İşte Cevaplar
Cevap : Divan şiirinin genel özellikleri
Parça güzelliğine önem verilmiştir.
Arapça ve Farsça sözcükler ve tamlamalar yoğun olarak kullanılmıştır.
Ağırlıklı olarak aşk acısından duyulan mutluluk di*le getirilmiştir.
Kavramlar, ortaklaşa kullanılan kalıplaşmış sözler*le, mazmunlarla anlatılmıştır.
Şiirler “divan” adı verilen kitaplarda toplanmıştır.
Şekil güzelliği sağlamak için eşanlamlı sözlere yer verilmiştir.
Kişisel sevinçlere ve acılara çok yer verilmiştir.
Tasavvufla ilgili terimler geniş ölçüde kullanılmıştır.
Nazım birimi genellikle beyittir ve cümle beyitte ta*mamlanır. Beyit, cümleye egemendir.
Şiirlerde tam ve zengin uyak kullanılmıştır.
Şiirler konuyu içeren başlıkları olmadığı için nazım biçimlerine göre adlandırılmıştır.
Şiirde daha çok aşk, sevgili, din ve kadercilik gibi konular işlenmiştir.
Şiirlerin tamamı aruz vezniyle yazılmıştır.
Şiirler, kaside, gazel, mesnevi ve rubai gibi belli nazım şekilleri ile yazılmıştır.
Diğer Cevaplara Gözat
Parça güzelliğine önem verilmiştir.
Arapça ve Farsça sözcükler ve tamlamalar yoğun olarak kullanılmıştır.
Ağırlıklı olarak aşk acısından duyulan mutluluk di*le getirilmiştir.
Kavramlar, ortaklaşa kullanılan kalıplaşmış sözler*le, mazmunlarla anlatılmıştır.
Şiirler “divan” adı verilen kitaplarda toplanmıştır.
Şekil güzelliği sağlamak için eşanlamlı sözlere yer verilmiştir.
Kişisel sevinçlere ve acılara çok yer verilmiştir.
Tasavvufla ilgili terimler geniş ölçüde kullanılmıştır.
Nazım birimi genellikle beyittir ve cümle beyitte ta*mamlanır. Beyit, cümleye egemendir.
Şiirlerde tam ve zengin uyak kullanılmıştır.
Şiirler konuyu içeren başlıkları olmadığı için nazım biçimlerine göre adlandırılmıştır.
Şiirde daha çok aşk, sevgili, din ve kadercilik gibi konular işlenmiştir.
Şiirlerin tamamı aruz vezniyle yazılmıştır.
Şiirler, kaside, gazel, mesnevi ve rubai gibi belli nazım şekilleri ile yazılmıştır.
Diğer Cevaplara Gözat
Cevap : Divan şiirinin genel özellikleri
Aruz ölçüsü kullanılmıştır.
Daha çok tam ve zengin uyak kullanılmıştır.
Şiirler, “göz için kafiye” anlayışıyla yazılmıştır.
Nazım birimi olarak ağırlıklı olarak beyit tercih edilmiş, beyte göre az da olsa dörtlük kullanılmıştır.
Arapça ve Farsça sözcük ve tamlamalar yoğun olarak kullanılmıştır.
Oldukça sanatlı, ağır bir dili vardır.
Anlam ve söz sanatlarına yer vermek bir hüner olarak görülmüştür.
Gazel, mesnevi, kaside ve rubai gibi Arap ve İran edebiyatı nazım şekillerinin
yanı sıra Türklere ait olan şarkı ve tuyuğ nazım şekilleri de kullanılmıştır. Şiirler konularına göre tevhit, münacat, naat, methiye, fahriye, mersiye, hicviye adlarını almıştır.
Aşk, şarap, sevgili, Allah aşkı gibi konular ağırlıklı olarak işlenmiştir.
Bütün güzelliğine değil parça güzelliğine önem verilmiştir. Somut konulardan çok soyut konular işlenmiştir.
“Sanat için sanat.” anlayışı egemendir.
Konudan çok konunun işleniş biçimi önemsenmiştir.
Divan şiirinin İran edebiyatından aktarılmış, şaire özgürlük tanımayan bir estetiği
vardır. Duygu ve düşünceler kalıplaşmış sözlerle; yani “mazmun”larla anlatılmıştır. Şairler, mahlaslarını son beyitte söylemişlerdir.
Aruz ölçüsü kullanılmıştır.
Daha çok tam ve zengin uyak kullanılmıştır.
Şiirler, “göz için kafiye” anlayışıyla yazılmıştır.
Nazım birimi olarak ağırlıklı olarak beyit tercih edilmiş, beyte göre az da olsa dörtlük kullanılmıştır.
Arapça ve Farsça sözcük ve tamlamalar yoğun olarak kullanılmıştır.
Oldukça sanatlı, ağır bir dili vardır.
Anlam ve söz sanatlarına yer vermek bir hüner olarak görülmüştür.
Gazel, mesnevi, kaside ve rubai gibi Arap ve İran edebiyatı nazım şekillerinin
yanı sıra Türklere ait olan şarkı ve tuyuğ nazım şekilleri de kullanılmıştır. Şiirler konularına göre tevhit, münacat, naat, methiye, fahriye, mersiye, hicviye adlarını almıştır.
Aşk, şarap, sevgili, Allah aşkı gibi konular ağırlıklı olarak işlenmiştir.
Bütün güzelliğine değil parça güzelliğine önem verilmiştir. Somut konulardan çok soyut konular işlenmiştir.
