Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Element nedir kısaca

Element nedir kısaca

Bu soruya 3 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    emrah07

    • 2020-12-14 08:15:13

    Cevap :

    Element: Kimyasal işlemlerle ayrıştırılamayan ve birleşim yoluyla elde edilemeyen maddelere denir.
          Elementler, bileşikler olarak adlandırılan çok çeşitli daha karmaşık maddeler oluşturmak için birbirleriyle birleşebilirler. Ancak iki veya daha fazla element bir bileşik oluşturmak için birleştiğinde, kendilerine has kimliklerini kaybederler. Şu anda bilinen 118 kimyasal element vardır.

     



    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    Tugcedogus

    • 2020-12-14 09:59:24

    Cevap :
    Bulmacada 'Element nedir kısaca' sorusunun cevabı olan 'ELEMENT' kelimesinin sözlükte eş anlamı nedir:
    1. Eğer bulmaca cevabınızdaki boşluk 3 harfli ise cevaba Öge yazabilirsiniz.
    Cevap Yaz Arama Yap

    Tugcedogus

    • 2020-12-14 09:59:24

    Cevap :
    Sözlükte ELEMENT Nedir:
    Element : (Özet) Kimyasal metodlarla daha basit parçacıklara ayrılamayan, aynı cins atomlardan meydana gelen en basit yapıdaki madde.
    Element Nedir : (Detay) Kimyasal çözümlemeyle ayrıştırılamayan veya bireşim yoluyla elde edilemeyen maddeye Element, denir. Elementler Aynı Cins Atomlardan meydana gelen saf maddelerdir.

    Elementlerin özellikleri

    Elementler fiziksel ve kimyasal yollarla kendisinden daha basit maddelere ayrıştırılmazlar. Elementlerin en küçük yapı taşları atomdur. Elementler sembollerle gösterilir. Elementler saf maddelerdir. Elementleri öz kütleler i ve erime, kaynama noktaları sabittir. Elementler tabiatta hem katı, hem Sıvı hem de gaz halinde bulunurlar.Saf ve homojen maddelerdir Sabit öz kütleleri vardır.

    Kullandığımız Elementler

    Hidrojen, Oksijen ve karbon vücudumuzu oluşturan başlıca elementlerdir. Diğerleri de az miktarlarda olmasına rağmen yaşantımız için vazgeçilmez önemdedirler. Bu elementler yapımızda yer aldıkları gibi onları hayatımız boyunca doğadan sağlarız. Gerekli olmadığı halde birçok element vücudumuza girer. Ancak onları zararsız hale getirecek özelliklerimiz vardır. Genel olarak bakarsak yaşamamız için gereken element miktarının çok olmadığını görürüz. Selenyum çok önemlidir. Ama gereken dozun üstündeki miktar öldürücüdür. Canlı organizmaların,kendilerine gereken maddeleri hangi oranda alacağı evrim ile belirlenmiştir. Aynı şekilde yararsız olan yabancı maddelere karşı direnç te Gelişim sürecinde kazanılmıştır. Bu direncin seviyesi, çevrelerindeki element çokluğu ile ilgilidir. Başka bir ifade ile, Canlılar gerekli ve gereksiz Elementlerle iç içe yaşar. Ama evrimsel birikimleri ile metabolizmaları yaşamsal ayrımı gerçekleştirir. Elementlerin birbirleri ile birleştiklerinde bize garip gelen özellikleri vardır. Hem oksijen hem de Hidrojen ateşe karşı duyarlıdır. Oksijenin bizzat kendisi yanıcı değildir,sadece başka maddelerin yanmasını kolaylaştırır. Hidrojen gaz halinde iken son derece yanıcıdır. Ama bir ar Aya geldiklerinde ort aya çıkan özellik tam tersidir. Ayrı ayrı yanma olayını tetikleyen bu iki element uygun oranda birleştiklerinde ateşi söndürür. sodyum kararsız bir Elementtir. klor ise oldukça toksiktir,yani bünyede zehirlenme etkisi yapar. su içerisine az miktarda bile saf Sodyum atılırsa kuvvetli bir patlama olur. Klor az yoğunlukta kullanılır ise Mikroorganizmaları yok eder. Ama yoğunluğun artması bizim için çok tehlikelidir. Nitekim Yüzme havuzlarına mikrop öldürücü olarak atılan klor çok seyreltilmiş haldedir. Buna rağmen onun varlığını hissederiz. Ayrı ayrı bize zararlı olan bu iki element bir araya gelince ilginç bir oluşum gerçekleşir.Sodyum klorür. Yani yemeklerimize kattığımız sofra tuzu. Bir element doğal yollardan bünyemize girmiyorsa ona karşı direnç sistemimiz yoktur. Şöyle de ifade edebiliriz:Yaşantımız için doğrudan veya dolaylı ilgisi olmayan maddeler bizim için zararlıdır. Örneğin kurşun insan açısından zehirlidir.Zira onu zararsız hale getirecek savunmamız yoktur. Cıva ve plütonyum da böyledir.

