Vefat eden bir müslümanın arkasından yapılması gerekenler maddeler halinde
vefat eden bir müslümanın arkasından yapılması gerekenler maddeler halinde sorusunun cevabı nedir?
Bu soruya 1 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin.
İşte Cevaplar
Cevap :
VEFAT EDEN BİR MÜSLÜMANIN ARKASINDAN YAPILMASI GEREKENLER:
1.TEÇHİZ, TEKFİN ve DEFİN İŞLEMLERİ
Ruhun bedeni terk etmesi haline ölüm ismi verilir. Cenaze için yapılması gereken hazırlıklara "teçhiz", kefenlenmesine "tekfin", kabre konulmasına ise "defin" denir.
Ölen bir Müslüman’ı yıkamak, kefenlemek cenaze namazını kılıp dua etmek ve bir kabre gömmek müminler için farz-ı kifayedir. Bu nedenle ölüm olayı gerçekleşince, söz konusu işlemleri; en yakınları veya komşu, dost ve arkadaşları tarafından hızlıca tamamlanmalıdır.
Ölen bir Müslüman’ı yıkamak, kefenlemek cenaze namazını kılıp dua etmek ve bir kabre gömmek müminler için farz-ı kifayedir. Bu nedenle ölüm olayı gerçekleşince, söz konusu işlemleri; en yakınları veya komşu, dost ve arkadaşları tarafından hızlıca tamamlanmalıdır.
Eğer geçerli bir mazeret yoksa, cenaze bir an önce istirahatgâhına tevdi edilmelidir. Bu durumda vefat edenin akraba, komşu, arkadaş ve diğer yakınları cenaze namazını kılmak için gayret etmelidir. Zira Cenazenin taşınmasına yardımcı olmak ve kabristana kadar eşlik etmek de sünnettir.
2.BORÇLARINI ÖDEMEK
2.BORÇLARINI ÖDEMEK
Müslüman, dâimâ ilâhî kameraların altında bulunduğunun idrâki içinde yaşayan ve Cenâb-ı Hakk’ın huzûruna borçlu olarak çıkmaya korkan insandır.
Eğer bir kimse, borcunu ödeyemeden ölmüşse, akrabaları o kimsenin vasiyetini yerine getirmeden ve mîrâsını taksim etmeden önce, evvelâ onun bütün borçlarını ödemeye çalışmalıdır. Zira hadîs-i şerîflerde borcu ödenmediği müddetçe şehîdin bile Cennet’e giremeyeceği bildirilmiştir.
3.VASİYETLERİNİ YERİNE GETİRMEK
Techîz, tekfîn ve borçların ödenmesinden sonra, kalan malın "üçte biri" ile ölen kimsenin vasiyetleri yerine getirilmelidir; geri kalanı ise vârislerine taksim edilmelidir.
4. DUÂ VE İSTİĞFAR
4. DUÂ VE İSTİĞFAR
Vefât eden bir müslüman için ilk duâ, vefat eden kişinin cenâze namazını kılmaktır.
Vefat eden müslümanın cenâzesine katılarak onun namazını kılmak ve onunla beraber kabre kadar gitmek, mü’mine büyük sevap kazandırır.
Vefât eden kimselerin geride kalanlardan bekledikleri en mühim şeylerden biri de kendileri için "istiğfar" edilmesidir. Nitekim Peygamber Efendimiz, bir cenâze defnedildiğinde, kabirdeki sorgu-suâlinin kolay olması arzusuyla meyyit için istiğfar edilmesini tavsiye etmiştir.
5. SADAKA VE İNFAK
Vefât eden kimselerin geride kalanlardan bekledikleri en mühim şeylerden biri de kendileri için "istiğfar" edilmesidir. Nitekim Peygamber Efendimiz, bir cenâze defnedildiğinde, kabirdeki sorgu-suâlinin kolay olması arzusuyla meyyit için istiğfar edilmesini tavsiye etmiştir.
5. SADAKA VE İNFAK
Duâ ve istiğfardan sonra ölüye en çok fayda sağlayan şey, onun adına sadaka ve infakta bulunmaktır.
Mazeret hâli ortadan kalkınca o sırada tutulamayan oruçlar kazâ edilmelidir. Bu kimseler şayet kazâ edemeden ölmüşse, mîrasçıların aynı şekilde bu oruçlar için fidye vermesi, İslâm âlimlerince câiz, hattâ mendup (tavsiye edilen) bir davranış olarak görülmüştür.
Mazeret hâli ortadan kalkınca o sırada tutulamayan oruçlar kazâ edilmelidir. Bu kimseler şayet kazâ edemeden ölmüşse, mîrasçıların aynı şekilde bu oruçlar için fidye vermesi, İslâm âlimlerince câiz, hattâ mendup (tavsiye edilen) bir davranış olarak görülmüştür.
Sağlığında mazeretsiz olarak oruç tutmamış ve kazâ da etmemiş kimse adına dahî vefâtından sonra fidye verilebileceği, bu fidyenin, ölenin oruç borcunu iskāt etmesinin muhtemel olduğu söylenmiştir.Îfâ edilemeyen ibadetler için mükellefin vefâtından sonra fidye ödenmesinin cevâzı ve borcu düşürücü olup olmadığı tartışması, bedenî ibadet olmaları sebebiyle "namaz ve oruç" üzerinde temerküz etmektedir.
6.KUR’ÂN OKUMAK
6.KUR’ÂN OKUMAK
Kur’ân-ı Kerîm okuyup sevâbını vefât eden kimselere bağışlamak da vefat eden müslüman adına yapılan iyilik ve hayır cümlesindendir.
Kur’ân tilâveti sebebiyle hâsıl olacak ilâhî rahmetten mevtânın da istifâdesi için bilhassa Yâsîn-i Şerîf okunması, herkesin bildiği ve uyguladığı bir usûldür.
Diğer Cevaplara Gözat