-
1
1 Yeni Mesajın Var
yeni Sitemize hoş geldin. Sorularını bize sorabilir anında cevaplarını alabilir hemen bir sürü arkadaş edinebilirsin. Hadi hemen kayıt ol sorularının cevabını ve okulundaki arkadaşlarını bul. Ücretsiz Üye Ol
Download / İndir
Soruya Dön
Dosya : 88_yerin-icyapisi-katmanlari.pptx Sunusu
İlgili Soru : Yerin iç yapısı ve katmanları sunu
Aşağıdan bu sunuya ön izleme yapabilir ve bilgisayarınıza indirebilirsiniz.
Önizleme:
YER’İN KATMANLARIstyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
2. Sayfa
1)YER KABUĞU: Dünyanın dış kısmı katı bir kabukla çevrilidir. Bu kabuk çeşitli taşlardan oluşmuştur. Yer kabuğuna litosfer ya da taş küre de denir. Yer kabuğunun ortalama kalınlığı karalarda 35 km, okyanuslarda ise 8-10 km’dir. Dünyanın ekseni etrafında dönmesi sonucunda soğuma, yer kabuğunun yüzeyinden başlamıştır. Yer kabuğunda derine doğru inildikçe, sıcaklık ortalama olarak her 33 metrede 1 º C artar. Yer kabuğu, bileşimi ve yoğunlukları farklı sial ve sima adı verilen iki bölüme ayrılır: style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
3. Sayfa
A)SİAL (GRANİTİK YER KABUĞU): Yer kabuğunun üst tabakasıdır. Bünyesinde daha çok silisyum ve alüminyum bulunduğu için bu tabakaya sial adı verilmiştir. Sial; granit kil taşı ve kalker gibi hafif taşlardan oluşmuştur, Kalınlığı dağların bulunduğu yerlerde fazla, deniz ve okyanusların altında azdır.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
4. Sayfa
B)SİMA (BAZALTİK YER KABUĞU): Sial tabakasının altında yer alır. Bazaltik yapıdaki ağır taşlardan oluşmuştur. Bileşiminde daha çok silisyum ve magnezyum bulunduğu için bu tabakaya Sima adı verilmiştir. Sima, deniz ve okyanusların altında kalın, dağların altında daha incedir.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
5. Sayfa
2)MANTO: .Bu tabaka, yer kabuğunun hemen altında bulunur. Dünyanın kütlesinin çok büyük bir bölümü manto tabakasındadır. Sıcak ve akışkan bir yapıya sahip olan manto tabakasının sıcaklığı 1000°C' nin üzerindedir. Manto iki kısımdan oluşur: Alt Manto ve Üst Mantostyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
6. Sayfa
Alt Manto ve Üst Manto. Alt mantonun yoğunluğu üst mantonun yoğunluğundan fazladır. Üst manto daha çok demir ve magnezyumdan meydana gelir. Derine doğru inildikçe bünyesindeki nikel ve krom gibi maddeler artar. Çekirdeğin etrafındaki sıcaklığı 3700 derece, yerkabuğuna yakın yerdeki sıcaklığı ise 870 santigrat derece kadardır.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
7. Sayfa
8. Sayfa
Manto’da Magma Mantoda basınç, Dünyadaki atmosfer basıncının 14.000 katı kadardır. Bu fazla basınçtan dolayı katı hâldedir. Eğer basınç azalırsa mantonun üst kısmındaki maddeler ergiyerek sıvı hâle geçer. Bu kızgın maddeye magma adı verilir.Manto tabakasının alt kısmı ile üst kısmı arasındaki sıcaklık farkından dolayı dikey yönde hareketler oluşur. Bu hareketlere konveksiyon akımları denir. Yer kabuğu, mantoda meydana gelen lâv akımlarına bağlı olarak hareket eder.Magmanın yavaş hareketleri sonucunda depremler, volkanik faaliyetler, kıtaların kayması gibi olaylar meydana gelir.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
9. Sayfa
style.visibilityppt_xppt_y
10. Sayfa
3)ÇEKİRDEK: . İki tabakadan oluşan çekirdek mantonun altından başlar. Çekirdeğin üst kısmını oluşturan dış çekirdek akışkan demir-nikel karışımından meydana gelir. İç çekirdek ise üzerindeki büyük basınç nedeniyle çelik gibi serttir. Bu tabaka, katı hâldeki demir-nikel bileşiminden oluşmuştur. Burada sıcaklık 4500°C ile 5000°C' yi bulur. Çekirdek tabakasına ağır küre anlamına gelen barisfer de denir.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
11. Sayfa
12. Sayfa
Wegener Kuramı Yer kabuğundaki hareketleri açıklamak için ileri sürülen en önemli teorilerden biri kıt’aların kayması teorasidir.1915’te Alfred Wegener(Alfred Vegener) tarafından ortaya konulan bu teoriye göre, kıt’alar birinci zamanın ikinci yarısına kadar tek parça halinde idi.İkinci ve üçüncü zamanlarda kıt’alar parçalanarak birbirinden uzaklaşmış;kıt’aların arsındaki boşluklara suların dolması ile okyanuslar ve denizler meydana gelmiştir.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
13. Sayfa
14. Sayfa
Levha Teorisi (Dilimler Kuramı) A.Wegener’in teorisi geliştirilerek 1950’de Levha Teorisi(Dilimler Kuramı) adıyla yeni bir teori ortaya atıldı.Bu teoriye göre, kabuğu levha ya da tabla adı verilen çok büyük parçalar halindedir.Kalınlıkları 70-100 km arasında değişen çeşitli büyüklükteki levhalar, manto tabakası üzerindeki (konveksiyon akımlarına bağlı olarak)yüzer vaziyettedir.Levhaların hareket yönleri ve hızları birbirinden farklıdır.bu nedenle kimi zaman birbirinden uzaklaşır, kimi zaman birbirine yaklaşır. Ataner TOKATstyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
15. Sayfa
style.visibilityppt_xppt_yppt_xppt_ystyle.visibilitystyle.visibilityppt_xppt_yppt_xppt_ystyle.visibilitystyle.visibilityppt_xppt_yppt_xppt_ystyle.visibilitystyle.visibilityppt_xppt_yppt_xppt_ystyle.visibilitystyle.visibilityppt_xppt_yppt_xppt_ystyle.visibilitystyle.visibilityppt_xppt_yppt_xppt_ystyle.visibilitystyle.visibilityppt_xppt_yppt_xppt_ystyle.visibilitystyle.visibilityppt_xppt_yppt_xppt_ystyle.visibilitystyle.visibilityppt_xppt_yppt_xppt_ystyle.visibilitystyle.visibilityppt_xppt_yppt_xppt_ystyle.visibilitystyle.visibilityppt_xppt_yppt_xppt_ystyle.visibilitystyle.visibilityppt_xppt_yppt_xppt_ystyle.visibilitystyle.visibilityppt_xppt_yppt_xppt_ystyle.visibilitystyle.visibilityppt_xppt_yppt_xppt_ystyle.visibilitystyle.visibilityppt_xppt_yppt_xppt_ystyle.visibilitystyle.visibilityppt_xppt_yppt_xppt_ystyle.visibilitystyle.visibilityppt_xppt_yppt_xppt_ystyle.visibilitystyle.visibilityppt_xppt_yppt_xppt_ystyle.visibilitystyle.visibilityppt_xppt_yppt_xppt_ystyle.visibilitystyle.visibilityppt_xppt_yppt_xppt_ystyle.visibility
16. Sayfa
Levha Hareketleri Levhaların birbirinden uzaklaşması sonucunda,okyanus tabanlarındaki kırıklar genişler ve bazaltik lavlar ortaya çıkar.Okyanus tabanındaki geniş kırık hatlarından çıkan magma katılaşarak okyanus sırtlarını oluşturur. style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
17. Sayfa
Levha Hareketleri Levhaların hareketi sırasında, iki okyanusal levhaların çarpışması sonucunda derin okyanus çukurları ve volkanik ada yayları oluşur.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
18. Sayfa
Levha Hareketleri İki kıt’asal levhanın ya da bir kıt’asal levha ile bir okyanusal levhanın birbirine doğru yaklaşması sonucunda bir çarpışma olur ve çarpışma noktasında levhalardan biri diğerinin altına girer.Bunun sonucunda sıkışma ve kırılma yolu ile kıvrımlı dağ sıraları oluşur.Ayrıca bu kesimlerde depremler ve volkanik etkinlikler de görülür. style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
19. Sayfa
Ataner TOKAT
20. Sayfa
Ataner TOKAT
21. Sayfa
JEOLOJİK DEVİRLERstyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
22. Sayfa
İLKEL ZAMAN - Antekambriyen4 Milyar YılKıtaların çekirdek kısmını oluşturan en eski kıvrımlar teşekkül etmiştir.Su yosunu (alg) türünden ilk bitkiler ortaya çıkmıştır.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
23. Sayfa
24. Sayfa
BİRİNCİ ZAMAN - PALEOZOİK370 Milyon Yıl - Permiyen, Karbonifer, Devoniyen, Silüriyen, Ordovisyen, KambriyenKıtalar henüz birbirinden ayrılmamış durumdaydı. Yeryüzünde tek bir kıta Pangea vardı. Büyük bir okyanus dev kıtayı çevreliyordu.Hersinyen ve Kaledoniyen sıradağları oluşmuştur.Şiddetli kıvrımlar meydana gelmiştir.Dev bitki türlerinden ormanlar gelişmiştir.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
