1. Kol, bacak, yüzgeç gibi organların özel hareketleriyle su yüzeyinde veya su içinde ilerlemek, durmak.
2. Yüzme sporu yapmak.
3. Bir sıvının yüzeyinde batmadan durmak.
4. Herhangi bir şeyle üzeri kaplanmak, bir şeye bulanmak.
5. Herhangi bir durumun en aşırı derecesinde olmak.
6. Dalgalanmak.
7. Derisini çıkarmak, derisini soymak.

Örneğin: 

1. Toz içinde yüzen kitaplara yazık oluyor. (Yan anlam)
2. Oğlunu hafta sonu yüzmeye götürüyordu. (Gerçek anlam)
3. Uzun zamandır borç içinde yüzüyordu. (Mecaz anlam)