Nedir.Org
Soru Tara Cevapla Giriş


Cevap Ara?

14.756.348 den fazla soru içinde arama yap.

Sorunu Tarat
Kitaptan resmini çek hemen cevaplansın.

Söz sanatları nelerdir ve nedir

Bu sorunun cevabı için bana yardımcı olur musunuz.

Bu soruya 2 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
    Şikayet Et Bu soruya 0 yorum yazıldı.

    İşte Cevaplar


    Ugur

    • 2015-04-02 16:39:59

    Cevap : Söz sanatları nelerdir ?
    1- Teşbih (Benzetme)
    Özellikleri yönüyle zayıf olan varlığın kuvvetli varlığa benzetilmesi sanatıdır.

    2- İstiare ( Eğretileme )
    Yalnızca benzeyen ya da benzetilenle kurulan benzetmedir. 

    3. Mecaz – ı Mürsel
    Bir sözün benzetme özelliği olmaksızın başka bir söz yerine kullanılmasıdır. 
    Örnek : Sobayı yak. ( sobanın içindekileri ) Tencere yandı. ( Tencerenin içi yandı ) 
    Ayağını çıkarda içeri gir. ( ayakkabını çıkar ) Burnu akıyor. ( Burnunun içindeki salgı ) 

    4. Kinaye
    Bir sözü hem gerçek hem mecaz anlamı ile kullanma sanatıdır. 
    Örnek : Şu karşıma göğüs geren è Taştan bağır ( gerçek ) 
    Taş bağırlı dağlar mısın. è Taş bağırlı olmak ( mecaz )

    5. Teşhis ( Kişileştirme )
    Fabl’ larda görülür. Her teşhiste kapalı istiare vardır. 
    Örnek : Yüce dağlar bir birine göz eder.
    Rüzgar ile mektuplaşır naz eder. İki sevgili anlamında.

    6. Mübalağa ( Abartma )
    Edebiyatta bu bir abartma sanatıdır. 
    Örnek : Ağzı kulaklarına vardı. Gömelim seni tarihe desem sığmazsın. 

    7. Tezat ( Karşıtlık )
    Bir varlığın ya da bir olayın birbirine zıt karşıt durumlarının bir arada verilmesi sanatıdır.
    Örnek : Ne efsunkar imişsin ah, ey didar – ı hürriyet
    Esir – i aşkın olduk gerçi kurtulduk esaretten.

    8. Cinas
    Sesleri aynı anlamları farklı sözcüklerle yaratılan söz sanatıdır. 
    Örnek : Kader böyle çalınmış yazıma. Her nefeste eyledik yüz bin günah.
    Yazım kışa uymaz kışım yazıma. Bir güne etmedik bir gün ah. 

    9. Tenasüb
    Anlamca birbirine yakın sözcüklerin bir arada kullanılması sanatıdır. 
    Örnek : Bülbül aşıkmış gül, gül naz eyler bülbüle. 

    10. Tekrir ( Yineleme )
    Bir şiirde ahenk yaratmak amacıyla anlamın üzerine yüklendiği sözcüğü tekrar etme. 
    Örnek : Hayata sıfırdan başladı.
    Daha sıfır, daha sıfır…
    Şimdi çok sıfırlı bir hesabın sahibi.
    Ama hali sıfır. 

    11. Telmih ( Hatırlatma )
    Herkesçe bilinen bir olayı hatırlatma sanatıdır. 
    Örnek : Gökyüzünde İsa ile,
    Tur dağında Musa ile,
    Elindeki asa ile, 
    Çağırayım Mevla’m seni. 

    12. Tevrive
    Birden fazla sözcük anlamı olan bir sözcüğün bir dizede en az iki sözlük anlamını ifade edebilecekşekilde kullanılması sanatıdır. 
    Örnek : Sert oldu hava çıkma koyundan kuzucuğum è Ziya Paşa
    Ulusun korkma nasıl böyle bir imanı boğar 
    Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar.
    Örnek : Gül renkli yüzün benli de benli
    Göğsün niye bensiz.

