Cevap :

1. Ağzından çıkanı kulağı duymamak deyimi, kişilerin ağzına gelen her sözü söylemelerini engellemek ve düşünerek temkinli konuşmak gerektiğini vurgulamak üzere söylenir. Bu deyim, kişinin söylediklerinin sonuçlarını düşünmeden konuşması ve bu nedenle pişmanlık duyması anlamına gelir.

Bu deyimin anlamı, aşağıdaki atasözlerinde de görülebilir:

1. Ağzından çıkanı kulağın duymazsan, bil ki pişman olursun.
2. Düşünmeden konuşma, konuştuğundan pişman olursun.
3. Ağzından çıkanı kulağın duymazsan, ağzınla kuş tutarsın.

2. Kişileri ve olayları kusurlarıyla birlikte kabul etmek, kişilerin ve olayların mükemmel olmadığını, her birinin kendine özgü kusurlarının olduğunu kabul etmek anlamına gelir. Bu durum, kişilerin ve olayların olumlu yönlerini görmemize ve onlarla daha sağlıklı ilişkiler kurmamıza yardımcı olur.

Bu deyimin anlamı, aşağıdaki atasözlerinde de görülebilir:

1. Herkesin bir kusuru vardır.
2. Kusursuz dost arayan, dostsuz kalır.
3. Kişiyi kusuruyla kabul et, kusursuz dost arama.

Bu iki deyimin ortak noktası, kişilerin ve olayların kusurlarını kabul etmenin gerekliliğini vurgulamasıdır. Ağzından çıkanı kulağı duymamak deyimi, kişilerin sözlerinin sonuçlarını düşünmeden konuşmaması gerektiğini vurgularken, kişileri ve olayları kusurlarıyla birlikte kabul etmek deyimi, kişilerin ve olayların mükemmel olmadığını, her birinin kendine özgü kusurlarının olduğunu kabul etmenin gerekliliğini vurgular.

---

---

Diğer Cevaplara Gözat

Cevap : 1. Bir kimseye bir iş yaptırmak, bir öğüt vermek veya doğru yolu göstermek hususunda yakınırken söylenir. = Adam oland bir söz yeter.
2. Herhangi bir işte umutsuzluğa kapılmanın yanlışlığını vurgulamak için söylenir. = Çıkmadık candan umut kesilmez.
3. Toplum içinde iki kişi de olsa bir başkana ve rehbere ihtiyaç bulunduğunu vurgulamak için söylenir. = Çobansız sürüyü kurt kapar
4. Ne kadar uzak düşmüş olurlarsa olsunlar, insanlar günün birinde birbirleriyle karşılaşabilirler anlamında söylenir. = Dağ dağa kavuşmaz, insan insana kavuşur
5. İçinde bulunduğu sıkıntılı durumdan kurtulmak için olmayacak çarelere başvuran kişiler hakkında söylenir. = Uçan kuştan medet ummak
6. Kişileri ve olayları kusurlarıyla birlikte kabul etmenin gerekliliğini anlatır. = Kusursuz Dost Arayan Dostsuz Kalır
7. Sonucu kestirilemeyen ve iyice araştırılmayan işlere kalkışmanın zararlı olduğu vurgulamak için söylenir. = Dibi Görünmeyen Suya Girme
8. Tutumlu olmayı tavsiye için söylenir. = Sakla samanı gelir zamanı
9. Hareketlerde ölçülü davranmayı ve başkalarına kötülük yapmamayı tavsiye için söylenir. = İğneyi kendine, çuvaldızı ele batır

Cevap :

Bahsedilen ifadeler, iki farklı atasözü veya deyimin açıklamalarıdır:

1. "Söz gümüş, sükut altındır." Bu deyim, kişilerin ağzına gelen her sözü söylemelerini engellemek ve düşünerek temkinli bir şekilde konuşmanın önemini vurgular. Aynı zamanda, bazen susmanın altın olduğunu ifade eder. Yani, bazen sessiz kalmak, konuşmaktan daha değerli olabilir çünkü düşünülmeden sarf edilen sözler olumsuz sonuçlara yol açabilir.

2. "Her şeyin bir kusuru vardır." Bu atasözü veya deyiş, kişileri ve olayları kusurlarıyla birlikte kabul etmenin gerekliliğini anlatır. Her insanın veya her şeyin mükemelliğe ulaşmadığını ve kusurlarının olduğunu ifade eder. Bu ifade, insanların hoşgörülü ve anlayışlı olmalarını teşvik eder, başkalarının eksikliklerini eleştirmek yerine onları kabul etmeyi önerir.