25. Sayfa
26. Sayfa
27. Sayfa
28. Sayfa
29. Sayfa
İKİNCİ ZAMAN - MEZOZOİK170 Milyon Yıl, Kretase, Jura, TriasAlp kıvrımlarına hazırlık dönemidir.Büyük oranda tortulaşma ve birikmeler olmuştur.Yer kabuğu tanklarla parçalanarak ayrı kıtalara bölünmeye başlamıştır.Kuzey Yarım Küre'nin kuzeyinde Laurasia Kıtası güneyde ise Gondwana Kıtası yer almaktaydı.Kuzey Atlantik açılmış, Antarktika, Avustralya kara kütlesi ile Hindistan Gondwana Kıtası'ndan ayrılmış, Güney Amerika Kıtası ile Afrika birbirinden ayrılmaya ve Güney Atlantik açılmaya başlamıştır.Dinozorlar bu devirde ortaya çıkmıştır.Bu zamanın sonlarında kara ve denizlerin dağılışı, bugünkü görünüme benzer bir durumu gelmiştir.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
30. Sayfa
31. Sayfa
32. Sayfa
33. Sayfa
ÜÇÜNCÜ ZAMAN - TERSİYER80 Milyon YılPliyosen ,Miyosen , Oligosen, Eosen, PaleosenAlp kıvrımları oluşmuştur.Kıtaların birbirinden ayrılmasının hızlandığı bu dönemde Antarktika, Avustralya'dan uzaklaşmıştır.Atlas ve Hint Okyanusları belirmiştir.Bugünkü bitki ve hayvan türlerinin ana hatları ortaya çıkmıştır.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
34. Sayfa
35. Sayfa
36. Sayfa
DÖRDÜNCÜ ZAMAN - KUATERNER 2 Milyon Yıl Holosen (Buzul Sonrası)Pleistosen (Buzul Çağı)Kuzey Yarım Küre'de şiddetli soğuma görülür. Soğumanın etkisiyle Batı Avrupa, İskandinavya, Kanada gibi kıtalar buzullar altında kalmıştır.Deniz seviyesi alçalmıştır.Sıcaklığın artmasıyla bugünkü iklim şartları ortaya çıkmaya başlamıştır.Denizlerin seviyesi şimdiki deniz seviyesine erişmiştir.Egeid karasının çökmesiyle Ege Denizi meydana gelmiştir.İstanbul ve Çanakkale boğazları oluşmuştur.İlk insan ortaya çıkmıştır.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
37. Sayfa
38. Sayfa
39. Sayfa
İÇ KUVVETLER Enerjisini yerin derinliklerinden alan (magmadan) ve yeryüzünün şekillenmesine önemli bir etkiye sahip olan kuvvetlerdir. Ataner TOKATstyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
40. Sayfa
İÇ KUVVETLERİÇ KUVVETLERDağ Oluşumu (Orojenez)Kıta Oluşumu (Epirojenez)VolkanizmaDeprem(Seizma)style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
41. Sayfa
A Dağ Oluşumu (Orojenez)style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
42. Sayfa
Jeosenklinal Tortulanma ve birikim alanlarına “Jeosenklinal” alanları denir. style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
43. Sayfa
Kıvrım Dağları – Antiklinal - Senklinal Yan baskılar sonucu kıvrılarak oluşan dağlara “kıvrım dağları” denir. Bu dağların yüksek yerlerine “antiklinal”, alçak kesimlere ise “senklinal” denir. style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
44. Sayfa
Kuzey Anadolu ve Toros Dağları Ülkemizde kıvrım dağları 3. Jeolojik dönemde Alp Himalaya kıvrımlarının etkisi ile oluşmuştur (Kuzey Anadolu ve Toros Dağları)style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
45. Sayfa
style.visibility
46. Sayfa
Kırılma ile oluşan dağlar – Horst - Graben Kırılma ile oluşan dağlar ise daha çok Ege bölgesinde görülür. Yüksek kesimlere “horst”, alçak kesimlere ise “graben” denir. style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
47. Sayfa
Ege Bölgesinde kırılma ile oluşan dağlar: Kırılma ile oluşan dağlar ise daha çok Ege Bölgesinde görülür. Horst Dağları: Aydın, Boz, Menteşe, Yunt, Madra.Graben Ovaları: Bakırçay, Gediz, Küçük ve Büyük Menderes, Hatay çukurluğu. style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
48. Sayfa
style.visibility
49. Sayfa
Üç Büyük Orojenez Olayı Dünya'mız oluşumundan beri üç büyük orojenez, yani dağ oluşumuna sahne olmuştur. I. Jeolojik Zamanda Kaledoniyen dağ oluşumu sırasında İskoçya ve Norveç'teki dağlar, 1. Jeolojik Zamanın sonlarına doğru gerçekleşen dağ oluşum sürecinde Appalaşlar, Urallar ve Orta Ren Dağları, III. Jeolojik Zamandaki son dağ oluşumunda ise Alpler, Andlar, Kayalık Dağları ve Himalayalar ortaya çıkmıştır.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
50. Sayfa
Himalaya Dağları Nasıl Oluşmuştur ? Yandaki şekilde Hindistan levhasının milyonlarca yıl süren kayma süreci görülmektedir. Bu süreç Tersiyer Devrinin ortalarında başlamıştır. Hindistan levhası ile Asya levhası arasındaki Tetis denizinde biriken tortullar, Hindistan levhasının Asya levhasına doğru hareket etmesiyle sıkışmış ve kıvrılarak yükselmeye başlamıştır. Bu yükselme neticesinde Himalaya Dağları oluşmuştur. Günümüzde de Hindistan levhasının kuzeye doğru hareket etmesi hem depremlere hem de Himalayaların yılda 5 mm kadar yükselmesine neden olmaktadır. Bu dağ sisteminin içinde Dünya'nın en yüksek noktası olan Everest Tepesi (8.850 m) yer alır.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
51. Sayfa
style.visibilityppt_xppt_y
52. Sayfa
İzostasi (Eş Denge).Yandaki terazinin kefelerinin eşit yüke sahip olması nedeniyle dengede olduğunu görüyoruz. Yerkabuğunu oluşturan levhalarda manto üzerinde dengeli dururlar. Buna İzostasi (Eş Denge) denir. Ancak bazı nedenlerden dolayı bu denge bozulabilir ve levhalarda önemli değişiklikler olur. Bu nedenlerin başında kara parçalarının taşıdığı yükün artması ve azalması gelir.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
53. Sayfa
Epirojenik Hareketler Epirojenez, yer kabuğunun geniş alanlarında görülen yükselmeler ve çökmeler şeklinde meydana gelen kıt’a oluşumu hareketleridir.Epirojenik hareketler sırasında deniz tabanları yükselir veya karalar çökerse,deniz seviyesi yükselerek karalara doğru ilerler.Bu olaya transgresyon (deniz ilerlemesi) denir.Tersine karalar yükselir veya deniz tabanları çökerse deniz suları çekilir.Bu olaya ise regresyon (deniz gerilemesi) adı verilir.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
54. Sayfa
Transgresyon (Deniz İlerlemesi) Karalar üzerinde meydana gelen volkanik faaliyetler ve buzullaşma sonucunda kara kütlesinin ağırlığı artmaktadır. Bu nedenle manto üzerinde yüzer durumda olan kara kütlesi çökmeye uğrar. Deniz suları karaya doğru ilerler.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
55. Sayfa
Regresyon (Deniz Gerilemesi) Aşınma ve buzulların erimesi sonucu karalar hafiflemekte ve yükselmektedir. Karalar yükselince denizler gerilemekte, deniz altındaki alanlar kara hâline gelmektedirstyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
56. Sayfa
Anadolu’da Epirojenez.Epirojenik Hareketlerle Anadolu’nun toptan yükselmesi. Tetis Denizinde bulunan sular Deniz Gerilemesi (Regresyon) ile çekildi ve Anadolu bugün ki halini almış oldu.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
57. Sayfa
Epirojenik Hareketlere Örnek:.Sonradan buzullar eriyince, karaların üzerindeki yük azaldı ve magmaya doğru gömülen bu kara parçaları tekrar yükselmeye başladı. Yükselme, günümüzde de yavaş yavaş devam etmektedir. Epirojenik hareketlere örnek olarak İskandinav Yarımadası ve Kanada verilebilir. Buzul Çağında buralarda 1 - 2 km kalınlığında bir buzul örtüsü vardı. style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
58. Sayfa
Volkanizmastyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
59. Sayfa
Volkan (Yanardağ) Nedir ?. Bir yanardağ (ya da volkan), magmanın (dünyanın iç tabakalarında bulunan, yüksek basınç ve yüksek sıcaklıkla ergimiş ya da erimiş kayalar), yeryuvarlağının yüzeyinden dışarı püskürerek çıktığı coğrafi yer şekilleridir. style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
60. Sayfa