    13. Tecaül – i Arif ( Bilmezden Gelmek )
    Örnek : Zinhar eline ayine vermen ol kafirin 
    Zira suretin görüp büt – perest olur. Orhan Veli 
    Örnek : Sular mı yandı neden tunca benziyor mermer è Ahmet Haşim è Merdiven. 

    14.Hüsnü Talil ( Güzel Sebep )
    Bu olayı gerçek oluş sebebinin dışındaki bir sebebe bağlama sanatıdır. 
    Örnek : İşim gücüm budur benim
    Gökyüzünü ben boyarım her sabah Orhan Veli
    Uyanır bakarsınız ki mavi 
    Örnek : Güzel şeyler düşünelim diye
    Yemyeşil oluvermiş ağaçlar
    Saksımda ruhumun bütün yası var 
    Derdimden soluyor açan gonca. 

    15. Alli Terasyon

    Aynı sesi taşıyan sözcükler kullanılarak yapılan bir ahenk sanatıdır. 
    Örnek : Derdimi derin dereye döksem,
    Dere düz olur gider.
    Sev seni seveni
    Yar ile yatan ise 
    Sevme seni sevmeyeni
    Mısır’ a sultan ise. 

    16. Seci ( İç Uyak )
    Örnek : Ey gözlerin nuru, ey gönüllerin sururu, başımızın tacı ehl-i dilin miracı; gönül hanesinin ziyası, dil hastasının şifası…. Sinan Paşa 

    17. Tariz ( İğneleme )
    Söylenilen sözün tam tersini kast etme sanatıdır. 
    Örnek : Bir nasihatim var zaman uygun.
    Tut sözünü, yattıkça yat uyanma. 

    18. Terdit
    Sözü beklenmedik bir sona bağlama sanatıdır.
    Örnek : Bu gönül gönül otların yanı başında,
    Ağacın gölgesine değdi değecek.
    Tam şeftalinin kokusu başlarken,
    Öpüşmeye kıl kadar bitişik,
    Bu zulüm, bu haksızlık, bu işkence… Melih Cevdet ANDAY 


    Diğer Cevaplara Gözat
    Söz sanatları nelerdir ve nedir

    Sunum İçeriği

    Cevap Yaz Arama Yap

    • 2015-04-02 16:37:46

    Cevap : Söz Sanatları (Edebi Sanatlar) – 1   1) TEŞBİH(BENZETME) Sözü daha etkili duruma getirmek için aralarında ilgi bulunan iki unsurdan güçsüzü olanı güçlü olana benzetmektir.
    Benzetmede dört unsur bulunur:
    a)Benzenen b)Benzetilen c)Benzetme Yönü d)Benzetme Edatı Bu öğelerin kullanılıp kullanılmaması açısından da üç çeşit benzetme vardır:
    — Çocuk tilki gibi kurnaz biriydi.
    —Minik yavrucak elma gibi kıpkırmızı yanaklarıyla gülücükler saçıyordu. —Bizim de kalbimizi kımıldatır yerinden
    Toprağa diz vuruşu dağ gibi zeybeğin —Binalar kale gibi olduğundan içeri
    B.tilen B.nen B.E
    girilemiyordu.
    —Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
    B.tilen B.yen —Karısına yıllarca cehennem hayatı yaşattı.
    B.tilen B.yen —Muavin,yolculara: Pamuk eller cebe!
    B.tilen B.yen
    diye bağrıyordu.
    2) İSTİARE(EĞRETİLEME) Benzetmenin asıl unsuru olan benzeyen ve benzetilenden yalnızca biri kullanılarak yapılır.
    a.)Açık İstiare:Benzeyenin bulunmayıp yalnızca benzetilenle yapılan istiaredir.
    b.)Kapalı İstiare:Benzetilenin bulunmayıp yalnızca benzeyenle yapılan istiaredir. —Bir hilal uğruna ya rab ne güneşler batıyor. (A.İ)
    —Ay,altın ağaçlardan yere damlıyordu.(K.İ)
    Açtım avucumu altına tuttum.
    —Ülkemizde üniversiteden mezun olmuş pek çok fidan artık iş de bulamıyor.(A.İ)
    —Bahar gelince bir ağızdan şarkılar söyler kuşlar.(K.İ)
    —Bugün gökten inciler yağıyordu.(A.İ)
    —Galatasaray,Fenerbahçe kalesine gol yağdırdı.(K.İ)
    —Genç adamın sözleri,kızın yüreğini yakıyordu.(K.İ)
    —Sanat,hür bir ortamda boy atar.(K.İ)
    —Kurban olam,kurban olam,
    Beşikte yatan kuzuya.(A.İ)
    3) KİNAYE

