İşte Cevaplar
Bir hakkın kazanılmasına engel olan hukuki bir eksikliğin bilinmemesi veya bilinmesinin gerekmemesi, o hakkın elde edilmesine engel teşkil etmez. Bu durum, hukukun temel ilkelerinden olan "iyi niyet" ilkesine dayanmaktadır.
İyi niyet ilkesi, hukuki işlemlerde tarafların, hukuki işlemlerde iyi niyetli olduklarını ve karşı tarafın da iyi niyetli olduğunu varsaymaları gerektiğini ifade eder. Bu ilke, hukuki işlemlerde tarafların haklarını korumayı ve hukuki güvenliği sağlamayı amaçlamaktadır.
Bir hakkın kazanılmasına engel olan hukuki bir eksikliğin bilinmemesi veya bilinmesinin gerekmemesi, bu hakkın elde edilmesine engel teşkil etmez. Çünkü, bu durumda taraflar, hukuki işlemlerde iyi niyetli olarak hareket etmişlerdir. Bu durum, hukuki işlemlerde tarafların haklarını korumayı ve hukuki güvenliği sağlamayı amaçlayan iyi niyet ilkesine uygun düşmektedir.
Bu ilkeye ilişkin bazı örnekler şunlardır:
- Bir kişi, bir taşınmazı satın alırken, taşınmazın üzerinde ipotek olduğunu bilmemektedir. Bu durumda, taşınmazın satın alınması geçerlidir ve kişi, taşınmazın maliki olur.
- Bir kişi, bir sözleşme imzalarken, sözleşmenin bazı hükümlerinin geçersiz olduğunu bilmemektedir. Bu durumda, sözleşmenin geçerli hükümleri geçerlidir ve taraflar, bu hükümlerin hükümlerine bağlıdırlar.
Sonuç olarak, bir hakkın kazanılmasına engel olan hukuki bir eksikliğin bilinmemesi veya bilinmesinin gerekmemesi, o hakkın elde edilmesine engel teşkil etmez. Bu durum, hukukun temel ilkelerinden olan "iyi niyet" ilkesine dayanmaktadır.
Diğer Cevaplara Gözat