobiler belli obje ve durumlara karsi asiri korku duymak olarak tanimlanabilir.Korku duyulan obje ve durumla gerçek hayatta karsilasma veya televizyon ve gazete gibi basin yolu ile karsilasma ayni sekilde korku yaratabilir. Özgül fobiler genelde çocukluk çaglarinda baslar, ancak yirmi yaslarinda rahatsizlananlar
    da sıktır.

    Sik görülen özgül fobiler sunlardir:
    • Hayvanlar (yilan, köpek, kus v.b.)
    • Böcekler (örümcek, ari v.b.)
    • Yükseklik korkusu
    • Asansör korkusu
    • Uçaga binmek yada araba kullanmak
    • Kan görmek veya enjeksiyon yaptirmak v.b.
    • Fobi türleri burada tek tek anlatilamayacak kadar çoktur. Hepsi ayri ayri tanimlanmistir ve yeni fobiler de tanimlanmaya devam etmektedir.

    FOBİ TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?


    Fobiler tedavi edilmedigi taktirde çok uzun zaman devam edebilir, aslinda tedavi olmaksizin düzelen hasta sayisi azdir. Fobi tedavisinde amaç kisinin kaçinma davranisini önlemek ve belli durumlarda ortaya çikan anksiyeteyi azaltmaktir. Tek basina ilaç tedavisi genelde yeterli degildir. Bunun için antidepresan ilaçlarla birlikte degisik psikoterapi yöntemleri uygulanabilir. Fobilerde en sik kullanilan terapi yöntemi yüzlestirme (exposure) tedavisidir. Bu yöntemde hastanin korku yaratan durum veya nesnenin üzerine giderek ortaya çikan anksiyete ile basa çikmasi ögretilir. Anksiyete ile basa çikma tedavisinde gevseme teknikleri ve bilissel davranisçi tedavilerden yararlanilir.

    Terapi gruplari, aile tedavisi ve bireysel psikoterapiler kullanilan diger terapi yöntemleridir. Tedavi süresi hastaligin siddeti, yayginligi ve hastanin özelliklerine göre degisir. Ilaç tedavisine yanit ilk birkaç haftada alinir. Ancak tam düzelme daha uzun zamanda gerçeklesir. Tedavi ile tam düzelme saglansa da ilaçlara bir yil devam etmek gerekir. Ilaçlari doktor kontrolünde kullanmak ve kontrollü kesmek önemlidir. Bazi hastalarda daha uzun süre tedaviye devam etmek gerekebilir. Fobiye bagli olarak alkol bagimliligi gelismis ise fobinin tedavi edilmesi ile bagimliligin tedavisi kolaylasir. Altta yatan fobi belirtilerini ortadan kaldirmadan bagimliliktan kurtulmak zordur.