    Bir sözü hem gerçek hem de mecaz anlamda kullanmaktır.
    Uyarı:Kinayede daha çok mecaz anlam kastedilir.
    —Mum dibine ışık vermez.
    —Hamama giren terler.
    —Taşıma su ile değirmen dönmez.
    —Yuvarlanan taş yosun tutmaz.
    —Ateş düştüğü yeri yakar.
    —Yaptığı hatayı anlayınca yüzü kızardı.
    4) MECAZ-I MÜRSEL(AD AKTARMASI) Benzetme amaç güdülmeden bir sözün ilgili olduğu başka bir söz yerine kullanılmasıdır.
    —İşe alınman için dün şirketle görüştüm.(İnsan)
    —Yarın sınıfı 9/H sınıfı yapacak.(Öğrenci)
    —Toplantıya Milliyet gazetesinin güçlü kalemleri de geldi.(Yazar)
    —Nihatın golüyle tüm stat ayağa kalktı.(Seyirci)
    —O evine çok bağlı bir insandır.(Ailesi)
    —Bu olay üzerine bütün köy ayaklandı.(Halk)
    —İstanbul’dan kalkan uçak az önce Adana’ya indi.(Havaalanı)
    5)TEŞHİS(KİŞİLEŞTİRME) İnsan dışındaki canlı cansız varlıklara insan özelliği kazandırmaktır.
    Her teşhiste aynı zamanda kapalı istiare vardır.
    —Güzel gitti diye pınar ağladı.
    —Menekşeler külahını kaldırır.
    —Bir sarmaşık uyanıyordu uykusunda
    Geriniyordu bir eski duvarın sıvasında.
    —Toros dağlarının üstüne,
    Ay un eledi bütün gece.
    —O çay ağır akar,yorgun mu bilmem,
    Mehtabı hasta mı,solgun mu bilmem.
    —Aheste çek kürekleri mehtap uyanmasın,
    Eskici dükkanında asma saat,
    Çelik bir şal atmış omuzlarına.
    —Yalnızlığın okşadığı kalbime,yağmurlar küskün,
    En güzel türküyü bir kurşun söyler.
    —Bu akşam sonbahar ne kadar serin,
    Geceyi hasretle zaman.
    6)İNTAK(KONUŞTURMA) İnsan dışındaki varlıkları konuşturmaktır.Her intak sanatında teşhis sanatı vardır;ancak her teşhiste intak sanatı yoktur.
    —Deniz ve Mehtap sordular seni: Neredesin?
    —Maymun şunu anlatmak istemişti fikrince:
    Boşa gitmez kötüye bir ceza verilince.
    —Dal bir gün dedi ki tomurcuğuna:
    İçimde kanayan yara gibisin.
    —Ey benim sarı tamburam!
    Sen ne için inilersin?
    İçim oyuk,derdim büyük
    Ben onunçün inilerim
    —Ben ki toz kanatlı bir kelebeğim,
    Minicik gövdeme yüklü Kaf dağı.
    —Adam elini uzattı,tam onu koparacağı sırada menekşe: Bana dokunma!diye bağırdı.