Sil Nedir? .Magmanın yeryüzüne çıkamayarak yerkabuğunda bulunan tabakalardaki boşluklara girerek burada katılaşması ile oluşmuş bir volkanik şekildir.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
61. Sayfa
Dayk Nedir? Yerin derinliklerinden gelerek yerkabuğunun içine duvar gibi dikine sokulan bir çeşit damar.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
62. Sayfa
Lakolit Nedir? Yerin derinliklerinden tabakaların arasına sokulmuş bulunan magma yığınlarının bu tabakaları kabartacak şekilde toplu bulunduğu yığın.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
63. Sayfa
Batolit Nedir?. Yerin çok derinlerinden yer kabuğunun içine büyük yığınlar halinde sokulmuş fakat yer yüzüne ulaşamamış kütlelerdir. Genellikle granittir. Derin taş anlamına gelir. style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
64. Sayfa
Volkan Kesiti.Dünya’nın iç kesimlerindeki magmanın yeryüzüne çıktığı yere VOLKAN denir. Volkan faaliyetlerinde çıkan malzemeler; katı, sıvı, gaz olmak üzere üç çeşittir.Sıvı: LÂV,Katı maddeler: KÜL, VOLKAN TÜFÜ,Gazlar: KARBON, KÜKÜRT, AZOTstyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
65. Sayfa
Türkiye’de Sönmüş Volkanlar: a. Doğu Anadolu: Büyük Ağrı, Küçük Ağrı, Tendürek, Süphan, Nemrut dağları. b. İç Anadolu: KD - GB doğrultulu Erciyes, Melendiz, Hasan dağları, Karacadağ ve Karadağ’dır. c. Güney Doğu Anadolu: Karacadağ. d. Batı Anadolu: Kula platosu ile Uşak arasında 50 kadar küçük volkan konisi vardır. Tarihte buraya yanık bölge denmiştir. e. Kuzey Batı Anadolu: Köroğlu dağlarında geniş volkanik örtüler. style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
66. Sayfa
Denizaltı Volkanizması: Magmanın deniz altından yeryüzüne çıkararak burada soğuyup katılaşmasına deniz altı volkanizması denir. Bu olay sonucunda bir ada oluşabilir.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
67. Sayfa
Derinlik (İç) Volkanizması: Magmanın yeryüzüne çıkamadan yerin derinliklerinde soğuyup katılaşmasına Derinlik Volkanizması denir. Bu yolla “İç Püskürük Taşlar” oluşur. Bu kısımlar dış kuvvetlerin etkisi ile aşınarak yeryüzüne çıkabilirler. Afyon ve Ankara Kalesinin üzerinde bulunduğu tepe bu şekildedir.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
68. Sayfa
Kaldera: : Patlama veya çöküntü ile kraterde oluşan çukurluk. Kelime anlamı “kazan” dır. Şekilde Yanardağ ilk başta koni şeklindeyken Kraterde patlama gerçekleşir. Bunun sonucunda geniş bir çukurluk olan Kaldera oluşur. Bu kısımda su birikmesi sonucu bir gölde oluşabilir. Nemrut Krater Gölü gibi.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
69. Sayfa
Volkanlarstyle.visibilityppt_xppt_yppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibility
70. Sayfa
Türkiye’de Volkanik Alanlar:style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
71. Sayfa
Dünya’da Volkanlar:style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
72. Sayfa
Kül Konileri: Bir volkanın ürettiği magma yoğun ve akışkan ise kül, cüruf ve volkan bombası üretir .Bu unsurlar üst üste birikerek kül konileri oluşur.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
73. Sayfa
Kalkan Volkanlar: Akıcı lavların bir bacadan çıkarak birikmesi sonucunda oluşan, geniş alanlı ve kubbemsi bir görünüşe sahip volkanlardır.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
74. Sayfa
Tabakalı Volkanlar: Magmadan değişik dönemlerde yükselen, fazla akıcı olmayan farklı karakterdeki malzemenin birikmesi İle oluşur. Türkiye'nin en yüksek dağı olan Ağrı Dağı bu şekilde oluşmuştur.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
75. Sayfa
Tali Koniler: Sıra boyu lav çıkışının olduğu alanlarda birbirini takip eden tali koniler.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
76. Sayfa
DEPREM NEDİR ? Yerkabuğu içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yer yüzeyini sarsma olayına "DEPREM" denir. style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
77. Sayfa
SİSMOLOJİ Depremin nasıl oluştuğunu, deprem dalgalarının yeryuvarı içinde ne şekilde yayıldıklarını, ölçü aletleri ve yöntemlerini, kayıtların değerlendirilmesini ve deprem ile ilgili diğer konuları inceleyen bilim dalına "SİSMOLOJİ" denir. style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
78. Sayfa
FAY NEDİR? Yer kabuğunu oluşturan levhalar kırılır. Kırılma sonucu oluşan iki parça birbirine göre yer değiştirir. Buna Fay denir.Fayların hareketli olduğu bölgelere aktif fay kuşağı adı verilir.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
79. Sayfa
LEVHA NEDİR?. Dünyanın yüzeyi dev boyutlu bir yap boz gibidir. Birbirine geçen ve birbirini tamamlayan parçalardan oluşur. Bu parçalara levha denir. Levhalar yavaş fakat sürekli hareket halindedir. Bu hareketlilik sonucunda, levha sınırlarında, uzun zaman dilimleri ile baktığımızda yeni okyanuslar, yeni kıtalar, sıradağlar ve yanardağlar oluşur. Depremler ve volkanik aktivitelerin nedeni bu hareketliliktirstyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
80. Sayfa
Levha Hareketleri Levhaların birbirleriyle etkileşimleri bakımından levha hareketlerini 3 ana başlıkta toplayabiliriz. Uzaklaşma-ayrılma; yakınlaşma-çarpışma; yanal yer değiştirme-sıyırma. Bu hareket türleri, aynı zamanda bu sınırlarda oluşan depremlerin ve volkanik faaliyetlerin niteliklerini de belirler. style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
81. Sayfa
Fay Tipleri. Levha hareketleri, yer kabuğunu oluşturan tabakaların üzerinde çok büyük gerilimler oluşturur. Bu gerilimler neticesinde sert olan tabakalar kırılır. Bu kırık alanlar fay hatlarını oluşturur. Fayların geçtiği sahalar çoğu kez kabuk tabakasının altında üst mantoda biriken enerjinin kolaylıkla yeryüzüne çıktığı alanlardır. Fay hatlarının geçtiği yerlerde deprem riski de fazladır.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
82. Sayfa
Fay Tipleri .Normal FayTers FayDoğrultu Atımlı Faystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
83. Sayfa
Fay Tipleri .Ataner TOKATFay YükseltiFay Çöküntüstyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
84. Sayfa
HİPOSANTREPİSANTR
85. Sayfa
Ataner TOKAT
86. Sayfa
Ataner TOKAT
87. Sayfa
KAÇ TÜR DEPREM VARDIR?DEPREM TÜRLERİ1)Tektonik Depremler2)Volkanik Depremler3)Çöküntü Depremleristyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
88. Sayfa
TEKTONİK DEPREM: Depremler oluş nedenlerine göre değişik türlerde olabilir. Levhaların hareketi sonucu meydana gelen depremler genellikle "tektonik" depremler olarak nitelendirilir ve bu depremler çoğunlukla levha sınırlarında oluşurlar. Yeryüzünde olan depremlerin %90'ı bu gruba girer. Türkiye'de olan depremler de büyük çoğunlukla tektonik depremlerdir.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
89. Sayfa
VOLKANİK DEPREM: . Bir diğer deprem türü olan "volkanik" depremler ise, volkanların faaliyete geçmesi sonucu oluşurlar. Yerin derinliklerinde ergimiş maddenin yeryüzüne çıkışı sırasındaki fiziksel ve kimyasal olaylar sonucunda oluşan gazların yapmış oldukları patlamalarla meydana gelir. Bu tür depremler, yanardağlarla ilgili olduklarından yereldir ve çok büyük kayıplara neden olmaz. Japonya ve İtalya'da oluşan depremlerin bir kısmı bu gruba girmektedir. Türkiye'de aktif yanardağ olmadığı için bu tip depremler olmamaktadır. style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
90. Sayfa
ÇÖKÜNTÜ DEPREMİ: Bir başka tip deprem de "çöküntü" depremlerdir. Bunlar yer altındaki boşlukların (mağara), kömür ocaklarında galerilerin, tuzlu arazilerdeki boşluklarda tavan blokunun çökmesi ile oluşurlar. Hissedilme alanları yerel olup enerjileri azdır, fazla yıkıma neden olmazlar. Büyük heyelanlar ve gökten düşen meteorların da küçük sarsıntılara neden olduğu bilinmektedir.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
