Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

  • Tarih
  • 9 yıl önce
  • 2 Cevap

Atatürk İlke ve İnkılaplarının Dayandığı Esaslar Nelerdir

Bu sorunun cevabı için bana yardımcı olur musunuz.

Bu soruya 2 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    Admin

    • 2015-04-04 09:45:05

    Cevap : Atatürk ilke ve inkılaplarının dayandığı temel esaslar maddeler halinde; (ÖZET) 1. Ortak yaşanmış tarih (Milli tarih bilinci)
    2. Vatan ve millet sevgisi
    3. Milli dil (Türkçe)
    4. Bağımsızlık ve özgürlük
    5. Milli egemenlik
    6. Milli kültür
    7. Çağdaş bir toplum oluşturmak
    8. Türklük bilincine sahip olmak (Türk Milletine inanmak ve güvenmek)
    9. Milli birlik ve beraberlik
    10. Vatanın bütünlüğü Atatürk ilke ve inkılaplarının dayandığı temel esaslar ve açıklamaları: (DETAY) Ortak yaşanmış tarih (Milli tarih bilinci): Bir milletin oluşmasındaki en büyük etkenlerden biriside ortak yaşanmış bir tarihtir. Milli tarih, milli duyguyu ve bilinci güçlendirerek geleceğe güvenle bakılmasını sağlar. Atatürk’ün Türk tarihi ile ilgili çalışmalara büyük önem vermesinin sebeplerinden biride, milli tarihin, milli bilinci uyandırmadaki önemidir. Geçmişteki olaylardan ders alarak geleceğe güvenle bakılması ve mili bayramlara büyük önem verilmesi milli tarih bilincinin ayakta tutulması açısından oldukça önemlidir. Atatürk, milli tarihin gençler için güç kaynağı olacağını belirtmiştir. Atatürk’ün milli tarih bilinci ile ilgili sözü: “Bütün Türk çocukları kendileri için lazım olan atılım kaynağını o tarihte bulabileceklerdir” Vatan ve millet sevgisi: Vatan ve millet sevgisi her şeyin üzerindedir. Atatürk’te vatan ve millet sevgisi sonsuz ve yüce bir duyguyu ifade eder. Vatan topraklarının bütünlüğünü, milletin bağımsızlığını ve birliğini savunan toplumlar geleceğine de güvenle bakma hakkını elde eden toplumlardır. Atatürk’ün vatan ve millet sevgisi ile ilgili bir sözü: “Millet sevgisi kadar büyük sevgi yoktur” Milli dil (Türkçe): Dil milli kültürün ve duygunun gelişmesi için önemli bir etkendir. Türk dili her yönü ile milli olmalıdır. Millet kavramı için zorunlu olan kültür ve ülkü birliğini olmadan sağlanması olanaksızdır. Dil kültür birliği yanında bağımsızlığında korunmasını sağlar. Atatürkçülükte, bağımsızlık, milli bütünlük, milli kültür ile toplumsal barışın sağlanabilmesi ve devamı için dilin sade ve anlaşılır olması önemlidir. Atatürk’ün milli dil ile ilgili bir sözü: “Türk Dili’nin kendi benliğine, özündeki güzellik ve zenginliğine kavuşması için bütün devlet kurumlarımızın dikkatli, ilgili olmasını isteriz” Bağımsızlık ve özgürlük: Bağımsızlık ve özgürlük Türk Milletinin en önemli özelliklerinden birisidir. Devletin bağımsız olması yanında vatandaşlarında özgürce yaşamaları esastır. Bağımsız olmayan toplumların ileri seviyelere yükselmesi imkansızdır. Atatürk, bağımsız bir Türkiye Devletinin kurucusu olmakla birlikte, tüm dünyaya bağımsızlık konusunda ders