    7)TECAHÜL-İ ARİF Anlam inceliği oluşturmak için herkesçe bilinen bir gerçeği bilmiyormuş gibi aktarmalıdır.
    —Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
    Benim mi Allahım bu çizgili yüz.
    —Sular mı yandı,neden tunca benziyor mermer?
    Geç fark ettim taşın sert olduğunu.
    —Gökyüzünün başka rengi de varmış,
    Su insanı boğar,ateş yakarmış.
    —Şu karşıma göğüs geren,
    Taş bağırlı dağlar mısın?
    —Saçların dalgalı,boya mı sürdün?
    Gelmiyorsun artık,bana mı küstün?
    —İçimde kar donar,buzlar tutuşur,
    Yağan ateş midir,kar mıdır bilmem.   8)HÜSN-İ TA’LİL Sebebi bilinen bir olayın meydana gelişini,gerçek sebebinin dışında başka,güzel bir nedene bağlamadır.
    —Gül bahçesi sevgiliden haber geldiği için
    Süslendi ve güzel kokular süründü.
    —Yoksun diye bahçemde çiçekler açmıyor bak.
    —Senin o gül yüzünü görmek için
    Sana güneş bakmak için doğuyor.
    —Benim kaderime ve yalnızlığıma
    Irmaklar bile ağladı.
    —Rüzgar gökte bir gezinti,
    Üşürüz her akşam vakti,
    Ne sıcak vücutlar gitti,
    Toprağı ısıtmak için.
    —Güller kızarır utancından o gonca gül gülünce
    Sümbül bükülür kıskancından kakül bükülünce.
    —Bir an önce görülsün diye Akdeniz,
    Toroslarda ağaçlar hep çocuk kalır.
    —Toros dağlarının üstüne
    Ay, un eledi bütün gece.
    9) MÜBALAĞA (ABARTMA) Sözün etkisini güçlendirmek için bir şeyi olduğundan daha çok ya da olduğundan daha az göstermektir.
    —Manda yuva yapmış söğüt dalına,
    Yavrusunu sinek kapmış.
    —Alem sele gitti gözüm yaşından.
    —Bir ah çeksem dağı taşı eritir,
    Gözüm yaşı değirmeni yürütür.
    —Bir gün gökyüzüne otursam,
    Evlerin tavanlarını birer birer açsam.
    —Sıladan ayrıyım,gözümde yaşlar,
    Sel olup taşacak bir gün derinden.
    —Sana olan aşkım dağı taşı eritir,
    Gözümdeki yaşlardan bir deniz olur.
    —Ben ki toz kanatlı bir kelebeğim,
    Minicik gövdeme yüklü Kaf dağı.
    —Sekizimiz odun çeker,
    Dokuzumuz ateş yakar
    Kaz kaldırmış başın bakar
    Kırk gün oldu ,kaynatırım kaynamaz.
    —Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
    Gömelim gel seni tarihe desem,sığmazsın.
    —Bir of çeksem karşıki dağlar yıkılır.

