Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Konyanın doğal güzelliklerini anlatan bir gezi yazısı

Konya şehrinin doğal güzelliklerini anlatan bir gezi yazısı

Bu soruya 3 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    Hypatia

    • 2015-04-24 09:27:23

    Cevap : Konya’da görmeniz gereken sadece mimari yapı, tarih, doğal güzellikler de değil üstelik. Ovaya yayılmış şehre her baktığınızda, havaya sinmiş olan ve sizi kucaklayan maneviyatı da görürsünüz. Uçsuz bucaksızmış gibi görünen düz bir ovayı hayal edin ve yavaş yavaş tarihin mimari şaheserlerini yerleştirin bu düz ovanın üzerine. Sonra özenle planlanmış modern bir şehir oluşturun hayalinizde, caddeler ferah olsun, oldukça yüksek binalar, alışveriş merkezleri de olsun. 
    Kültür mirası tarihi yapılarla bu modern şehir yapılarının kardeşçe yan yanayken ahenkli bir melodiyi, güzel bir kentin oluşum hikâyesini birlikte anlatırmışçasına seslendirdiğini hissedin. İşte Konya’yı anlamaya başladınız bile. 
    Konya Ortaçağda Anadolu Selçuklu Devletine başkentlik yapmış bir şehir ve her sokağında, her köşesinde Selçuklu dönemine ait muhteşem eserlere rastlarsınız. ABD’li tarihçi Bernard Berenson, bu eserler karşısında hayranlığını şöyle ifade etmiş: "Selçuklu mimarisi ne büyük mucize! Zarafeti, tasarımdaki kendine özgülüğü, süslemesindeki ince mükemmelliği, Fransız Gotik mimarisinin en iyi örnekleri hariç bildiğim bütün mimari tarzlarından çok üstünde... Selçuklu sultanları Konya’da ikamet ederlermiş, şimdi de onların zevklerinin, güzelliğe duydukları sevginin ve ihtişamlarının rakipsiz bir anıtı Konya." 

    Evet, güzelliğe verdiğimiz önem atalarımızdan kalma diye düşünebilirsiniz gezerken. Konya’nın aşağı yukarı ortasında bulunan bir tepecik kentin merkezini oluşturuyor. Selçuklu eserleri de Alâaddin Tepesi denilen bu yükseltinin çevresinde toplanmış durumda. Rahatça gezip görebileceğiniz şekilde dizayn edilmişler. Alaattin Camii’ni gezerken minberinin oymalarından etkilenebilir, Karatay Medresesindeki çinilerinin renklerinde kaybolabilirsiniz, taş işçiliklerine hayran kalabilirsiniz. Sonra Alaattin tepesi yakınlarında bir parkta çayınızı yudumlarken, ince minareli medresenin yıldırım çarpmasıyla yarısı yıkılmış olan minaresine bakarken tamamı olsaydı nasıl olurdu acaba diye düşünebilirsiniz. 

    Kentin hemen her yanında karşınıza çıkacak çift başlı kartal figürü ise Selçuklu Devleti’nin askeri arması. Gezmekle bitmek bilmeyen Selçuklu eserlerini belki de yarım bırakıp kentin ruhunu kavramak için Mevlana Müzesine gidebilirsiniz gün içinde. 
    Mevlana’nın dergâh olarak yaşamını sürdürdüğü, öldükten sonra da türbesi olan bu yapı, Konya ile ilgili kartpostalların baş tacı olan kubbe-i hadra(Yeşil Türbe)’sı ile her zaman dikkat çekici. 

