Nedir.Org
  • 1
Soruya Dön

Dosya : 65_açık_oturum_örneği.docx Sunusu

İlgili Soru : Açık Oturum Örnekleri

Aşağıdan bu sunuya ön izleme yapabilir ve bilgisayarınıza indirebilirsiniz.

Önizleme:

Sunum İçeriği

Açık Oturum Örneği:Yerel ve bize özgü eski değerlerden nasıl yararlanabiliriz? Cemal Süreya bir şiirinde, “Gözleri göz değil, gözistan” diyor. Burada “gözistan” kelimesinin çok eski bir şiir geleneğinden geldiği apaçık ortadadır. Modern Türk şiirinde böylesine halka halka bir geçmişi özümleme, bir çağrışım zenginliği, dolgunluğu taşıdığı için, milli bir yan da vardır. (......)Gevgilili — Ortada iki yönlü bir eğilim var. Bir yanda insanın yüzyıllardır süregelen geleneği, makineleşmenin kendisini standart, kişiliksiz hale getirmesine karşı koyuyor, öte yanda da, yeni teknoloji, onun getirdiği yepyeni sosyal düzen, çok daha büyük toplumsal ve kollektif eğilimleri besliyor. Sayın Berk, bu ikili çatışmanın şiire ne şekilde yansıdığı kanısındasınız? Şiirin, bu çelişkilerin çözümüne katkıları olabilir mi? Türkiye’de de eski geleneklerle yeni eğilimler, şiirde nelere yol açıyor?Berk — Sayın Prof. Kaplan, çağdaş toplumun insanları makineleştirmesi ve yabancılaşma sorununu ortaya koydu. Yabancılaşma sorunu anamalcı toplumların bir sorunudur. Gerçekten anamalcı toplumlarda bu sorun Sayın Prof. Kaplan’ın anlattığı biçimde görülüyor. (......)Ozanın bu iki çatışma arasındaki yeri, yani ulusallık sorununa gelince: Bu da bir kişi olarak bu geçmişi yüklenmek, bugünü kavrayabilmek demektir. Yaratıcı, sonunda bir kişidir. Bütün bir toplumun, bütün bir insanlığın halini yaşayan kişidir. Buraya toplumla, dünyayla, kendisi ile bütünleşerek geliyor. Bütün bu geçmişi bugünü, kendisinin yaptığı zaman vardır. Ulusallık, bu anlamda, bir kişi olmaktır. (......)Gevgilili — Sayın Süreya, yarına kalabilecek, uluslararası alanda Türkiye’nin şarkısını söyleyebilecek şiir, sizce nasıl oluşturulabilir? Yeni Türk şiirinde hangi özelliklerle karşı karşıyayız?Süreya — Şiir üzerine kafa yormak şimdilik, ilerdeki bir şiir üzerine düşünmek değil de, mevcut şiir üzerine düşünmek biçiminde olabilir. Şimdiye kadar olan şiir üzerinde düşündüğümüz zaman, şiir üzerinde kafa yoruyoruz demektir.Bugün dünya şiirine baktığımız zaman çok yönlü bir şiirle karşılaşıyoruz. Türk şiiri de çok yönlü bir durumdadır. Artık dünyada, sanatta, özellikle şiirde büyük ulus - küçük ulus farkı kalmamıştır. Her ulusun dünya sanatına katkısı söz konusu olabilmektedir. Kısaca dünya, iyice küçülmüş, bir yerde bazı sorunlar ve koşullar iç içe girmiştir. Bu, sanatta da belli bir ölçünün üstünde evrensele açılmayı gerektirmektedir.Peki evrensele nasıl açılabiliriz ve dünya sanatına nasıl bir katkımız olabilir? Bu, ancak ulusal planda sanatımızla bir varlık haline gelerek olabilir; evrensele ancak ulusallaşma süreci içinden geçerek gidebiliriz. (......)Gevgilili — Sayın Prof. Kaplan, yığınların radyo, televizyon gibi basit ve standartlaştırıcı araçlarla karşı karşıya bulunduğu bir çağda, şiir ve genel olarak sanat, bu üstten standartlaştırmalara, basitleştirmelere karşı ne tür bir yeni derinlikler getirebilir? Böyle bir derinlik, başarmak için nicedir















Arama
Menü
Kapat
Hareket Dökümü