91. Sayfa
DEPREM NERELERDE MEYDANA GELİR?1)Pasifik Deprem Kuşağı2)Alpin Deprem Kuşağı3)Atlantik Deprem Kuşağı1.KUŞAK (Pasifik Deprem Kuşağı): Şili’den kuzeye doğru Güney Amerika kıyıları, Orta Amerika, Meksika, ABD’nin batı kıyıları ve Alaska’nın güneyinden Aleutian Adaları, Japonya, Filipinler, Yeni Gine, Güney Pasifik Adaları ve Yeni Zelanda’yı içine alan en büyük deprem kuşağıdır. Yeryüzündeki büyük depremlerin yüzde 81’i bu kuşak üzerinde gerçekleşir.2.KUŞAK (Alpine): Endonezya’dan (Java-Sumatra) başlayıp Himalayalar ve Akdeniz üzerinden Atlantik Okyanusu’ na ulaşan kuşaktır. Yeryüzündeki büyük depremlerin yüzde 17’si bu kuşakta oluşur. 3.KUŞAK (Atlantik): Bu kuşak, Atlantik Okyanusu ortasında yer alan levha sınırı (Atlantik Okyanus Sırtı) boyunca uzanır.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_yppt_xppt_ystyle.visibilitystyle.visibilityppt_xppt_yppt_xppt_ystyle.visibilitystyle.visibilityppt_xppt_yppt_xppt_ystyle.visibility
92. Sayfa
SİSMİK DALGALAR Bir deprem olduğunda dünyamız hacim ve yüzey dalgaları üreterek bu olaya cevap verir. Hacim dalgaları dünyanın iç bölgelerinde ilerleyebilirken, yüzey dalgaları yer kabuğunun dış katmanlarında yayılabilirler. Bir depremde önce P-dalgaları sonra S-dalgaları yüzeye ulaşır ve yüzey dalgaları ile sarsılmaya devam eder. Esas yıkıma yol acan dalgalar Love dalgalarıdır. style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
93. Sayfa
P - DALGALARI: P- dalgaları kayaları dalganın ilerlediği yönde sıkıştırır ve gevşetir. Bu tür dalgalara aynı zamanda ses dalgalarını da içine alan sıkıştırıcı dalgalar da denir ve bu dalgalar katılarda, sıvılarda ve de gazlarda kolayca ilerleyebilirler. style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
94. Sayfa
S- DALGALARI: S-dalgaları dalganın ilerleme yönüne dik açılarda kayanın şeklini bozar. Bu tür dalgalar katılarda ilerleyebilirken, sıvı ve gazlarda çok zayıf bir şekilde yayılırlar (çoğu durumlarda ölçülemeyecek kadar zayıftırlar). style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
95. Sayfa
YÜZEY DALGALARI: Bu tür dalgalar titreşimlerin en güçlü olduğu dalgalardır. Rayleigh ve Love olmak üzere iki tür yüzey dalgası vardır. Rayleigh dalgaları okyanus dalgaları gibi çalkantılı iken, Love dalgaları yüzey üzerinde dönme hareketleri gibidir. style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
96. Sayfa
ODAK NOKTASI (HİPOSANTR) Odak noktası yerin içinde depremin enerjisinin ortaya çıktığı noktadır.Bu noktaya odak noktası veya iç merkez de denir.Gerçekte , enerjinin ortaya çıktığı bir nokta olmayıp bir alandır , fakat pratik uygulamalarda nokta olarak kabul edilmektedir. Hiposantrstyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
97. Sayfa
DIŞ MERKEZ (EPİSANTR) Odak noktasına en yakın olan yer üzerindeki noktadır.Burası aynı zamanda depremin en çok hasar yaptığı veya en kuvvetli olarak hissedildiği noktadır. Aslında bu , bir noktadan çok bir alandır.Depremin dış merkez alanı depremin şiddetine bağlı olarak çeşitli büyüklüklerde olabilir. Bazen büyük bir depremin odak noktasının boyutları yüzlerce kilometreyle de belirlenebilir.Bu nedenle "Episantr Bölgesi" ya da ''Episantr Alanı" olarak tanımlama yapılması gerçeğe daha yakın bir tanımlama olacaktır. Episantrstyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
98. Sayfa
ODAK DERİNLİĞİ : Depremde enerjinin açığa çıktığı noktanın yeryüzünden en kısa uzaklığı, depremin odak derinliği olarak adlandırılır. Depremler odak derinliklerine göre sınıflandırılabilir.Bu sınıflandırma tektonik depremler için geçerlidir.Yerin 0-60 km.derinliğinde olan depremler sığ deprem olarak nitelenir.Yerin 70-300 km.derinliklerinde olan depremler orta derinlikte olan depremlerdir.Derin depremler ise yerin 300 km.den fazla derinliğinde olan depremlerdir.Türkiye'de olan depremler genellikle sığ depremlerdir ve derinlikleri 0-60 km.arasındadır.Orta ve derin depremler daha çok bir levhanın bir diğer levhanın altına girdiği bölgelerde olur.Derin depremler çok genis alanlarda hissedilir , buna karşılık yaptıkları hasar azdır.Sığ depremler ise dar bir alanda hissedilirken bu alan içinde çok büyük hasar yapabilirler. style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
99. Sayfa
EŞ ŞİDDET (İZOSEİT) EĞRİLERİ : Aynı şiddetle sarsılan noktaları birbirine bağlayan noktalara denir. Bunun tamamlanmasıyla eş şıddet haritası ortaya çıkar. Genelde kabul edilmiş duruma göre, eğrilerin oluşturduğu yani iki eğri arasında kalan alan, depremlerden etkilenme yönüyle, şiddet bakımından sınırlandırılmış olur. Bu nedenle depremin şiddeti eş şiddet eğrileri üzerine değil, alan içerisine yazılır. style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
100. Sayfa
ŞİDDET: Depremin yer yüzeyindeki etkileri, depremin şiddeti olarak tanımlanır. Şiddetin ölçüsü, depremin yapılar ve insanlar üzerindeki etkileri ve toplam hasar gibi çeşitli kıstaslar göz önüne alınarak yapılır. Şiddeti tanımlamak için birden çok ölçek geliştirilmiştir. Bunlardan en yaygın kullanılanı 'Değiştirilmiş Mercalli Şiddet Ölçeği'dir (Modified Mercalli (MM) Intensity Scale). Bu ölçek, Romen rakamları ile belirlenen 12 düzeyden oluşur. Hiçbir matematiksel temeli olmayıp bütünü ile gözlemsel bilgilere dayanır.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
101. Sayfa
MAGNİTÜD (BÜYÜKLÜK) : . Magnitüd depremin kaynağında açığa çıkan enerjiyi ifade eder. Deprem sonrasında verilen değerler de bu enerjinin bir ölçüsüdür. Şiddet ise depremin yapılar ve insanlar üzerindeki etkilerini ifade eder. Depremin magnitüdü, belli bir zaman diliminde kaydedilen sismogram üzerindeki deprem dalgalarının genliğinin logaritması olarak tanımlanır. style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
102. Sayfa
ÖNCÜ DEPREM: . Ana depremden önce meydana gelen küçük şoklardır. Bunun bir öncü deprem olduğunu belirlemek ise bugünkü tekniklerle neredeyse imkansızdır. Meydana gelen sarsıntının öncü deprem olduğunu, maalesef meydana gelen ana deprem ile öğrenebiliyoruz.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
103. Sayfa
ARTÇI DEPREM (AFTERSHOCK): . Ana depremin meydana gelmesinden sonra, ana şoku izleyen daha küçük sarsıntılar dizisidir. Ne kadar süre ile devam edecekleri konusunda ise kesin bir şey söylemek mümkün değildir; 1 ay da olabilir 2 yıl da...style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
104. Sayfa
DEPREM SÜRESİ: Depremlerin sürelerinin uzun ya da kısa olması, şiddetine de bağlı olarak hasarın büyük ya da az olmasını belirleyen bir faktördür. Süresi uzun ve şiddetli depremler daha büyük hasara neden olurlar.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
105. Sayfa
Tsunami Japonca'da "liman dalgası" anlamına gelen tsunami sözcüğü, okyanus ya da denizlerin tabanında oluşan deprem, volkan patlaması ve bunlara bağlı taban çökmesi, zemin kaymaları gibi tektonik olaylar sonucu denize geçen enerji nedeniyle oluşan uzun periyodu deniz dalgasını temsil eder.Özgün bir dalga olan tsunamiye Büyük Okyanus'ta çok sık, diğer okyanus ve denizlerde ise ender olarak rastlanmaktadır. style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
106. Sayfa
DEPREM BÖLGELERİ HARİTASIstyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
107. Sayfa
KONYA DEPREM HARİTASIstyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
