Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Peygamberimiz ve vefa toplumu ile ilgili kompozisyon

peygamberimiz ve vefa toplumu ile ilgili kompozisyon sorusunun cevabı nedir?

Bu soruya 4 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    Zeus

    • 2021-10-15 04:02:24

    Cevap : Peygamberimizin biz ümmetine çok güzel miraslar bırakmıştır. O güzel ahlak ve Kuran’dan ayrılmamayı tüm ümmetine öğütlemiştir. Aynı zamanda vefa toplumu oluşmasını sağlamıştır. Peki, nedir bu vefa toplumu, biraz açıklayalım. Mesela yaşadığımız çağda peygamberimiz bağlığımız hala gösteriyoruz. Sevgi bağlığı anlamına gelen vefayı tüm ümmet peygamberimize karşı sürdürmüş oluyor. İşte toplumdaki vefa bilinci vefa toplumu demektir.

    Peygamberimizi her gün anıyor, O’na salâvatlar getiriyoruz. Her namazdan sonra tespih sırasında ayine peygamberimiz hakkında dualar ediyoruz. İslam inancının benimsendiği milletler her an peygamberin sünnetlerini yaşatıyor. O’nu asla unutmuyor. O’na bağlığını her fırsatta gösteriyor. Örneğin sonraki hafta Mevlit Kandili var. Yine o gün peygamber efendimizin doğum gününü dini etkinliklerle hatırlayacağız. O’nun dünyaya gelişi adına ibadetler yapacağız. Zaten bize yakışan da ümmet olarak O’nu en güzel şekilde anmaktır. Yolundan ayrılmamaktır.

    Kısaca özetlemek gerekirse ardan yüzyıllar geçtiği halde peygamber efendimiz Hz. Muhammed’e (SAV) bağlılığımız varlığını korurken toplumun vefalı olduğunu alıyoruz. Çünkü vefanın içinde gönülden, sevgiden bağlı olmak gibi çok önemli anlamlar vardır. Bizler de Müslümanlar olarak kendimize O’nu örnek almaya çalışıyoruz Sünnetlerine uymaya çalışıyoruz. O’nun gösterdiği çizgiden çıkmamaya çalışıyoruz. Demek ki vefa toplumu peygamberimizin döneminden itibaren oluşmuş ve varlığını her zaman sürdürecektir.


    Diğer Cevaplara Gözat
    Cevap Yaz Arama Yap

    Zeus

    • 2021-10-15 04:03:41

    Cevap :

    Peygamberimizin Müşrike Bile Uzanan Vefâ Duygusu

    Risâlet geldiğinden itibaren Efendimiz bütün çile ve ızdıraplara katlanarak İslâm’ı anlatmaya ve yaymaya devâm ediyordu. Tâif dönüşünde düşmanları onu Mekke’ye almak istememişlerdi. Resûl-i Ekrem Efendimiz sıra ile birçok ileri gelen Mekkelinin himayesini istemiş fakat hepsi reddetmişti. Bu teklifi sâdece Mut’im bin Adiyy kabul etti ve oğullarını silâhlandırıp Peygamber Efendimiz’i himâye ederek şehre girmesine yardımcı oldu. Aradan yıllar geçti. Mut’im, Bedir savaşında Kureyşli müşriklerle birlikte Müslümanlara karşı savaştı ve öldürüldü. Peygamberimiz’in şâirlerinden Hassan bin Sâbit, bu zatın ölümünün ardından bir mersiye söyleyerek, vaktiyle Efendimiz’i himâye ettiğinden bahsetmiş ve onu hayırla yâdetmişti. Nebiyy-i Muhterem Efendimiz kendi adına gösterilen bu vefâkarlıktan, ziyâdesiyle memnûn oldular. Daha sonra düşman esirlerine ne yapılacağı tartışılırken:

    “Şayet Mut’im bin Adiyy hayatta olup da benden esirlerin bağışlanmasını isteseydi, fidye almadan hepsini serbest bırakırdım.” buyurarak ona olan vefâsını göstermiştir. (Buhârî, Humus, 16; İbn-i Hişâm, I, 404-406) İslâm’ı tebliğ ederken kendisine kolaylık gösteren bir müşrike bile uzanan bu vefâ duygusu, ne yüce bir ahlâk nümûnesidir.

    Cevap Yaz Arama Yap

    Zeus

    • 2021-10-15 04:04:44

    Cevap :

    PEYGAMBERİMİZİN VEFA ÖRNEKLERİ

    Vefânın zirvesini teşkil edecek en güzel misalleri Sevgili Peygamberimiz’in hayâtında müşâhede etmekteyiz. Resûlullah; “Ben babam İbrahim’in duası, kardeşim İsa’nın müjdesi ve annem Âmine’nin rüyâsıyım.”  (Hâkim, II, 453) buyurmak sûretiyle hem Hz. İbrahim’i hem Hz. İsa’yı (a.s.) hem de annesini minnetle anmış, onlara karşı gereken vefâkârlığı göstermiştir. Bununla da kalmayıp kıyamete kadar gelecek olan ümmetine, Hz. İbrahim’in (a.s.) duasına mukâbelede bulunmalarını sünnet kılmıştır. Namazlarda okunan “Salli-Bârik” duasında, Âl-i Muhammed’in ardından Âl-i İbrahim’in zikredilmesi, işte bu çok zarif ve hassas olan vefâ duygusunun bir eseridir.
    Cevap Yaz Arama Yap

    Zeus

    • 2021-10-15 04:05:29

    Cevap :

    Peygamberimizin Süt Kardeşine Vefası

    Hevâzin Gazvesi’nde esirler arasında gördüğü sütkardeşi Şeymâ’yı hemen tanımış, ona ve diğer yakınlarına kıymetli hediyeler vererek memleketlerine göndermiştir. Sevgili Peygamberimiz, sırf bölgelerinde dört yıl kaldığı için, bu savaş sonunda Hevâzinli süt teyzeleri, süt halaları hatırına ganimetleri geri vermeyi bile düşünmüştü. Ancak Hevâzinliler müracaatta gecikince, ordudaki bedevilerin de ısrarıyla Ci’râne’de toplanmış olan ganimetleri, taksim etmek zorunda kalmıştı. Daha sonra Hevâzinlilerin vâkî olan talepleri üzerine kendisine ve Abdulmuttalib oğullarının hisselerine düşen esirleri serbest bırakınca, ashâb-ı kirâm da hisselerine düşen esirleri serbest bırakmış ve fidye ödemeksizin salıvermişlerdi. (İbn-i Hişâm, IV, 135) Efendimiz’in süt akrabalarına gösterdiği vefâ sâyesinde, binlerce kişi hürriyetine kavuşmuş ve bu âlicenaplığın gönüllerine verdiği rikkatle hakîkate gözlerini açmışlardır.

    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.