Cevap :
- Mahkumlar: Sinemada ekrana bakan insanlar
- Ateş: Filmi yansıtan projeksiyon makinesi
- Duvardaki gölgeler: Projeksiyon ile insanların arasından geçen diğer insanların ekrana düşen gölgeleri
- Sesler: Diğer insanların sesleri
Sinema, geçici, fakat hızlı ve yoğun bir dalgınlık hâli yaratır. Zira film seyretmek, dalmaktır. Ve dalmak, dogmatik uyanıklığın elinden kurtulmaktır. Böylece, nesnelerin ve ihtirasların dünyasına arkamızı dönüp içsel olanı temaşa ederiz. Haliyle sinema salonunda açılan perde, aslında dünyaya çekilmektedir. Seyir deneyimi, dünya içindeki deneyimlerimizi askıya alır. Bundandır ki
Alain Badiou sinema ile
Platon’un mağara alegorisi arasında bir paralellik kurar. Mağaranın karanlığı, görme gücünü zedeleyince, göz gölgeyi gerçek ilan eder. Öyleyse dışarı çıkmak gerekir, mağaranın dışına…
Diğer Cevaplara Gözat