    Fobi Çeşitleri


    Ablütofobi: Yıkanmaktan korkma Agirofobi: Caddelerden ya da caddelerde karşıdan karşıya geçmekten korkma Agorafobi: Açık yer ya da kalabalık korkusu Ailurofobi: Kedilerden korkma Akluofobi: Karanlıktan korkma Akrofobi: Yüksek yerlerden korkma Akustikofobi: Belirli seslerden korkma Algofobi: Acı çekmekten korkma Amatofobi: Toz korkusu Amnezifobi: Hafızasını kaybetmekten korkma Androfobi: Adamlardan korkma Anemofobi: Fırtına korkusu Antlofobi: Sel korkusu Antropofobi: Insanlardan korkma Apifobi: Arılardan korkma Arakibutirofobi: Yerfıstığı ezmesinin, yerken, damağa yapışmasından duyulan korku Araknofobi: Örümceklerden korkma Aritmofobi: Sayılardan korkma Asimetrifobi: Simetrik olmayan şeylerden korkma Astenofobi: Güçsüz olmaktan korkma Astrafobi: Şimşek korkusu Ataksofobi: Düzensizlikten korkma Atelofobi: Mükemmel ol(a)mamaktan korkma Aviofobi: Uçuş korkusu Ballistofobi: Silahtan ya da mermilerden korkma Batofobi: Derinlik ya da yüksek binaların yanından geçme korkusu Batrakofobi: Kurbağa, semender gibi çiftyaşayışlı (amfibyen) hayvanlardan korkma Belonefobi: Iğnelerden korkma Bibliyofobi: Kitaplardan korkma Bromidrosifobi: Vücut kokusundan korkma Brontofobi: Gökgürültüsünden korkma Dentofobi: Dişçiden korkma Dermatopatofobi: Deri hastalıklarından korkma Eisoptrofobi: Aynalardan korkma Elektrofobi: Elektrikten korkma Emetofobi: Kusmaktan korkma Entomofobi: Böceklerden korkma Epistaksiyofobi: Burun kanamasından korkma Eritrofobi: Yüz kızarmasından duyulan korku Erotofobi: Cinsellik korkusu Farmakofobi: Ilaçlardan korkma Fazmofobi: Hayaletlerden korkma Febrifobi: Yüksek ateşten korkma Filemafobi: Öpmekten ya da öpüşmekten korkma Filofobi: Sevmekten, âşık olmaktan korkma Fobofobi: Korkmaktan korkma Fotofobi: Işıktan korkma Gametofobi: Evlenmekten korkma Gefirofobi: Köprülerden geçmekten korkma Gerontofobi: Yaşlı insanlardan ya da yaşlanmaktan korkma Glossofobi: Topluluk önünde konuşmaktan korkma Haptofobi: Dokunulmaktan korkma Harpaksofobi: Hırsızlardan ya da bir suçun kurbanı olmaktan korkma Helyofobi: Güneşten korkma Hematofobi: Kan korkusu Herpetofobi: Sürüngenlerden korkma Hidrofobi: Sudan, yüzmekten ya da boğulmaktan korkma Higrofobi: Nemden ya da yağmurdan korkma Hipegiyafobi: Sorumluluktan korkma Hipnofobi: Uyumaktan korkma Hipofobi: Atlardan korkma Homiklofobi: Sisten korkma Homofobi: Eşcinsellerden korkma Ihtiyofobi: Balıklardan korkma Jinefobi: Kadınlardan korkma Kakofobi: Çirkinlikten, çirkin şeylerden korkma Kakorafiyafobi: Başarısız olma korkusu Kanserofobi: Kanser olmaktan korkma Kardiyofobi: Kalp hastalığından korkma Karnofobi: Etten korkma Katagelofobi: Dalga geçilmekten korkma Kemofobi: Kimyasal madde korkusu Keymafobi: Kıştan ve soğuktan korkma Kimofobi: Dalgalardan korkma Kinofobi: Köpeklerden korkma Klimakofobi: Merdivenden düşmekten ya da merdivenlerden korkma Klostrofobi: Kapalı yer korkusu Koprofobi: Dışkı korkusu Koulrofobi: Palyaçolardan korkma Kremnofobi: Yüksek yamaçlardan ya da uçurumlardan korkma Kriyofobi: Buzdan ya da donmaktan korkma Kronomentrofobi: Saatlerden korkma Ksantofobi: Sarı renten korkma Ksenofobi: Yabancılardan korkma Ksilofobi: Tahta şeylerden ya da ormanlardan korkma Limnofobi: Göllerden korkma Litikafobi: Davalardan ve mahkemelerden korkma Logofobi: Belirli sözcüklerden korkma Lökofobi: Beyaz renkten korkma Manyofobi: Delirmekten korkma Mastigofobi: Cezalandırılmaktan korkma Mekanofobi: Makinelerden korkma Melanofobi: Siyah renkten korkma Mikrobiyofobi: Mikroplardan korkma Mizofobi: Kirlilikten korkma Monofobi: Yalnızlıktan korkma Musofobi: Farelerden korkma Nekrofobi: Cesetten korkma Nelofobi: Camdan korkma Niktofobi: Geceden korkma Nozokomefobi: Hastanelerden korkma Nüdofobi: Çıplaklıktan korkma Obesofobi: Şişmanlamaktan korkma Ofidiyofobi: Yılanlardan korkma Okofobi: Taşıt araçlarından korkma Osmofobi: Belirli kokulardan korkma Pantofobi: Herşeyden korkma Papirofobi: Kağıttan korkma Paraskavedekatriafobi: Ayın onüçü ve cuma olan günden korkma Patofobi: Hasta olmaktan korkma Pedofobi: Çocuklardan korkma Peladofobi: Kel insanlardan ya da kelleşmekten korkma Penyafobi: Fakirlikten korkma Pirofobi: Ateşten korkma Plakofobi: Mezar taşlarından korkma Pogonofobi: Sakaldan ya da sakallı kişilerden korkma Politikofobi: Politikacılardan korkma Porfirofobi: Mor renkten korkma Potamofobi: Irmaklardan ya da su akıntılarından korkma Potofobi: Alkollü içeceklerden korkma Pteronofobi: Kuş tüyünden korkma Pupafobi: Kuklalardan korkma Radyofobi: Radyasyondan, X ışınlarından korkma. Ranidafobi: Kurbağalardan korkma Selenofobi: Aydan korkma Siderofobi: Yıldızlardan korkma Simetrofobi: Simetriden korkma Skiofobi: Gölgelerden korkma Sosyofobi: Toplumdan, genel olarak insanlardan korkma Soteriofobi: Başkalarına muhtaç olmaktan korkma Tafefobi: Diri diri gömülmekten korkma Takofobi: Yüksek hızdan korkma Talassofobi: Deniz ya da okyanus korkusu Tanatofobi: Ölümden korkma Teknofobi: Teknolojiden korkma Teratofobi: Gebe kadının, biçimsiz, çirkin bir çocuk doğurmaktan korkması Termofobi: Isıdan korkma Testofobi: Testlerden ya da sınavlardan korkma Tokofobi: Gebe kalmaktan ya da çocuk doğurmaktan korkma Tomofobi: Ameliyat olmaktan korkma Toksifobi: Zehir korkusu Topofobi: Belirli yerlerden korkma Travmatofobi: Yaralanmaktan korkma Trikinofobi: Gıda zehirlenmesinden korkma Triskaidekafobi: 13 sayısından korkma Tripanofobi: Aşı ya da iğne olmaktan korkma Trikopatofobi: Saç hastalıklarından korkma Ürofobi: Sidikten korkma Venereofobi: Zührevi hastalıklardan korkma Venüstrafobi: Güzel kadınlardan korkma Vermifobi: Solucanlardan korkma Zelofobi: Kıskançlıktan korkma Zoofobi: Hayvanlardan korkma
    Sözlükte KORKU Nedir:
    Korku Nedir : Bilinçli olarak tanınan dış tehlike kaynak­larına karşı gösterilen emosyonel tepkiye korku denir.