    10) TEZAT (KARŞITLIK) Aralarında ilgiden dolayı,birbirine zıt kavramları bir arada kullanmaktır. —Ağlarım hatıra geldikçe gülüştüklerimiz.
    —Neden böyle düşman görünürsünüz,
    Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
    —İçimde kar donar,buzlar tutuşur,
    Yağan ateş midir,kar mıdır bilmem.
    —Sana çirkin dediler,düşmanı oldum güzelin.
    —Yükseğinde büyük namlı karın var,
    Alçağında mor sümbüllü bağın var.
    —Gülmek ol,goncaya münasiptir,
    Ağlamak bu,dil-i hazine gerek.
    —Karlar etrafı bembeyaz bir karanlığa gömdü.
    11) TEVRİYE (AMACI GİZLEME) İki değişik anlamı olan bir sözcüğün bir dize ya da beyitte iki anlamının da kullanılmasıdır.
    —Tahir Efendi bize kelp demiz (Tahir:özel ad.)
    İltifatı bu sözde zahirdir
    Maliki mezhebim benim zira
    İtikadımca kelp Tahirdir. —Bu kadar letafet çünkü sende var,
    Beyaz gerdanında bir de ben gerek. —O güzel yüzün benli de,
    Göğsün niye bensiz?
    —Bak kalan bu kubbede hoş bir sada imiş,
    Ben yarime gül demem,yarim bana gülmedi. —Beyefendi ailenin güneşi,sen de ayısın. —Sen gittin yaslara büründü cihan,
    Soluyor dallarda gül dertli dertli. —Şu köpek leşi de şurda fuzuli,
    O kadar içerlediysen tut kıçından
    Vur yere de çıksın içindeki ruhi.
    12) TELMİH (HATIRLATMA) Söz arasında herkesin bildiği bir olaya ya da kişiye işaret etme sanatı.
    —Vefasız Aslıya yol gösteren bu,
    Keremin sazına cevap veren bu.
    —Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor teshidi,
    Bedrin aslanları ancak bu kadar şanlı idi.
    —Ekmek Leyla oldu bire dostlarım,
    Mecnun olup ardı sıra giderim.
    —Şu Boğaz harbı nedir? Var mı ki dünyada eşi?
    En kesif orduların yükleniyor dördü beşi.
    —Yırtarım dağları enginlere sığmam taşarım.
    —Gökyüzünde İsa ile,
    Tur dağında Musa ile ,
    Elindeki asa ile,Msn Öğretmen öss kpss Gazeteler Sohbet hazır mesajlar ders izle Belirli Gün ve Haftalar Çanakkale savaşı şiir
    Çağırayım Mevlam seni.
    13) TARİZ (TAŞ ATMA) Bir kişiyi iğneleme,bir konuyla alay etme veya sözün tam tersini kastetmedir.
    —Müftü Efendi bize kafir demiş.
    —Tutalım ben ona diyem müselman.
    —Lakin varıldıktan ruz-ı mahşere,
    İkimiz çıkarız orda yalan.
    —Bu ne kudret ki elifbayı okur ezberden.
    —Tahir Efendi bize kelp demiş,
    İltifatı bu sözde zehirdir,
    Maliki mezhebim benim zira,
    İtikadımca kelp Tahirdir.
    —Bir nasihatım var zamana uygun,
    Tut sözümü yattıkça yat uyuma,
    Meşhur bir kelamdır sen kazan sen ye,
    El için yok yere yanma.
    —O kadar zeki ki bütün sınıfları çift dikiş gidiyor.
    14) TEKRİR Anlatımı güçlendirmek için bir sözü sık sık tekrar etmektir.
    —Beni bende demen,ben değilim,
    Bir ben vardır,bende benden öte. —Söz ola kese savaşı,
    Söz ola kestire başı,
    Söz ola oğlu aşı, Yağ ile bal ede bir söz. —Ben güzele güzel demem,
    Güzel benim olmayınca. —Seni tanımadan önce ben,ben değildim,
    Seni tanıdıktan sonra aslında bensizliğin sensizliğin olduğunu anladım. —Gece midir insanı hüzünlendiren,
    Yoksa insan mıdır hüzünlenmek için,
    Geceyi bekleyen?
    Yoksa ben miyim seni düşünmek için,
    Geceyi bekleyen?
    Gece midir seni bana düşündüren?
    15) TENASÜP (UYGUNLUK)
    Anlam yönünden birbiriyle ilgili sözcükleri bir arada kullanmaktır.