    Bahçesinde bulunan şadırvan, şeb-i aruz (düğün gecesi) havuzu, çeşmesi ile ve eskiden gül bahçesi olmasından kalan güllerinin kokusuyla muhteşem bir huzur duygusu veriyor. Buradan uzun süre ayrılmak istemeyeceksiniz. Üstelik turistler için yeşil türbenin yanında fotoğraf çektirmek moda gibi. Konya, sadece camiler ve medreseler kenti değil. Üstelik Þehir merkezindeki Aziz Pavlus Kilisesi, ihtişamlı gotik stiliyle bölgedeki Hıristiyanlar kadar Müslümanların da merakını cezp ediyor. Konya’nın içerisinde gezerken şehirden farklı havası olan mahallelere rastlayabiliyorsunuz. 
    Örneğin müzenin arkasındaki Selimiye Camii’nden de beş dakikalık yürüyüşle ulaşılabilen Akçeşme Mahallesi’ndeki geleneksel Konya evleri, bir labirenti andıran dar ve kıvrımlı yollar boyunca, kalın duvarların ardında kalıyor. Tek kanatlı ahşap kapılarla dışa açılan evlerin, taş kemerli kalın kerpiç duvarları toprakla sıvanmış. Evlerdeki en dikkat çekici ayrıntı, pencerelerdeki oymalı demir kafesleri. Burası, çeşit çeşit dükkânları ve restourantlarıyla, antikacılarıyla sizi şaşırtabiliyor. Taş konaklarının büyük bölümünün içi hat, çini, ebru ve tezhip kursları yapılarak restore edilmiş. 
    Tarihte İslam süsleme sanatlarının merkezi olan Konya’da, bu tarz kurslar oldukça yaygın. Güler yüzlü bir hattat bulup isminizi hat sanatıyla hatıra olarak yazdırmanız da olası. Bu şehri akşamüstü ışıklarını yaktığında görmelisiniz. Hele bir de kar yağmışsa hafif kızarmış gökyüzü, yerler beyaz trafik sorunu olmayan ışıl ışıl bir kent. Burada insanlar iş dışında vakitlerini geçirmek için, kendilerine özel zamanlar ayırıyorlar. Þehrin ortasında bulunan fuar alanında, çay bahçelerinde, pastanelerinde ve lunapark’ında ailecek eğleniyorlar. 
    Televizyon’daki oyuncuların hayatlarından çok kendi hayatlarıyla ilgileniyorlar. Þehrin içinden geçen tramvay en çok kullanılan ulaşım araçlarından, bir de motosiklet ve bisiklet bol bol görebilirsiniz. Konya’ya gitmişken, Kadınlar Pazarı’nı görmeden dönmek olmaz. Geçmişi Selçuklular’a dayanan Aziziye Camii’nin yakınlarındaki pazarda, eskiden bağ bahçe sahibi hanımlar kendi ürettikleri sebze ve meyveleri satarlarmış. Bundan dolayı Kadınlar Pazarı olarak anılıyor. Þimdi satıcılar kadın olmasa da, avlunun ortasındaki bölümde yine taze sebze ve meyve satılıyor. 
    O meyve sebzelerin görüntüsü sanki cennet bahçesi gibi renk renk öyle canlı ki daha önce gördüğünüz pazarlardan çok farklı ve yüzünüzde gülümseme oluşturuyor. Avlunun kenarlarına sıralanmış dükkânlarda ise Anadolu’nun dört bir yanında üretilen peynirleri bulmak mümkün. Konya’nın ünlü küflü peynirinin en lezzetlisini burada bulabilirsiniz. Nasıl yenmesi gerektiğini satıcılar memnuniyetle anlatıyor. 

    ÇATALHÖYÜK’Ü HATIRLADINIZ MI?

    Okurken tarih derslerinde bir Çatalhöyük’ten bahsederdi öğretmenlerimiz. Hatta sözlü ve sınavların vazgeçilmezi soru olduğu için ezberlerdik. Ezberlerdik de sınav bitince unuturduk değil mi? Bir de hayat sınavı vardır ki şehre 45-50 km. uzakta olan 9000 yıl öncesine ait ilk ev mimarisi ve aile yaşamıyla ilgili özgün buluntuların yer aldığı Çatalhöyük’ü görünce anlarsınız. Yaşam her daim var ve geçici dersiniz. 
    Tarihi kral yolu üzerinde yer alan ve Hıristiyanlığın önemli yerleşim yerlerinden olduğu bilinen Klistra antik kenti ise, şehrin bir diğer ucunda. Kaya oyuğu yerleşme yerleri, mağaralar, şarap mahzenleri ve kiliseler ilginç. Keşke derslerde okutulan bu yerlerin eğitimini bir de görerek alabilseydik. 