    Korku Nedir :


    Korku olgusunu tek bir cümlede tanımlamak, kuşkusuz çok zordur. Buna rağmen korkuyu, irade ve mantıkla kontrol altına alınamayan, insanın içini daraltan bir yakın tehdit hissi olarak açıklayabilmemiz mümkündür. Tıbbi açıdan bakıldığında korku – hemen hemen her vakada – soluk beniz, terleme, titreme veya çarpıntı halleri ile birlikte seyreder. Korku hastalıkları ise, korkunun şiddetli bir hali olarak kabul edilir.

    Korkunun Gelişimi :


    Korkumuz, ancak hayatımız sürecinde gelişen bir olgudur. Yani ne „ödlek“ olarak, ne de özellikle cesur ve korkusuz bir insan olarak dünyaya geliriz. Gözle görülür ilk korku reaksi-yonlarını, bebeklerin dördüncü ila altıncı ayları arasındaki dönemlerde algılayabilmemiz mümkündür. Çocukların ebeveynlerinden uzun süre uzak kalmalarına katlanmaları, içlerinde bu şahısların bir imajını muhafaza edebildikleri sürece mümkündür.

    Sağlıklı Korku – Patolojik Korku


    Korku, her şeyden önce sağlıklı ve insanın hayatta kalabilmesine yardımcı olan bir duygu halidir. Korku öncelikle, hem kendi kendimiz, hem de çevremizdeki insanlar için sağduyulu ve itinalı olma yetisini kazandırır bize. Nasıl ağrının beden için önemli bir alarm fonksiyonu varsa, korkunun da hayati bir önemi söz konusudur. Örneğin korkmadan ve ağrı hissetmeden ateşe yaklaşabilseydik, hayati tehlike arz edebilecek yanıklara maruz kalmamız çok kolay olurdu. Yani, korkunun da sağlık açısından önemli yönleri vardır kuşkusuz. Bu durumda gerçek korku olarak tabir edilen olgudan bahsedilir: Dışarıdan gelen bir tehlike karşısında insan; bedenen, hissi olarak ve akıl seviyesinde alarma geçirilmektedir. Ancak korku olgusunun nasıl yaşandığını veya algılandığını da herkes bilir. Örne-ğin bize korku veren duruma başka bir anlam vermek suretiyle: Geceleri evimizde sesler duyduğumuzda, bunu evde bulunan muhtemel soygunculara değil, örneğin evin içinde dolaşan kediye yormaya eğilim gösteririz. Ancak makul bir ölçüde gerçek korku hissine sahip olmak da önemlidir. Bu korkunun dozu, risk taşıyan bir olayda hazırlıksız yakalanmayacak kadar yeterli olmalı, ancak tepki gösteremeyecek kadar da („korkudan donakalma“) fazla olmamalıdır. İşte gördünüz: hem aşırı korku, hem de korkusuzluk derecesine varan az korku halleri, hastalık özelliklerini taşımaktadır. Aşırı korku halinde mutlaka yardıma ihtiyacınız var demektir, üstelik yaşam kaliteniz de kısıtlanmış olacaktır. Ancak korkusuzluk halinde sosyal açıdan topluma uyumlu ve de başarılı olmanız mümkündür. Korku olgusunun bu her iki türünün de hastalık niteliği taşımasına rağmen, aşırı korku vakasının daha önemli olduğu da bir gerçektir.

    "İnsan, içinde her zaman korkuyu bulabilir. Ancak yeterince derinde aramasını bilmelidir." André Malraux (1901–1976)

    Korkuların Sınıflandırılması


    Korkudan korkuya fark vardır. Bundan dolayı korku bozuklukları, tıbbi açıdan üç büyük gruba ayrılmaktadır. Bu sınıflandırmada, her bir korku kategorisinin hasta edici özelliğini vurgulamak için „bozukluk“ kelimesi eklenmiştir. Korku bozukluğu (genel korku, herhangi bir olguya bağlı olmayan korku) Panik bozukluğu (veya panik atakları), alan korkusu (agorafobi) ile veya tek başına seyre- debilir Fobik bozukluk (belli bir nesneye ve duruma bağlı olarak) Bütün bu korku hallerinde, normal hal ile hastalık hali arasında kesin bir sınırlama mümkün değildir. Bu itibarla, önce korkunun hangi boyutta olduğu sorusunun irdelenmesi gerekmektedir; örneğin genel olarak nispeten çabuk korku hissine kapılabilen bir kişiliğin hastalık boyutuna ulaşan derecede korkuya kapılıp kapılmadığı sorusu, önemli bir rol oynamaktadır. Örneğin sistematik bir şekilde uçağa binmekten korkan, ancak bunun için mutlaka psikolojik yardıma başvurmayan veya başvurması zorunlu olmayan çok sayıda insan vardır. Diğer insanların huzurunda konuşma korkusunun hangi noktadan sonra hayatı kısıtlayan boyuta ulaştığı ve dolayısıyla profesyonel hekim yardımıyla tedavi edilmesi gerektiği sorusu da, çoğu zaman kolayca kestirilemez. Aynı şekilde, örneğin örümceklerden korkmanın ne derece hastalıklı bir durum olduğunu da bilemeyiz. Konunun daha iyi anlaşılması için öncelikle korku hastalıklarının üç farklı şeklini biraz daha yakından irdeleyelim.