    Elementlerin sınıflandırılması

    Elementler kimyasal özellikleri bakımından üçe ayrılır. Metaller ametaller Soy gazlar .

    Metaller

    Tabiatta atomik halde bulunur. Genellikle yüzeyi parlak görünüşlüdür. Levha ve tel haline getirilebilir. Isı ve Elektrik akımını iletir. Oda sıcaklığında hepsi katıdır. ( cıva hariç )

    Ametaller

    Yüzeyleri parlak görünüşlü değil, mattır. Genellikle erime noktası düşüktür. Katı olan ametaller tel ve levha hâline getirilemez. Kırılgandır. Tabiatta oda sıcaklığında üç halde de bulunur. ( Klor gaz, brom Sıvı, iyot katıdır. ) elektrik akımını iletmez. ( Karbonun bir allotropu olan grafit hariç )

    Soy gazlar

    He, Ne, Ar, Kr, Xe, Rn Elementleri soy gazdır. Soy Gazlar son yörüngesinde maksimum sayıda elektron bulundurur. Bu s ayı Helyum için 2, diğer beş soy gaz için 8 dir. Soy gazlar nötr atomlar olarak kalmayı tercih ederler. Elektron almaz, vermez ve ortaklaşmazlar.

    Elementlerin Simgeleri

    Element simgesi, her elemente ait bir ya da iki harften oluşan simgelerin, uluslararası geçerliliği vardır. Çok az sayıda elementin bilindiği zamanlarda, Elementler, Plato’nun Eski Yunanlıların kullandığı toprak – hava – su ve ateş sembollerinden yaptığı uyarlamalarla simgeleniyordu. Daha sonra yeni elementler keşfedildikçe, tüm elementlerin eninde sonunda ” altın “a dönüşeceği düşüncesinden yola çıkan simyacılar tarafından, Güneş ( Altın ) merkezli sistemdeki her gezegenin adı, bir elemente verildi. O dönemde bilinen elementlerin bazılarının ” simya ” sembolleri kullanılıyordu. Element ele alınacak bir konu ama tartışılması uzun süren bir tartışma olurdu kimyacılarla felsefecilerin yaptığı bir tartışma hayalleniyor beynimde. gerçellik,soyut,somut,kişisellik,kristizm.gibi konular açılır. elementler çok uçuk bir konu tartışılması zor ve güç. basite indirgenirse. doğda bulunan 4 ana yaşam kaynağıdır.

