Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Dini tasavvufi halk edebiyatı nazım biçimleri

dini tasavvufi halk edebiyatı nazım biçimleri sorusunun cevabı nedir?

Bu soruya 1 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    Mehmet303

    • 2021-11-22 15:22:52

    Cevap : dini tasavvufi halk edebiyatı nazım biçimleri sorusunun cevabı;


    Dini Tasavvufi Halk Edebiyatı; İslamiyet'in ve tasavvuf felsefesinin etkisiyle ortaya çıkmış; İslamiyet'in yayılmasını sağlamış, zamanla edebî eserlerde de işlenmiş, din ve tasavvuf, edebiyat aracılığıyla halka yayılmaya çalışılmıştır. Hoca Ahmet Yesevî, Anadolu Türklerinin geliştirdiği tasavvuf edebiyatının ilham kaynağı olmuştur. O’nun Divan-ı Hikmet adlı tasavvufi eseriyle ve Orta Asya'dan Anadolu'ya gönderdiği öğrencileriyle Türk tasavvuf edebiyatının XIII. yüzyılda temelleri atılmıştır. Bu edebiyat, Yunus Emre ile en mükemmel anlatım yeteneğine ulaşmıştır. Dinî-tasavvufi Türk edebiyatı (Tekke edebiyatı)nda esas olan sanatlı, süslü söyleyiş değil, dinî-tasavvufi düşünceyi halka yaymaktır.

    Nazım Biçimleri:

    İLAHİ : Allah aşkını konu edinen, Allah'ı övüp ona yalvarmak için yazılan ve söylenen şiirlere ilahi denir. İlahiler, Mevlevilerde "âyin", Halvetilerde "durak", Gülşenilerde "tapuğ", Alevi-Bektaşi tarikatlerinde "deme, nefes", kimi tarikatlerde de "cumhur" adını alır. İlahiler, genellikle hece ölçüsünün 7'li, 8'li kalıbıyla söylenir. 11 'li hece ölçüsüyle söylenen ilahiler de vardır. Dörtlük sayısı 3-7 arasındadır. Kafiye düzeni koşmaya benzer: "abab cccb dddb..." İlk dörtlüğün uyak düzeni "xbxb" ya da "aaab" şeklinde de olabilir. İlahi denince akla ilk gelen, Yunus Emre'dir. Daha sonra Eşrefoğlu Rumi, Niyazi Mısrî, Aziz Mahmut Hüdayi de ilahiler yazmıştır.

    NEFES : Bektaşi şairleri tarafından söylenen tasavvuf şiirlerine nefes denir. Bu şiirlerde peygamberimiz Hz. Muhammet ve Hz. Ali'ye duyulan sevgi işlenir. Ayrıca tasavvuftaki vahdeti vücut (varlık birliği) kavramı anlatılır. Pir Sultan Abdal, nefesleriyle ünlüdür.Dörtlükler hâlinde hece ölçüsünün 7, 8 ve 11'li kalıpları ile yazılır. Az da olsa aruzla yazılan örnekleri vardır. Kafiye düzeni koşmanınki gibidir.

    ŞATHİYE : Dinin ilkelerinden, inançlardan teklifsizce ve alaycı bir dille söz ediyormuş gibi bir izlenim taşıyan şiirlerdir. Görünüşte saçma sanılan bu şiirler aslında toplumun ve insanların eleştirisini yapmakla birlikte tasavvuf kavramlarını anlatır. Genellikle Bektaşî şairleri tarafından söylenir. Bu tarz şiirlerde tasavvufa bağlı görüşler, şaşırtıcı bir alaycılık içerisinde dile getirilir. Ancak bu söyleyiş, bildiğimiz manada alay anlamına gelmez. Bu şiirde anlatılanların tasavvufta derin manaları vardır. 11 'li hece ölçüsüyle ve dörtlük nazım birimiyle yazılmıştır. Ahengi sağlamak için uyak ve redif kullanılmıştır.

    DEVRİYE : İlahiye benzer tasavvuf şiiridir. Bu şiirler ezelden beri var olan insan ruhunun Allah'tan gelip tekrar Allah'a dönmesi düşüncesini ele alır. Dörtlük nazım birimi kullanılmıştır. Uyak düzeni "abab, cccb..." biçimindedir. Halk şiirine özgü nitelikler ağır basmaktadır.

    NUTUK : Tekke önderlerinin, pirlerin ve mürşitlerin, tarikate yeni girenlere tarikatın adabını, derecelerini öğretmek amacıyla yazdıkları öğretici şiirlere nutuk adı verilir. 11 'li hece ölçüsüyle söylenir.


    BATI KAYNAKLI NAZIM BİÇİMLERİ

    SONE : Servet-i Fünun döneminde Fransız edebiyatından alınmıştır. Bütün Avrupa edebiyatlarında soneye rastlanır. Sone daha çok lirik konulara elverişli olduğundan sevilmiş ve tutulmuştur. On dört mısradan oluşan bir nazım biçimidir. Sonenin ilk iki bendi dörder, son iki bendi üçer dizelidir. Sonenin ilk iki bendi son iki üçlükte söylenecek duygu ve düşünce için bir hazırlık, bir giriş bölümüdür. Özellikle son dize duygu yönünden en güçlü dize olur ve şiirin bütün etkisini üzerinde toplar. Kafiye şeması, abba - abba – ccd - ede veya abba - abba – ccd – eed şeklindedir.

    TERZA-RİMA : Servet-ı Fünun şairleri tarafından batıdan alınarak edebiyatımıza kazandırılmış nazım biçimidir. Üçer dizeli bentlerden oluşur, Son bent genellikle tek dizeden meydana gelir. Bent sayısında herhangi bir sınırlama yoktur. Son dizenin şiirin en güçlü ve etkili dizesi olmasına dikkat edilir. Kafiye düzeni örüşük kafiyedir. “aba - bcb – cdc - e” Terza-rima Türk şiirinde ilk olarak Tevfik Fikret tarafından denenmiş; fakat en güzel örneklerini Ali Canip Yöntem vermiştir.

    TRİYOLE : On mısralı bir nazım biçimidir. İlk iki dizelik bir parçadan sonra dörder dizelik iki bent gelir. Başta yer alan iki dizenin ilki birinci dörtlüğün, ikincisi ikinci dörtlüğün son dizesinde tekrar edilir. Kafiye düzeni “ab - aaaa – bbbb” şeklindedir.

    BALAD : 14. yy.da doğmuş dans şarkısıdır. Gülünç ve acıklı olayları dile getiren şiirlerdir. Bir çeşit manzum masaldır. Üç uzun bir kısa bentten (sunu parçası) oluşur. Genellikle çapraz kafiye kullanılır. “abab” Edebiyatımızda fazla yaygın değildir.

    SERBEST MÜSTEZAD : Müstezat’ın daha özgürce kullanılmış biçimdir. Sembolizmin yaygın olduğu bir dönemde Fransa’da ortaya çıkan bir şiir şeklidir. Servet-ı Fünun ve Fecr-ı Ati şairlerince kullanılmıştır. Uzun ve kısa dizeler düzenli veya düzensiz olarak sıralanabilir. Belirli bir kafiyeleniş görülmez. Serbest müstezatta nazım nesre yaklaştırılmıştır. Serbest müstezat Tevfik Fikret, Ahmet Haşim ve Cenap Şehabettin tarafından çok kullanılmıştır.


    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.