    Genel Korku Bozukluğu


    Korku belirtilerinin çoğu günlerde, en az birkaç haf-ta boyunca devamla ortaya çıktığı hallerde, genel korku bozukluğundan söz edilir. Bu bozukluğu teşhis eden doktorun, teşhisine temel aldığı en önemli belirtiler arasında şu haller de bulunmaktadır: - Kaygılar (gergin his hali, heyecanlı olma, belli bir olguya konsantre olmada zorlanma) - Motorik gerginlik (örneğin titreme, kaslarda gerginlik hissetme, sakin olamama) - Aşırı vejetatif (kontrol dışı) reaksiyonlar (örneğin terleme, baş dönmesi).

    Panik Bozukluğu


    Doktorunuz tarafından önerilen ilacın panik bo-zukluğunun tedavisine yönelik olması itibarı ile, bu broşürün „Panik nedir?“ başlığı altında konu daha ayrıntılı bir şekilde işlenmektedir.

    Fobik Bozukluk


    Fobik bozukluk, daima spesifik bir durum veya obje ile bağlantılı olan bir korku halidir. Objeye bağlı fobi, örneğin örümcek, yılan veya ateş gibi belli bir nesneye bağlı olarak ortaya çıkan bir korku halidir.

    Korku nedir ? Anlamları Nelerdir ?