108. Sayfa
DIŞ KUVVETLER Enerjisini güneşten alan ve yer şekillerinin oluşmasında yıkıcı etkiye sahip olan kuvvetlere dış kuvvetler denir. style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
Sunum İçeriği
1. SayfaYER’İN KATMANLARIstyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
2. Sayfa
1)YER KABUĞU: Dünyanın dış kısmı katı bir kabukla çevrilidir. Bu kabuk çeşitli taşlardan oluşmuştur. Yer kabuğuna litosfer ya da taş küre de denir. Yer kabuğunun ortalama kalınlığı karalarda 35 km, okyanuslarda ise 8-10 km’dir. Dünyanın ekseni etrafında dönmesi sonucunda soğuma, yer kabuğunun yüzeyinden başlamıştır. Yer kabuğunda derine doğru inildikçe, sıcaklık ortalama olarak her 33 metrede 1 º C artar. Yer kabuğu, bileşimi ve yoğunlukları farklı sial ve sima adı verilen iki bölüme ayrılır: style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
3. Sayfa
A)SİAL (GRANİTİK YER KABUĞU): Yer kabuğunun üst tabakasıdır. Bünyesinde daha çok silisyum ve alüminyum bulunduğu için bu tabakaya sial adı verilmiştir. Sial; granit kil taşı ve kalker gibi hafif taşlardan oluşmuştur, Kalınlığı dağların bulunduğu yerlerde fazla, deniz ve okyanusların altında azdır.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
4. Sayfa
B)SİMA (BAZALTİK YER KABUĞU): Sial tabakasının altında yer alır. Bazaltik yapıdaki ağır taşlardan oluşmuştur. Bileşiminde daha çok silisyum ve magnezyum bulunduğu için bu tabakaya Sima adı verilmiştir. Sima, deniz ve okyanusların altında kalın, dağların altında daha incedir.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
5. Sayfa
2)MANTO: .Bu tabaka, yer kabuğunun hemen altında bulunur. Dünyanın kütlesinin çok büyük bir bölümü manto tabakasındadır. Sıcak ve akışkan bir yapıya sahip olan manto tabakasının sıcaklığı 1000°C' nin üzerindedir. Manto iki kısımdan oluşur: Alt Manto ve Üst Mantostyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
6. Sayfa
Alt Manto ve Üst Manto. Alt mantonun yoğunluğu üst mantonun yoğunluğundan fazladır. Üst manto daha çok demir ve magnezyumdan meydana gelir. Derine doğru inildikçe bünyesindeki nikel ve krom gibi maddeler artar. Çekirdeğin etrafındaki sıcaklığı 3700 derece, yerkabuğuna yakın yerdeki sıcaklığı ise 870 santigrat derece kadardır.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
7. Sayfa
8. Sayfa
Manto’da Magma Mantoda basınç, Dünyadaki atmosfer basıncının 14.000 katı kadardır. Bu fazla basınçtan dolayı katı hâldedir. Eğer basınç azalırsa mantonun üst kısmındaki maddeler ergiyerek sıvı hâle geçer. Bu kızgın maddeye magma adı verilir.Manto tabakasının alt kısmı ile üst kısmı arasındaki sıcaklık farkından dolayı dikey yönde hareketler oluşur. Bu hareketlere konveksiyon akımları denir. Yer kabuğu, mantoda meydana gelen lâv akımlarına bağlı olarak hareket eder.Magmanın yavaş hareketleri sonucunda depremler, volkanik faaliyetler, kıtaların kayması gibi olaylar meydana gelir.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
9. Sayfa
style.visibilityppt_xppt_y
10. Sayfa
3)ÇEKİRDEK: . İki tabakadan oluşan çekirdek mantonun altından başlar. Çekirdeğin üst kısmını oluşturan dış çekirdek akışkan demir-nikel karışımından meydana gelir. İç çekirdek ise üzerindeki büyük basınç nedeniyle çelik gibi serttir. Bu tabaka, katı hâldeki demir-nikel bileşiminden oluşmuştur. Burada sıcaklık 4500°C ile 5000°C' yi bulur. Çekirdek tabakasına ağır küre anlamına gelen barisfer de denir.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
11. Sayfa
12. Sayfa
Wegener Kuramı Yer kabuğundaki hareketleri açıklamak için ileri sürülen en önemli teorilerden biri kıt’aların kayması teorasidir.1915’te Alfred Wegener(Alfred Vegener) tarafından ortaya konulan bu teoriye göre, kıt’alar birinci zamanın ikinci yarısına kadar tek parça halinde idi.İkinci ve üçüncü zamanlarda kıt’alar parçalanarak birbirinden uzaklaşmış;kıt’aların arsındaki boşluklara suların dolması ile okyanuslar ve denizler meydana gelmiştir.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
13. Sayfa
14. Sayfa
Levha Teorisi (Dilimler Kuramı) A.Wegener’in teorisi geliştirilerek 1950’de Levha Teorisi(Dilimler Kuramı) adıyla yeni bir teori ortaya atıldı.Bu teoriye göre, kabuğu levha ya da tabla adı verilen çok büyük parçalar halindedir.Kalınlıkları 70-100 km arasında değişen çeşitli büyüklükteki levhalar, manto tabakası üzerindeki (konveksiyon akımlarına bağlı olarak)yüzer vaziyettedir.Levhaların hareket yönleri ve hızları birbirinden farklıdır.bu nedenle kimi zaman birbirinden uzaklaşır, kimi zaman birbirine yaklaşır. Ataner TOKATstyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
15. Sayfa
style.visibilityppt_xppt_yppt_xppt_ystyle.visibilitystyle.visibilityppt_xppt_yppt_xppt_ystyle.visibilitystyle.visibilityppt_xppt_yppt_xppt_ystyle.visibilitystyle.visibilityppt_xppt_yppt_xppt_ystyle.visibilitystyle.visibilityppt_xppt_yppt_xppt_ystyle.visibilitystyle.visibilityppt_xppt_yppt_xppt_ystyle.visibilitystyle.visibilityppt_xppt_yppt_xppt_ystyle.visibilitystyle.visibilityppt_xppt_yppt_xppt_ystyle.visibilitystyle.visibilityppt_xppt_yppt_xppt_ystyle.visibilitystyle.visibilityppt_xppt_yppt_xppt_ystyle.visibilitystyle.visibilityppt_xppt_yppt_xppt_ystyle.visibilitystyle.visibilityppt_xppt_yppt_xppt_ystyle.visibilitystyle.visibilityppt_xppt_yppt_xppt_ystyle.visibilitystyle.visibilityppt_xppt_yppt_xppt_ystyle.visibilitystyle.visibilityppt_xppt_yppt_xppt_ystyle.visibilitystyle.visibilityppt_xppt_yppt_xppt_ystyle.visibilitystyle.visibilityppt_xppt_yppt_xppt_ystyle.visibilitystyle.visibilityppt_xppt_yppt_xppt_ystyle.visibilitystyle.visibilityppt_xppt_yppt_xppt_ystyle.visibilitystyle.visibilityppt_xppt_yppt_xppt_ystyle.visibility
16. Sayfa
Levha Hareketleri Levhaların birbirinden uzaklaşması sonucunda,okyanus tabanlarındaki kırıklar genişler ve bazaltik lavlar ortaya çıkar.Okyanus tabanındaki geniş kırık hatlarından çıkan magma katılaşarak okyanus sırtlarını oluşturur. style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
17. Sayfa
Levha Hareketleri Levhaların hareketi sırasında, iki okyanusal levhaların çarpışması sonucunda derin okyanus çukurları ve volkanik ada yayları oluşur.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
18. Sayfa
Levha Hareketleri İki kıt’asal levhanın ya da bir kıt’asal levha ile bir okyanusal levhanın birbirine doğru yaklaşması sonucunda bir çarpışma olur ve çarpışma noktasında levhalardan biri diğerinin altına girer.Bunun sonucunda sıkışma ve kırılma yolu ile kıvrımlı dağ sıraları oluşur.Ayrıca bu kesimlerde depremler ve volkanik etkinlikler de görülür. style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
19. Sayfa
Ataner TOKAT
20. Sayfa
Ataner TOKAT
21. Sayfa
JEOLOJİK DEVİRLERstyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
22. Sayfa
İLKEL ZAMAN - Antekambriyen4 Milyar YılKıtaların çekirdek kısmını oluşturan en eski kıvrımlar teşekkül etmiştir.Su yosunu (alg) türünden ilk bitkiler ortaya çıkmıştır.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
23. Sayfa
24. Sayfa
BİRİNCİ ZAMAN - PALEOZOİK370 Milyon Yıl - Permiyen, Karbonifer, Devoniyen, Silüriyen, Ordovisyen, KambriyenKıtalar henüz birbirinden ayrılmamış durumdaydı. Yeryüzünde tek bir kıta Pangea vardı. Büyük bir okyanus dev kıtayı çevreliyordu.Hersinyen ve Kaledoniyen sıradağları oluşmuştur.Şiddetli kıvrımlar meydana gelmiştir.Dev bitki türlerinden ormanlar gelişmiştir.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
25. Sayfa
26. Sayfa
27. Sayfa
28. Sayfa
29. Sayfa