vermiş bir liderdir. Atatürk’ün bağımsızlık ile ilgili bir sözü: “Biz Türkler bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve bağımsızlığa sembol olmuş bir milletiz” Milli egemenlik: Mili egemenlik, egemenlik yetkisinin millete ait olması demektir. Atatürk, Türk Devletinin dayandığı esasları “tam bağımsızlık ve kayıtsız şartsız milli egemenlik” olarak tarif etmiştir. Atatürk’ün milli egemenlik ile ilgili bir sözü: “Millî egemenlik uğrunda canımı vermek, benim için vicdan ve namus borcu olsun” Milli kültür: Milli kültür, sadece öğrenmek için değil, aynı zamanda milletçe gelişme ve ileriye gitme yolunda önemli bir kaynağı teşkil eder. Milli kültür, Türk milleti için diğer kültürlerin gerisinde kalınmaması açısından oldukça önemlidir. Atatürk’ün milli kültür ile ilgili bir sözü: “Asıl uğraşmaya mecbur olduğumuz şey, yüksek kültürde ve yüksek fazilette dünya birinciliğini tutmaktır” Çağdaş bir toplum oluşturmak: Atatürk ilke ve inkılaplarının asıl amacı, çağdaş bir toplum meydana getirmektir. Çağdaşlaşma idealini kaybeden toplumların ilerlemesini devam ettirmesi oldukça zordur. Çağdaşlaşmanın devamını sürekli hale getirmek için, her açıdan ilerlemeye gayret göstermeye devam etmeliyiz. Ancak bu şekilde Türk milleti her zaman çağdaş bir toplum olarak yaşamaya devam edecektir. Atatürk’ün çağdaşlaşma ile ilgili bir sözü: “Uygar olmayan kimseler, uygar olanların ayakları altında kalmakla karşı karşıyadır” Türklük bilincine sahip olmak (Türk Milletine inanmak ve güvenmek): Millet bilincine sahip olamayan toplumlar, varlıklarını koruyamazlar. Türklük bilincine sahip olmak ve bu bilinci devamlı geliştirmek, millet olarak varlığımızı devam ettirme açısından büyük önem arz eder. Atatürk’ün Türklük bilinci ile ilgili bir sözü: “Dünyanın bize saygı göstermesini istiyorsak, önce bizim kendi benliğimize ve milletimize bu saygıyı, duygu düşünce ve davranışla bütün iş ve hareketlerimizde göstermemiz gerekir” Milli birlik ve beraberlik: Türk Milletinin bir bütün olması, hiçbir ayırıcı güce fırsat tanımaması demektir. Hiçbir zaman milli birlik ve beraberliğimize müdahalede bulunulmasına müsaade etmemeliyiz. Milli birliğimiz bizim en değerli varlığımızdır. Atatürk’ün milli birlik ve beraberlik anlayışı, ülke bütünlüğünün korunmasını esas alır. Atatürk’ün milli birlik ve beraberlik ile ilgili bir sözü: “Millî birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek geliştirmek milli ülkümüzdür” Vatanın bütünlüğü: Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nı başlatırken aldığı tüm kararlarda ilk olarak vatanın bütünlüğü ilkesi esas alınmıştır. Amasya Genelgesi’nin ilk maddesinde, “Vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığı tehlikededir” deniliyordu. Yine Erzurum Kongresi’nde “Milli sınırlar içerisinde vatan bir bütündür” denilerek vatanın bütünlüğünün vazgeçilmez önemi gözler önüne seriliyordu. Atatürk’ün vatanın bütünlüğü ile ilgili bir sözü: “Vatan bir bütündür, bölünemez”


