İşte Cevaplar
Türkçede somut anlamlı kelimeler, beş duyu organımızla algılayabildiğimiz isimleri karşılamaktadır. Koklama, işitme, tatma, dokunma ve görme duyularından en az biriyle hissedebildiğimiz tüm varlıklar somuttur.
Örneğin araba, görebildiğimiz ve dokunabildiğimiz bir varlıktır. O hâlde bu kelime somut bir isimdir.
Kırmızı araba karşı kaldırımdaki ağacın arkasına park etmiş halde duruyordu.
Soyut kavramların anlatılması ve kavranması zordur. Soyut kavramları anlaşılır duruma getirmek için somut anlamlı sözcüklerden yararlanılır. Buna somutlama/somutlaştırma denir.
Örneğin,
“güç, hüner” soyut anlamlıdır. Bu kavramları somutlaştırmak için somut anlamlı “bilek” sözcüğünden yararlanabiliriz. “O bileğine çok güveniyor.” dediğimiz zaman “güç, hüner” kavramlarını somut bir biçimde anlatmış oluruz. Bunun tersi de mümkündür. Ona da soyutlama denir.
♦ Somutlamalar, genellikle kişileştirmelerle ve benzetmlerle yapılır. Somutlama eğretilemelerde de görülebilir.
- “Felek önce yüzüme güldü sonra beni ağlattı.”
cümlesinde felek (talih, baht) soyuttur. Bu soyutluk insana ait özellikler olan “yüze gülme” ve “ağlatma” yönleriyle insana benzetilmiştir. Dolayısıyla soyut olan “felek”, “insan”a benzetilmekten kaynaklı kişileştirilmiştir, böylelikle de somutlanmıştır. Bu cümlede soyutu somutlama vardır.
Somutlamalara özellikle deyimlerde sık rastlanır.
- “Kabına sığamaz oldu son zamanlarda.”
- “Yine mi bir çam devirdim?”
- “İpin ucunu kaçırırsanız, hiç iyi olmaz.”
- “Kendi yağıyla kavrulan bir aileydi.
Diğer Cevaplara Gözat