    DÜNYANIN TAM ORTA NOKTASI KONYA’DA 

    İnanmazsanız siz de gelip ölçün çünkü dünyanın tam ortası Konya’nın Akşehir İlçesi! Nasreddin Hoca ve Turizm Derneğinin, ünlü mizah ustası Nasreddin Hoca’nın fıkrasından esinlenerek Nasreddin Hoca ve Turizm Derneği, Nasreddin Hoca’nın ’’Dünyanın Ortası Akşehir’’fıkrasından yola çıkarak Türk Patent Enstitüsüne (TPE)tescil başvurusunda bulundu. 
    Başvuruüzerine, Konya’nın Akşehir ilçesi ’’Dünyanınortası Akşehir’’ olarak 10 yıllığına tescillendi. ’’Çevreden bir grup insan, NasreddinHoca’yı çevirip ’Hocam size bir sorumuz var’demişler: ’’Hocam, dünyanın ortasıneresi?’’... Hoca, beş on adım ilerlemiş,bastonunu yere saplamış. ’’Dünyanın ortasıburasıdır’’ demiş. Þaşkın şaşkın bakan kişiler,’’Nasıl olur Hocam’’ demişler. Hoca da’’İnanmazsanız ölçün...’’diye yanıt vermiş. 

    Melisa Evren KÜÇÜK OGÜN/13-19.Ocak.2008/Sayı:55/Sayfa:10 

    Diğer Cevaplara Gözat
    Konyanın doğal güzelliklerini anlatan bir gezi yazısı

    Sunum İçeriği

    Cevap Yaz Arama Yap

    Admin

    • 2015-04-24 09:28:14

    Cevap : Tarihin en ünlülerinden Mevlana ve Nasreddin Hoca'ya ev sahipliği yapan, cami ve türbeleri, müzeleri, yeşil alanları, gölleri ve mağaraları ile Konya'nın büyüsüne siz de kapılacaksınız. Konya'da gezilecek yerler listemizde tatilinizi daha keyifli kılacak tüyolar bulunuyor. Camiler: Konya'daki gezinize camileri dolaşarak başlayabilirsiniz. Sultan Selim Camii, Kadı Mürsel Camii, Şemsi Tebrizi Camii ve Türbesi, Kapu Camii, Aziziye Camii ve Eşrefoğlu Camii Konya'nın en çok gezilen camileri arasında ilk sıralarda yer alıyor. Medreseler: İnce Minareli Medrese, Karatay Medresesi, Sırçalı Medrese Konya'da ziyaret edebileceğiniz medreseler. Bu medreselerin hemen hepsi Selçuklu döneminden kalma eserler. Türbeler: Konya denince akla ilk gelen yerlerden türbeler. Özellikle inanç turiziminin en geliştiği şehirlerden biri olan Konya'da ziyaret edebileceğiniz pek çok türbe var. Mevlana Türbesi, Pir Sultan Abdal Türbesi, Tavsubaba Türbesi, Sultanlar Türbesi, Gömeç Hatun Türbesi, Nasrettin Hoca Türbesi ise bu türbeler içinde çok ziyaret edilenler. Kilise ve Manastırlar: Konya yalnızca İslam eserlerinin değil; farklı dinlerin de varlık gösterdiği bir yer. Aya Elena Kilisesi, Ak Manastırve Sille Aya Elena Kilisesi Konya'da Hristiyanlığa ait eserlerin en önemlileri. Müzeler: Konya'nın tarihine ışık tutan müzeler, Konya geziniz sırasında en keyifli duraklarınızdan olacak. Konya Mevlana Müzesi,Nasreddin Hoca Arkeoloji ve Etnografya Müzesi, Konya Atatürk Evi Müzesi, Konya Ereğli Müzesi ve Koyunoğlu Müzesi Konya'da gezebileceğiniz müzelerden. Antik Kentler ve Örenyerleri: Kilistra Antik Kenti ve Sille Köyü Konya'da gezebileceğiniz antik kentler ve ören yerleri arasında yer alıyor. Mağaralar: Konya, mağara turizminin geliştiği illerimizden biri. Şehirde pek çok turistik mağara bulunuyor. Eğer sizin de mağaralara ilginiz varsa Körükini Mağarası, Balatini Mağarası, İnbaşı Mağarası, Güvercinlik Mağarası, Tınaztepe Mağarası, Yerköprü Mağarası'nı gezmenizi tavsiye ediyoruz. Göller: Konya tarihi yapıları ile olduğu kadar doğal güzellikleri ile de meşhur bir yer. Her mevsim farklı güzellikler sunan Beyşehir Gölü Milli Parkı, Meke Gölü, Obruk Gölü, Tuz Gölü ve Akşehir Gölü'nü görmeniz seyahat önerilerimiz arasında. Eğer Konya'ya tepeden bakmak ve eşsiz bir seyir alanında vakit geçirmek isterseniz Alaaddin Tepesi'ni, doğa ile iç içe yemyeşil bir ortamda dinlenmek isterseniz Meram Bağları'nı, Türkiye'deki tek çölü görmek isterseniz de Karapınar Çölü'ne gitmenizi tavsiye ediyoruz.
    Cevap Yaz Arama Yap