    Ablütofobi: Yıkanmaktan korkma Agirofobi: Caddelerden ya da caddelerde karşıdan karşıya geçmekten korkma Agorafobi: Açık yer ya da kalabalık korkusu Ailurofobi: Kedilerden korkma Akluofobi: Karanlıktan korkma Akrofobi: Yüksek yerlerden korkma Akustikofobi: Belirli seslerden korkma Algofobi: Acı çekmekten korkma Amatofobi: Toz korkusu Amnezifobi: Hafızasını kaybetmekten korkma Androfobi: Adamlardan korkma Anemofobi: Fırtına korkusu Antlofobi: Sel korkusu Antropofobi: Insanlardan korkma Apifobi: Arılardan korkma Arakibutirofobi: Yerfıstığı ezmesinin, yerken, damağa yapışmasından duyulan korku Araknofobi: Örümceklerden korkma Aritmofobi: Sayılardan korkma Asimetrifobi: Simetrik olmayan şeylerden korkma Astenofobi: Güçsüz olmaktan korkma Astrafobi: Şimşek korkusu Ataksofobi: Düzensizlikten korkma Atelofobi: Mükemmel ol(a)mamaktan korkma Aviofobi: Uçuş korkusu Ballistofobi: Silahtan ya da mermilerden korkma Batofobi: Derinlik ya da yüksek binaların yanından geçme korkusu Batrakofobi: Kurbağa, semender gibi çiftyaşayışlı (amfibyen) hayvanlardan korkma Belonefobi: Iğnelerden korkma Bibliyofobi: Kitaplardan korkma Bromidrosifobi: Vücut kokusundan korkma Brontofobi: Gökgürültüsünden korkma Dentofobi: Dişçiden korkma Dermatopatofobi: Deri hastalıklarından korkma Eisoptrofobi: Aynalardan korkma Elektrofobi: Elektrikten korkma Emetofobi: Kusmaktan korkma Entomofobi: Böceklerden korkma Epistaksiyofobi: Burun kanamasından korkma Eritrofobi: Yüz kızarmasından duyulan korku Erotofobi: Cinsellik korkusu Farmakofobi: Ilaçlardan korkma Fazmofobi: Hayaletlerden korkma Febrifobi: Yüksek ateşten korkma Filemafobi: Öpmekten ya da öpüşmekten korkma Filofobi: Sevmekten, âşık olmaktan korkma Fobofobi: Korkmaktan korkma Fotofobi: Işıktan korkma Gametofobi: Evlenmekten korkma Gefirofobi: Köprülerden geçmekten korkma Gerontofobi: Yaşlı insanlardan ya da yaşlanmaktan korkma Glossofobi: Topluluk önünde konuşmaktan korkma Haptofobi: Dokunulmaktan korkma Harpaksofobi: Hırsızlardan ya da bir suçun kurbanı olmaktan korkma Helyofobi: Güneşten korkma Hematofobi: Kan korkusu Herpetofobi: Sürüngenlerden korkma Hidrofobi: Sudan, yüzmekten ya da boğulmaktan korkma Higrofobi: Nemden ya da yağmurdan korkma Hipegiyafobi: Sorumluluktan korkma Hipnofobi: Uyumaktan korkma Hipofobi: Atlardan korkma Homiklofobi: Sisten korkma Homofobi: Eşcinsellerden korkma Ihtiyofobi: Balıklardan korkma Jinefobi: Kadınlardan korkma Kakofobi: Çirkinlikten, çirkin şeylerden korkma Kakorafiyafobi: Başarısız olma korkusu Kanserofobi: Kanser olmaktan korkma Kardiyofobi: Kalp hastalığından korkma Karnofobi: Etten korkma Katagelofobi: Dalga geçilmekten korkma Kemofobi: Kimyasal madde korkusu Keymafobi: Kıştan ve soğuktan korkma Kimofobi: Dalgalardan korkma Kinofobi: Köpeklerden korkma Klimakofobi: Merdivenden düşmekten ya da merdivenlerden korkma Klostrofobi: Kapalı yer korkusu Koprofobi: Dışkı korkusu Koulrofobi: Palyaçolardan korkma Kremnofobi: Yüksek yamaçlardan ya da uçurumlardan korkma Kriyofobi: Buzdan ya da donmaktan korkma Kronomentrofobi: Saatlerden korkma Ksantofobi: Sarı renten korkma Ksenofobi: Yabancılardan korkma Ksilofobi: Tahta şeylerden ya da ormanlardan korkma Limnofobi: Göllerden korkma Litikafobi: Davalardan ve mahkemelerden korkma Logofobi: Belirli sözcüklerden korkma Lökofobi: Beyaz renkten korkma Manyofobi: Delirmekten korkma Mastigofobi: Cezalandırılmaktan korkma Mekanofobi: Makinelerden korkma Melanofobi: Siyah renkten korkma Mikrobiyofobi: Mikroplardan korkma Mizofobi: Kirlilikten korkma Monofobi: Yalnızlıktan korkma Musofobi: Farelerden korkma Nekrofobi: Cesetten korkma Nelofobi: Camdan korkma Niktofobi: Geceden korkma Nozokomefobi: Hastanelerden korkma Nüdofobi: Çıplaklıktan korkma Obesofobi: Şişmanlamaktan korkma Ofidiyofobi: Yılanlardan korkma Okofobi: Taşıt araçlarından korkma Osmofobi: Belirli kokulardan korkma Pantofobi: Herşeyden korkma Papirofobi: Kağıttan korkma Paraskavedekatriafobi: Ayın onüçü ve cuma olan günden korkma Patofobi: Hasta olmaktan korkma Pedofobi: Çocuklardan korkma Peladofobi: Kel insanlardan ya da kelleşmekten korkma Penyafobi: Fakirlikten korkma Pirofobi: Ateşten korkma Plakofobi: Mezar taşlarından korkma Pogonofobi: Sakaldan ya da sakallı kişilerden korkma Politikofobi: Politikacılardan korkma Porfirofobi: Mor renkten korkma Potamofobi: Irmaklardan ya da su akıntılarından korkma Potofobi: Alkollü içeceklerden korkma Pteronofobi: Kuş tüyünden korkma Pupafobi: Kuklalardan korkma Radyofobi: Radyasyondan, X ışınlarından korkma. Ranidafobi: Kurbağalardan korkma Selenofobi: Aydan korkma Siderofobi: Yıldızlardan korkma Simetrofobi: Simetriden korkma Skiofobi: Gölgelerden korkma Sosyofobi: Toplumdan, genel olarak insanlardan korkma Soteriofobi: Başkalarına muhtaç olmaktan korkma Tafefobi: Diri diri gömülmekten korkma Takofobi: Yüksek hızdan korkma Talassofobi: Deniz ya da okyanus korkusu Tanatofobi: Ölümden korkma Teknofobi: Teknolojiden korkma Teratofobi: Gebe kadının, biçimsiz, çirkin bir çocuk doğurmaktan korkması Termofobi: Isıdan korkma Testofobi: Testlerden ya da sınavlardan korkma Tokofobi: Gebe kalmaktan ya da çocuk doğurmaktan korkma Tomofobi: Ameliyat olmaktan korkma Toksifobi: Zehir korkusu Topofobi: Belirli yerlerden korkma Travmatofobi: Yaralanmaktan korkma Trikinofobi: Gıda zehirlenmesinden korkma Triskaidekafobi: 13 sayısından korkma Tripanofobi: Aşı ya da iğne olmaktan korkma Trikopatofobi: Saç hastalıklarından korkma Ürofobi: Sidikten korkma Venereofobi: Zührevi hastalıklardan korkma Venüstrafobi: Güzel kadınlardan korkma Vermifobi: Solucanlardan korkma Zelofobi: Kıskançlıktan korkma Zoofobi: Hayvanlardan korkma

    Korkmak.. İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için, sevmekten korkuyor. Sevilmekten korkuyor, kendisini sevilmeye layık görmediği için. Düşünmekten korkuyor sorumluluk getireceği için. Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için. Duygularını ifade etmekten korkuyor, reddedilmekten korktuğu için. Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğin kıymetini bilmediği için. Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi birşey vermediği için. Ve ölmekten korkuyor aslında yaşamayı bilmediği için.. W. Shakespeare