    Diğer Cevaplara Gözat
    Atatürk İlke ve İnkılaplarının Dayandığı Esaslar Nelerdir...

    Sunum İçeriği

    Cevap Yaz Arama Yap

    Ugur

    • 2015-03-12 14:58:35

    Cevap : Atatürk İlke ve İnkılaplarının Dayandığı Esaslar Atatürkçü düşünce sistemi, Türk milletini medeni toplumlar seviyesine ulaştırmayı amaçlamış, Atatürk ilkeleri de bu düşünce sistemini esaslarını belirlemek ve hayata geçirmek amacıyla oluşturulmuştur. Türk inkılabı ise Atatürk ilkelerinin uygulamaya dönüşmüş şeklidir. ilkeler vatan sevgisi, milliyetçilik, bağımsızlık gibi evrensel esaslara dayanmaktadır. Bu esaslar belirlenirken Türk milletinin ihtiyaçlarını karşılayabilmesine özen gösterilmiştir. ilkelerde temel hedef Türk milletini yönetimde, ekonomide, toplumsal hayatta ve her alanda egemen kılmaktır. ilke ve inkılapların dayandığı esaslar arasında millî tarih bilinci, vatan ve millet sevgisi, millî dil, bağımsızlık ve özgürlük, millî egemenlik, millî kültürün geliştirilmesi, çağdaşlaşma ideali millî birlik ve beraberlik ve ülke bütünlüğü sayılabilir. Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması ve ulusal bilincin oluşturulması açısından millî tarih anlayışının geliştirilmesine büyük önem vermiştir. O milletimizin köklü bir medeniyete sahip olduğunu, buna karşılık tarihinden habersiz olduğunu şu sözlerle ifade etmiştir: “... Türk kendi ruhunu, benliğini, hayatını unutmuş; nereden geldiği belirsiz birtakım reislerin şuursuz vasıtası olmuştur. Türk milleti kendi benliğini, kendi dimağını, kendi ruhunu unutur gibi olmuş ve varlığıyla herhangi bir amaca, sonucu aşağılık ve esaret olan fisebilillah köle olmaya, hakir bir hedefe sürüklenmiştir. Millet sefaletlere ve mahkûmiyetlere uğramaktan kendini kurtaramadı...” Bu beyanlardan anlaşıldığı üzere Atatürk, tarihi, ulusal benlik düşüncesinin inşa edilmesi ve millete güvenin tekrar kazandırılması açısından önemli görmüştür. Atatürk; bütün varlığını vatanına ve milletine adamış insanların, vatan ve milletleri için çalışmaları gerektiğini savunmuştur. Türk milletinin vatan sevgisini "Gerektiği zaman vatan için bir tek fert gibi yekpare azim ve kararla çalışmasını bilen bir millet, elbette büyük bir istikbale layık ve aday olan bir millettir.” 3 sözüyle ifade etmiş, bu sevginin gelecek günlerin en büyük güvencesi olduğuna inanmıştır. Ona göre millet sevgisi kadar büyük sevgi yoktur. O bu konuda şunları söylemiştir “Kurtuluş Savaşı’nda, benim de milletime ettiğim birtakım hizmetler olmuştur, zannederim. Fakat bunlardan hiçbirini kendime mal etmedim. Yapılanın hepsi milletin eseridir, dedim. Aranacak olursa doğrusu da budur. Mazide sayısız medeniyet kurmuş bir ırkın ve milletin çocukları olduğumuzu ispat etmek için, yapmamız gereken şeylerin hepsini yaptığımızı ileri süremeyiz. Bugüne ve yarına bırakılmış daha birçok büyük işimiz vardır. İlmî araştırmalar da bunlar arasındadır. Benim arkadaşlarıma tavsiyem şudur; şahsınız için değil fakat mensup olduğunuz millet için el birliği ile çalışalım. Çalışmaların en büyüğü budur.” ' Atatürk millî tarih gibi millî dili de devletin ve milletin devamlılığını ve gelişmesini sağlayan, millî kültürü oluşturan değer olarak görmüştür. Bu yüzden Atatürk Türk dilinin ihtiyaçlara cevap verebilecek bir işlerlik ve zenginlik kazanabilmesi için dil alanında çalışmalar yapmıştır. Atatürk, dil ve tarihin önemine ilişkin şöyle demiştir: “Millî bilincin ayakta kalabilmesi ve uyanık bulunması için dil ve tarih uğrunda çalışmaya mecburuz.” Atatürk’e göre asıl olan Türk ulusunun onurlu, özgür bir biçimde yaşaması ancak tam bağımsızlık ilkesiyle mümkündür. Atatürk tam bağımsızlığı, siyasi, mali, ekonomik, adli, askerî, kültürel, kısaca her hususta bağımsızlık ve serbestlik olarak tanımlamaktadır Yabancı bir devletin koruma ve desteğini kabul etmek, bağımsızlıktan yoksun olmak demek, diğer devletler karşısında uşak durumuna düşmek demektir. Türk’ün onuru, kişiliği ve yetenekleri çok yüksektir. Böyle bir ulus esir yaşamaktansa yok olsun daha iyidir. Bundan dolayı Atatürk “...Ancak bu bağımsızlık ve hürriyet ilkesi uğrunda her türlü fedakârlığı, her an yapmaya hazır