    Gülperi

    • 2015-04-24 09:30:19

    Cevap : MEKE GÖLÜ
    Karapınar'ın 8, Hotamış'ın 30 km. güney doğusundadır. Dünyada benzeri olmayan zeminde çift patlama ile oluşmuş bir krater gölüdür. Panoramik görüntüsü, jeolojik yapısı ve bölgede yaşayan kuşlar ile bir harikadır. Ayrıca bölgede Acı Göl, Çıralı Göl, Meyil Gölü gibi görülmeye değer krater gölleri bulunmaktadır.
    Göl ve birincil krater çukurunun uzunluğu 800 m, genişliği 500 m dir. 12 metre derinliğindedir.
    5 milyon yıl önce (Pleistosen çağda) volkanik patlama sonucu oluşan bu krater (piroklastik koni), zamanla suyla dolarak göle dönüşmüş ve daha sonra, günümüzden 9000 yıl önce ikinci bir volkanik patlama ile gölün ortasındaki ikinci volkan konisi oluşmuş, zamanla o da suyla dolarak ikinci bir göle dönüşmüştür.
    Meke Gölü deniz seviyesinden 981 m yüksekliktekidir. Ana Meke'nin ortasında bulunan ve su seviyesinden 50 m yükseklikte olan volkan konisindeki göl 25 m derinliktedir ve suyu tuzludur.
    Adayı oluşturan volkanik kütlenin yapısı, en şiddetli yağmurları bile hemen emecek yeteneğe sahiptir. Meke'nin biçiminin binyıllardır bozulmamasının nedeni budur.
    Ama son yıllarda Konya havzası'ndaki yeraltı sularının bilinçsiz tüketimi yüzünden yaz aylarında tamamem kurumaktadır.
    Ayrıca Özel Kuş Alanıdır. Göçmen kuşların Türkiye üzerinde mola verdiği nadir doğa harikalarımızdan biridir. Ne yazık ki kurumaya yüz tutmuştur.

    YERKÖPRÜ ŞELALELERİ
    Konya'ya yaklaşık 110 km uzaklıkta Hadim İlçesi sınırları içerisindedir. Şelaleye gidebilmek için Konya'dan Karaman istikametinde giderken sağ tarafda Güneysınır ilçesi tabelası görünür. Güneysınır ilçesini geçdikten sonra Gürağaç kasabasınıda geçip soldaki küçük tabelayı atlamadan şelale yoluna dönülür. Habiller köyünü geçdikten sonra 7-8 km sonra karşınızda 20 mt yükseklikten aşağı akıp akdenize doğru koşan kocaman bir şelale gelir. Şelalenin alt kısmına gitmek, hayati tehlike arzetmektedir.
    Şelalenin 300-400 mt uzağında küçük bir elektrik santrali bile var. Yer köprü Şelalesi, eşsiz doğal güzelliğiyle istisnasız herkesi büyüleyebilecek muhteşem bir güzelliğe sahiptir. Özellikle Haziran ayı, bu şelaleyi gezmek için en ideal aydır. Bu ayda özellikle zakkumların muhteşem renk cümbüşüne bir çok ağacın çiçekleri de eklenince, şelale tam bir doğa harikası haline gelmektedir.
    Yer Köprü şelalesi, oluşum olarak, eski Göksu yatağı üzerindedir. Göksu Irmağı, burada yaklaşık 30 metre tabana dalmakta, nehrin üzerinde doğal bir köprü bulunmaktadır. Bu köprü şeklindeki yerin etrafı çok yüksek ve kayalarla (yaklaşık300-400 m.) çevrili olmasına rağmen, köprü kısmı oldukça düz ve çok sayıda bitkiyle adeta bir bahçe gibidir. Nehrin 30 metre kadar üstündeki bu köprüde, kayaların dibinden çıkan suyun, nehrin tabana daldığı tünelin çıkışına üstten dökülmesiyle şelale oluşmaktadır. Dolayısıyla şelaleyi oluşturan su, nehirden değil, bu köprü üzerindeki kaynaktan gelmektedir. Dolayısıyla kaynağın suyu yıl boyunca aynı kaldığı için, köprü üzerindeki bitki örtüsüne hiç bir zarar gelmemektedir.