    Yeryüzündeki Elementler

    Çevremizde en bol bulunan element oksijendir. Yerkabuğunun hemen hemen %50 sini oluşturur. Bazı elementlere ,örneğin fransiyuma çok ender rastlanır. Bolluk açısından oksijenden sonra gelen elementin hangisi olduğu çoğu kişi için şaşırtıcıdır. Bu,silikondur.Titanyum onuncu sıradadır. Elementlerin dünyamızın yapısındaki miktar olarak çokluğu bizi nasıl etkiler? Herşeyden önce bolluk sıralaması onları tanımamızı gerektirmez. Elbette kimyager ve eczacı gibi meslekten olmayan kişilerden bahsediyorum. Hatta onları kullanıyor olmamız bile adlarını duymamız açısından önemli değildir. En az bildiğimiz elementlerden birçoğu ,daha iyi bildiklerimizden daha boldur. Örneğin dünyamızda bakırdan çok seryum vardır. Lantan miktarı, kobalt ve nitrojenden daha çoktur. Bir şaşırtıcı saptama daha:Hemen herkes kalayı duymuştur. Ama praseodim,samaryum,gadolimyum gibilerden daha azdır. Elementlerin bolluğu ile onların keşfedilme tarihi arasında bir ilgi olmayabilir. Aliminyum miktar açısından dördüncüdür. Çevremizdeki her maddenin onda biri kadardır.Ama keşfedilmesi 19.yy.dır. En ilginç olgu ise element bolluğunun,onların önemi ile ilgisiz oluşudur. Karbon ,miktar olarak 15. sıradadır ve yerkabuğunun sadece %0,05 ini oluşturur. Ancak yaşam için olmazsa olmaz diyebileceğimiz derecede önemlidir. Karbon atomu diğer atomlarla kolayca birleşebilir.Canlıların protein ve DNA yapımında yer alır. Ancak yaşamsal açıdan son derece bağımlı olduğumuz karbonun sayısı yapımızda çok değildir. İnsan vucudundaki her 200 atomdan 126 tanesi hidrojen,51 tanesi oksijendir. Karbon sayısı ise sadece 19 tanedir.Bu 200 atomun geri kalan 3 tanesini nitrojen teşkil eder. İsmini sıraladığım elementlerin dışında kalan diğer elementler yaşamın doğuşu için gerekli değildir. Buna rağmen hayatın devamı açısından son derece önemlidirler. Örneğin hemoglobin üretmek için mutlaka demir lazımdır.Veya kobalt, B12 vitamini için gereklidir. Molibden,manganez,vanadyum gibi elementler enzimlerimizin işlemesini sağlarlar. Ama bu üçünün kendi içimizde varolduğunu kaç kişi farkında? Hidrojen,oksijen ve karbon vucudumuzu oluşturan başlıca elementlerdir. Diğerleri de az miktarlarda olmasına rağmen yaşantımız için vazgeçilmez önemdedirler. Bu elementler yapımızda yer aldıkları gibi onları hayatımız boyunca doğadan sağlarız. Gerekli olmadığı halde birçok element vucudumuza girer. Ancak onları zararsız hale getirecek özelliklerimiz vardır. Genel olarak bakarsak yaşamamız için gereken element miktarının çok olmadığını görürüz. Selenyum çok önemlidir.Ama gereken dozun üstündeki miktar öldürücüdür. Canlı organizmaların,kendilerine gereken maddeleri hangi oranda alacağı evrim ile belirlenmiştir. Aynı şekilde yararsız olan yabancı maddelere karşı direnç te gelişim sürecinde kazanılmıştır. Bu direncin seviyesi, çevrelerindeki element çokluğu ile ilgilidir. Başka bir ifade ile,canlılar gerekli ve gereksiz elementlerle iç içe yaşar. Ama evrimsel birikimleri ile metebolizmaları yaşamsal ayrımı gerçekleştirir. Elementlerin birbirleri ile birleştiklerinde bize garip gelen özellikleri vardır. Hem oksijen hem de hidrojen ateşe karşı duyarlıdır. Oksijenin bizzat kendisi yanıcı değildir,sadece başka maddelerin yanmasını kolaylaştırır. Hidrojen gaz halinde iken son derece yanıcıdır. Ama bir araya geldiklerinde ortaya çıkan özellik tam tersidir. Ayrı ayrı yanma olayını tetikleyen bu iki element uygun oranda birleştiklerinde ateşi söndürür. Sodyum kararsız bir elementtir.Klor ise oldukça toksiktir,yani bünyede zehirlenme etkisi yapar. Su içerisine az miktarda bile saf sodyum atılırsa kuvvetli bir patlama olur. Klor az yoğunlukta kullanılır ise mikroorganizmaları yok eder. Ama yoğunluğun artması bizim için çok tehlikelidir. Nitekim yüzme havuzlarına mikrop öldürücü olarak atılan klor çok seyreltilmiş haldedir. Buna rağmen onun varlığını hissederiz. Ayrı ayrı bize zararlı olan bu iki element bir araya gelince ilginç bir oluşum gerçekleşir: Sodyum klorür.Yani yemeklerimize kattığımız sofra tuzu. Bir element doğal yollardan bünyemize girmiyorsa ona karşı direnç sistemimiz yoktur. Şöyle de ifade edebiliriz: Yaşantımız için doğrudan veya dolaylı ilgisi olmayan maddeler bizim için zararlıdır. Örneğin kurşun insan açısından zehirlidir.Zira onu zararsız hale getirecek savunmamız yoktur. Civa ve plütonyum da böyledir.
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz







    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.