Cevap : Suya bırakıldığında su yüzeyinde kalma durumu, cismin yoğunluğuna bağlıdır. Eğer bir cisim suyun yoğunluğundan daha düşük bir yoğunluğa sahipse, su yüzeyinde kalır. Bu duruma "askıda kalma" veya "yüzme" denir. Örneğin, bir plastik top suya bırakıldığında su yüzeyinde kalır çünkü plastik topun yoğunluğu suyun yoğunluğundan daha düşüktür.

---

---

Diğer Cevaplara Gözat

Cevap :

Suya bırakıldığında su yüzeyinde kalma durumu, hidrofobiklik olarak adlandırılır. Hidrofobiklik, sudan korkma veya ondan kaçma anlamına gelir. Hidrofobik maddeler, su ile temas ettiğinde aralarında bir gerilim tabakası oluşturur. Bu gerilim tabakası, maddenin su yüzeyinde kalmasına neden olur.

Hidrofobik maddeler, suyun molekülleri ile etkileşime girmeyen maddelerdir. Su molekülleri, bir hidrojen atomu ve bir oksijen atomundan oluşan polar moleküllerdir. Hidrojen atomu, su molekülünün bir ucunda bulunur ve oksijen atomu, diğer ucunda bulunur. Hidrojen atomu, bir elektronegatif atomdur, yani elektronları kendine çeker. Oksijen atomu ise bir elektropozitif atomdur, yani elektronları vermeye isteklidir. Bu nedenle, su molekülleri, su moleküllerinin hidrojen atomları ile oksijen atomları arasındaki elektrostatik kuvvetler nedeniyle birbirleriyle güçlü bir şekilde etkileşirler.

Hidrofobik maddelerde ise, su molekülleri ile etkileşime girebilecek polar gruplar yoktur. Bu nedenle, su molekülleri hidrofobik maddeye yapışamaz. Bunun yerine, su molekülleri, hidrofobik maddenin yüzeyinde bir film tabakası oluşturur. Bu film tabakası, hidrofobik maddenin su yüzeyinde kalmasına neden olur.

Hidrofobik maddeler, günlük yaşamda yaygın olarak bulunur. Örneğin, yağlar, yağlar, bal ve sabun hidrofobik maddelerdir. Bu maddeler, suyun yüzeyinde yüzebilirler.

Hidrofobiklik, çeşitli endüstrilerde kullanılmaktadır. Örneğin, su geçirmez kumaşlar ve giysiler, hidrofobik maddeler kullanılarak üretilir. Ayrıca, yağmur suyunu yüzeyden uzaklaştıran boyalar ve kaplamalar da hidrofobik maddeler kullanılarak üretilir.