Türk ve islam mimarisinde üç yanı ve üstü kapalı önü avluya açık mekana ne ad verilir
türk ve islam mimarisinde üç yanı ve üstü kapalı önü avluya açık mekana ne ad verilir sorusunun cevabı nedir?
Bu soruya 1 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
İşte Cevaplar
Cevap : Türk ve islam mimarisinde üç yanı ve üstü kapalı önü avluya açık mekana ne ad verilir sorusunun cevabı
Eyvan Farsça bir kelime olup Arapça ve Türkçe’ye de geçmiştir. Genel olarak binaların ortasında bulunan ve iç avluya açılan üç tarafı kapalı, üstü tonoz örtülü bir mekândır; özellikle İran ve Orta Asya’da tercih edilmiş ve cami, medrese, bîmâristan gibi binalarla birlikte evlerin planlarında da sıkça kullanılmıştır. İslâm dünyasının batısında fazla ilgi çekmediği anlaşılan bu mimari elemanın en mükemmel örneklerine daha çok büyük Türk devletleri zamanında yapılan binalarda rastlanır. Arkeolojik araştırmalara göre ana fikri Asur mimarisine kadar giden ve ilk defa I. yüzyılda Mezopotamya’da görülen eyvan, II. yüzyıldan itibaren Part ve ardından Sâsânî mimarilerinde en sevilen eleman olarak hemen her önemli binada kullanılmıştır. Mevcut örnekler arasında özellikle, Bağdat yakınlarındaki Arsakî hânedanının başşehri Ktesifon’da Sâsânî Hükümdarı I. Şahpûr tarafından yaptırılmış olan büyük sarayın (Hüsrev Sarayı), İslâm âleminde Eyvân-ı Kisrâ veya Tâk-ı Kisrâ, Batı’da Ktesifon Kemeri adıyla bilinen taht eyvanının kalıntısı büyük bir şöhrete sahiptir. İslâm fethinden sonra cami olarak kullanıldığı bilinen binanın ortasında yer alan 43,5 m. derinlik, 25,5 m. genişlik ve 35 m. yüksekliğindeki bu devâsâ eyvan müslüman sanatkârlar kadar hükümdarları da etkilemiş ve özellikle saray mimarisi için fikir alınan bir kaynak teşkil etmiştir.
Diğer Cevaplara Gözat
Eyvan Farsça bir kelime olup Arapça ve Türkçe’ye de geçmiştir. Genel olarak binaların ortasında bulunan ve iç avluya açılan üç tarafı kapalı, üstü tonoz örtülü bir mekândır; özellikle İran ve Orta Asya’da tercih edilmiş ve cami, medrese, bîmâristan gibi binalarla birlikte evlerin planlarında da sıkça kullanılmıştır. İslâm dünyasının batısında fazla ilgi çekmediği anlaşılan bu mimari elemanın en mükemmel örneklerine daha çok büyük Türk devletleri zamanında yapılan binalarda rastlanır. Arkeolojik araştırmalara göre ana fikri Asur mimarisine kadar giden ve ilk defa I. yüzyılda Mezopotamya’da görülen eyvan, II. yüzyıldan itibaren Part ve ardından Sâsânî mimarilerinde en sevilen eleman olarak hemen her önemli binada kullanılmıştır. Mevcut örnekler arasında özellikle, Bağdat yakınlarındaki Arsakî hânedanının başşehri Ktesifon’da Sâsânî Hükümdarı I. Şahpûr tarafından yaptırılmış olan büyük sarayın (Hüsrev Sarayı), İslâm âleminde Eyvân-ı Kisrâ veya Tâk-ı Kisrâ, Batı’da Ktesifon Kemeri adıyla bilinen taht eyvanının kalıntısı büyük bir şöhrete sahiptir. İslâm fethinden sonra cami olarak kullanıldığı bilinen binanın ortasında yer alan 43,5 m. derinlik, 25,5 m. genişlik ve 35 m. yüksekliğindeki bu devâsâ eyvan müslüman sanatkârlar kadar hükümdarları da etkilemiş ve özellikle saray mimarisi için fikir alınan bir kaynak teşkil etmiştir.
Diğer Cevaplara Gözat