    FOBi :


    Gerçekte korku yaratmayacak bir objeye, aktiviteye veya duruma karsi asiri korku duyma ve kaçinma davranisinda bulunmaya fobi denir. Fobik kisiler belli bir durum, nesne veya aktivite ile karsilastiginda asiri anksiyete duyar. Kisiler korkularinin saçma oldugunun farkindadir, ancak korkularini mantiksal düsünerek engelleyemezler. Bu korkular fobik kisilerin günlük islevlerinde bozulmaya neden olur.
    Fobiler toplumda sik görülür. Arastirmalarda toplumda %10 oraninda fobik oldugu söylenmekle birlikte tahminen bu deger %25 dolayindadir. Arastirmalarda fobi sikliginin beklenenden düsük çikmasinin en önemli nedeni bu kisilerin hastaliklarinin farkinda olmamasi ve tedaviye basvurularin az olmasidir. Kadinlarda erkeklere göre daha sik görülür. Sosyal fobi genelde gençlik yillarinda özellikle karsi cinse ilginin arttigi dönemlerde ortaya çikar.

    FOBİ NEDENLERI NELERDIR ?


    Fobilerin gerçek nedenleri bilinememektedir. Öne sürülen fobi nedenleri türlerine göre degismekle birlikte ayni fobi türünde de hastadan hastaya degisiklik gösterir.Ruhsal rahatsizliklarin çogunda oldugu gibi fobilerde de neden biyolojik, genetik ve çevreseldir. Genetik yatkinlik: bazi özgül fobilerde genetik yatkinlik fazladir. Örnegin kan aldirma veya enjeksiyon yaptirma fobisi olan kisilerde ailede benzer hastalik normal topluma göre daha siktir. Ancak bu yatkinligin genetik veya çevresel etkenlere bagli olarak gelisip gelismedigini aydinlatacak arastirmalar henüz yetersizdir.

    Nörokimyasal nedenler: bazi insanlarda adrenalin ve noradrenalin saliniminin fazla olmasinin veya etkilenen organlarin bu maddelere normal insanlara göre daha duyarli olmasinin bu hastaliga yol açtigi ileri sürülmektedir. Verilen ilaç tedavileri de bu maddelerin salinimini veya bedensel duyarliligi azaltmaya yöneliktir. Psikiyatride fobilerin geçmis yasantilara baglantili olarak gelistigi yolunda ispatlanmamis çesitli teorileri mevcuttur.

    Watsonun ögrenme teorisinde fobilerin sartlandirilmis refleks davranislar sonucu olustugu ileri sürülür. Bu teoriye göre daha önce kaygi uyandirmayan bir uyaran kaygili bir uyaran ile bir araya geldiginde ögrenme yolu ile kaygi uyandiran bir uyaran haline gelmektedir. Örnegin asansör korkusu olmayan bir kisi elektrik kesintisi ile asansörde mahsur kalma sonucunda asansör korkusu gelistirebilir. Bu olay öncesinde rahatlikla asansöre binebilirken asansöre binemez hale gelebilir veya asansöre bindiginde asiri kaygi duyma görülebilir.

    Freuda göre fobiler bilinç disi çatismalarla ilgilidir ve ödipal kompleks ile iliskisi vardir. Bastirilmis, bilinç disina itilmis bazi korkular yer degistirerek normalde kaygi yaratmayacak bir nesne veya duruma yöneltilir ve bu sekilde fobiler gelisir. Yapilan arastirmalarda sürekli strese maruz kalan çocuklarda yasamin ileri dönemlerinde yaygin fobik davranislar görülebilmektedir. Sürekli stres yaratan nedenler arasinda erken yasta anne veya babanin kaybi, anne veya babadan ayrilma, ev içinde siddete maruz kalma sayilabilir. Bazi bedensel hastaliklar , nörolojik ve psikiyatrik hastaliklarda fobik semptomlar görülebilir. Bu rahatsizliklarin ayirici tani yapilirken dikkate alinmasi gerekir.

    FOBİ BELİRTİLERİ NELERDİR ?


    Korku yaratan obje, durum ya da aktivite ile karsilasildiginda anksiyete belirtileri ortaya çikar. Panik atakta görülen belirtilerin hemen hepsi fobik durumla karsilasildiginda ortaya çikabilir. Bu belirtilerden bazilari sunlardir:
    • Çarpıntı
    • Yüz kizarmasi
    • Titreme
    • Terleme
    • Bulanık görme
    • Nefes darligi
    • Agiz kurulugu
    • Yutkunma güçlügü v.b.

    Sosyal fobinin panik bozukluktan tek farki belirtilerin belli durumlarda ortayaçikmasidir. Panik bozuklugu olan kisiler ne zaman panik atak geçireceklerini bilirler ve panik atak geçirmemek için fobik durumlardan kaçinirlar. Örnegin asansör korkusu olan kisiler asansöre bindiklerinde panik atak geçirebilirler
    ve bundan korunmak için üst katlara merdivenlerden çikip inmeyi tercih ederler bu sekilde panik atak gelmesini önlerler. Yine uçak korkusu olan kisiler uçaga binmek yerine baska vasitalari kullanarak yolculuk etmeyi tercih ederler. Fobisi olan kisiler bu kaçinma davranisini kullanarak panik atak gelismesini önlerler.
    Panik bozuklugu olan kisilerde fobilerden farkli olarak panik ataklarinin ne zaman, nerede gelecegi belli degildir ve atagin gelmesi genelde önlenemez.

