Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Ferdinand de Saussure göre gösteren gösterilen arasındaki ilişki keyfîdir ve .......

Ferdinand de saussure göre gösteren gösterilen arasındaki ilişki keyfîdir ve ....... sorusunun cevabı için bana yardımcı olur musunuz?

Bu soruya 1 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    Zeus

    • 2023-05-25 09:24:03

    Cevap : Saussure'ün yaklaşımında önemli bir başka husus dilin bir göstergeler (işaretler) sistemi olarak görülmesi ve her bir göstergenin iki parçadan oluştuğu ilkesidir: bir gösteren (işaretleyici) (kelime veya ses sistemi) ve bir gösterilen (kavram). Gösteren, bir kavramı işaret eden bir sestir. Gösterilen ise o sesi işittikten sonra zihnimizde canlanan kavramdır. Saussure’a göre dil, kavramlar (şeyler) ile bağlantılı seslerden, kelimelerden oluşur. Saussure'ün gösterge kavramı, gerçekle ilgili olarak dilin göreceli özerkliğine işaret eder. Ferdinand De Saussure, dili bir göstergeler sistemi olarak görür ve dilin karşıtlıklar aracılığıyla işlediğini söyler.  Bununla birlikte, daha da temelde, Saussure, dilbilim kuramının en etkili ilkelerinden birini ortaya koyar: gösteren ile gösterilen arasındaki ilişki keyfidir. Bu yüzden dil üzerinde ortak kodları paylaşmak ancak toplumsal uzlaşma ile olabilir.

    Dilbilimin tarihi içinde, Saussure'ün yaklaşımı, o döneme dek etkili olan iki farklı indirgemeci dil görüşüne karşı çıkmıştır. Bunlardan ilki, dilin düşüncelerin bir aynası olduğu ve evrensel bir mantığa dayandığıdır. Bu görüşe göre dil temelde rasyoneldir. İkinci görüşe göre, belli bir dilin tarihinin o dilin mevcut durumunu açıkladığı kabul edilir, buna göre dil ve dilin tarihi birbiriyle eştir. Saussure ise odağı genel olarak dilin tarihçesinden, İngilizce veya Fransızca gibi belirli bir dilin mevcut yapısının incelenmesine kaydırır. Dilin, konuşmacının psikolojisine ya da toplumun tarihsel evrimine indirgenemeyeceğini söyler. Böylece, bir dilin tarihi, aralarında olası bir bağlantı olmaksızın, genel olarak dillerin tarihi hâline gelir. Bu şekilde bir dilin şu anki yapılanmasına odaklanmak, o dilin unsurları arasındaki ilişkiye odaklanmak anlamına gelecektir. Bu bağlamda, bir kelimenin tarih ve zaman içindeki değişimini incelemek artsüremli bir yaklaşımdır. Böylelikle Saussure bunun yerine eşsüremli bir analizi savunur.

    Saussure, dilin daima spesifik bir şekilde düzenlendiğini söyler. Bu, herhangi bir tekil unsurun, bu yapının sınırları dışında anlamsız olduğu bir sistem veya bir yapıdır. Saussure, dilin spesifik doğasını göstermek için satranç oyunu örneğini kullanır. Satrançta, oyuna yeni başlayanlar oyunu anlamak için oyunun tarihsel olarak nasıl geliştiğini, nasıl değişiklikler geçirdiğini anlamak zorunda değildirler. Yeni başlayanlar için önemli olan tahtadaki taşların mevcut konfigürasyonu da değildir (parçaların bu şekilde nasıl düzenlendiğini bilmekten başka bir anlayış elde edilemez). Tahtadaki herhangi bir taş başka parçalar (bir şah yerine bir düğme vb.) ile de ikame edilebilir; çünkü oyunun oynanabilirliğini oluşturan şey, taşların kendi öz varlıkları değil, birbirleri arasındaki sistemsel bağlantı ve ilişkileridir. Sonuçta işlevleri değişmedikçe taşların, tahtadaki dizilimlerinin, yapıldıkları malzemelerin değişmesi oyunda bir farklılık yaratmaz, benzer şekilde dil içinde artsüremli değişiklikler de dilin dizgesini etkilemez, işlev ve bağlantılar değişmediği sürece, dilde de hep aynı dizge geçerli olacaktır.

    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.