    —Deli eder insanı bu dünya,
    Bu gece,bu yıldızlar,bu koku,
    Bu tepeden tırnağa çiçek açmış ağaç. —Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
    Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan. —Arım,balım,peteğim,
    Gülüm,dalım,çiçeğim,
    Bilsem ki öleceğim,
    Yine seni seveceğim, —Güller kızarır o gonca gül gülünce,
    Sümbül bükülür kıskancından kalül bükülünce —Bu akşam ışık olduk,renk olduk,ses olduk,
    Yeniden kışla olduk,asker olduk,tüfek olduk.
    16) LEFF-Ü NEŞR Bir dizede iki ya da daha fazla kavramdan bahsettikten sonra diğer dizede onlarla ilgili açıklama yapmaktır.
    —Bakışların fırtına,
    Duruşun durgun su,
    Biri alabora eder,
    Biri boğar. —Gönlümde ateştin,gözümde yaştın,
    Ne diye tutuştun,ne diye taştın. —Ben bir sedefim,sen nisan bulutu,
    Ver damlaları,al yuvarlak inciyi.
    17) İSTİFHAM(SORU SORMA) Anlatımı daha etkili hale getirmek için cevap alma amacı gütmeden soru sormaktır.
    —Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
    —Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
    Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
    —Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
    —Şu karşıma göğüs geren
    Taş bağırlı dağlar mısın?
    —Hangi çılgın bana zincir vuracakmış?Şaşarım!
    —Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
    Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
    18) TEDRİC Birbiriyle ilgili kavramların bir derece gözetilerek sıralanmasıdır.
    —İki asker,mızrak mızrağa,kılıç kılıca,hançer hançere vuruşmaya başladı.
    —Makbar,makber değil;bir türbe,türbe değil;bir mabet,mabet değil;bir küre,küre değil;bir sonsuz uzay. 19) NİDA (SESLENME) Şiddetli duyguları,heyecanları coşkun bir seslenişle anlatmadır.Daha çok ay,ey,hay,ah ünlemleriyle yapılır.
    —Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü!
    —Ey benim sarı tamburam!
    Sen ne için inilersin?
    —Çatma kurban olayım ey nazlı hilal!
    20) CİNAS Yazılışları aynı,anlamları farklı sözcüklerin bir arada kullanılmasıdır.
    —Niçin kondun a bülbül kapımdaki asmaya
    Ben yarimden ayrılmam götürseler asmaya. —Göl kıyısındaki sazların arasında bir saz sesi geliyordu. — Kara gözler,
    Sürmeli kara gözler,
    Gemim deryada kaldı,
    Gözlerim kara gözler. —Kalem böyle çalınmıştır yazıma,
    Yazım kışıma uymaz,kışım yazıma. —Böyle bağlar,
    Yar başın böyle bağlar,
    Gül açmaz,bülbül ötmez,
    Yıkılsın böyle bağlar.
    21) ALİTERASYON Dize ya da mısrada ahenk oluşturacak şekilde,aynı sesin veya hecenin tekrarlanmasıdır.
    —Eylülde melül oldu gönül soldu lale
    Bir kaküle meyletti gönül geldi bu hale.
    —Seherde seyre koyuldum semayı deryayı.
    —Kara toprak içinde kara karıncayı karanlık gecede görür.
    —Beyaz gerdanında bir de ben gerek.
    22) SECİ Düz yazıda cümle içinde yapılan uyağa denir.
    —İlahi,kabul senden,ret senden;şifa senden,dert senden İlahi,iman verdin,daim eyle;ihsan verdin,kaim eyle.
    —Ten cübbesi çak gerek,gönül evi pak gerek.
    —Ey gönlümün nuru,gönüllerin süruru!
    —De gül idim ben sana mail sen ettin aklımı zail.
    Söz sanatları nelerdir ve nedir

    Sunum İçeriği

    Cevap Yaz Arama Yap

    Cevap Yaz




    Başarılı

    İşleminiz başarıyla kaydedilmiştir.