milletlerdir ki devamlı olarak insanlığın hürmet ve saygısına layık bir topluluk olarak düşünülebilirler.” Atatürk’e göreMgüçlü bır devlet ancak tanı bagınısızhk ve nııllıegenıenlık esasları üzerinde varlığını sürdürebilir. Millî egemenliğin her şeyin üstünde gören Atatürk bunu “Kuvvetliyiz, ordularımız kuvvetlidir. Ordularımızı yaratan, ordularımızı vücuda getiren milletimiz kuvvetlidir. Bu milleti yaşatan bu vatan sonsuz, doğal zenginliklere ve verimliliğe sahiptir, kuvvetlidir. Fakat efendiler, bu kuvvetlerin üstünde bir kuvvetimiz vardır ki o da millî egemenliğimizi idrak etmiş ve onu doğrudan doğruya halkın eline vermiş, halkın elinden tutmuş ve tutabileceğimizi gerçekten ispat etmiş olmaktır.” sözleriyle ifade etmiştir.Kültüre büyük önem veren Atatürk, yeni devletin kültürel temeller üzerine kurulduğunu belirtmiştir. O, medeni dünyada devlet ve millet olarak varlığını sürdürebilmenin yegâne şartının millî bir kültür ile bu alanda verilecek eserler olduğuna inanmış, millî kültürün geliştirilmesini tüm vatandaşlar için görev saymış ve millî kültürümüzü, çağdaş medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarmamız gerektiğini belirtmiştir. Bu inançla kültürel değerlerimizi yabancı etkilerden arındırmayı görev bilmiştir. Bu konudaki düşüncelerini şu sözlerle ifade etmiştir “...Millî terbiye programından bahsederken eski devrin hurafelerinden ve doğuştan mevcut özelliklerimizle hiç de ilgisi olmayan yabancı fikirlerden, Doğu’dan ve Batı’dan gelebilen bütün tesirlerden tamamen uzak, millî ve tarihî karakterimizle orantılı bir kültür kastediyorum. Çünkü millî dehamızın tam gelişmesi, ancak böyle bir kültür ile temin olunabilir. Gelişigüzel bir yabancı kültür, şimdiye kadar takip olunan yabancı kültürlerin yıkıcı neticelerini tekrar ettirebilir. Kültür, zeminle orantılıdır. O zemin, milletin karakteridir.”' Atatürk bu anlayışla millî kültürü geliştirmeye yönelik millî dil, millî tarih vb. alanlarda çalışmalar yapılmasını teşvik etmiştir. Hiç şüphesiz Atatürk bu çalışmalarla ulaşmak istediği hedeflerden biri de toplumumuzu çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkarmaktır. Atatürk’e göre, Türk milleti köklü ve şerefli bir millettir. Bu özelliğini yüzyıllardır korumuş ve bir kez daha göstermiştir. Atatürk bu konuda milletimizin çok yetenekli olduğunu, Millî Mücadele’de gösterdiği bilinç, kararlılık ve kahramanlıkla bunu ispat ettiğini söylemiştir. Milletine güvenen ve gönülden inanan Atatürk, Türk tarihi ile ilgili araştırmalarda bulunmuş ve bu araştırmalardan edindiği bilgileri, milletine aktarmak istemiştir. Atatürk’ün en belirgin özelliklerinden biri de millî birlik ve beraberlik tutkusudur. Küçük yaşından itibaren kökleşen bu tutku, onu millî mücadelenin önderi ve yeni Türk devletin kurucusu haline getirmiştir. Atatürk, daima birlikten kuvvet doğacağına inanmıştır. Bu yüzden de hemen her yerde, milletin birlik ve beraberliğinden söz etmiştir. “Bir yurdun en değerli varlığı, yurttaşlar arasında millî birlik, iyi geçinme ve çalışkanlık duygu ve kabiliyetlerinin olgunluğudur. Millet varlığını korumak için bütün yurttaşların canlarını ve her şeylerini derhâl ortaya koymaya karar vermiş olmaları; bir milletin en yenilmez silah ve korunma vasıtasıdır. Bu sebeple; Türk milletinin idaresinde ve korunmasında, millî birlik, millî duygu, millî kültür en yüksekte göz diktiğimiz idealdir.”'sözleriyle birlik ve beraberliğin önemini belirtmiştir. Millî birlik ve beraberliğin sağlanmasında önemli bir unsur da vatanın bütünlüğüdür. Atatürk bu konuda “Vatanımız, Türk milletinin eski ve yüksek tarihi ve topraklarının derinliklerinde varlıklarını koruyan eserleri ile yaşadığı bugünkü siyasi sınırlarımız içindeki yurttur. Vatan hiçbir kayıt ve şart altında ayrılık kabul etmez bir kütledir.” 3 demiştir. Vatanın bütünlüğü için ulusal sınırlar içinde, her şeyden önce kendi gücüne dayanarak varlığını korumak, her türlü ayrımcılığa karşı olmak ve ülkenin mutluluğuna çalışmak gerekir. Türkiye Cumhuriyeti ulusal sınırlar içinde millî duygularla yaşayan herkesin ortak devletidir.
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.