Ahir zaman peygamberi  Hz. Muhammed Mustafa s.a.v.'in sünnetine ittiba etmenin anlamı: kuranı kerimde emredilenlerin birinci muhattabı olan ve Allah'ın en sevdiği kul olan peygamberimizin İslam dinini yaşama şeklini taklit etme çabasıdır.

Peygamberimizin sünnetine ittiba etmenin İslam'daki yeri ise: Kur'an ı Kerimde Müslümanlara emredilen namaz zekat hac oruç gibi temel ibadetlerin yapılış şekilleri anlam ve detayları ancak peygamberimizin sünnetine ittiba ile gerçek olabilir. Yani sünnete ittiba olmadan İslam'ı tam anlamıyla yaşamamız mümkün olmaz.

İslam’ı doğru şekilde yaşamak ancak Hz. Peygamber’in (s.a.v.) sünnetine tabi olmakla mümkün olur. Çünkü sünnet, Kur’an’ın yaşanma biçimidir. Vahyin hayata yansımasıdır. Sünnet, insanların karanlıklardan aydınlığa çıkmasını sağlayacak olan bir kandil, ışık ve kılavuzdur.18 Müslümanın takip etmesi gereken yolları gösterir.

Sünnet hayattır. Sünneti yaşamak, sorumluluk bilincine sahip bir Müslümanın, Kelime-i şehadet ile imzaladığı Müslümanlık sözleşmesinin gereklerini yerine getirmesi, Hz. Peygamber’e (s.a.v.) inandığını ispat etmesidir. Çünkü Peygamberimize (s.a.v.) inanmak, ona tabi olmayı gerektirir. Ona tabi olan insan onu örnek alır ve onun gibi yaşamaya çalışır. Sünneti yaşamak, gözü haramlardan, dili kötü sözlerden, aklı kötü fikirlerden korumaktır. Sünneti yaşamak Hz. Peygamber’in (s.a.v.) Veda Hutbesi’nde "Ey müminler! Size iki emanet bırakıyorum, onlara sarılıp uydukça yolunuzu şaşırmazsınız. O emanetler, Allah’ın Kitabı Kur’an-ı Kerim ve Peygamberin sünnetidir."21 sözleriyle bıraktığı emanete sahip çıkmaktır.