İşte Cevaplar
Türk İslam devletleri tarihinde tam anlamıyla modern demokratik sistemlerden bahsetmek mümkün olmasa da, bazı demokratik özelliklere rastlanabilmektedir. Özellikle Selçuklu Devleti döneminde, danışma meclisleri (şûrâ) ve halkın temsilcilerinin yer aldığı meclisler (divan-ı hümâyûn) gibi kurumlar bulunmaktaydı. Bu kurumlarda halkın temsilcileri, devletin politikalarına ve kararlarına katılıp, yönlendirme yapabilme imkanına sahipti. Ayrıca hükümdarlar, danışmanlarına ve halkın temsilcilerine danışarak karar alıyorlardı.
Benzer şekilde, Osmanlı Devleti'nde de devlet yönetiminde bazı demokratik uygulamalar görülmekteydi. Özellikle Tanzimat Dönemi'nde (1839-1876), Avrupa ülkelerindeki reform hareketlerinden etkilenerek, meclisler kurulmuş ve halkın temsilcileri yönetimde söz sahibi olmaya başlamıştı. 1908'de gerçekleşen Jön Türk Devrimi ile de, Meşrutiyet ilan edilerek ülkede meclislerin güçlendirilmesi yönünde adımlar atılmıştır.
Ancak, demokratik özelliklerin sınırlı ve yetersiz kaldığı da bir gerçektir. Bu dönemlerde de hükümdarın gücü ve yetkisi çok büyüktü ve halkın temsilcileri sınırlı bir etkiye sahipti. Ayrıca, seçimler belirli bir seçkin sınıf tarafından yapılırken, halkın geniş kesimleri seçimlerden uzaktı. Bu nedenle, Türk İslam devletleri tarihinde tam anlamıyla demokratik bir yönetimden bahsetmek mümkün olmasa da, bazı demokratik uygulamaların varlığı da unutulmamalıdır.
Bunlar:
- Selçuklu Devleti döneminde danışma meclisleri (şûrâ) ve halkın temsilcilerinin yer aldığı meclisler (divan-ı hümâyûn) gibi kurumlar bulunmaktaydı.
- Bu kurumlarda halkın temsilcileri, devletin politikalarına ve kararlarına katılıp, yönlendirme yapabilme imkanına sahipti.
- Osmanlı Devleti'nde Tanzimat Dönemi'nde meclisler kurulmuş ve halkın temsilcileri yönetimde söz sahibi olmaya başlamıştı.
- Jön Türk Devrimi ile de, Meşrutiyet ilan edilerek ülkede meclislerin güçlendirilmesi yönünde adımlar atılmıştır.
- Ancak, hükümdarın gücü ve yetkisi çok büyüktü ve halkın temsilcileri sınırlı bir etkiye sahipti.
- Seçimler belirli bir seçkin sınıf tarafından yapılırken, halkın geniş kesimleri seçimlerden uzaktı.
- Dolayısıyla, demokratik uygulamaların varlığı da unutulmamakla birlikte tam anlamıyla modern demokratik sistemlerden bahsetmek mümkün değildir.
Diğer Cevaplara Gözat