İKİNCİ ZAMAN - MEZOZOİK170 Milyon Yıl, Kretase, Jura, TriasAlp kıvrımlarına hazırlık dönemidir.Büyük oranda tortulaşma ve birikmeler olmuştur.Yer kabuğu tanklarla parçalanarak ayrı kıtalara bölünmeye başlamıştır.Kuzey Yarım Küre'nin kuzeyinde Laurasia Kıtası güneyde ise Gondwana Kıtası yer almaktaydı.Kuzey Atlantik açılmış, Antarktika, Avustralya kara kütlesi ile Hindistan Gondwana Kıtası'ndan ayrılmış, Güney Amerika Kıtası ile Afrika birbirinden ayrılmaya ve Güney Atlantik açılmaya başlamıştır.Dinozorlar bu devirde ortaya çıkmıştır.Bu zamanın sonlarında kara ve denizlerin dağılışı, bugünkü görünüme benzer bir durumu gelmiştir.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
30. Sayfa
31. Sayfa
32. Sayfa
33. Sayfa
ÜÇÜNCÜ ZAMAN - TERSİYER80 Milyon YılPliyosen ,Miyosen , Oligosen, Eosen, PaleosenAlp kıvrımları oluşmuştur.Kıtaların birbirinden ayrılmasının hızlandığı bu dönemde Antarktika, Avustralya'dan uzaklaşmıştır.Atlas ve Hint Okyanusları belirmiştir.Bugünkü bitki ve hayvan türlerinin ana hatları ortaya çıkmıştır.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
34. Sayfa
35. Sayfa
36. Sayfa
DÖRDÜNCÜ ZAMAN - KUATERNER 2 Milyon Yıl Holosen (Buzul Sonrası)Pleistosen (Buzul Çağı)Kuzey Yarım Küre'de şiddetli soğuma görülür. Soğumanın etkisiyle Batı Avrupa, İskandinavya, Kanada gibi kıtalar buzullar altında kalmıştır.Deniz seviyesi alçalmıştır.Sıcaklığın artmasıyla bugünkü iklim şartları ortaya çıkmaya başlamıştır.Denizlerin seviyesi şimdiki deniz seviyesine erişmiştir.Egeid karasının çökmesiyle Ege Denizi meydana gelmiştir.İstanbul ve Çanakkale boğazları oluşmuştur.İlk insan ortaya çıkmıştır.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
37. Sayfa
38. Sayfa
39. Sayfa
İÇ KUVVETLER Enerjisini yerin derinliklerinden alan (magmadan) ve yeryüzünün şekillenmesine önemli bir etkiye sahip olan kuvvetlerdir. Ataner TOKATstyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
40. Sayfa
İÇ KUVVETLERİÇ KUVVETLERDağ Oluşumu (Orojenez)Kıta Oluşumu (Epirojenez)VolkanizmaDeprem(Seizma)style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
41. Sayfa
A Dağ Oluşumu (Orojenez)style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
42. Sayfa
Jeosenklinal Tortulanma ve birikim alanlarına “Jeosenklinal” alanları denir. style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
43. Sayfa
Kıvrım Dağları – Antiklinal - Senklinal Yan baskılar sonucu kıvrılarak oluşan dağlara “kıvrım dağları” denir. Bu dağların yüksek yerlerine “antiklinal”, alçak kesimlere ise “senklinal” denir. style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
44. Sayfa
Kuzey Anadolu ve Toros Dağları Ülkemizde kıvrım dağları 3. Jeolojik dönemde Alp Himalaya kıvrımlarının etkisi ile oluşmuştur (Kuzey Anadolu ve Toros Dağları)style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
45. Sayfa
style.visibility
46. Sayfa
Kırılma ile oluşan dağlar – Horst - Graben Kırılma ile oluşan dağlar ise daha çok Ege bölgesinde görülür. Yüksek kesimlere “horst”, alçak kesimlere ise “graben” denir. style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
47. Sayfa
Ege Bölgesinde kırılma ile oluşan dağlar: Kırılma ile oluşan dağlar ise daha çok Ege Bölgesinde görülür. Horst Dağları: Aydın, Boz, Menteşe, Yunt, Madra.Graben Ovaları: Bakırçay, Gediz, Küçük ve Büyük Menderes, Hatay çukurluğu. style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
48. Sayfa
style.visibility
49. Sayfa
Üç Büyük Orojenez Olayı Dünya'mız oluşumundan beri üç büyük orojenez, yani dağ oluşumuna sahne olmuştur. I. Jeolojik Zamanda Kaledoniyen dağ oluşumu sırasında İskoçya ve Norveç'teki dağlar, 1. Jeolojik Zamanın sonlarına doğru gerçekleşen dağ oluşum sürecinde Appalaşlar, Urallar ve Orta Ren Dağları, III. Jeolojik Zamandaki son dağ oluşumunda ise Alpler, Andlar, Kayalık Dağları ve Himalayalar ortaya çıkmıştır.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
50. Sayfa
Himalaya Dağları Nasıl Oluşmuştur ? Yandaki şekilde Hindistan levhasının milyonlarca yıl süren kayma süreci görülmektedir. Bu süreç Tersiyer Devrinin ortalarında başlamıştır. Hindistan levhası ile Asya levhası arasındaki Tetis denizinde biriken tortullar, Hindistan levhasının Asya levhasına doğru hareket etmesiyle sıkışmış ve kıvrılarak yükselmeye başlamıştır. Bu yükselme neticesinde Himalaya Dağları oluşmuştur. Günümüzde de Hindistan levhasının kuzeye doğru hareket etmesi hem depremlere hem de Himalayaların yılda 5 mm kadar yükselmesine neden olmaktadır. Bu dağ sisteminin içinde Dünya'nın en yüksek noktası olan Everest Tepesi (8.850 m) yer alır.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
51. Sayfa
style.visibilityppt_xppt_y
52. Sayfa
İzostasi (Eş Denge).Yandaki terazinin kefelerinin eşit yüke sahip olması nedeniyle dengede olduğunu görüyoruz. Yerkabuğunu oluşturan levhalarda manto üzerinde dengeli dururlar. Buna İzostasi (Eş Denge) denir. Ancak bazı nedenlerden dolayı bu denge bozulabilir ve levhalarda önemli değişiklikler olur. Bu nedenlerin başında kara parçalarının taşıdığı yükün artması ve azalması gelir.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
53. Sayfa
Epirojenik Hareketler Epirojenez, yer kabuğunun geniş alanlarında görülen yükselmeler ve çökmeler şeklinde meydana gelen kıt’a oluşumu hareketleridir.Epirojenik hareketler sırasında deniz tabanları yükselir veya karalar çökerse,deniz seviyesi yükselerek karalara doğru ilerler.Bu olaya transgresyon (deniz ilerlemesi) denir.Tersine karalar yükselir veya deniz tabanları çökerse deniz suları çekilir.Bu olaya ise regresyon (deniz gerilemesi) adı verilir.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
54. Sayfa
Transgresyon (Deniz İlerlemesi) Karalar üzerinde meydana gelen volkanik faaliyetler ve buzullaşma sonucunda kara kütlesinin ağırlığı artmaktadır. Bu nedenle manto üzerinde yüzer durumda olan kara kütlesi çökmeye uğrar. Deniz suları karaya doğru ilerler.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
55. Sayfa
Regresyon (Deniz Gerilemesi) Aşınma ve buzulların erimesi sonucu karalar hafiflemekte ve yükselmektedir. Karalar yükselince denizler gerilemekte, deniz altındaki alanlar kara hâline gelmektedirstyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
56. Sayfa
Anadolu’da Epirojenez.Epirojenik Hareketlerle Anadolu’nun toptan yükselmesi. Tetis Denizinde bulunan sular Deniz Gerilemesi (Regresyon) ile çekildi ve Anadolu bugün ki halini almış oldu.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
57. Sayfa
Epirojenik Hareketlere Örnek:.Sonradan buzullar eriyince, karaların üzerindeki yük azaldı ve magmaya doğru gömülen bu kara parçaları tekrar yükselmeye başladı. Yükselme, günümüzde de yavaş yavaş devam etmektedir. Epirojenik hareketlere örnek olarak İskandinav Yarımadası ve Kanada verilebilir. Buzul Çağında buralarda 1 - 2 km kalınlığında bir buzul örtüsü vardı. style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
58. Sayfa
Volkanizmastyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
59. Sayfa
Volkan (Yanardağ) Nedir ?. Bir yanardağ (ya da volkan), magmanın (dünyanın iç tabakalarında bulunan, yüksek basınç ve yüksek sıcaklıkla ergimiş ya da erimiş kayalar), yeryuvarlağının yüzeyinden dışarı püskürerek çıktığı coğrafi yer şekilleridir. style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
60. Sayfa
Sil Nedir? .Magmanın yeryüzüne çıkamayarak yerkabuğunda bulunan tabakalardaki boşluklara girerek burada katılaşması ile oluşmuş bir volkanik şekildir.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
61. Sayfa
