Tarihi süreçte medeniyetlerin kurulup yıkılmasıyla oluşan doğal tepelere ne ad verilir?
Tarihi süreçte medeniyetlerin kurulup yıkılmasıyla oluşan doğal tepelere ne ad verilir sorusunun cevabı için bana yardımcı olur musunuz?
İşte Cevaplar
Diğer Cevaplara Gözat
höyük: araplarin "tell" ya da "tal", perslerin "tepe" diye adlandirdiklari höyükler,eski yerlesmelerin yikilmasi veya dogal tahribi sonrasinda onlarin kalintilariyla olusmus dogal olmayan tepeciklerdir. ilk çaglarda insanlar henüz yerlesik düzende yasamadiklarindan,çogunlukla da agaç kovuklarinda ve magaralarda barindiklarindan höyüklere rastlanmaz.ancak neolitik çagdan itibaren kurulan topraga bagimli yerlesmeler,çesitli felaketlerle yikilip yok olurlar;zamanla bunlarin düzeni tabii olarak bir toprak katmaniyla kaplanir. çogu zaman da bu yikintinin üzerine baska bir topluluk gelip yerlesir;veya yikilan kendin eski sahipleri sehri tekrar yeni bastan imar ederler. hep ayni yere gelip yerlesmesinin nedenleri arasinda,yörenin cografi özellikleri,iklim sartlari ve toprak verimliligi ile su durumu basta gelmektedir. iste,bu tür kültür kalintilarinin bulundugu tepeler höyük karakteri tasirlar. örnegin, çanakkale'nin 25 km.güneyindeki troia'da ,bilimsel kazilar sonucu 9 katli bir yerlesimin varligi kesin olarak saptanmistir. diger bazi örnekler olarak çorum-alacahöyük ve karahöyük, kayseri-kültepe,keban yöresindeki norsuntepe ile kuzey suriye'deki tell halaf,tell tayinat, til barsip sayilabilir.
Tümülüs (Höyük) : Önemli kisilere,özellikle de kral ve prenslere ait mezar yapilardir. Gerek tümülüs,gerekse höyük dis görünüs olarak birer "yapay tepecik"ten olusmustur. farklilik iç yapidaki kuruluslardir. Tümülüslerde önce mezar odasi düz bir alan üzerine insa edilir. Daha sonra üzeri kapatilarak dev bir toprak yiginiyla örtülür. Bu yapi tarziyla hem mezarin yeri bir tepecikle belirlenmis olur,hem de mezar odasi soyguncularin distan gelecek tehlikelere karsi korunmus olur. Örnek olarak, frigler'in "midas'in mezari" diye anilan gordion büyük tümülüs'ü gösterilebilir. Anadolu'da tümülüslerin en yogun rastlandigi yöre ise iydia'dir.
Tümülüs Nedir
Tümülüs (tr:Höyük veya Kurgan) Latince bir sözcük olup (çoğulu tümüli), bir mezar ya da mezarlık içeren, toprak yığılarak oluşturulmuş tepeciklere verilen addır. Höyük ve kurgan (Orta Asya'da) da denilen tümülüs yapma geleneğine sahip ulusların sayısı fazla değildir. Bunlara en çok Anadolu'da, Trakya'da, Orta Asya'da, Rusya'da ve Meksika'da rastlanır.
Traklar'ın mezarları bu şekildedir. Trakya'nın en görsel anıtları tümülüslerdir. Trakya'nın tek düze doğal yapısını süsleyen ve ona bir hareketlilik getiren tümülüslerin tam bir envanteri çıkartılmamıştır. Genel olarak mezarın üzerine yapılan her türlü yükselti tümülüs olarak adlandırılsa da, yapıldıkları döneme, tepenin ve mezar odasının biçimine, niteliğine, ölünün gömülüş şekline göre mezar tepelerinin değişen geniş bir çeşitlenmesi vardır.
Mezarın yerini bir tepe ile belirleme geleneğinin bilinen ilk örnekleri Avrasya steplerinde, MÖ 4. binyılın başlarına aittir; kurgan olarak da adlandırılan bu mezar tepelerinin altında, ölü basit bir çukur ya da ahşap bir odaya yerleştirilmiştir. Bu geleneğin, steplerden gelen etki ile, Trakya'ya ilk olarak MÖ 3. binyıl içinde girdiği bilinmektedir. Trakya'nın Tunç çağ mezar tepeleri, daha sonraki dönemlerin tümülüslerine göre daha basık ve yayvan, çoğu kez de 2-3 m yüksekliğindeki tepeciklerdir; ancak Bulgaristan' da ender olarak yüksekliği 7 metreyi bulanlar da vardır. Tepelerin dolgularının toprak değil taş oluşturduğundan, bunlan "Taşlıtepe" olarak tanımlamaktayız. Bu tür mezar tepelerinde ölü, tepenin altındaki bir çukura, ve çoğu kez uzun olarak yatırılarak gömülmüştür. Tepenin değişik kesimlerinde münferit mezarlara da rastlanır. Taşlıtepeler tek olabilecekleri gibi, bazen tümülüs mezarlığı gibi, sayıları 30'u bulan topluluklar da oluşturabilir.
İlk Demir Çağ'dan itibaren mezar tepeleri daha sivri ve konik bir biçim almış, dolgularında taş ile birlikte killi toprak da kullanılmıştır. Demir Çağı'nın ilk kısmına tarihlenen mezar tepelerinde gene ayrı bir mezar odası yoktur; ölü toprağa açılmış ve ahşap ile kaplanmış bir odanın içine yatırılmıştır. Orta Demir Çağı'ndan itibaren mezar odası ya da taş lahidi olan gerçek tümülüsler görülmeye başlar. Bu tür tümülüsler için genellikle uzaktan görülebilen sırt ve yamaçlar tercih edilmiştir İkili ya da üçlü tümülüsler yaygın olmakla birlikte, tümülüs mezarlığı şeklinde sayıları dokuz ile otuzaltı arasında değişen gruplara da rastlanmaktadır. toplu tümülüs mezarlıklarının, daha eski bir kutsal alanın üzerinde yer aldığı görülmektedir.
Bintepe'deki Alyattes'in tümülüsü ile Nemrut Dağı'ndaki tümülüs Anadolu’nun bilinen en büyük tümülüsleri arasında yer alır. Frigyalılara ait tümülüsler de olmakla birlikte tümülüs yapımı daha çok Lidyalılar'da önem kazanmıştır. Aynı bölgede 100 Lidya tümülüsüne rastlanmıştır. Anadolu'nun en büyük tümülüsü olan Alyattes’inkinde 16 tonluk taş bloklar kullanılmıştır. Şamanist Türk ve Moğol boylarında ayrıca, Dünya Dağı’nı temsilen, “oba” adı verilen, taş yığınlarından kurgan (yapay tepe) oluşturma geleneği çok yaygındır.