    MAĞARALAR
    Tınaztepe Mağarası
    Tınaztepe mağaraları, Seydişehir, Konya'da yer alan mağaradır. Toplam uzunluğu 1580 metredir. Sonundaki 30 metrelik iniş dışında tamamen yatay özellikte bir mağaradır.
    1968 yılında bulunmuştur ve mağaraların tıbbi araştırmasını yaparak astım hastalığı için doğal bir tedavi ortamı olduğunu belirtmiştir. 1970 yılında Fasıl boğazı ve Tınaztepe mağaralarının irtibatları keşfedilmiş ve buranın yer altı göllerinin 22 km uzunluğunun olduğunu tespit edilmiştir.
    Tınaztepe Mağarası, araştırmalara göre yaklaşık 230 milyon yıl gibi uzun bir süreçte meydana gelmiştir. Mağaranın iç kısımlarında ayrıca taban –tavan arası yükseklik farkının 65 metreye çıktığı yerler görülmektedir.
    Mağara içerisinde eski taban seviyesi izleri taraça şeklindedir. Bu taraçalar ile bugünkü taban arasında 5-7 metre seviye farkı tespit edilmiştir. Eski tabanın çökemediği yerlerde doğal köprüler oluşmuştur. Mağara tabanı; girişte toprak,bazı yerlerde blok ve konglomeralar (Paleozoik ve Kretaşe Yaşlı) ile kaplıdır.
    Suların mağara içerisinde hareket ettikleri yerlerde kalker tüfleri ; tavan ve yan taraflardaki çatlaklardan sızan sularla çok güzel travertenler, sarkıt ve dikitler oluşmuştur. Mağaranın son kısmındaki büyük alan bütünüyle ana faya bağlı olarak gelişmiş ve içerisinde göl mevcuttur.
    Üst sistemi fosil bir mağaradır. Altta bulunan ve havzanın sularını toplayan düden, morfolojik bakımdan Tınaztepe mağarasının devamıdır. Tavandaki çatlaklardan sızan sular, içeride gölcükler oluşturmaktadır. Mağaranın sonundaki göl ise büyük boyutludur.
    Özellikle ilkbahar aylarında kar ve yağmur sularıyla beslenen dere ve yatakları en alt seviyedeki mağaraya ulaşmadan önce sular ; şelale ve devkazanı tipi çok ilgi çekici görüntüler ortaya koymaktadır.

    Balatini Mağarası
    Mağara Konya İli, Beyşehir İlçesine bağlı Çamlık Beldesi ile Derebucak ilçesi sınırlarında yer almaktadır. Konya - Beyşehir - Üzümlü-Manavgat yolunun 45. km'sinden ayrılan yolla Çamlık veya Derebucak üzerinden, bu iki yerleşim merkezini bağlayan stabilize karayolu ile ulaşılmaktadır. Çamlık'a 5 km. Derebucak'a 6 km. uzaklıkta bulunmakta olup Körükini ile Suluin mağaralarının 3 km. kuzeybatısınadır. Toplam uzunluğu 1830 m olan mağaranın düden ve kaynak konumunda iki girişi vardır. Balatini mağarası üst üste bulunan iki farklı seviyeden oluşmuştur. Üst katı oluşturan fosil kolun emini tamamen mağara kili ile kaplıdır. Alt kat olan su taşıyan asıl galeri de ise suyun az olduğu dönemlerde su içinden yürünerek ilerlenebilmektedir. Sadece bir 5 m'den daha derin olan 3 adet Cadıkazanı geçiş tekniği yada bot kullanılarak geçilebilir. Traverternleri, Heykel Odası, ve Dev Cadı kazanları mağaranın görülmeye değer güzellikleridir.