Dayk Nedir? Yerin derinliklerinden gelerek yerkabuğunun içine duvar gibi dikine sokulan bir çeşit damar.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
62. Sayfa
Lakolit Nedir? Yerin derinliklerinden tabakaların arasına sokulmuş bulunan magma yığınlarının bu tabakaları kabartacak şekilde toplu bulunduğu yığın.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
63. Sayfa
Batolit Nedir?. Yerin çok derinlerinden yer kabuğunun içine büyük yığınlar halinde sokulmuş fakat yer yüzüne ulaşamamış kütlelerdir. Genellikle granittir. Derin taş anlamına gelir. style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
64. Sayfa
Volkan Kesiti.Dünya’nın iç kesimlerindeki magmanın yeryüzüne çıktığı yere VOLKAN denir. Volkan faaliyetlerinde çıkan malzemeler; katı, sıvı, gaz olmak üzere üç çeşittir.Sıvı: LÂV,Katı maddeler: KÜL, VOLKAN TÜFÜ,Gazlar: KARBON, KÜKÜRT, AZOTstyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
65. Sayfa
Türkiye’de Sönmüş Volkanlar: a. Doğu Anadolu: Büyük Ağrı, Küçük Ağrı, Tendürek, Süphan, Nemrut dağları. b. İç Anadolu: KD - GB doğrultulu Erciyes, Melendiz, Hasan dağları, Karacadağ ve Karadağ’dır. c. Güney Doğu Anadolu: Karacadağ. d. Batı Anadolu: Kula platosu ile Uşak arasında 50 kadar küçük volkan konisi vardır. Tarihte buraya yanık bölge denmiştir. e. Kuzey Batı Anadolu: Köroğlu dağlarında geniş volkanik örtüler. style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
66. Sayfa
Denizaltı Volkanizması: Magmanın deniz altından yeryüzüne çıkararak burada soğuyup katılaşmasına deniz altı volkanizması denir. Bu olay sonucunda bir ada oluşabilir.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
67. Sayfa
Derinlik (İç) Volkanizması: Magmanın yeryüzüne çıkamadan yerin derinliklerinde soğuyup katılaşmasına Derinlik Volkanizması denir. Bu yolla “İç Püskürük Taşlar” oluşur. Bu kısımlar dış kuvvetlerin etkisi ile aşınarak yeryüzüne çıkabilirler. Afyon ve Ankara Kalesinin üzerinde bulunduğu tepe bu şekildedir.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
68. Sayfa
Kaldera: : Patlama veya çöküntü ile kraterde oluşan çukurluk. Kelime anlamı “kazan” dır. Şekilde Yanardağ ilk başta koni şeklindeyken Kraterde patlama gerçekleşir. Bunun sonucunda geniş bir çukurluk olan Kaldera oluşur. Bu kısımda su birikmesi sonucu bir gölde oluşabilir. Nemrut Krater Gölü gibi.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
69. Sayfa
Volkanlarstyle.visibilityppt_xppt_yppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibility
70. Sayfa
Türkiye’de Volkanik Alanlar:style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
71. Sayfa
Dünya’da Volkanlar:style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
72. Sayfa
Kül Konileri: Bir volkanın ürettiği magma yoğun ve akışkan ise kül, cüruf ve volkan bombası üretir .Bu unsurlar üst üste birikerek kül konileri oluşur.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
73. Sayfa
Kalkan Volkanlar: Akıcı lavların bir bacadan çıkarak birikmesi sonucunda oluşan, geniş alanlı ve kubbemsi bir görünüşe sahip volkanlardır.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
74. Sayfa
Tabakalı Volkanlar: Magmadan değişik dönemlerde yükselen, fazla akıcı olmayan farklı karakterdeki malzemenin birikmesi İle oluşur. Türkiye'nin en yüksek dağı olan Ağrı Dağı bu şekilde oluşmuştur.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
75. Sayfa
Tali Koniler: Sıra boyu lav çıkışının olduğu alanlarda birbirini takip eden tali koniler.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
76. Sayfa
DEPREM NEDİR ? Yerkabuğu içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yer yüzeyini sarsma olayına "DEPREM" denir. style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
77. Sayfa
SİSMOLOJİ Depremin nasıl oluştuğunu, deprem dalgalarının yeryuvarı içinde ne şekilde yayıldıklarını, ölçü aletleri ve yöntemlerini, kayıtların değerlendirilmesini ve deprem ile ilgili diğer konuları inceleyen bilim dalına "SİSMOLOJİ" denir. style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
78. Sayfa
FAY NEDİR? Yer kabuğunu oluşturan levhalar kırılır. Kırılma sonucu oluşan iki parça birbirine göre yer değiştirir. Buna Fay denir.Fayların hareketli olduğu bölgelere aktif fay kuşağı adı verilir.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
79. Sayfa
LEVHA NEDİR?. Dünyanın yüzeyi dev boyutlu bir yap boz gibidir. Birbirine geçen ve birbirini tamamlayan parçalardan oluşur. Bu parçalara levha denir. Levhalar yavaş fakat sürekli hareket halindedir. Bu hareketlilik sonucunda, levha sınırlarında, uzun zaman dilimleri ile baktığımızda yeni okyanuslar, yeni kıtalar, sıradağlar ve yanardağlar oluşur. Depremler ve volkanik aktivitelerin nedeni bu hareketliliktirstyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
80. Sayfa
Levha Hareketleri Levhaların birbirleriyle etkileşimleri bakımından levha hareketlerini 3 ana başlıkta toplayabiliriz. Uzaklaşma-ayrılma; yakınlaşma-çarpışma; yanal yer değiştirme-sıyırma. Bu hareket türleri, aynı zamanda bu sınırlarda oluşan depremlerin ve volkanik faaliyetlerin niteliklerini de belirler. style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
81. Sayfa
Fay Tipleri. Levha hareketleri, yer kabuğunu oluşturan tabakaların üzerinde çok büyük gerilimler oluşturur. Bu gerilimler neticesinde sert olan tabakalar kırılır. Bu kırık alanlar fay hatlarını oluşturur. Fayların geçtiği sahalar çoğu kez kabuk tabakasının altında üst mantoda biriken enerjinin kolaylıkla yeryüzüne çıktığı alanlardır. Fay hatlarının geçtiği yerlerde deprem riski de fazladır.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
82. Sayfa
Fay Tipleri .Normal FayTers FayDoğrultu Atımlı Faystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
83. Sayfa
Fay Tipleri .Ataner TOKATFay YükseltiFay Çöküntüstyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
84. Sayfa
HİPOSANTREPİSANTR
85. Sayfa
Ataner TOKAT
86. Sayfa
Ataner TOKAT
87. Sayfa
KAÇ TÜR DEPREM VARDIR?DEPREM TÜRLERİ1)Tektonik Depremler2)Volkanik Depremler3)Çöküntü Depremleristyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
88. Sayfa
TEKTONİK DEPREM: Depremler oluş nedenlerine göre değişik türlerde olabilir. Levhaların hareketi sonucu meydana gelen depremler genellikle "tektonik" depremler olarak nitelendirilir ve bu depremler çoğunlukla levha sınırlarında oluşurlar. Yeryüzünde olan depremlerin %90'ı bu gruba girer. Türkiye'de olan depremler de büyük çoğunlukla tektonik depremlerdir.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
89. Sayfa
VOLKANİK DEPREM: . Bir diğer deprem türü olan "volkanik" depremler ise, volkanların faaliyete geçmesi sonucu oluşurlar. Yerin derinliklerinde ergimiş maddenin yeryüzüne çıkışı sırasındaki fiziksel ve kimyasal olaylar sonucunda oluşan gazların yapmış oldukları patlamalarla meydana gelir. Bu tür depremler, yanardağlarla ilgili olduklarından yereldir ve çok büyük kayıplara neden olmaz. Japonya ve İtalya'da oluşan depremlerin bir kısmı bu gruba girmektedir. Türkiye'de aktif yanardağ olmadığı için bu tip depremler olmamaktadır. style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
90. Sayfa
ÇÖKÜNTÜ DEPREMİ: Bir başka tip deprem de "çöküntü" depremlerdir. Bunlar yer altındaki boşlukların (mağara), kömür ocaklarında galerilerin, tuzlu arazilerdeki boşluklarda tavan blokunun çökmesi ile oluşurlar. Hissedilme alanları yerel olup enerjileri azdır, fazla yıkıma neden olmazlar. Büyük heyelanlar ve gökten düşen meteorların da küçük sarsıntılara neden olduğu bilinmektedir.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
91. Sayfa
