Göç, ekonomik, toplumsal, siyasi sebeplerle bireylerin veya toplulukların bir ülkeden başka bir ülkeye, bir yerleşim yerinden başka bir yerleşim yerine gitme işi, taşınma, hicret, muhaceret olarak tanımlanır.

Göç günümüzde genelde kırsal bölgelerden şehirlere olmaktadır.

Göç olgusu şehirleşmeyi birçok alanda etkilemektedir. Haydi bu alanlara birlikte bakalım:

Kültürel, birçok kültür yeni kültürlerle tanışmaktadır. Şehir aslında bir şekilde kültürlerin izole olduğu bir ortam olduğu için birçok kültür unutulmaktadır.

Ekonomik, şehirdeki zengin ve fakir ayrımı artmaktadır çünkü köyden gelen birçok insan şehir yaşamına dezavantajlı olarak başlamaktadır. Birçok kalifiye olmayan insan çok ucuz ücrete çalışmakta ve çok tehlikeli koşullarda çalışmaktadır.

Kentleşme, çarpık kentleşme artmaktadır çünkü beklenenden, planlanandan fazla insan şehre gelmektedir. Kent planlanandan fazla büyüdüğü için birçok orman tahrip edilmektedir. Bu tahrip edilen ormanların yerine plansız ve tehlikeli binalar yapılmaktadır.

Hastalık, şehirlerde birçok gelen göç ile yeni hastalıklar yayılmaktadır.

• Göç olgusu, sosyal bir hareket olmasına karşın, ekonomik yaşamdan kültürel yaşama kadar yaşamın her yönünü etkileyen temel bir değişimdir. Göç ve kentleşme arasındaki ilişki, kentlerin çekici özellikleri ile kırsalın itici özelliklerinden kaynaklanmaktadır.
• Kırsal kesimlerden kentlere olan yoğun göç hareketi, Kentlerde; Konut yetersizliği ve sağlıksız yapılaşmaya (gecekondu) yol açmıştır.
• İşsizlik artmıştır.
• Yol, su, kanalizasyon gibi altyapı yetersiz kalmıştır.
• Eğitim ve sağlık hizmetleri yetersiz kalmıştır.
• Çevre kirliliği artmıştır.
• Asayiş sorunları ortaya çıkmıştır.
• Sanayi kuruluşları kent sınırları içinde kalmıştır.
• Verimli tarım alanları işgal edilmiştir.
• Arsa ve konut değerleri çok artmıştır.