    Sosyal fobi:

    Sik görülen türlerden birisi sosyal fobidir. Sosyal anksiyete duyan kisiler baska insanlarin kendilerini yargiladigi ve negatif degerlendirdigi düsüncesi ile yetersizlik, asagilanmislik hisseder ve hayal kirikligina ugrarlar. Bu kisiler yalniz baslarina kaldiginda sikinti duymazlar ve anksiyete belirtilerinin sosyal aktivitelerle direk ilgisi vardir. Sosyal fobikler yabancilarla tanismaktan,tanimadiklarinin yaninda konusmaktan veya hareket etmekten rahatsizlik duyar.

    Yanlis bir sey yapacak, söyleyecek ve sanki insanlar onunla alay edecek, onu yadirgayacak, asagilayacak, herkesin içinde rezil olacak gibi hisseder. Konusurken herkes ona bakiyormus gibi gelir. Yaptiklari en ufak hatalar gözlerinde çok büyür, rezil olduklarini düsünürler. Özgül sosyal fobide topluluk önünde konusamama gibi belirli bir duruma özgül olarak anksiyete gelismesi gözlenirken yaygin sosyal fobide hemen hemen bütün sosyal aktivitelerde anksiyete olusur.

    Sosyal fobi su durumlarda ortaya çikabilir:

    • Topluluk içinde konusma
    • Partiye katilma, yabancilarla tanisma gibi sosyal aktiviteler
    • Bir is yaparken baskalari tarafindan izlenme
    • Patron veya amir gibi üstleri ile konusma
    • Karsi cinsten birileri ile tanisma veya bulusma
    • Umumi tuvaletleri kullanma
    • Telefonda konusma
    • Baskalarinin yaninda yazi yazma
    • Herkesin içinde yüz kizarmasi veya kontrolünü kaybetme korkusu v.b.

    Bu hastalar korktuklari durumlarla karsilastiklarinda anksiyeteleri artar. Örnegin sosyal fobisi olan bir ögrenci ders anlatmaya kalktiginda dili tutulur, yüzü kizarir, söyleyeceklerini unutur, herkes ona bakiyormus gibi gelir ve bu nedenle performansi düser. Bu hastalar korkularinin anlamsiz oldugunun farkindadir ancak korkularina engel olamazlar. Sosyal fobinin utangaçliktan ayrilmasi gerekir. Yeni bir ortama giren veya yeni insanlarla tanisan hemen herkes az da olsa anksiyete yasayabilir, ancak bu her zaman rahatsizlik olarak tanimlanamaz. Bu anksiyetenin sosyal fobi olarak tanimlanabilmesi için sikinti duyan kisilerin sosyal ortamlardan kaçinmasi gerekir. Sosyal fobiklerin en önemli özelligide sikintiyi duymamak için yaptiklari bu kaçinma davranislaridir.

    Utangaç insanlar yeni bir ortama girdiginde sikinti duyabilirler fakat sikintiya girmemek için sosyal aktivitelerini kisitladiklari pek görülmez. Ayirici tanida buna dikkat etmek gerekir. Hastalarin hissettikleri anksiyete çok siddetli olmakta ve bu duygulari yasamamak için basvurduklari kaçinma davranislari bu kisilerin evde, iste, okulda ve diger sosyal ortamlarda performansini düsürmekte ve iliskilerin bozulmasina yol açmaktadir. Okul basarisi düsmekte, iste verim azalmakta veya esler arasinda sorunlar ortaya
    çikmaktadir. Ortaya çikan sosyal izolasyon kisiyi çogu zaman depresyona sürüklemektedir.Bir baska yaklasimda ise kisiler bu sikintilarindan kurtulabilmek için alkol kullanimina yönelmektedir. Yapilan arastirmalarda bu hastalarda alkol ve madde bagimliligi normal topluma göre daha siktir. Bunun en önemli nedeni alkolün hastalar tarafindan anksiyete giderici olarak kullanilmasidir.

    Agorafobi:

    Agorafobi kisinin kolayca kaçamayacagi ortamlara girdiginde ortaya çikan yaygin anksiyete duygusudur. Yalniz basina sokaga çikmak, kalabalik bir alanda bulunmak veya araba, otobüs ve uçak gibi araçlarla seyahat etmek bu yerler arasinda sayilabilir.

    Sik görülen fobilerdendir. Sokakta rahatsizlanacagini düsünen bu kisiler evden disari çikamaz hale gelir. Panik atak geçirenlerde agorafobi siktir.