    Körükini Mağarası
    Konya İli Beyşehir ilçesine bağlı, Çamlık Beldesinin 500 m. Güneybatısında bulunan mağaraya stabilize yola ulaşılmaktadır. Toplam uzunluğu 1250 m. olan Körükini Mağarasının içinden Uzunsu Deresi geçmektedir. Mağaradan çıkan su değirmen vadisine daha sonra da Değirmen Mağarasına girmektedir. Tamamıyla aktif olan mağarada bot kullanımı hatta büyük kaya blokları arasında şelaleler yapan suyu geçmek ayrıca bir deneyim gerektirmektedir. Mağaraya giriş için yaz ve sonbahar ayları en uygun zamanlarıdır. Bahar ayları aşırı su, sifonlara, şelaleler nedeniyle tehlikeli olabilir.

    Susuz Mağarası
    Mağara, Seydişehir ilçesine bağlı Susuz Köyünde yer almaktadır. Aktif olan mağara, biri yatay diğeri ise 60 m.'lik dikey bir iniş olan iki girişe sahiptir. Mağaranın toplam uzunluğu yaklaşık 2000 m.'dir. Mağara boyunca yer altı nehrinin akışı gözlenmektedir. Özellikle ilkbahar aylarında mağaraya girilmesi tehlikeli olabilir.

    ILGIN KAPLICALARI
    Konya-Afyon yolunun 90.km'sinde yer alan Ilgın ilçesindedir. İki ayrı dönemde yapılan kaplıcanın ilk defa 1236 miladi yılında 1 . Alaedddin Keykubat döneminde ikinci Defa ise 2.Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında Sahip Ata Fahrettin Ali tarafından miladi 1267 yılında yaptırıldığı anlaşılmakladır.
    Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar tarafından bu şifalı sular kullanılmış ve çeşitli tesisler kurulmuştur. 42 derece olan yeraltı suyu hiçbir işleme tâbî tutulmadan kullanıma sunulmaktadır. Bu nedenle şifa özelliği yüksektir. Renksiz ve kokusuz tabiî lezzetinde; felç, siyatik, göz, cilt, sinir, böbrek ve kadın hastalıkları ile romatizmaya iyi gelmektedir.
    16x20 metre ölçüsünde olan kaplıca yaklaşık doğu- batı istikametinde uzanmış ve birbirine bitişik iki hamamdan ibarettir. Doğu cephesinde kubbeli erkek ve kadınlara (ayrı ayrı binalarda) hizmet veren kuzey-güney yönünde uzanan 1968 tarihinde Ilgın Belediyesi tarafından yapılan ve işletilen 3. bir kaplıca binası bulunmaktadır. Kaplıcanın kadınlar kısmına kuzeyden yanları iki duvarla kapalı bir revakla girilir.üç sivri kemerle revak'ın üstü ortadaki daha büyük yanlardaki oval üç kubbe ile örtülüdür.Kubbeler,önde iki serbest ayağa arkada duvarlar bitiştirilmiş taş ayaklarla , yanlarda duvar ile birbirine bağlı esas ve tali kemerler vasıtası ile desteklenmektedir. Revak cephesi, ayak ,kemer ve kubbeleri sıvalıdır.Cümle kapısı 40 cm eninde profilli bir çerçeve ile süslenmiştir.Bir boşluktan sonra üzeri büyük kubbe ile örtülü olan soyunma mahalline girilir,kubbenin ağırlıkları köşelerde üçgenler yardımı ile duvarlara aktarılmakta ve eteğinde profilli süslemeler mevcuttur.Buranın aydınlatılması cümle kapısının üzerindeki pencere kubbe merkezindeki aydınlık deliği ile sağlanmaktadır. Soyunma mahallinden bir kapı ile 8,30x8,45 m ölçüsünde sıcaklık havuzlarına girilir,buranın özellikleri de dış kısımdaki özelliklerin aynısıdır, aydınlatılması güneye açılan bir alt pencere ve kubbe merkezindeki yuvarlak ışıklık ile sağlanmıştır. Kadınlar kısmının doğusuna bitişik kaplıcanın ikinci kısmı erkekler bölümüdür, kadınlar kısmının mimari özelliklerini taşımasına rağmen havuzlu kısmın aydınlatılması kubbede 8 adet ışık gözleriyle sağlanmaktadır.
    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.