“Sanat için sanat.” anlayışı egemendir.
Konudan çok konunun işleniş biçimi önemsenmiştir.
Divan şiirinin İran edebiyatından aktarılmış, şaire özgürlük tanımayan bir estetiği
vardır. Duygu ve düşünceler kalıplaşmış sözlerle; yani “mazmun”larla anlatılmıştır. Şairler, mahlaslarını son beyitte söylemişlerdir.
Cevap : Divan şiirinin temel özellikleri şunlardır:
-Divan şiirinde toplumsal konulara hemen hiç yer verilmemiş, sanat bireysel bir çaba olarak algılanmıştır. -Divan şiirinde gerçek hayat ya da insan, olduğu gibi değil idealize edilerek anlatılır. Şiirin anlaşılması için sözcüklerin ötesindeki anlamlara dikkat edilmelidir. -Gazel, kaside, mesnevi, rübai gibi ortak nazım şekilleri kullanılır. -Daha çok aşk, ayrılık, hasret, ölüm, doğa sevgisi gibi kişisel konulara değer verilir. -Temelinde din olan Allah aşkını, Peygamber sevgisini anlatan Divan şiirleri Tasavvuf edebiyatı adıyla incelenir. -Kuralcı ve kalıpçı bir şiirdir. Konudan çok konunun işleniş biçimi önemlidir.
-Divan şiiri, ilk örneklerini 13. yüzyılda vermeye başlamış; 19. yüzyılda ise etkisini yitirmiştir. Divan şiirinin ilk şairi Hoca Dehhani'dir.
-Arapça, Farsça kelime ve tamlamalarla dolu, süslü,özentili,ağır bir dil kullanılmıştır. Divan şairinin ustalığı, belirli kurallara uyarak benzetmeler yapmak, sanatlı söyleyişler ortaya koymak, mazmunları yerinde kullanmak ve bu şartlar içinde etkili bir söyleyiş güzelliğine ulaşmakatır. -Konuya değil konunun işleniş biçimine önem verildiğinden aynı konu değişik dönemlerde birçok şair tarafından işlenmiştir. Bu yüzden Leyla vü Mecnun, Yusuf u Züleyha adını taşıyan birkaç eser vardır. -Divan şiirinde Arap ve Fars edebiyatlarından alınan belli semboller vardır. Mazmun adı verilen bu semboller hiç değiştirilmeden kullanılır. Gül deyince sevgili, bülbül deyince aşığın anlaşılması gibi. Bunlar dışında Türklerin oluşturduğu semboller de vardır. -Şiirde bütün güzelliğine değil parça güzelliğine değer verilir. Hatta çoğu şair "Mısra-i berceste" adı verilen en güzel dizeyi oluşturmaya çabalar. -Sanat için sanat anlayışı benimsenmiştir. -Aruz ölçüsü kullanılmıştır. -Nazım birimi olarak beyit kullanılmıştır; ancak tuyuğ, şarkı ve rübailerde dörtlük kullanılır. -Daha çok tam ve zengin kafiye kullanılmıştır.
-Divan şiirinde toplumsal konulara hemen hiç yer verilmemiş, sanat bireysel bir çaba olarak algılanmıştır. -Divan şiirinde gerçek hayat ya da insan, olduğu gibi değil idealize edilerek anlatılır. Şiirin anlaşılması için sözcüklerin ötesindeki anlamlara dikkat edilmelidir. -Gazel, kaside, mesnevi, rübai gibi ortak nazım şekilleri kullanılır. -Daha çok aşk, ayrılık, hasret, ölüm, doğa sevgisi gibi kişisel konulara değer verilir. -Temelinde din olan Allah aşkını, Peygamber sevgisini anlatan Divan şiirleri Tasavvuf edebiyatı adıyla incelenir. -Kuralcı ve kalıpçı bir şiirdir. Konudan çok konunun işleniş biçimi önemlidir.
-Divan şiiri, ilk örneklerini 13. yüzyılda vermeye başlamış; 19. yüzyılda ise etkisini yitirmiştir. Divan şiirinin ilk şairi Hoca Dehhani'dir.
-Arapça, Farsça kelime ve tamlamalarla dolu, süslü,özentili,ağır bir dil kullanılmıştır. Divan şairinin ustalığı, belirli kurallara uyarak benzetmeler yapmak, sanatlı söyleyişler ortaya koymak, mazmunları yerinde kullanmak ve bu şartlar içinde etkili bir söyleyiş güzelliğine ulaşmakatır. -Konuya değil konunun işleniş biçimine önem verildiğinden aynı konu değişik dönemlerde birçok şair tarafından işlenmiştir. Bu yüzden Leyla vü Mecnun, Yusuf u Züleyha adını taşıyan birkaç eser vardır. -Divan şiirinde Arap ve Fars edebiyatlarından alınan belli semboller vardır. Mazmun adı verilen bu semboller hiç değiştirilmeden kullanılır. Gül deyince sevgili, bülbül deyince aşığın anlaşılması gibi. Bunlar dışında Türklerin oluşturduğu semboller de vardır. -Şiirde bütün güzelliğine değil parça güzelliğine değer verilir. Hatta çoğu şair "Mısra-i berceste" adı verilen en güzel dizeyi oluşturmaya çabalar. -Sanat için sanat anlayışı benimsenmiştir. -Aruz ölçüsü kullanılmıştır. -Nazım birimi olarak beyit kullanılmıştır; ancak tuyuğ, şarkı ve rübailerde dörtlük kullanılır. -Daha çok tam ve zengin kafiye kullanılmıştır.