DEPREM NERELERDE MEYDANA GELİR?1)Pasifik Deprem Kuşağı2)Alpin Deprem Kuşağı3)Atlantik Deprem Kuşağı1.KUŞAK (Pasifik Deprem Kuşağı): Şili’den kuzeye doğru Güney Amerika kıyıları, Orta Amerika, Meksika, ABD’nin batı kıyıları ve Alaska’nın güneyinden Aleutian Adaları, Japonya, Filipinler, Yeni Gine, Güney Pasifik Adaları ve Yeni Zelanda’yı içine alan en büyük deprem kuşağıdır. Yeryüzündeki büyük depremlerin yüzde 81’i bu kuşak üzerinde gerçekleşir.2.KUŞAK (Alpine): Endonezya’dan (Java-Sumatra) başlayıp Himalayalar ve Akdeniz üzerinden Atlantik Okyanusu’ na ulaşan kuşaktır. Yeryüzündeki büyük depremlerin yüzde 17’si bu kuşakta oluşur. 3.KUŞAK (Atlantik): Bu kuşak, Atlantik Okyanusu ortasında yer alan levha sınırı (Atlantik Okyanus Sırtı) boyunca uzanır.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_yppt_xppt_ystyle.visibilitystyle.visibilityppt_xppt_yppt_xppt_ystyle.visibilitystyle.visibilityppt_xppt_yppt_xppt_ystyle.visibility
92. Sayfa
SİSMİK DALGALAR Bir deprem olduğunda dünyamız hacim ve yüzey dalgaları üreterek bu olaya cevap verir. Hacim dalgaları dünyanın iç bölgelerinde ilerleyebilirken, yüzey dalgaları yer kabuğunun dış katmanlarında yayılabilirler. Bir depremde önce P-dalgaları sonra S-dalgaları yüzeye ulaşır ve yüzey dalgaları ile sarsılmaya devam eder. Esas yıkıma yol acan dalgalar Love dalgalarıdır. style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
93. Sayfa
P - DALGALARI: P- dalgaları kayaları dalganın ilerlediği yönde sıkıştırır ve gevşetir. Bu tür dalgalara aynı zamanda ses dalgalarını da içine alan sıkıştırıcı dalgalar da denir ve bu dalgalar katılarda, sıvılarda ve de gazlarda kolayca ilerleyebilirler. style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
94. Sayfa
S- DALGALARI: S-dalgaları dalganın ilerleme yönüne dik açılarda kayanın şeklini bozar. Bu tür dalgalar katılarda ilerleyebilirken, sıvı ve gazlarda çok zayıf bir şekilde yayılırlar (çoğu durumlarda ölçülemeyecek kadar zayıftırlar). style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
95. Sayfa
YÜZEY DALGALARI: Bu tür dalgalar titreşimlerin en güçlü olduğu dalgalardır. Rayleigh ve Love olmak üzere iki tür yüzey dalgası vardır. Rayleigh dalgaları okyanus dalgaları gibi çalkantılı iken, Love dalgaları yüzey üzerinde dönme hareketleri gibidir. style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
96. Sayfa
ODAK NOKTASI (HİPOSANTR) Odak noktası yerin içinde depremin enerjisinin ortaya çıktığı noktadır.Bu noktaya odak noktası veya iç merkez de denir.Gerçekte , enerjinin ortaya çıktığı bir nokta olmayıp bir alandır , fakat pratik uygulamalarda nokta olarak kabul edilmektedir. Hiposantrstyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
97. Sayfa
DIŞ MERKEZ (EPİSANTR) Odak noktasına en yakın olan yer üzerindeki noktadır.Burası aynı zamanda depremin en çok hasar yaptığı veya en kuvvetli olarak hissedildiği noktadır. Aslında bu , bir noktadan çok bir alandır.Depremin dış merkez alanı depremin şiddetine bağlı olarak çeşitli büyüklüklerde olabilir. Bazen büyük bir depremin odak noktasının boyutları yüzlerce kilometreyle de belirlenebilir.Bu nedenle "Episantr Bölgesi" ya da ''Episantr Alanı" olarak tanımlama yapılması gerçeğe daha yakın bir tanımlama olacaktır. Episantrstyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
98. Sayfa
ODAK DERİNLİĞİ : Depremde enerjinin açığa çıktığı noktanın yeryüzünden en kısa uzaklığı, depremin odak derinliği olarak adlandırılır. Depremler odak derinliklerine göre sınıflandırılabilir.Bu sınıflandırma tektonik depremler için geçerlidir.Yerin 0-60 km.derinliğinde olan depremler sığ deprem olarak nitelenir.Yerin 70-300 km.derinliklerinde olan depremler orta derinlikte olan depremlerdir.Derin depremler ise yerin 300 km.den fazla derinliğinde olan depremlerdir.Türkiye'de olan depremler genellikle sığ depremlerdir ve derinlikleri 0-60 km.arasındadır.Orta ve derin depremler daha çok bir levhanın bir diğer levhanın altına girdiği bölgelerde olur.Derin depremler çok genis alanlarda hissedilir , buna karşılık yaptıkları hasar azdır.Sığ depremler ise dar bir alanda hissedilirken bu alan içinde çok büyük hasar yapabilirler. style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
99. Sayfa
EŞ ŞİDDET (İZOSEİT) EĞRİLERİ : Aynı şiddetle sarsılan noktaları birbirine bağlayan noktalara denir. Bunun tamamlanmasıyla eş şıddet haritası ortaya çıkar. Genelde kabul edilmiş duruma göre, eğrilerin oluşturduğu yani iki eğri arasında kalan alan, depremlerden etkilenme yönüyle, şiddet bakımından sınırlandırılmış olur. Bu nedenle depremin şiddeti eş şiddet eğrileri üzerine değil, alan içerisine yazılır. style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
100. Sayfa
ŞİDDET: Depremin yer yüzeyindeki etkileri, depremin şiddeti olarak tanımlanır. Şiddetin ölçüsü, depremin yapılar ve insanlar üzerindeki etkileri ve toplam hasar gibi çeşitli kıstaslar göz önüne alınarak yapılır. Şiddeti tanımlamak için birden çok ölçek geliştirilmiştir. Bunlardan en yaygın kullanılanı 'Değiştirilmiş Mercalli Şiddet Ölçeği'dir (Modified Mercalli (MM) Intensity Scale). Bu ölçek, Romen rakamları ile belirlenen 12 düzeyden oluşur. Hiçbir matematiksel temeli olmayıp bütünü ile gözlemsel bilgilere dayanır.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
101. Sayfa
MAGNİTÜD (BÜYÜKLÜK) : . Magnitüd depremin kaynağında açığa çıkan enerjiyi ifade eder. Deprem sonrasında verilen değerler de bu enerjinin bir ölçüsüdür. Şiddet ise depremin yapılar ve insanlar üzerindeki etkilerini ifade eder. Depremin magnitüdü, belli bir zaman diliminde kaydedilen sismogram üzerindeki deprem dalgalarının genliğinin logaritması olarak tanımlanır. style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
102. Sayfa
ÖNCÜ DEPREM: . Ana depremden önce meydana gelen küçük şoklardır. Bunun bir öncü deprem olduğunu belirlemek ise bugünkü tekniklerle neredeyse imkansızdır. Meydana gelen sarsıntının öncü deprem olduğunu, maalesef meydana gelen ana deprem ile öğrenebiliyoruz.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
103. Sayfa
ARTÇI DEPREM (AFTERSHOCK): . Ana depremin meydana gelmesinden sonra, ana şoku izleyen daha küçük sarsıntılar dizisidir. Ne kadar süre ile devam edecekleri konusunda ise kesin bir şey söylemek mümkün değildir; 1 ay da olabilir 2 yıl da...style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
104. Sayfa
DEPREM SÜRESİ: Depremlerin sürelerinin uzun ya da kısa olması, şiddetine de bağlı olarak hasarın büyük ya da az olmasını belirleyen bir faktördür. Süresi uzun ve şiddetli depremler daha büyük hasara neden olurlar.style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
105. Sayfa
Tsunami Japonca'da "liman dalgası" anlamına gelen tsunami sözcüğü, okyanus ya da denizlerin tabanında oluşan deprem, volkan patlaması ve bunlara bağlı taban çökmesi, zemin kaymaları gibi tektonik olaylar sonucu denize geçen enerji nedeniyle oluşan uzun periyodu deniz dalgasını temsil eder.Özgün bir dalga olan tsunamiye Büyük Okyanus'ta çok sık, diğer okyanus ve denizlerde ise ender olarak rastlanmaktadır. style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
106. Sayfa
DEPREM BÖLGELERİ HARİTASIstyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
107. Sayfa
KONYA DEPREM HARİTASIstyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y
108. Sayfa
DIŞ KUVVETLER Enerjisini güneşten alan ve yer şekillerinin oluşmasında yıkıcı etkiye sahip olan kuvvetlere dış kuvvetler denir. style.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_ystyle.visibilityppt_xppt_y