    Özgül fobiler:

    Özgül fobiler belli obje ve durumlara karsi asiri korku duymak olarak tanimlanabilir.Korku duyulan obje ve durumla gerçek hayatta karsilasma veya televizyon ve gazete gibi basin yolu ile karsilasma ayni sekilde korku yaratabilir. Özgül fobiler genelde çocukluk çaglarinda baslar, ancak yirmi yaslarinda rahatsizlananlar
    da siktir.

    Sik görülen özgül fobiler sunlardir:
    • Hayvanlar (yilan, köpek, kus v.b.)
    • Böcekler (örümcek, ari v.b.)
    • Yükseklik korkusu
    • Asansör korkusu
    • Uçaga binmek yada araba kullanmak
    • Kan görmek veya enjeksiyon yaptirmak v.b.
    • Fobi türleri burada tek tek anlatilamayacak kadar çoktur. Hepsi ayri ayri tanimlanmistir ve yeni fobiler de tanimlanmaya devam etmektedir.

    FOBİ TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?


    Fobiler tedavi edilmedigi taktirde çok uzun zaman devam edebilir, aslinda tedavi olmaksizin düzelen hasta sayisi azdir. Fobi tedavisinde amaç kisinin kaçinma davranisini önlemek ve belli durumlarda ortaya çikan anksiyeteyi azaltmaktir. Tek basina ilaç tedavisi genelde yeterli degildir. Bunun için antidepresan ilaçlarla birlikte degisik psikoterapi yöntemleri uygulanabilir. Fobilerde en sik kullanilan terapi yöntemi yüzlestirme (exposure) tedavisidir. Bu yöntemde hastanin korku yaratan durum veya nesnenin üzerine giderek ortaya çikan anksiyete ile basa çikmasi ögretilir. Anksiyete ile basa çikma tedavisinde gevseme teknikleri ve bilissel davranisçi tedavilerden yararlanilir.

    Terapi gruplari, aile tedavisi ve bireysel psikoterapiler kullanilan diger terapi yöntemleridir. Tedavi süresi hastaligin siddeti, yayginligi ve hastanin özelliklerine göre degisir. Ilaç tedavisine yanit ilk birkaç haftada alinir. Ancak tam düzelme daha uzun zamanda gerçeklesir. Tedavi ile tam düzelme saglansa da ilaçlara bir yil devam etmek gerekir. Ilaçlari doktor kontrolünde kullanmak ve kontrollü kesmek önemlidir. Bazi hastalarda daha uzun süre tedaviye devam etmek gerekebilir. Fobiye bagli olarak alkol bagimliligi gelismis ise fobinin tedavi edilmesi ile bagimliligin tedavisi kolaylasir. Altta yatan fobi belirtilerini ortadan kaldirmadan bagimliliktan kurtulmak zordur.
    İlgili bulmaca soruları:
    1. yılgın ne demek
    2. yılgınlık ne demek
    3. yılgı bulmaca
    4. yılgın ağacı
    5. yılgı
    6. yılgınlık eş anlamlısı
    7. yılgı eş anlamlısı
    8. yılgın nedir
    9. yılgın rüzgar ne demek
    10. yılgın ne demek tdk


    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    Kolay Bulmaca Cevabı Bulma Robotu

    Cevap Yaz

    Bilgilendirme: Bulmaca sözlüğümüzde Haberturk, Hürriyet, Sözcü ve Posta gazetesinin günlük kare ve çengel bulmacalarının cevapları ve Bulmacahane, CodyCross, Words Of Wonders Guru, WOW Guru gibi bulmaca oyunlarının cevapları yayınlanmaktadır. Ayrıca diğer gazete bulmaca cevapları, bulmaca kitabı, çapraz, karışık bulmaca cevaplarınıda sözlüğümüzde bulabilirsiniz. Bulmaca sözlüğümüzden arama yaparak bulmaca sorunuzdaki cevabı kolayca bulabilirsiniz. Eğer cevap henüz sitemize eklenmemiş ise soru sor butonuna tıklayarak hemen cevap verilmesini sağlayabilirsiniz.

    Yakın zamanda para ödüllü online bulmaca çözebileceğiniz bulmaca servisimiz yayına alınacaktır. Günlük, haftalık, aylık ve yıllık olarak en iyi bulmaca çözenler listelerimiz olacak.

    Sözlüğümüzde cevabını bulabileceğiniz bulmaca çeşitleri: CodyCross bulmaca soruları, çengel bulmaca, kare bulmaca, sudoku bulmaca, rakam bulmaca, kelime şifre bulmaca, altıgen çengel bulmaca, halka bulmaca, sözcük avı, yapboz bulmaca, labirent bulmaca, mozaik bulmaca, resimli kelime bulmaca, 7 farkı bulun, lekare bulmaca ve kim milyoner olmak ister soruları ve cevapları.

    Ayrıca bulmaca cevapları sözlüğümüzde aradığınız kelimenin eş anlamı, mecazen ve mecaz anlamları, eski dildeki karşılıkları, osmanlıca karşılıklarıi, zıt anlamlarını bulabilirsiniz.

    Unutmayın bulmaca çözmek zekanızı geliştirdiği gibi çağımızın en kötü hastalıklarından biri olan alzheimer içinde doktorlar tarafından en önerilen çözümlerden biridir. Şimdiden güzel, sağlıklı günler dileriz..



    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.